Bana Onun Kellesini Getirin

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Seyir sırasında filmden sıkılıp salonu terk eden seyirciler sayesinde yeni bir hayranlık türü keşfettim. Çıkarken perde önünden geçmek zorunda kalan ve görüntüyü zedelememek için eğilerek ve lap lap lap yürüyerek çıkan tüm seyircilere hayran olduğumu belirtirim. Gerçi bu hayranlığım hareketin sadece kafa eğme bölümüne ama olsun hayranlık hayranlıktır. En azından gürültülü bir şekilde salonu terk etmenin ne kadar çirkin bir hareket olduğunu sadık izleyicilere göstermiş oluyorlar. Hayranlık uyandıran diğer bir seyirci türü de filmin sonrasında yapılan söyleşilerde olumsuz görüşlerini belirttikten hemen sonra salonu terk eden seyircilerdir. Halbuki söyleşinin sonunu bekleseler muhtemelen görüşlerini değiştirecek ve filmi anlayacaklardır. Tecrübeyle sabittir ki seyrettiğim ve sevemediğim onlarca filmin söyleşisini izledikten sonra zat-ı kendimin kanaati olumluya evrilmiştir. (22 Şubat 2018)

Tuhaf bir film değerlendirmesi: Neyse ki filmleri bedava seyrediyorum, yoksa gişeye gidip bilet parasını geri isteyecektim. Sanat ve sanatseverlik farklı bir yaratıcılık ve beğeni içeriyor. Sinema salonlarında karşılaştığımızda temizlikçi kardeşlerimize hiç dikkat etmeyiz ama filmde onları sanattır deye 10 – 15 dakika temizlik yaparken izleriz. Keza şehirlerarası yollarda seyahat ederken koyun sürüsünü görürüz de çobanları fark etmeyiz bile. Gelgelelim bir western filminde, bildiğin inek çobanını “Amerikan kovboyları Aslan Cinotri” diye kahraman niyetine hayran hayran izleriz. Hakeza yolda giderken arabadan üzerimize çamur sıçrasa yarım saat oramızı buramızı silkeleriz fakat filmde oyuncular baştan sona çamur içinde cenk ederler avucumuz patlayıncaya kadar alkışlarız. Demem o ki festivallere film seçen kişilerin adları da jüri üyeleri gibi açıklanmalı ki beğenilerimizi belirteceğimiz muhataplarımız olsun. Tuhaf bir şekilde başlayan bu paylaşımı tuhaf bir şekilde bitireyim: Film seyrederken önümdeki sırada cep telefonunu açan seyirciye ilk defa hak verdim. Sanıyorum filmden sıkıldı. (24 Şubat 2018)

Ne zaman açsak, şu küçüçük çerçevede sağ olsun Facebook “Ne düşünüyorsun Sadi?” diye hâl hatır soruyor. Emeklilikten sonra ikinci meslek olarak sinemacılık ve filmciliği seçtiğim için buradan çoğunlukla bu iki konuyla ilgili paylaşımlarda bulunuyorum. Olur da takipçilerimin bazıları hep aynı konuları dilime doladığımdan sıkılır diye bir öneride bulunmak isterim. Böyle durumlarda, “Sadi Bey yine saçmalamış” diye aklınıza gelirse ne olur, bir TV kanalını açıp 5 dakika futbol yorumcularını ve yıldız falcılarını dinleyiniz. Her türlü sıkıntınızın, ağrınızın, sızınızın, karamsarlığınızın, bunalımınızın, gelecek kaygınızın, geçmiş pişmanlığınızın sona ereceğine garanti veriyorum. (26 Şubat 2018)

1970’lerde devlette sendikalı işçi olarak çalışırken 2 gün sakal tıraşı olmadan işe gittiğimizde personel müdürümüz “Devlet ciddiyetine yakışmıyor.” diye ikaz ederdi. Ki dağda bayırda, kuş uçmaz kervan geçmez yerlerdeki enerji nakil hatlarında çalışır, insan yüzü görmezdik. Şimdi maşallah bakan da bakmayan da sakallı. O nedenle biz, bıyıksız, sakalsız, saçı boyasız, naturel erkek milleti acilen korumaya alınmalı çünkü ülkemizdeki son örnekler olabiliriz. (01 Mart 2018)

Kendimizi, hayattan gelen her şeye olumlu bakmaya zorlamalıyız. Örneğin, unutulmak bile bir ayrıcalıktır. Hatırladığınız onbinlerce şey arasında beni unutmuşsanız bu bir özel durumdur; bundan dahi çok mutlu olmalıyım. (“Hasretinden yandı gönlüm” şarkısının müziğinin, kanun, ney ve piyano karışımından dinlediğim enstrümantal versiyonunun verdiği ilhamla.) (04 Mart 2018)

Telefondaki sanal Siri’ye “Merhaba hayatım.” dedim, “Selam tatlım.” diye cevap verdi; “Allah senin…” dedim, “Sana bu kadar yaptığım yardımdan sonra mı?” diye sordu. Bu sanal anekdotum sizlere de ders olsun. Sanal dahi olsa siz siz olun sözle bile tacizde bulunmayın. (06 Mart 2018)

Ekrandan “Bakın şimdi, doğa bize burasını hediye etmiş, doğaya zarar vermemeliyiz, olduğu gibi muhafaza etmeliyiz.” diye seslenince kafamı kaldırdım, ekranda doğayla ilgili faydalı tavsiyelerde bulunan BRC Seyirci Kalmayın Programı var. Kamera vadiyi öyle bir yerden gösteriyor ki, ekranın sağ tarafındaki sevimli sunucunun küpeli sol kulağını görmemek mümkün değil. Doğayı koruma öğüdü veriyor ama kulağını deldirdiği için sanıyorum doğaya zarar verdiğinin farkında değil. Neticede küpe de vücuda yapılmış bir HES sayılır. (07 Mart 2018)

Güftekâr yazmış, bestekâr bestelemiş: “Yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi.” Doğrudur ama bir de Ada’nın gözünden bakarsak, acaba “Yine bu yıl sen, O’nsuz adanın içine sindin mi?” (11 Mart 2018)

“Martı” adlı yerli filmin “Martı”n 23’ünde gösterime girmesi de çok manidar. (21 Mart 2018)

Tesadüfün bu kadarı / Aynıyla vaki: Bu sabah Çağan Irmak’ın son filmi “Çocuklar Sana Emanet”in basın gösterimine giriyoruz, ev sahibi, filmin yapım şirketi Avşar Film’in Yapım Koordinatörü Murat Çiçek’le kapıda karşılaştık. Espri yapayım dedim, “Murat Şeker, hep filmin sonunda kanaatimizi sorarsınız, değişiklik olsun, girerken söyleyeyim, filminiz çok güzel olmuş.” dedim. O anda etraftaki bir-iki arkadaş gülümsedi. Murat da “Abi, bana bir de İzmit’teki sinemacı arkadaş hep yönetmen Murat Şeker’in adıyla hitap eder, gülüşürüz.” dedi. Sektörün iki şeker adamının adı Murat olunca insan mecburen böyle duruma düşebiliyor. Murat Çiçek’ten özür dilerken “Neyse Murat Şeker’le karşılaşınca O’na da Murat Çiçek derim.” diyerek şakamı sürdürdüm. Filmi seyrettik, çıktık, Erdoğan Mitrani’yle Kanyon’un yemek masaları işgalindeki koridorundan yürüyoruz, kim çıktı karşımıza dersiniz: Murat Şeker. Anlattım durumu Murat Çiçek’e, bir kez daha gülüştük. Murat Şeker de tam o saatte bir arkadaşıyla buluşmaya gelmiş Kanyon’a. Bir filmin senaryosuna böyle bir bölüm koysanız kimse inanmaz, neyse ki şahitlerim var. İnanabilirsiniz. (21 Mart 2018)

(16 Mayıs 2018)

Sadi Çilingir

[email protected]

Deadpool 2

Geçmişten gelen ama geleceği olmadığına inanan Deadpool, bu kez de bir taraftan güldürüyor, bir taraftan da hoşça vakit geçirtiyor.

2016’da ilkini izlediğimiz ve tadı damağımızda kalan Deadpool, aynı mizahi duygu, aynı vurdumduymazlık (bu açılıyor filmde, belirleyici olan da bu zaten), aynı aksiyonla yeniden karşımızda.

Devam filmlerinin sorunları

Film boyunca, Deadpool’u takip ettiği apaçık belli olan izleyicinin göndermeleri anladığını, buna bağlı olarak da kahkaha ve kıkırdamayla yanıtladığını hemen baştan belirteyim.

Ancak ilk filmdeki heyecanlılık, ilk filmdeki merak ve hareketlilik bu filmde yoktu, muhteşem bir açılışa rağmen.

Ryan Reynolds, başrolle yetinmemiş yapımcı olmasının yanında senaryoya da imza atmış. Doğal olarak kendine uygun diyaloglar yazmış ama ilk filmin yönetmeni de değişmiş, yani sinema dilinde de değişiklik var. Belki bana öyle geldi, izleyicisi çok sevebilir ama klasik devam filmi sendromu Deadpool 2’de de yaşanıyor.

Gelecekten gelen…

Cable, yani gelecekten gelen, Deadpool’un kız arkadaşı Vanessa’yı öldürünce, ölümsüz Deadpool da ölmek ister. Kolay değildir ölmek, orası Türkiye mi? Sahi, Aziz Nesin öyküsünde geçer, sizler de hatırlarsınız… Demiryoluna yatar, tren gelmez. Havagazını açar, ciğerleri bayram eder, çünkü temiz hava gelmektedir borulardan. Fare zehri içer, bir şey olmaz. Keyifle bir yemek yiyebilmek için lokantada zehirlenir… Zaten ölümsüzdür ve bir çocuğu kurtarması gerekir. Film o çocuğun kurtarılması öyküsü. Ödülü de ölüm hakkı alabilmek.

Alabilecek mi acaba? Onca heyecan, onca hareketlilik, onca düş ve duygu karşısında alıp alamadığına siz karar vereceksiniz.

Ramazanda, hem de bu sıcakta güzel vakit geçirmek için…

Sinemalarda…

(16 Mayıs 2018)

Korkut Akın

[email protected]

Sinemanın Çılgın ve Vefakar Anneleri

Sinemia, Anneler Günü öncesinde, çılgın, vefakar, güçlü ve kendine has karakterdeki annelerin yer aldığı ünlü filmlerden oluşan bir liste hazırladı. Sinemia, Anneler Günü yaklaşırken, sinema perdesindeki çılgın, vefakar, güçlü, dünya tatlısı ve bazen de ekşi anneleri anıyor. www.sinemia.com editörlerinin seçkisiyle hazırlanan listede Siyah Kuğu’dan Selvi Boylum Al Yazmalım’a, Elveda Lenin’den Neşeli Günler’e sinema tarihinde yer etmiş pek çok film bulunuyor.

6. Kayseri Uluslararası Film Festivali Açılış Töreni Yapıldı

08 – 13 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlenecek 6. Kayseri Uluslararası Film Festivali’nin açılış töreni yapıldı. Cinemaximum Forum Sinemaları’nda 19:30’da yapılan açılış töreninde sinemamızın sevilen oyuncusu Menderes Samancılar’a Yaşam Boyu Onur Ödülü, senarist oyuncu Macit Koper ve sinema yazarı Sadi Çilingir’e Türk Sineması Emek Ödülü verildi. Tören sonrasında Bosna Hersek’li yönetmen Aida Begic’in Bırakma Beni adlı filmi gösterildi.

