“Kadınlar olmasaydı erkekler olmazdı” sözü, “insanoğlu” tanımlamasına kanıt olarak aktarılıyor. Öyle ya, erkekleri de kadınlar doğurduğuna göre “insan” kadınlar için kullanılması gereken bir tanım. (Sadi Bey, kulaklarını çınlatıyorum, sizin mizahi, dokundurmalı yazılarınızdan etkilendiğimi anlamışsınızdır.)
Loretta Sage, popüler bir yazardır ve artık bıkmıştır “ucuz kahramanlık” romanı yazmaktan. Ancak kitaplarının kapak modeli Alan, biraz daha ünlenip biraz daha ilgi odağı olmak istemektedir. Bu, anlaşılabilir bir şey. Hemen aklıma gelen, Mayk Hammer yazan Afif Yesari, “Adam yedi Mike Hammer yazmış ve bir eli yağda bir eli balda inzivaya çekilmiş… Ben 50’yi aştı, hâlâ da yazıyorum, ama yine de zor geçiniyorum” demişti, yaşamının son dönemlerinde çektiğim bir televizyon röportajında. Demek ki, öykümüz gerçekçi.
Son bir kampanya ile geniş bir tanıtım programı uygulanırken, “Kayıp Şehir”in şifresine ulaşıp da hazineyi ele geçirmek isteyen ilginç, ilginç olduğu kadar şımarık, şımarık olduğu kadar uçuk milyarder, yazar Sage’i kaçırır. Pembe payetli sahne kostümü içerisinde hazinenin bulunduğu adaya kaçırılan yazar, şifreyi de çözer. Ancak kapak güzeli (!) Alan, onu kurtarmak amacıyla peşinden adaya ulaşır. Zaten hikâye de öyle başlıyor.
“Kamçılı Adam” benzeri birçok film sayabiliriz, bazısı gişe başarısı da yakalamış… Bu kez, “kamçılı adam”ın yerini pembe payetli kadın alıyor. Diğerleri kadar ürkünç, korkunç, tüyler ürperten olaylar geçmiyor başlarından, ama sürükleyici bir macera izliyoruz, keyifle.
Tamam, sıradan bir film, ama kadın kahramanı ve biraz da “ti”ye alması nedeniyle hoşluklar da barındırıyor. Bir de Brad Pitt var gönüllerin unutamadığı; kısacık ama heyecan kattığı rolüyle.
Kayıp Şehir (Lost City), Yönetmenler: Adam Nee, Aaron Nee, Senaristler: Oren Uziel, Dana Fox, Adam Nee, Aaron Nee, Oyuncular: Sandra Bullock, Channing Tatum, Daniel Radcliffe, Da’vine Joy Randolph, Oscar Nuñez, Patti Harrison, Bowen Yang… 25 Mart 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…
(25 Mart 2022)
Korkut Akın
[email protected]