Türkiye’nin Oscar Adayı, Gerçek Bir Hikâye ile Türkiye’yi Tüm Dünyada Gururla Temsil Edecek Olan Ayla

1950’lerde Kore Savaşına katılan Türk askerlerinden Astsubay Süleyman Dilbirliği ile savaşta öldürülmüş ailesinin yanında bulduğu ve Ayla adını verdiği Koreli küçük kızın sevgi ve umutla beslenen gerçek hikâyesinden beyazperdeye uyarlanan Ayla, dünyanın en prestijli sinema ödüllerinden Oscar’da “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisinde Türkiye’yi temsil etmek üzere seçildi.

Deli Dumrul: Dede Korkut Hikayeleri

Burak Aksak’ın yönettiği ve Şahin Irmak, Eda Ece, Cengiz Bozkurt ile Zafer Algöz’ün oynadığı Deli Dumrul: Dede Korkut Hikayeleri, 01 Eylül 2017’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla BKM Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yönetmen – senarist Burak Aksak’ın Dede Korkut Hikayeleri serisi devam ediyor. Deli Dumrul’un benzersiz hikâyesini anlatan tarihi komedi filminde Deli Dumrul, büyük aşkı uğruna Azrail’e ve deniz korsanlarına kafa tutuyor, işler giderek sarpa sarıyor ama kahkaha bir an bile hız kesmiyor. Deli Dumrul, gösterdiği olağanüstü çabalar sonrasında sevdiği kıza kavuşabilecek midir yoksa amansız deniz korsanları karşısında yenilecek midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Deli Dumrul: Dede Korkut Hikayeleri yazısına devam et

İlk Kurşun

Steven C. Miller’ın yönettiği ve Bruce Willis, Hayden Christensen, Ty Shelton ile Megan Leonard’ın oynadığı İlk Kurşun (First Kill), 01 Eylül 2017’de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Başarılı Wall Street broker’ı, oğlu Danny ile iletişimini kuvvetlendirmek için ailesini kendi büyüdüğü yere tatil yapmaya götürür. Will ve Danny ava giderken bir polis memurunun öldürüldüğü banka soygununa tanık olurlar. Oğul Danny suçlular tarafından rehin alındığında Wall Street broker’ı olan baba cinayet soruşturmasını engellemek mecburiyetinde kalır ve oğlunun hayatı karşılığında çalınan parayı eksiksiz geri almak zorunda kalacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bulutların Ardında Filminin Trabzon Galası Yapıldı

Yönetmenliğini Kaan Atilla Taşkın’ın yaptığı ve başrollerinde Yunus Emre Taşkın, Canan Yavuzaslan ile İsmail Bayrak’ın oynadığı Bulutların Ardında filminin Trabzon galası, Trabzon Uluslararası Film Festivali kapsamında yapıldı. Royal Sinemaları’nda yapılan galaya filmin yönetmeni Kaan Atilla Taşkın ve filmde Aleyna’yı canlandıran küçük oyuncu katıldı. Yönetmenin çocukluk anılarının anlattığı film Karadeniz coşkusuna güzelleme yapan film olarak hatırlanacak.

Bulutların Ardında Filminin Trabzon Galası Yapıldı yazısına devam et

Inhumans

Roel Reine’nin yönettiği ve Iwan Rheon, Serinda Swan, Anson Mount ile Isabelle Cornish’in oynadığı Inhumans, 01 Eylül 2017’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Inhumans (Nainsanlar) uzun yıllar Marvel sinema evreninin bir parçası olarak anılmaktaydı. Geçtiğimiz yıl içinde bu plan değiştirildi ve Inhumans’ın ABC kanalında TV dizisi olarak yayınlanacağı açıklanmıştı. Dizi süper güçlere sahip geniş bir ailenin kendi krallıklarından kovulmasıyla başlıyor ve yeniden bir araya gelerek eski güçlerine kavuşma hikâyesine odaklanıyor. Dizi, ekranlara gelmeden önce, ilk iki bölümü IMAX salonlarında gösteriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

İçerdeki Şeytan

Miguel Angel Vivas’ın yönettiği ve Rachel Nichols, Laura Harring, Andrea Tivadar ile Stany Coppet’in oynadığı İçerdeki Şeytan (Inside), 01 Eylül 2017’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Miguel Angel Vivas’ın yönettiği İçerdeki Şeytan, hamileliğinin son dönemlerine girmiş olan bir anne adayının, henüz doğmamış çocuğunu ele geçirmek isteyen bir kadının ortaya çıkmak istemesiyle gelişen dehşet verici olayları konu ediniyor. Hamileliğin üçüncü aşamasındaki bir kadın, doğmamış çocuğuna takıntılı bir yabancı tarafından sürekli takip edilmektedir. Bu kadının saplantısı hamile olan kadını çok zorlu günlerle karşı karşıya bırakacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Tinne Köyü’nde Amerikan Futbolu

Sermiyan Midyat’ın aşkı ve mizahı Doğu – Batı sentezi yaparak anlattığı yeni filmi Ay Lav Yu Tuu, Amerikan Futbolu’nda da yeni bir sayfa açtı. Hikâyenin iki ayrı ülkeyi temsil ederek adeta aşık atışması gerçekleştiren müzisyenleri, Amerikan Futbolu oynadı. Filmin bir sahnesi için gerçekleşen maç, film kamerası kadar, fotoğraf makinası objektiflerine de renkli bir macera olarak yansıdı. TAFF Pictures yapımı Ay Lav Yu Tuu, 22 Eylül’de sadece sinemalarda olacak.

11. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali

11. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali, 13 – 19 Ekim 2017 tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. Her yıl olduğu gibi komşu coğrafyasının sinemasına özel bir bölüm açan SineMardin, Orta Doğu sinemasının ödüllü filmlerini Mardin’li izleyiciyle buluşturacak. Bu yıl onbirinci kez gerçekleştirilecek olan SineMardin, 2017 yılının birçok ödüllü filminin yer alacağı gösterim programı ücretsiz gerçekleştirecek. Gösterilecek filmler arasında Taş, Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok, Buğday, Benim Varoş Hikayem, Dağların Ardında (Tramontane), Ekşi Elmalar, Genco, İşe Yarar Bir Şey, Mutlu Son (Happy End), Tarla ve Manifesto gibi filmler var.

11. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali yazısına devam et

Rüya Filminin Trabzon Galası Yapıldı

Derviş Zaim’in yönettiği ve başrollerini Gizem Akman, Dilşad Bozyiğit, Gizem Erdem ile Mehmet Ali Nuroğlu’nun paylaştığı Rüya filminin Trabzon galası, Trabzon Uluslararası Film Festivali kapsamında yapıldı. Sinemaseverlerin ilgi gösterdiği galaya filmin yönetmeni Derviş Zaim katıldı. Filmin konusu şöyle: Sine, amcasının mimarlık ofisinde çalışan bir mimardır. Amcası Rüstem ihale almak için çeşitli riskli ilişkilere girmeye başlamış, bir dernek için İstanbul’un varoşlarına bir toplu konut projesi yapmıştır. Dernekte çalışan Yaren toplu konutlara bir Cami inşa ettirmek istediklerini belirtir. Bu özel ve farklı mekân inşaatı Sine’yi değiştirmeye başlar.

Rüya Filminin Trabzon Galası Yapıldı yazısına devam et

Kalandar Soğuğu’ndan Muhteşem Gala

Mustafa Kara’nın yönettiği ve başrollerini Haydar Şişman ile Nuray Yeşilaraz’ın paylaştığı Kalandar Soğuğu filminin Trabzon galası, Trabzon Uluslararası Film Festivali kapsamında yapıldı. Galaya yönetmen Mustafa Kara, yapımcı Nermin Aytekin ve başrol oyuncusu Haydar Şişman katıldı. Filmde, Karadeniz’in bir dağ köyünde yaşayan Mehmet, dağlarda maden rezervi aramaktadır. Umudu tükenince boğasıyla, Artvin’deki boğa güreşlerine katılmaya karar verir.

Kalandar Soğuğu’ndan Muhteşem Gala yazısına devam et

3. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Niğde Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle 16 – 20 Ekim 2017 tarihleri arasında 3. kez Uluslararası Kısa Film Festivali düzenleniyor. Uluslararası Kısa Film Festivali kapsamında ayrıca Kısa Film Yarışması da yapılacak. Yarışmanın son katılım tarihi 16 Eylül 2017 olarak belirlendi. Sonuçlarının 13 Ekim 2017 tarihinde açıklanacağı yarışmanın ödül töreni 20 Ekim 2017 tarihinde yapılacak. Yarışma sonrasında birincilik ödülü kazanan kısa filme 3.000 TL, ikincilik ödülü kazanan kısa filme 2.000 TL, üçüncülük ödülü kazanan kısa filme ise 1.000 TL ödül verilecek.

3. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

3. Sağlıklı Fikirler Kısa Film Senaryo Yarışması

Gerçekleştirdiği projelerle kültür sanat faaliyetlerine destek veren Yeşilay, tütün, alkol, uyuşturucu madde ve teknoloji bağımlılığı temalı Sağlıklı Fikirler Kısa Film Senaryo Yarışması düzenliyor. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan yarışmada her kategori için birinci seçilen senaryolar 5.000 TL, ikinciler 3.000 TL, üçüncüler ise 2.000 TL ile ödüllendirilecek ve dereceye giren tüm senaryoların filmleri çekilecek. Başvurular için son tarih 20 Ekim olarak belirlendi.

3. Sağlıklı Fikirler Kısa Film Senaryo Yarışması yazısına devam et

Yarım Kalan

Emre Yılmaz’ın yönettiği ve Ali Buhara Mete, İskui Baldzhian, Anıl Altın ile Nihan Tarhan’ın oynadığı Yarım Kalan, 08 Eylül 2017’de Derin Film dağıtımıyla MAVV Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İstanbul’a üniversite eğitimi için gelen bir Ermeni kız ile bir Türk genci arasında büyük bir aşk filizlenir. Bu durum başta Iskui’nin Ermenistan’dan gelen abisi ve Mert’in ailesi tarafından onaylanmayacaktır. İki milletin yüzyılı aşkın süredir devam eden sorunlarına kendi cephesinden bakanlar için böyle özel bir aşkın dünyada yeri yoktur. Aşkı bulan bu iki yürek, bütün karşı koymalara rağmen birbirlerine kavuşmak için mücadele etmek zorundadırlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman

Yarım Kalan yazısına devam et

Halk İşi Soygun

‘Şanslı Logan / Logan Lucky’ Amerikalı usta sinemacı Steven Soderbergh’in dört yıllık aranın ardından yönetmenliğe dönüşünü müjdeleyen ilgiye değer bir yapım. Sinemanın bu harika çocuğu 1989’da henüz 26 yaşındayken çektiği küçük bütçeli bağımsız ilk uzun metrajı ‘Seks Yalanları / Sex, Lies and Videotape’ ile Cannes şenliğini ayağa kaldırmış, en iyi filme verilen Altın Palmiye’nin yanı sıra, erkek oyuncu (James Spader) ve Fipresci Eleştirmenler Ödülü’nü de kucaklamıştı. Soderbergh’in verimi ilerleyen yıllarda devam etti, sene başına yaklaşık bir filmle hem ana akım sinemanın farklı türlerinde ilginç eserler verdi, hem de başlangıçtaki bağımsız ruhunun doğrultusunda farklı denemelere girişti. Dört yıl önce sinemayı bıraktığını, kendini resme vereceğini duyurmuştu yorgun yönetmen. Bu planını uygulamaya koyamadı. Bu süre içinde farklı televizyon dizilerinde yapımcılık yaptı. Takma isimlerle görüntü yönetmenliği ve kurgusunu yaptığı bu dizilerden ‘The Knick’in iki sezonluk yirmi bölümünün yönetmenliğini üstlendi.

Dünya sinemalarıyla eşzamanlı olarak bizde de gösterime giren ‘Logan Lucky’, sinemacının pek maharetli olduğu soygun filmlerine on yıllık bir aradan sonra dönüş yaptığı bir yapım aynı zamanda. 1960’ların Frank Sinatra, Dean Martin, Sammy Davis Jr.’lı -bizde ‘Soyguncular’ adıyla gösterilmiş- ünlü ‘Ocean’s Eleven’ın, George Clooney ve Brad Pitt’in başı çektiği gösterişli bir oyuncu kadrosuyla kotarılmış ve büyük ilgi görmüş yeni yüzyıl versiyonu üçlemesinin ardından Soderbergh’in bu türde anlatacak neyi kaldı sorusu gelebilir hemen akla. Ancak sinemacının bu yeni hamlesinin, kıvrak hikâyesi ve karton olmayan karakterleriyle, kendisini özleyenleri hayal kırıklığına uğratmadığını baştan belirtelim.

