Birçok filmi “senaryo icabı” diye küçümser insanlar. Faruk Erem’in -ki, en ünlü ve saygın avukatlardandı, ışığı üzerimize değsin- “suçluyu kazıyınız, altından insan çıkar” sözünden el alırsak, senaryoyu kazıyınız altından gerçekler çıkar diyebiliriz. En saçma gelen senaryoda bile bir gerçek vardır, hem de aklın alamayacağı kadar. Yeter ki bakmak isteyin.
Yönetmen Guy Ritchie, senaryosunun yazımına da katıldığı “Servet Operasyonu”nda bir gizli (ama bırakın herkesi, rakiplerinin bile tanıdığı) ajanın yaptıklarına odaklanıyor. Orson Fortune (Jason Statham) her zaman olduğu gibi alabildiğine kan dökerek ve çatışarak “kötü”leri dize getiriyor. Bu filmdeki kötüler kim: Uluslararası silah tüccarı Greg Simmonds (Hugh Grant) ve çevresindekiler. Peki “iyi” olan? İyi pek yok aralarında aslında, ama bize “iyi” olarak sunulan devletin görevlisi Nathan Jasmine (Cary Elwes).
Haklı olarak gerçeklerle ilgisinin ne olduğunu soracaksınız. Anlatmaya çalışayım, umarım ikna edici gerekçeler koyabilirim ortaya.
Bir ay kadar önce Diyarbakır’da bir bombalı saldırı gerçekleştirildi, üzeri örtüldü, çünkü provokasyon kokuyordu. Ardından İstiklal Caddesinde bir bombalı saldırı sonrasında insanlar öldü, ne olduğu, niye yapıldığı, kimin yaptığı hâlâ belli değil. Daha önce de benzer olaylar yaşamıştık, anımsarsınız muhakkak. Anımsayamayanlar için birileri hemen giriyor devreye. Ankara’da silahlı saldırı sonucu bir akademisyen öldürüldü. Her kafadan bir ses çıkıyor, “Susurluk” deniyor (ki, o da belirsizliğini koruyanlar arasında) ne olduğu belli değil. Kendisine özel (!) bir afla cezaevinden çıkarılan bir mafya lideri vize alamadığı için silahlı arkadaşları tehditler savuruyor.
Kimin eli kimin cebinde?
İşte bu karmaşayı anlatan bir film Servet Operasyonu. Kişileri değiştirseniz yeter. Filmde silah ve para için yapılanlar bizde iktidar ve itibar (tabii, para da ayrılmazı bunların) için yapılıyor. Filmi o gözle izlemenizi salık veririm.
…ve Antalya
Servet Operasyonu İngiltere’de açılıyor, dünyanın birçok kentini dolaşıyor ama en sonunda Antalya’ya demir atıyor. Uluslararası silah kaçakçısı oldukları için hemen her yere gidebiliyorlar bunlar. Bir oyuncu, uluslararası silah kaçakçısının gözdesi, Danny Francesco (Josh Hartnett) her ne kadar karşı çıksa da ışıltılı hareketliliğe karşı çıkamadığı için katılır aralarına. Sonunda yolları Antalya’ya çıkar. İyi de olur. Çünkü Türkiye’nin de reklama ihtiyacı vardır, pandemi sonrasında. Kaleiçi’ni neredeyse sokak sokak gezen kamera kesinlikle izleyicinin aklına o güzellikleri kazıyacaktır, çıkmamacasına. Türkiye özdeşleşen “deniz, kum, güneş” keşke biraz daha fazla yer alabilseydi…
Güçlü ve gizemli bir açılışı var filmin. Ayak sesleri öylesine yüksek ve öylesine etkileyicidir ki, izleyici daha ilk kareden filmin içine girer, beyninde oluşan sorularla… Ne olacak?
Bizde ne olacağının sonucuyla filmin sonucu aynı mıdır, bilemem, ama bildiğim bir şey var: Her zaman iyiler kazanır.
(12 Ocak 2023)
Korkut Akın
🍀🎬😍