Şike Ama Terfi Ettiriyor: Demir Pençe

Bazen denk geliyor, birbirini içerik veya tür olarak takip eden filmler izliyoruz art arda. Yine bir despot baba, arada kalmış anne ve kendini bulamamış çocuklar. Geçen hafta izlediğimiz Eflatun (Yönetmen Cüneyt Karakuş) da aynı olmasa da ailenin çocuğun yaşamını belirlemesini benzer bir bakış açısıyla ele alıyordu. Bu kez, bir biyografi. 70’li yılların belleklerde bıraktığı kalıcı izlerin aradan geçen bunca yıl sonra yeniden ele alınması.

Baba Fritz Von Erich (Holt McCallany), yaşamını adadığı şiddetin her türlüsünün mübah olduğu “güreş”te (Amerikan boksu) altın madalyaya (dünya şampiyonluğuna) ulaşamayınca çocuklarını o uğurda yetiştirmiş ve hepsini birer birer eğitmiş. Oğulları Kevin (Zac Efron) ve David (Harrison Dicksinson) dünya şampiyonluğu şansı için çalışacaklar, Kerry (Jeremy Allen White) farklı bir dalda olimpiyat zaferi için ve son olarak -müzikle uğraşan, duygusal- Mike (Stanley Simons), baba baskısına, daha doğru deyişle tacizine boyun eğmek zorunda kalır. Anne (Maura Tierney) inançlı ve eşi kadar hırslı olmamasına rağmen eşine söz geçiremez. Tam bir erkek egemen aile… Pam (Lily James), Kevin’e âşık olur, hızlıca evlenirler. Buraya kadar bir şey yok. Ama sorun ailenin “lanetli” olarak kabul edilmesinde… Babanın kazanma hırsa karşısında “direnemeyen” çocuklar birbiri andına ölür, bu sadece babanın hırsını biler, yapabilecek bir şey yoktur.

Tam bir aile faciası yaşanır. Gençler ne istediklerini yapabilir ne de umutlarını yeşertebilir. Gerek oyunculuklarıyla gerekse makyajla filmin o dramatik etkisini arttıran film, sadece spor filmi olmaktan çıkıp bir aile filmine dönüşüyor.

Baba Fritz’in o hiç vazgeçmediği hırsını tüm dünyayı etkileyen siyasal olaylar da destekliyor. Disk atmada ulusal takıma seçilen Kerry, Başkan Jimmy Carter’in Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali nedeniyle boykot ettiği Moskova 1980 olimpiyatlarına katılamayınca mecburen babanın boyunduruğu altına girer. O da katılınca küçük oğul Mike da ister istemez müziği bırakır. Duygusal ve yoğun bir film Demir Pençe. Hem oğulların (gerçek yaşamda, üç oğul intihar etmiş) duygu yoğunlukları hem de çözümsüzlükleri bize birer mesaj veriyor.

Göz ardı edilmemesi gereken, ebeveynlerin çocuklarının yaşamına haddinden fazla karışmasıyla ortaya çıkan trajedinin sadece kendilerini değil, bağlantılı olarak toplumu da etkilemesi.

Evet, başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu “güreş” aslında, önceden görüşen ringe çıkan sporcularca yapılıyor. Yönetmen Sean Durkin, bir yerde, bir cümleyle (bir de atıf var) belirtiyor. Duygusal bir aile filmi izleyenler de bol aksiyonlu bir spor filmi izleyenler de beğenecektir.

22 Mart’tan başlayarak gösterimde…

(20 Mart 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Çocuk Kalbi

Sinan Biçici’nin yönettiği ve İlker Aksum, Alihan Türkdemir, Eser Eyüboğlu ile Arda Önday’ın oynadığı Çocuk Kalbi, 03 Mayıs 2024’de TME Films dağıtımıyla Dreamers Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Ailesiyle birlikte şirin bir kasabada yaşayan Emre’nin babasının işlerinin kötü gitmesi nedeniyle aile taşınmayı düşünür. Bu durum Emre’nin okul ve arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalmasına neden olacaktır. Emre’den hiç de ayrılmak istemeyen arkadaşları, Emre’nin babasının lokantasını Türkiye’nin en ünlü lokantası haline getirmeye çalışırlar. Bu süreçte asıl mücadeleyi her fırsatta başlarına bela olan okulun kötü çetesine karşı verirler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Çocuk Kalbi yazısına devam et

Arif Keskiner’i Kaybettik

Sinemamızın ünlü yapımcılarından Arif Keskiner, 12 Mart 2024 Salı günü hayatını kaybetti. Otobüs, Kapıcılar Kralı, Selvi Boylum Al Yazmalım, Sensiz Yaşayamam, Köşeyi Dönen Adam, Yılanı Öldürseler, Ceylan, Piano Piano Bacaksız gibi sinemamızın unutulmaz filmlerinin yapımcısı Arif Keskiner’in cenazesi 14 Mart 2024 Perşembe günü saat 11:00’de Harbiye Cemal Reşit Rey Kültür Merkezi’nde düzenlenecek tören sonrası Teşvikiye Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Kilyos Demirciköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

43. İstanbul Film Festivali’nde Berlin’den Ödüllü Filmler Prömiyer Yapacak

17 – 28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 43. İstanbul Film Festivali’nin hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Festival, bu yıl da Berlin Film Festivali’nin ödüllü ve öne çıkan filmlerine yer veriyor. Şubat ayında gerçekleştirilen Berlin Film Festivali’nden Hong Sang-soo imzalı A Traveler’s Needs’in yanı sıra Jüri Ödülü ile dönen The Empire ve En İyi Yönetmen ödüllü Pepe, 43. İstanbul Film Festivali’nde ilk kez sinemaseverlerle buluşacak.

43. İstanbul Film Festivali’nde Berlin’den Ödüllü Filmler Prömiyer Yapacak yazısına devam et

Renkler, Sesler Yoksa Hayalde mi Yok?: Eflatun

Sinemanın gizemli dünyası kendisini odaklandığınızda açıyor. Evde televizyon ekranında veya telefon gibi küçük ekranda izleseniz her ne olursa olsun odaklanmakta zorlanıyorsunuz. Oysa sinema salonunda, karanlıkla birlikte ses seda kesilince beyazperdeye odaklanabiliyorsunuz. Keyif o zaman başlıyor işte…

Karanlık deyince, sinemadaki ışıkların karartılmasıyla beyazperdeye yansıyan görüntülerin ışığının etkisinin dışında, göz gözü görmeyen bir karanlık da var.

Helen Keller 1880 – 1968 yılları arasında yaşamış bir pedagog; gözleri görmediği gibi kulakları da duymuyor, tabii doğal olarak konuşamıyor da… Helen Keller’in yaşam öyküsü “Her Şey Su ile Başladı” (Kuraldışı Yayınları) küçüklüğünde sadece suyu tanıyan bir kızın yaşam mücadelesinde kazandıklarını ve kazandırdıklarını anlatıyor. Cüneyt Karakuş’un yazıp yönettiği “Eflatun”, gözleri görmeyen ama sesleri çok iyi ayırt edebilen genç bir kadını anlatıyor. İrem Helvacıoğlu’nun başarıyla canlandırdığı Eflatun karakterinin karşısına bir gün Oflaz (Kerem Bürsin) çıkar. Eflatun, görmemesine karşın sesleri çok iyi tanıdığından, babasının mesleğini, saat tamirciliği yapmaktadır. Bir gün evdeki antika saati tamire getiren Oflaz ile aralarında bir çekim olur.

Filmin açılışı ilginç, meraklandırıyor izleyiciyi; çok başarılı bir girişi var. Zaman içerisinde sinemanın o kendine özgü “tesadüfün iğne deliği” veya “soğukkanlı geçiş” yaşansa da ilgi çekiciliğini sonuna kadar sürdürüyor; biraz uzun olduğunu (yönetmenler onca emek vererek çektikleri filmleri kolayca kesip atamazlar, hak vermek gerekir) söyleyebiliriz.

Yönetmen Cüneyt Karakuş, “yorgan altında” projesiyle engelli bireylerin sorunlarına yönelik çalışmalarıyla tanınan biri; bu filmde de görme engelli bireyin iç dünyasını açıyor bizlere…

Bir çocuğun yaşamını belirleyen anne babaysa (mahalle, okul, arkadaşlar da kuşkusuz), onların bakış açısı çocuğun geleceğinin yolunu da çizer. Anne gerçekçi, baba hayalci ise çocuk arada kalacaktır; annenin “icat çıkarma başımıza” eğitimiyle büyüdüğü, babanın ise “uç uçabildiğince” coşkusuyla düş(ünce) dünyasına önem verdiği apaçık ortadadır. Böyle olunca da çocuğun tek başına direngen, kararlı, özgüvenli olmasını beklemek de pek kolay olmasa gerektir. Eflatun, belki de kendisini o sorunsaldan sıyırmasını bilen bir gençtir.

Ailesiyle, çevresiyle, işiyle sorun yaşayanların bir “gönül gözü” açıktır her zaman, bilmesini, bulmasını bilene… Eflatun ile Oflaz’ın (adların ilginç bir öyküsü var, izleyenlerin unutamayacağı) onca sorun içerisinde birbirlerine açılmaları en tam da o “gönül gözü” ile anlatılabilir. Engellilik bir metafor, ama başka metaforlar da var. Tek karede birçok mevsimi (yaşam göz açıp kapayıncaya kadar geçen zamandır, bize uzun gelse de, dünya için esamisi bile okunmaz) görselleştirmesi çok, çoktan da çok çarpıcı. Oflaz değilse de Eflatun’un oyunculuğu muhteşem; ah ki yönetmen arada bir de olsa yönlendirebilseydi…

22 Mart’tan başlayarak gösterimde…

(19 Mart 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Romanından İlhamla Beyazperdeye Taşınan, 26 Nisan’da Vizyona Girecek Cadı Filminden Güçlü Kadın Karakterlerin Yer Aldığı Çarpıcı Yeni Teaser Paylaşıldı

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından esinlenerek Erman Bostan’ın senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği, psikolojik gerilim türündeki Cadı filmi için vizyon hazırlıkları devam ediyor. Başrollerinde Furkan Andıç ve Buse Meral’in yer aldığı, 26 Nisan’da izleyicilerle buluşacak filmden yeni teaser yayınlandı. Yeni teaser’da filmin güçlü kadınlarına ve onların hikâyelerine dair ipuçları veriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Yeni Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Winnie The Pooh: Kan ve Bal II

Rhys Frake Waterfield’in yönettiği ve Scott Chambers, Ryan Olivia, Eddy MacKenzie ile Lewis Santer’in oynadığı Winnie The Pooh: Kan ve Bal II (Winnie the Pooh: Blood and Honey II), 29 Mart 2024’de A90 Pictures dağıtımıyla BG Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Birçok kişi Yüz Dönüm Ormanı’ndaki cinayetlerin Christopher tarafından işlendiğine inanmaktadır. Yaşanan dehşet üzerine terapiye başlayan genç adam geçmişiyle ilgili sırlar olduğunu öğrenir. Bu arada intikam için geri dönme planları yapan Winnie ve Piglet bu kez Tigger ve Owl’u da yanında getirir. Hesaplaşma için ormana dönen kahramanlar Christopher’ı sıkıştırıp öldürmek için her şeyi yapmaya hazırdır.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Uluslararası Afet Film Festivali

Uluslararası Afet Film Festivali (International Disaster Film Festival), 21 – 26 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenleniyor. Doğa ve insan kaynaklı afetlerin etkisi ve önemi konusunda farkındalık yaratmaya odaklanan öncü kültürel bir etkinlik olan UAFF, felâketlerin anlaşılmasını sağlayarak bu alanlarda çalışan sanatçıları desteklemeyi amaçlıyor. Filminizin teması doğrudan afet ise, ele alınan konu kitleleri etkilemişse, yaşanmış bir afet ile ilgili devam eden etkiler konu edilmişse, yaşanmış bir afetin kendisi ya da etkileri ile ilgili doküman üretilmişse, bu gereksinimlerden en az birisini kapsıyorsa filminizin yapısına uygun kategoriye başvurabilirsiniz.