Kuşaklar boyu Batı Virginia’nın küçük yerleşim bölgesi Boone County’de yaşamış Logan kardeşleri tanıyoruz önce. Bir zamanların gözde yakışıklısı, futbol takımı kaptanı Jimmy Logan geçirdiği sakatlık sonucu gençlik hayallerine çoktan veda etmiştir. Topallayan bacağı yüzünden, NASCAR araba yarışlarının yapıldığı Charlotte Pisti İşletmesi’nin altyapı onarım ekibindeki işinden olduğunda, hayata isyanı büyür. Velayeti eski karısında olan küçük kızından ayrı kalmamak için acilen paraya ihtiyacı vardır. İkinci Irak seferinin ardından ön kolunu kaybetmiş olarak evine dönmüş barmen kardeş Clyde’ın dilinden düşmeyen ailenin yüzyıllık lanetini tersyüz etme zamanı gelmiştir artık. Kırk yıllık borularını onardığı ülkenin en yoğun spor tesisi büfelerinin pnömatik tüp sistemiyle dolan ana kasasını soyacaklardır.

Kuaför kız kardeş Mellie ile halen hapis yatmakta olan patlayıcı uzmanı Joe Bang ve biraderlerinin de katkısıyla riskli bir soygunun karmaşık planlamasını adım adım yöneten Logan’ların adrenalin yüklü serüvenini keyifle anlatıyor Soderbergh. Görüntü yönetmenliğini ve filmin usta işi kurgusunu yine kimselere bırakmamış. Senaryo yazarı olarak adı geçen Rebecca Blunt’ın önceleri takma bir isim olduğu söylentilerini bizzat yalanlayan da kendisi. Durum böyleyse, kadın senaristin Coen Biraderler ustalığından esinler taşıyan ilk denemesinde çok başarılı bir iş çıkardığını söyleyebiliriz.

Logan ve Ocean’s serisi benzer ancak birbirine tamamen zıt özellikleri de olan projeler. Danny Ocean sevdiği kadını geri almak için çabalarken ve para ikinci plandayken, 100 yıllık kötü talihi kırmaya çalışan, Yaradan’a şikâyeti olan Jimmy ve Clyde para ve itibar için girişiyorlar soygun işine. Clooney ve ekibinin pahalı ve şık görünümleri yanında Logan biraderler işçi sınıfı temsilcileri, halktan kişiler. Jimmy küçük kızına John Denver öyküleri anlatır filmin başlarında. Sadie de bir müsabakada, halk ozanının bölgede marş haline gelmiş ‘Take Me Home, Country Roads’ şarkısını armağan eder babasına.

Kır insanlarının toprakları ve suları kirlenmekte, ekonomik koşullar giderek zorlaşmaktadır. Usta işi senaryo tüm bu olumsuz gelişmeleri ve sınıfsal meseleleri, politik bir cümle sarf etmeden ya da günümüz Amerika’sı hakkında doğrudan bir politik görüş ileri sürmeden satır aralarında duyurmakla yetiniyor. Tam da kırsalda yaşayan beyazların öfkesinin kabardığı Trump dönemine mesafeli durmayı seçiyor. Popüler türdeki benzerlerinden farklı bir yerde yine de.

Filmin yetmişli yılların isyankâr gerçekçi örneklerine yakınlığı, İrlanda asıllı David Holmes’un aynı dönemin tınısını yakalayan müzik çalışmasıyla daha bir pekişmiş. Soderbergh’in yeni dağıtım firması tarafından dağıtılması, yapımın stüdyo müdahalesi görmemiş bağımsız ruhunun öne çıkmasını sağlamış. Ve tabii güçlü oyuncu kadrosunun desteğini de atlamayalım. Soderbergh ile dördüncü kez çalışan Channing Tatum, yakışıklılığını ikinci plana atmış yorgun halk adamında çok iyi. Jim Jarmusch ile çalıştığı unutulmaz ‘Paterson’ın ardından, hüznünü ifadesiz maskının ardına gizlemiş küçük kardeş Clyde’da Adam Driver kusursuz. Ve de mükemmel Güneyli aksanıyla unutulmaz bir Joe Bang karakteri çizen deneyimli oyuncu Daniel Craig (ya da nam-ı diğer James Bond) hakkında bir yabancı yazarın ‘Bond’dan ziyade böyle rollere ihtiyacı var’ yorumuna katılmamak elde değil.

(29 Ağustos 2017)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu