İnsanlar hep dört dörtlük insan hayal eder. Her şeyiyle kendisinin beklentisine uyacağını sanır. Zaman içerisinde bu beklentiler törpülenir, ‘fazlalıklar’ dengelenir. Ama yine de o ilk beklentinin kalıntıları durur küller altındaki köz gibi… Kimi zaman işine, kimi zaman yapıp söylediklerine, kimi zaman boyuna posuna, şekline şemailine, saçının kıvrımına… bakıp umutlanırız: “Tamam, işte buldum ruh eşimi!” Bu, ünlülere karşı daha da … Devamı… »