Uluslararası Afet Film Festivali yazısına devam et

Oppenheimer, 96. Oscar Ödülleri’ne 7 Ödül ile Damgasını Vurdu

Christopher Nolan’ın yönettiği ve başrollerini Cillian Murphy, Emily Blunt, Robert Downey, Jr., Matt Damon, Rami Malek, Florence Pugh, Benny Safdie, Michael Angarano, Josh Hartnett ve Kenneth Branagh gibi ünlü oyuncuların rol aldığı Oppenheimer, 96. Oscar Ödülleri’nde, En İyi Film, En İyi Yönetmen (Christopher Nolan), En İyi Erkek Oyuncu (Cillian Murphy), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Robert Downey Jr.), En İyi Kurgu, En İyi Sinematografi ve En İyi Özgün Müzik (Ludwig Göransson) olmak üzere 7 kategoride Oscar ödülünü kucakladı.

Hanna ve Minik Canavarlar

Lorena Ares’in yönettiği ve Pep Papell, Savannah Fort, Anna Orra ile Oriol Rafel’in seslendirdiği animasyon film Hanna ve Minik Canavarlar (Hanna y Los Monstruos – Hanna and the Monsters), 03 Mayıs 2024′de CJ ENM dağıtımıyla Wediacorp tarafından vizyona çıkarıldı.
Hanna ve Minik Canavarlar, küçük bir kızın gelişi ile herkesin hayatının tamamen değiştiği bir kasabada yaşananları konu ediyor. Monsterville, insanlar arasında yaşamaktan bıkmış canavarların yaşadığı bir kasabadır. Bir gün, Hanna adında dört yaşındaki bir kız kasabaya gelir. Ancak onun gelişiyle Monsterville büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Acımasız (Yönetmen: Art Camacho)

Art Camacho’nun yönettiği ve Dermot Mulroney, Jeff Fahey, Kesia Elvin, Mauricio Mendoza ile Tonantzin Esparza’nın oynadığı Acımasız (Ruthless), 19 Temmuz 2024′de CJ ENM dağıtımıyla Wediacorp tarafından vizyona çıkarıldı.
Harry, acımasız bir saldırıda öldürülen kızını kaybetmenin acısını atlatmaya çalışan bir lise koçudur. Harry, bir gün bir öğrencisinin de kızının başına geldiği gibi benzer koşullarda ortadan kaybolduğunu öğrenir. Bu durum üzerine Harry, öğrencisini insan kaçakçılığı operasyonu için kaçıran adamların peşine düşer. Meseleyi kendine vazife edinen Harry, öğrencisini kurtarmak için çok zorlu bir mücadeleye girişir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Bodrum Seferi

Recep Akdağ’ın yönettiği ve Sarp Bozkurt, Sedef Şahin, Ebru Kural ile İrfan Kangı’nın oynadığı Bodrum Seferi, 12 Nisan 2024’de A90 Pictures dağıtımıyla Eminoğlu Grup – Senarist Medya Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayatı boyunca köyünden dışarı hiç çıkmamış olan Sefer’in rüyalarına sürekli bir tatil beldesi girmektedir. Sefer, tesadüf eseri oranın Bodrum olduğunu anlar ve köyün de desteğiyle her şey dahil bir tatil köyüne gitmek için yola koyulur. Fakat her şey dahil midir? Anasız babasız büyümüş, askerlik dışında köyünden hiç çıkmamış, saf ama zeki bir karakter olan Sefer başına geleceklerden habersizdir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bodrum Seferi yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu