İnsan yaşamdan ne bekler? Huzurlu bir dünya. Evet, sadece o. Hepimiz, ama hepimiz aynı umut, aynı beklenti, aynı heyecanla benzer bir dünya bekliyoruz. Peki, izin verilir mi? Yok, illa birilerinin engellemesinden ya da deyim yerindeyse taş koymasından değil, koşulların, olanakların, fırsatların, hatta tesadüflerin bile denk gelmemesinden ulaşılamayabilir o düşlenen huzura.
John Wick de aynı… Eşi öldükten sonra kendi içine kapanmak istese de peşini bırakmayanlar nedeniyle bir türlü umduğu gibi yaşayamaz. Bu kez de (bu dördüncü kısım…) öyle oldu; hem de hiç ummadığı bir şekilde ve boyutta.
Duygusallık…
Belki de akılda kalıcı bir öyküsü olmayan ama gerçekten beyazperdeye bağlayan, günün gündemini unutturan (bizim gibi gündemin hep yoğun ve sürekli değiştiği ama dozunun hiç düşmediği ülkelerde daha çok), o şık ve suikastçıyla özdeşleştiren John Wick filmleri izleyici çekiyor. İşte, en tam da o nedenle en yüksek hasılat getiren film oluyor…
Bir üçleme olarak tasarlansa da, dördüncüsünün, hem de neredeyse iki film uzunluğunda çıkması John Wick yapımcılarının beklentisinin ne denli yüksek olduğunun da göstergesi.
Anlatılamaz, izlemek gerekir…
İlk üç bölümünü izleyenler bilir (hem zaten üzerine bir şey de okumaya gerek duymadan koştular bile sinema salonlarına), akın akın gelen düşman (!) ne gözünü korkutur John Wick’in, ne de yıldırır. Keanu Reeves’in, büyük çoğunluğunu (çok zorunlu olanlar dışında, tüm dövüş sahnelerinde kendisi oynamış) dublörsüz oynadığı açıklanan filmde akılcılık değil duygular öne çıkıyor. Onca silahlı adam attığını vuramıyorsa ne diye tutuluyor ki! Gerçi Wick de vuramıyor, diğer tüm “kahraman”lık filmlerinin aksine. Ama bir şey var; şiddeti körüklese de, sıçrayan kan insanın içini soğutuyor. Olanlar belki mantıksız ama izlettiriyor kendisini. Ne şiddet olsun ne de ölüm… Ne ayrılık olsun ne de sorun…
John Wick, dünyayı omuzlarında tepeden aşırmaya çalışan mitolojik kahraman Sisyphos gibi üç kez yuvarlandığı merdivenlerden yeniden çıkıyor. Filmi uzun bulanlar için bu bir gerekçe olarak gösterilebilir, ama ne denli yılmaz ne denli korkmaz ne denli bitmez enerjili olduğunu da başka türlü anlatmak zordur.
Gözleriniz kamaşacak
Uzundan da uzun bir film John Wick’in bu yeni filmi, yani 4.sü. Yine de sıkılmadan, hatta zamanın su gibi aktığını düşünerek çıkacaksınız salondan. Zor kuşkusuz, hem uzun hem dozunda, hem şiddet dolu hem de mesajı yok. John Wick’in tümünün bir mesajı bulunabilir aranırsa, ama bu filmin günün gündeminden sıyrılıp da rahatlamaktan başka bir görevi yok.
22 Mart gününden başlayarak gösterimde…
(23 Mart 2023)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com