Hayat Boşa Gitmesin

Çoğu vasat düzeydeki yaz filmlerinin arasından bir mücevher gibi parıldayan ‘Biraz Yağmur Yağmalı / Some Rain Must Fall’ çağdaş Çin sinemasından gelen güzel bir sürpriz. 1989 doğumlu yönetmen Qiu Yang, Cannes’dan ödüllü kısa filmleri (A Gentle Night, 2017, Altın Palmiye; She Runs, 2019, Leitz Cine keşif ödülü) ile biliniyor. Dünya prömiyerini 75. Berlin Film Festivali’nin prestijli ‘Karşılaşmalar / Encounters’ bölümünde yaparak şenlikten Jüri Özel Ödülü ile dönen bu ilk uzun metrajı, kısa filmlerinde olduğu gibi aile ilişkileri üzerinden ilerliyor.

Kırklı yaşlardaki Cai Zhuo bunalımlı bir dönemden geçmektedir. Boşanma arifesindeki iş adamı kocasıyla aynı evi paylaşmayı, Alzheimer hastası kayınvaldesinin bakımına özen göstermeyi sürdürürken, okul takımının yıldız oyuncusu 13 yaşındaki kızını almaya gittiği basket antrenmanında yanlışlıkla yaşlı bir kadının hastanelik olmasına neden oluyor. Kendi sıkıntıları yetmezmiş gibi aniden meydana gelen bu olay onun hayatının kontrolden çıkmasını hızlandırırken, bilinmez bir geleceğe doğru yalpalayan genç kadın geçmişi ile hesaplaşarak kendine yeni bir yol çizebilecek midir.

Genç sinemacının doğal sesleri kullanıldığı melankolik filmi, usta işi diyalog ve ayrıntılarının yanı sıra görsel yetkinliği ile göz dolduruyor. Kısa filmlerini de birlikte yaptığı Alman asıllı görüntü yönetmeni Constanze Schmitt ile bir kez daha 3:4 oranında karar kılmışlar. Yang, resim eğitimi ve fotoğrafçılık geçmişinin izinde öykülerini dikey olarak görselleştirdiği kare ekranı kullanmayı sevdiğini söylüyor. Aile kıskacından kurtulmaya çabalayan Cai’nin hikâyesindeki sıkışmışlık hissini izleyiciye geçirmek için de iyi bir seçim olmuş bu.

Cai’nin öyküsü bir kendini keşif öyküsüdür. Geçmişinden başlayarak bugününü, kim olduğunu, yaşamak istediği cinselliği, bir zamanlar herşey olduğunu düşündüğü aile tuzağından kaçma çabasını izlerken, bizler de genç kadınla birlikte keşfe çıkıyoruz. Bu amaç doğrultusunda yönetmen olan biteni gözümüze sokmuyor zaten. Açılışta Cai’nin kızgınlıkla geri fırlattığı topun neden olduğu olayı görmüyoruz örneğin. Bunun gibi birçok olay kamera dışında cereyan ediyor ya da olan biteni uzak bir mesafeden izliyoruz. Yang kişilerin yüz hatlarını tırpanlanıyor, tül ya da cam benzeri engellerle perdedeki görüntüyü kısmen flulaştırıyor. Tüm bunlar bir gizem yaratıyor. Cai’nin sırlarla dolu geçmişi adım adım çözülürken aile ortamında yaşananların evrenselliğine tanıklık ediyor, Cai’nin anılarında kendi geçmişimizden izlere rast geliyoruz.

Mütevazı bir başyapıt olarak değerlendirdiğim bu güzel film, sahne sahne incelenmeyi ve keşfedilmeyi beklerken yağmur yağmalı. Hem de biraz değil, bardaktan boşanırcasına temizlemeli tedirgin ruhları.

(08 Ağustos 2024)

Ferhan Baran

[email protected]

Ah ki, Anne Babalar Karışmasa…

Kazakistan, adını bildiğimiz ama tarihi filmler dışında sinemasını pek tanımadığımız bir ülke. Bizden (filmden yola çıkarak) en büyük farkı, şehirlerin beton yığını değil, yemyeşil olması… Ah ki, bizim yöneticilerimiz de ağacın, yeşilin önemini kavrasa.

Bizimle benzeştiği alan ise filmin işlediği konu, anne babaların çocuklarının yaşamlarına karışması. Bakıtcan Jienali, komedi olarak ele almış, ama besbelli dramatik ve bir o kadar da zorlayıcı, hepimizin yaşadığı bir gerçek. “Oğlum / kızım, evlenmelisin.” Niye? Ne olacak evlenince, kuş mu konacak kafamıza? Geleneklerle yaşandığı, mahalle baskısının egemen olduğu bir ülkede gençlerin karşı çıkması, tepki göstermesi pek mümkün olmuyor. “Neredeyse Maço”da, bir diş hekimi genç, ister istemez annesinin baskısı altında evlenmek zorunda hissediyor kendisini. Amerika’dan bir burs kazanmış, eğitim görecek, belki çalışma olanağı bulacak… ama anne, Nuh diyor peygamber demiyor: “Evlenmezsen gidemezsin.”

Anne Bibigül (Janna Kuanişeva) bir başka, alabildiğine dominant, her şeyin belirleyicisi… Annenin kardeşi (Abunasır Serikov), hem Demir’i anne adına takip eden ama asıl denetlenmesi gereken kişi hem de alabildiğine şımarık biri.

Genç diş hekimi Demir (Dastan Orazbekov) bir hastasından öğrendiği destek kurumuna başvuruyor, sonrası filmde… Genç güzel psikolog Ardak (Kamşat Joldybayeva), Demir’e yol yordam öğretecek… ama dedik ya hayat teoriye uymuyor.

Yalın bir film Neredeyse Maço. Yönetmenin atraksiyona girmemesi, her şeyi apaçık izletmesi filmin izlenirliğini kolaylaştırıyor; ancak neredeyse hiç yakın plan olmaması yadırgatıcı.

Güleriz ağlanacak halimize… Filmin temelinde bu atasözü yatıyor. Gülerken belki de düşünmemizi istiyor film. Günümüz gençlerinin ağırlıklı dijital dünyasında hiç sosyal iletişim yer almıyor… Bu, filmin öne çıkan sıkı bir eleştirisi…

09 Ağustos’tan başlayarak gösterimde…

(08 Ağustos 2024)

Korkut Akın

[email protected]

Transformers: Başlangıç Filminin Ana Afişi Paylaşıldı

Ana afişi paylaşılan Transformers: Başlangıç (Transformers One) adlı animasyon filmde Optimus Prime ve Megatron’un anlatılmayan ilginç hikâyesini anlatıyor. Onlar daha çok düşman olarak bilinmektedirler, ancak bir zamanlar birbirlerine kardeş gibi bağlı olan ve Cybertron’un kaderini sonsuza dek değiştiren sıkı dostlardı. Tamamen bilgisayar animasyonlu ilk Transformers filmi olan Transformers: Başlangıç (Transformers One), Chris Hemsworth, Brian Tyree Henry, Scarlett Johansson, Keegan Michael Key, Steve Buscemi, Laurence Fishburne ve Jon Hamm gibi ünlü ve sevilen yıldızların sesleriyle yer aldığı geniş bir oyuncu kadrosuna sahip bulunuyor.

Kazakistan’da En Çok İzlenen Romantik Komedi Filmi Neredeyse Maço Türkiye’de

Türkiye de ilk defa bir Kazak filmi izleyici ile buluşuyor. Mandarin Pictures – Maksat Kuvatov yapımcılığında çekilen Neredeyse Maço adlı film, Türkiye’de Serüven Film – Cihan Can ve yapımcı oyuncu Nadira Akhonova aracılığıyla vizyona girecek. Film, Türk izleyicilerin yanı sıra Türkiye’de yaşamakta olan Kazakistan, Rusya ve Türki Cumhuriyetleri vatandaşlarının beğenisine sunulacak. Film, Türkiye’de gösterime girdikten hemen sonra Türkiye ve Kazakistan ortak yapımı konusunda yapımcılar Cihan Can ve Maksat Kuvatov devam filmi çekilmesine karar verdi. Türk ve Kazak oyuncuların başrollerini paylaşacağı filmin senaryosu yazılmaya başlandı.

Seventeen Tour Follow Again to Cinemas

Mingyu, Jeonghan, Wonwoo, The8 ile Wen Junhui’nin oynadığı Seventeen Tour Follow Again to Cinemas, 21 Ağustos 2024’de CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Her adımda tarihi yeniden yazan Seventeen’in ilk Seul Dünya Kupası Stadyumu konseri ve tekrar turu bu Ağustos ayında dünya çapında büyük ekranlara geliyor. Bu konser filmi, çeşitli müziklerle dolu bir etkinliğe dönüşen güçlü bir gündüz performansıyla başlıyor. Carat ışık çubuklarıyla aydınlatılan bir gece gökyüzünün altında doruğa ulaşan film, grubun rekor kıran dokuz yıllık mirasının özünü yakalıyor. Konserin coşkusunu ScreenX, 4DX ve Ultra 4DX’te yeniden yaşayın.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Seventeen Tour Follow Again to Cinemas yazısına devam et

Üj Bej Harfliler

Oğuzhan Yılmaz’ın yönettiği ve Aykut Uzer, Yiğit Koçak, Oğuzhan Yılmaz ile Can Vatansever’in oynadığı Üj Bej Harfliler, 30 Ağustos 2024’de Stageorg dağıtımıyla SineZoom Film Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Hasan ve İsmail kısa yoldan köşeyi dönmek isteyen iki Trakyalı kafadardır. Hasan’ın tek amacı hazine bulup traktör almak ve evlenmektir. İsmail ise vaktini kızlara hava atarak geçirir. Bir gün Hasan’ın bir hazineden haberi olur. İstanbul’dan tanıdığı Hakan’ı çağırır. Üç kafadarın amacı hazineyi bulmak ve İstanbul’a götürüp satmaktır. Hazineyi bulurlar, yola çıkıp konakladıkları esrarengiz otelde fantastik olaylarla karşılaşınca sanrılar görmeye başlarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb