Bir Rus Kâbusu

20 aylık ev hapsinin ardından sınırlı özgürlüğüne kavuşan Kirill Serebrennikov bu hafta bizde de gösterime giren ‘Petrov Grip Oldu / Petrovy v Grippe’ ile setlere dönüş yaptı. Ama ne dönüş dedirten tekinsiz bir gece yolcuğu ile. Putin yönetiminin mahkûm ettiği ve filmin ilk gösteriminin yapıldığı Cannes Film Festivali’ne sürmekte olan yurtdışı yasağı nedeniyle bir kez daha katılamayan muhalif sinemacının, çağdaş Rus edebiyatının önemli yazarlarından Alexey Salnikov’un ödüllü romanından uyarladığı filmi, ekonomik zorluklar içinde yaşayan ahlâken çökmüş Sovyet dönemi sonrası Rus toplumunu neşter altına yatırırken, ana metnin gerçeküstücü atmosferinde izleyicisini karanlık bir maceranın içine sürüklüyor. Balık istifi otobüsün içinde evine ulaşmaya çalışan Petrov’un yüzümüze yüzümüze öksürdüğü (film Covid dönemi öncesinde çekilmiş) görüntülerle açılıyor film. Genç adam hastalığın etkisiyle sağa sola yalpalarken çevresini sarmış hoşnutsuz yolcular içinde yaşadıkları sefil düzenden şikayetlerini sıralamaktadır. Dışarda hava buz gibidir. Yağan karın altında arkadaşları ile buluşan genç adam kabus dolu düşlerle renkli çocukluk anılarının birbirine karıştığı tuhaf gece yolculuğunun henüz başındadır.

Rus yönetmen gündüzlerini mahkeme kapısında tüketirken filmini gece vakitlerinde çekmiş. Bu da karanlık ve gerçeküstücü unsurların üstüste yığılmış olduğu anlatı için çok uygun bir seçim. Gün içinde araba tamirciliği yaparken geceleri çizgi roman yazarlığını sürdüren Petrov trajikomik düşlerinde zengin Rusları kurşuna dizen bir infaz mangasına katılıyor. Cenaze arabasındaki içkili alem sonrasında takım elbiseli mevta ortadan kayboluyor. Eserlerini yayınlatamayan yazar dostunun intiharına yardımcı oluyor. Kütüphane görevlisi olarak çalışan ayrıldığı karısı bir şiir okuma gecesinde terbiyesizleşen erkek katılımcıyı süper gücüyle öldüresiye pataklıyor, daha sonra peşine takılan erkekleri ortadan kaldıran bir seri katile dönüşüyor vs.

2016 yapımı dehşetengiz ‘Öğrenci / M’Uchenik’ ile köktendinci Hristiyan gencin toplumun uygun damarını okşadığında ne denli ileri gidebileceğini ibretle yüzümüze çarpmış olan Serebrennikov ev hapsi öncesinde tamamladığı ‘Yaz / Leto’da Perestroyka öncesi dönemde kıstırılmış Sovyet rock gruplarının coşkulu ve hüzünlü özgürlük çığlıklarını dile getirmişti. Petrov’un öyküsünün son bölümünde bu kez 70’li yılların başlarına kendi çocukluk yılarına dönüş yapıyor. Genç çizerin çok da parlak olmayan küçüklük anılarını çocukluğun coşkusu hatırına renkli olarak perdeye aktarırken, para kazanmak için Noel partisinde çocukları eğlendiren oyuncu çiftin hikâyesinde siyah-beyaz’a dönmeyi seçiyor.

‘Petrov Grip Oldu’ çok başarılı bir metinden yola çıkan görsel işitsel müthiş bir serüven. Metne adını veren ana karakteri tiyatro yönetmeni olarak da tanınmış Semyon Serzin’in yorumladığı yapımda, Serebrennikov’un değişmez görüntü yönetmeni Vladislav Opelyants harika bir iş çıkartmış. Zincirlerinden boşalmış bu Rus kabusunun deli ruhunu tamamlayan final jeneriğindeki coşkun metal rock parçasının sonunu getirmeden salondan ayrılmamanızı özellikle öneriyorum.

(14 Aralık 2021)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com