Sessiz Çığlık

78. Venedik Film Festivali’nden Altın Aslan ödüyle dönen Audrey Diwan imzalı ‘Kürtaj / L’Evénement’ çağdaş sinemanın yükselen kadın filmlerinin son başarılı halkası. Fransız kadın yönetmen, 1940 doğumlu yazar Annie Ernaux’nun yarı özyaşamsal aynı adlı romanından yola çıkmış. 60’lı yılların başlarında Fransız taşrasında (hikâye Angoulême’de geçiyor) edebiyat eğitimi alan 23 yaşındaki Anne beklenmedik hamileliğini öğrendiğinde şaşkınlık içindedir. Üniversitenin başarılı öğrencisidir ve yaklaşan finallerini tamamladığında, yaşadığı küçük kasabanın dışında onu parlak bir gelecek beklemektedir. Günü geldiğinde bir çocuk sahibi olmayı o da ister ama zamanı şimdi değildir.

1963 yılı Fransa’sında kürtaj yasal olmadığı için, hamileliğini sonlandırmanın yollarını arar, bir şekilde yardımına koşacak birini bulmaya çalışır. Ancak kürtaj yaptıran veya bu işlemde yardımcı olanlar hapisle cezalandırıldığı için yakın arkadaşları ve başvurduğu doktorlar ona sırt çevirir. Filmin özgün adının karşılığı olan ‘olay’ Anne’in bedeninde gelişmektedir. Lakin içindeki bebeğin büyümesini endişe ve dehşetle takip eden genç kadının onu bekâr bir anne olarak ev kadınlığına mahkûm edecek tutsaklığını kabullenmeye, bedenini ve özgürlüğünü kanunlara teslim etmeye hiç niyeti yoktur.

İkinci uzun metrajında yakıcı bir konuyu ele alan Diwan, filmin diline büyük katkıda bulunan ve ‘academic ratio’ olarak da bilinen ‘kare ekran’ formatını kullanıyor. Bu tercih genç kızın sıkışmışlık hissini yoğunlaştırıyor, dönemin baskıcı boğucu yapısını pekiştiriyor. Kamera yönetmenin gözü konumunda ana karakteri ve onun çaresiz arayışını takip ediyor. Diwan sessizliği başarıyla kullanıyor. Anne’ın çok az kişiyle konuştuğu ve suskun hal çaresi düşündüğü süreçte onun gizemli bakışlarına, aklından geçenlere odaklandığımız minimalist bir anlatıyı baştan sona özenle sürdürüyor. Sert ve son derece gerçekçi bir beden dehşetinin içinde başının çaresine bakmaya yönelen genç kadının kâbus yüklü yolculuğunu duygusal oyunlara kaçmadan ancak didaktik de olmayan dürüst bir bakış açısıyla vermeyi başarıyor. Tüm bunlar bu küçük filmi devleştiren önemli özellikler.

Bugün belki Fransa ya da gelişmiş bir Avrupa ülkesinde değilse de, dünyanın bir çok yerinde kürtajın yasak olduğunu ve hamileliğinden kurtulmak isteyen kadınların yasa dışı mekânlarda hayatını kaybettiğini dile getiriyor Diwan. Halen Polonya’da ve gelişmiş ABD’nin Texas eyaletinde kürtaj kanunlarında geri adımlar atma girişimleri göz önüne alındığında, filminin erkeklerin kadınların bedeninden elini çekmesi mücadelesinde önemli bir katkısı olacağının altını çiziyor. Meselenin dününü günümüze bağlayan bu zamansız ve sert politik söylem, yönetmenin taze keşfi, kameranın kare ekran üzerinden video çeker gibi baştan sona takip ettiği Anne’ın güvercin tedirginliğini ustaca giyinmiş Anamaria Vartelemei’in mükemmel yorumu ile Evgueni ve Sacha Galperine’in Andrey Zvyagintsev’in başyapıtı ‘Sevgisiz/ Nelyubov’dan aşina olduğumuz tek nota üzerinden gerilimi yoğunlaştıran müzik çalışmasıyla destekleniyor. Oyuncu kadrosunun çoklukla tanınmamış yüzlerden oluştuğu filmde, kısa yan rollerde Anna Mouglalis (Mme Rivière) ile bir dönemin unutulmaz oyuncusu (Agnès Varda’nın ‘Yersiz Yurtsuz / Vagabond’u) Sandrine Bonnaire’in (anne Gabrielle Duchesne) varlığı ile mutlu oluyoruz.

(05.02.2022)

Ferhan Baran

[email protected]

Şerafettin Gür’ü Kaybettik

Sinemamızın önemli yapımcılarından Şerafettin Gür, 29 Ocak 2022 Cumartesi günü hayatını kaybetti. Gür, Kurbanlık Katil, Vesikalı Yarim, Ses, Pehlivan, Düttürü Dünya, Yoksul başta olmak üzere sinemamızın ünlü eserlerinin yapımcısı oldu. Birlikte çalıştığı yönetmenler arasında Lütfi Ömer Akad, Atıf Yılmaz, Zeki Ökten gibi önemli isimleri yer aldı. Yılmaz Güney’in sinemaya başlamasında büyük katkısı olmuştur. Gür’ün cenazesi, 30 Ocak 2022 Pazar günü Üsküdar Şakirin Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Felâket Filmlerinin Usta Yönetmeni Dünyanın Başını Bir Kez Daha Belaya Sokuyor

Sinema tarihine geçmiş birbirinden görkemli filmlerde imzası bulunan yönetmen Roland Emmerich, Dünya’nın başını bir kez daha belaya sokacak. Emmerich, 04 Şubat’ta vizyona girecek Moonfall filmiyle seyircileri Ay’ın karanlık yüzüyle tanıştıracak. Ay’ın yörüngesinden çıkarak dünyaya doğru geldiğini fark eden bir grup bilim insanı bu büyük tehdit karşısında benzeri olmayan büyük bir mücadeleye başlıyor.

TRT Ortak Yapımı Klondike’a Sundance’den En İyi Yönetmen Ödülü

Sundance Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. ABD’nin Utah eyaletinde çevrimiçi yapılan festivalde, Klondike, festivalin Uluslararası Yarışma bölümünde En İyi Yönetmen ödülüne layık görüldü. Uluslararası yarışma jürisi, Maryna Er Gorbach’a En İyi Yönetmen Ödülü’nü “titizlikle oluşturulmuş kadrajları, zarif hikâyesi ve oyuncuların titiz performanslarıyla izleyeni canlandıran bir film” gerekçesi ile verildiğini belirtti.

Diler Saraç’ı Kaybettik

Sinemamızın sevilen karakter oyuncularından Diler Saraç, 28 Ocak 2022 Cuma günü hayatını kaybetti. 1937 yılında İzmir’de doğan Saraç, 1962 yılında Ses Dergisi’nin artist yarışmasına katılarak oyunculuğa başladı, Aşka Karşı Gelinmez filmiyle sinemaya geçti. Pisi Pisi filmindeki rolüyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Kısmetin En Güzeli, Çocuk Hırsızı Cafer, Gümüş Gerdanlık, Makber, Bir Kadın Kayboldu, Kördüğüm, Cemil, Vurun Kahpeye, Kapıcılar Kralı, Baba Bizi Eversene, Memleketim, Yaz Bekarı gibi sinema filmlerinde rol aldı. Merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Klondike, Sundance Film Festivali’nden En İyi Yönetmen Ödülü ile Döndü

Ukrayna – Türkiye yapımı Klondike filmi ilk gösterimini gerçekleştirdiği Sundance Film Festivali’nden En İyi Yönetmen ödülü aldı; filmin yönetmeni Maryna Er Gorbach’ı En İyi Yönetmen ödülüne layık görüldü. Jüri gerekçeli kararını “Titizlikle oturtulmuş kadrajları, zarifçe örülmüş hikâyesi ve oyuncuların performansıyla izleyene hayat veren, dünya paramparça olurken yaptığımız seçimler hakkında bir film.” olarak açıkladı. Yönetmeni Gorbach ise konuşmasında ekibe, oyunculara, filmi destekleyen kurumlara, filmi izleyip yorumlar yazan seyircilere teşekkür ederken, Ukrayna’da yaşanan işgalin bitmesini ve hak ettikleri huzurlu günleri yaşamayı umduğunu da sözlerine ekledi.