6. Kayseri Uluslararası Film Festivali Açılış Töreni Yapıldı yazısına devam et

Ödüllü Kısa Filmler

Patrick Vollrath, Fabrice O. Joubert, Tom Van Avermaet, Luke Doolan ile Elly Dagher’in yönettiği ve Simon Schwarz, Matthias Schoenaerts, Karl Beattie ile Brendan Donoghue’nin oynadığı Ödüllü Kısa Filmler, 18 Mayıs 2018’de Filmartı Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Sevdiği kadına kavuşmak için ölülerin gölgelerini toplayan bir adamın hikâyesi; önyargıları kırmayı başaran Fransız animasyonu; yolcu dolu bir minibüste kimin nereden olduğunu anlamanın hiç de kolay olmaması; hayat gerçeklerinden hayal gücü sayesinde uzaklaşan Lübnanlı bir genç; kızını kaybetme korkusu yaşayan bir baba.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

4N1K-2 Çılgınlığı Ankara ve İzmir’deydi

Yılın merak edilen filmi 4N1K-2 vizyona girmesiyle sevgi seli çığ gibi büyüdü. Oyuncular, İstanbul’un ardından, Ankara ve İzmir’de de fanlarıyla buluştu. Ankara’da Armada AVM’de İzmir’de ise Optimum AVM’de binlerce 4N1K-2 seveni, oyuncular Gözde Mutluer, Atakan Hoşgören, Burak Yörük, Sina Özer, Cemrehan Karakaş’ı görebilmek için birbirleriyle yarıştı. Oyuncular filmi izlemeye gelenlerle hem sohbet etti hem de fotoğraf çektirdi.

CGV Mars Entertainment Group, Gold Class Salonunu Cinemaximum Zorlu Center’da Sinemaseverlerin Beğenisine Sunuyor

Gelişmiş sinema teknolojileri ile sinemaseverlere daima ilkleri yaşatan CGV Mars Entertainment Group, Gold Class sinema salonunu Cinemaximum Zorlu Center’da sinemaseverlerin beğenisine sunuyor. Geniş ve yatabilen özel koltukları, salon içerisindeki telefon şarj üniteleriyle ev rahatlığında sinema keyfi sunan Gold Class salonunun açılışı, 11 Mayıs 2018 Cuma günü gerçekleşiyor.

Teknik Direktör: Adnan Dinçer

Emre Sarıkuş’un yönettiği ve Adnan Dinçer, Nermin Dinçer, Uğur Dinçer ile Tümay Elmaslar’ın oynadığı belgesel film Teknik Direktör: Adnan Dinçer, 13 Haziran 2018’de Başka Sinema dağıtımıyla Marslı Video Ajansı tarafından vizyona çıkarıldı.
1970’lerin ikinci yarısından itibaren  futbol tarihimizin bir dönemine damga vuran, Teknik Direktör Adnan Dinçer’in hayatını konu alan belgesel, 40 yıllık deneyimine ve başarılarına rağmen futbol sisteminin dışına itilen 75 yaşındaki idealist teknik direktör Adnan Dinçer’in ilanla iş aramasından ve kişisel hikâyesinden yola çıkarak, yakın tarihimize bugüne dek anlatılmayan olaylar üzerinden bir bakış sunuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman

Teknik Direktör: Adnan Dinçer yazısına devam et

15. Çocuk Filmleri Festivali Erzincan’da

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sinema Genel Müdürlüğü destekleri ve TÜRSAK Vakfı’nın iş birliğiyle bu yıl 15. yaşına giren Çocuk Filmleri Festivali, bu kez Erzincan’da çocuklarla buluştu. 07 Mayıs Pazartesi günkü açılış töreninde ilk olarak TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Adnan Ekinci konuşma yaptı. Ekinci, sinemanın tıpkı masallar gibi, hikâyeler gibi insanın iç dünyasını ve hayal gücünü genişleten bir sanat dalı olduğunun altını çizdi. Erzincan Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Erzincan Valisi Ali Arslantaş, herkesi farklı dünyalara çekecek filmleri çocuklarla birlikte izleyecek olmaktan duyduğu büyük mutluluğu dile getirdi.

15. Çocuk Filmleri Festivali Erzincan’da yazısına devam et

Üç Harfliler: Beddua Filminin Afişi Yayınlandı

Siccin serisinin yönetmeni Alper Mestçi’nin yeni korku filmi Üç Harfliler: Beddua’nın afişi yayınlandı. Dört güzel oyuncu, Beyzanur Mete, Esma Soysal, Şerife Ünsal ve Gizem Takma’nın başrollerini paylaştığı filmin senaryosu da yönetmen Mestçi’ye ait. Üç Harfliler: Beddua filminde, Melek, Burcu, Eda ve Ayla dört lise arkadaşıdır. Mezuniyetleri sonrası birbirlerinden kopmamışlardır. Hayatları, Havel adında Şaman bir kadın ile karşılaştıkları geceden sonra ise tamamen değişecek ve bir daha eskisi gibi olmayacaktır. Dört genç kızın hayatlarını cehenneme çeviren Beddua ile yüzleşmelerinin Bursa’da yaşanmış gerçek hikâyesini anlatan film 15 Haziran’da vizyonda.

Kaan Müjdeci Yeni Filmini Sanat Eserine Dönüştürdü: Iguana Tokyo Prologue Japonya’da Sergileniyor

İlk filmiyle büyük bir başarıya imza atan ve birçok ödül kazanan Kaan Müjdeci senaryosunu yazdığı, çekimlerini ise eylül ayında yapacağı Iguana Tokyo filmini Iguana Tokyo Prologue adlı bir sanat eserine dönüştürdü. Filmin hissini, fizik kuralları aracılığıyla seyirciyle paylaşmasına olanak sağlayan Iguana Tokyo Prologue adlı eser, Tokyo Arts and Space Hongo’daki Compiling Behaviors, Digesting Actions başlıklı sergide izleyicilerle buluşuyor.

Kaan Müjdeci Yeni Filmini Sanat Eserine Dönüştürdü: Iguana Tokyo Prologue Japonya’da Sergileniyor yazısına devam et

Hürkuş: Göklerdeki Kahraman Filminin Fragmanı Yayınlandı

Eğrikapı Prodüksiyon’un yapımcılığını üstlendiği, yönetmenliğini Kudret Sabancı’nın, görüntü yönetmenliğini Tolga Kutluay’ın yaptığı, tarihimizin en önemli kahramanlarından Vecihi Hürkuş’un macera dolu hayatını konu alan Hürkuş: Göklerdeki Kahraman filminin fragmanı yayınlandı. Müziklerini Uğur Ateş’in hazırladığı filmin başrollerini Hilmi Cem İntepe, Gizem Karaca, Bora Akkaş ve Miray Daner paylaşıyor. En son teknolojinin kullanıldığı efektleri ve sürükleyici anlatımıyla seyirciyi etkisi altına alacak, mücadelelerle dolu gerçek bir kahramanlık öyküsünü anlatan Hürkuş: Göklerdeki Kahraman, 25 Mayıs Cuma günü sinemalarda gösterime girecek.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

5. Uluslararası Kayseri Altın Çınar Film Festivali Gala Gecesinde Ödüller Sahiplerini Buldu

Bu yıl beşincisi düzenlenen, Uluslararası Kayseri Altın Çınar Film Festivali önemli yönetmen ve oyuncuları Kayserili sinemaseverlerle buluşturdu ve sona erdi. Dört gün süren festival boyunca katılımcılar ücretsiz film gösterimleri ve söyleşilere katılma fırsatı yakaladı. Her yıl farklı bir uluslararası temada düzenlenen festivalin bu yıl ki teması Balkan Sineması oldu. senarist – yönetmen Jasmin Durakovic ve yapımcı Amira Kudumovic Görgülü’nün filmleri sinemaseverlerle buluştu.

5. Uluslararası Kayseri Altın Çınar Film Festivali Gala Gecesinde Ödüller Sahiplerini Buldu yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Cannes Film Festivali 71 Yaşında

08 – 19 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlenen Cannes Film Festivali bu yıl 71. yaşını kutluyor. Festivalin afişini Jean-Luc Godard imzalı 1965 yapımı ‘Pierrot Le Fou / Çılgın Pierrot’dan alınmış Jean-Paul Belmondo ile Anna Karina’nın ünlü öpüşme sahnesi süslüyor. Altın Palmiye ödüllü ana yarışmanın jüri başkanı ise Avustralyalı ünlü aktris Cate Blanchett. Çinli Chang Chen, Fransız Léa Seydoux ve Amerikale Kristen Stewart jürinin … Devamı… »

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu