9. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Sinemanın Önemli İsimleri ile Açılıyor

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin 9.su, sinemanın önemli isimlerinin katılımıyla 21 Kasım 2019 Perşembe günü saat 19:00’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda açılıyor. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali bu yıl yine “Adalet” teması ile 9. kez sinemaseverlerle buluşuyor. Festival, adaletin sadece bir suç ve karşılığında ceza kavramlarından oluşmadığını, tüm toplumu ilgilendiren ve üzerinde önemle durulması gereken bir konu olduğunu gündemde tutmak, tartışmak, ülkeler arasındaki farklılıkları, sorunları gündeme getirmek, ortak çözümler aramak üzere herkese sesleniyor.

9. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Sinemanın Önemli İsimleri ile Açılıyor yazısına devam et

Sinemazon 1. Kadın Sinema Yönetmenleri Festivali

Sinemazon 1. Kadın Sinema Yönetmenleri Festivali, 18 – 22 Ocak 2020 tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşuyor. Festivalin amacı, kadın yönetmenlerin seslerini filmleriyle duyurabilecekleri bağımsız ve sürdürülebilir bir platform yaratmak olarak belirlendi. Farklı geçmiş, deneyim ve kariyerlerden gelen amatör ya da profesyonel kadın yönetmenlere sanatlarını icra edebilmeleri için alan sunmayı hedefleyen festivalin Direktörlüğünü Mutluluk Festivali, Ahmet Muhip Dranas Edebiyat Şenliği gibi birçok çağdaş sanat organizasyonunu yapan belgesel fotoğrafçı Volkan Atılgan üstleniyor. Program Direktörü ise yönetmen Gülten Taranç.

Sinemazon 1. Kadın Sinema Yönetmenleri Festivali yazısına devam et

Sinema Tarihinin Klâsikleri ve Gizli Hazineleri 25. Gezici Festival’de

Gezici Festival, seyirciye unutulmaz sinema deneyimleri vaat eden özel bir seçkiyle 25. kez yola çıkıyor. 29 Kasım – 05 Aralık’ta Ankara’da, 06 – 08 Aralık’ta Sinop’ta ve 09 – 12 Aralık’ta Kastamonu’da perdelerini açacak olan festival, 25. yılında sessiz sinemanın nadir eserlerinden üç filmini, Tamilla, İmparatorluk Kalıntısı (Oblomok Imperii) ve Çatışan Arzular’ı (Smouldering Fires) canlı müzik eşliğinde izleme imkânı sunacak. Programda ayrıca ırkçılığı konu alan iki film yer alıyor.

Sinema Tarihinin Klâsikleri ve Gizli Hazineleri 25. Gezici Festival’de yazısına devam et

7. Kayseri Film Festivali’nin İstanbul Basın Toplantısı Yapılıyor

Talas Belediyesi ev sahipliğinde ve Kadir Turna direktörlüğünde 28 Kasım – 01 Aralık 2019 tarihleri arasında düzenlenecek olan 7. Kayseri Film Festivali’nin İstanbul basın toplantısı 21 Kasım 2019 Perşembe günü Üsküdar Mihrimah Kahve’de yapılıyor. Toplantıda ulusal yarışmaya hak kazanan filmler, ulusal jüri üyeleri, festival programında yer alacak film ve etkinlikler açıklanacak.

Erkeklere de Böyle Şeyler Oluyor mu? Gerçek Bir Aşk Hikâyesi, Söz Vermiştin Sinemalarda

Geçtiğimiz hafta vizyona giren ve gerçek bir aşk hikâyesine dayanan Söz Vermiştin filmi seyirciye aşkı, bir erkeğin gözünden yaşatıyor. Erkeğin de aşkı ne denli duygu dolu, tutkulu ve derinden yaşadığını gösteren film, tesadüfi bir karşılaşmanın aşka dönüşme hikâyesini anlatıyor. Söz Vermiştin’in başrollerini Emre Karayel ve Aslı Tandoğan paylaşıyor. Filmde, müzik yapımcısı Nesim, okul orkestrasında gitar çalarken kendisinin gizli hayranı olduğunu sonradan öğrendiği Lilyan’la yıllar sonra yeniden karşılaşır ve bu tesadüfi karşılaşma çok kısa zamanda büyük bir aşka dönüşür.

9. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Gösterim Takvimi Belli Oldu

9. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali gösterim takvimi belli oldu. Festival kapsamında yapılacak Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda sekiz film yarışacak. Adalet temalı filmlerin yarışmacı olarak katılacağı yarışmada jüri başkanı Zuhal Olcay olarak belirlenmişti. Jüride ayrıca, Kreatif yönetmen Izeda Gradevic, Yönetmen Sahraa Karimi, Oyuncu Onur Saylak ve Yapımcı Ioana Uricaru var.

9. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Gösterim Takvimi Belli Oldu yazısına devam et

Malatya Film Festivali Hız Kesmiyor

Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Valiliği’nin destekleriyle hazırlanan 9. Malatya Uluslararası Film Festivali ikinci ve üçüncü gününde hız kesmeden devam ediyor.
120 filmin gösterildiği, 27 değişik etkinliğin gerçekleşeceği festival halk tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor. Akif ve Sezen Sokakta belgesellerinin gösterildiği festivalde ayrıca Deliler: Fatih’in Fermanı filmi oyuncuları ve yapımcısına Sinema Emek Ödülleri verildi.

Malatya Film Festivali Hız Kesmiyor yazısına devam et

Hayat “Küçük Şeyler”le Örülüyor

Sinema filmini salonda izleyen insanlar hayata çok farklı açılardan, odaklanarak bakmayı bilen insanlardır. Çünkü, evde televizyon izlemek gibi sadece zaman öldüren bir eylem değildir film izlemek. Görmek, anlamak, buna da bağlı olarak hayatı düzenlemek, yani yenilenmek demektir.

Bahar ile Onur, krediyle -ama epey lüks- bir ev almış, ikisi de çalışan, birbirini seven çifttir. İnsan kendisine ne kadar dürüstse karşısındakine de o kadar dürüst olabilir. Kendini kandırıyorsa herkesi kandırmaya meyillidir, bu en sevdiği kişi, eşi bile olsa.

Bir gün, Onur’u işyerinde yapılan köklü değişiklikle işten çıkarırlar. Tazminatını vermiş olmaları yeterli değildir. Sahi, sinemacılar geleceği önceden gören insanlardır ve resmi rakamlarla yüzde 27’yi geçen oranı ufukta belirmişken görmüşlerdir. Onur kendisini kandırdığı gibi eşini, arkadaşlarını, annesini de kandırmak ihtiyacı içindedir. Peki, kim bu kandırmacaya ne kadar dayanabilir? Dayanılabilir mi?

Hayatın çelişkisi…

Film, beyaz yakalı diye tanımlanan çekirdek bir ailede, özellikle işten çıkarılan erkek odaklı gelişiyor. Sınıfsal bir çelişki yok, ama hayatın sürdürülmesi için ekonomi, bir diğer deyişle çalışmak gerekli. Dişlilerden biri aksayınca sorunlar birer birer çıkıyor ortaya ve büyüyor alabildiğine. Dışarıdan bakınca pek bir sorunu olmayan, hatta mutlu denebilecek bir çift Bahar ile Onur çifti. Sıkıntılar baş gösterince en mahrem konular bile uluorta açıklanabiliyor… Hatta o nazik, nezaketi elden bırakmayan çift sövebiliyor adlı adınca. Onu geçseniz Onur’un sövmekten de beter bir sözü var ki, “kavgada söylenmez” denilen… Bahar için ipler o zaman kopuyor.

Kişilikler gelişmemişse…

Gerçekçi değilseniz, şeffaf olamıyorsanız, kararlılık gösteremiyorsanız bir gün siz de aynı durumlarla yüz yüze gelirsiniz ve tüm bu olumsuzluklarla hayatınız zindana döner. Çözümsüzlükle büyüyen bunalım hayatın her anında, her alanında hepimizin başında “Demokles’in kılıcı” gibi sallanıyor. Kendinize yalan söylemeyerek ilk adımı atabilirsiniz.

Evliliklerde kafa, kavga ve gönül birliğinin sağlanamaması yapının er ya da geç çökmesini doğurur. Bahar ile Onur’un (bu arada, adları da tam uymuş karakterlere… Onur, onursuzluğu, Bahar ise sonbahara evrilişi, yok oluşu yaşıyor) kafaları uyuşmuyor, kavgaları da aynı doğrultuda değil (çünkü Onur kendisini bile kandıran hayal gücü yüksek, dolayısıyla da yalancı biri), gönül birliğiyle yaşanan “küçük şeyler” sonrasında bitiyor.

Alican Yücesoy’un oyunu…

Babamın Kanatları filmiyle başlayan, çok da başarılı devam eden bir üçlemenin ikinci filmi “Küçük Şeyler”. Orada işçiler vardı, burada o işçilerin yaptığı binalarda yaşayanlar. Orada da sorunlar yumağıyla sarılıp sarmalanmıştı insanlar, burada da… Orada çözümsüzlük örgütsüzlüktü, burada bilinçsizlik.

Yönetmen Kıvanç Sezer, -gerçekten başarılı bir film çıkarmış- “Babamın Kanatları”ndan sonra neyi nasıl ve niye yapacağını bilerek girmiş bir çalışmanın içine. Oyuncuların belirledikten sonra çalışmış onlarla. Alican Yücesoy, filmi taşıyan karakter olarak çok başarılı. Bahar’ı oynayan Başak Özcan’ın da ondan kalır yanı yok. Birbirlerini taşımışlar. Şöyle bir şey geçti aklımdan: İki oyuncu da köken itibarıyla küçük burjuva ve bu “küçük şeyler”i sürekli yaşadıkları için, bir anlamda kendilerini oynadıkları için başarıları kaçınılmazdı. Yönetmenin doğru yönlendirmesi de belirleyici…

Gittiği hemen her yarışmadan, festivalden ödülle dönen film, bizi anlatıyor. Ayakları yere sağlam basmayan, dik durmayı beceremeyen beyaz yakalıları (kendilerini öyle sayanları da) anlatıyor. Yani bizim yaşamımız “Küçük Şeyler”de anlatılan. Aynaya bakmak gibi…

Küçük Şeyler
Yönetmen Kıvanç Sezer
Oyuncular Alican Yücesoy, Başak Özcan, Bülent Emrah Parlak, Seda Türkmen, Müfit Kayacan, Tuğçe Altuğ, Nihal Koldaş…
29 Kasım’dan başlayarak gösterimde…

(25 Kasım 2019)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Yıldız Kenter’i Kaybettik

Ünlü duayen tiyatro oyuncumuz Yıldız Kenter, 17 Kasım 2019 Pazar günü hayatını kaybetti. Yıldız Kenter, 11 Ekim 1928 tarihinde İstanbul’da doğdu. Oynadığı sinema filmleri arasında Ağaçlar Ayakta Ölür, Yaşlı Gözler, Vatan İçin, Fatma Bacı, İsyancılar, Pembe Kadın, Anneler ve Kızları, Elmacı Kadın, Vahşi Çiçek, Ablam, Kızım Ayşe, Bir Ana Bir Kız, Beyaz Melek, Güle Güle gibi filmler olan sanatçı 3 Altın Portakal ödülü kazandı. Cenazesi, 18 Kasım 2019 Pazartesi günü Levent Afet Yolal Camii’nde kılınacak cenaze namazını müteakip Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Ahmet Kural Üç Farklı Tipi Aynı Filme Sığdırdı

Başrollerinde Ahmet Kural, Murat Cemcir, Devrim Yakut, Rasim Öztekin’in yer aldığı Baba Parası, 01 Ocak 2020’de sinemaseverlerle buluşacak. Ahmet Kural, filmde üç farklı tiplemeyle seyirci karşısına çıkıyor. Bu tiplemeleri canlandırmanın zorlu olduğu kadar keyifli de olduğunu dile getiren usta komedyen, “Bu rollerden birinde kadın oluyorum. Kadını oynamak başlı başına fiziki ve ruhsal hazırlık istiyor. Öte yandan bir de şivesiyle de apayrı bir komiklik yaşatan Kıbrıslı taksi şoförü Selim var.Finalde de farklı sürpriz bir tip daha geliyor.” şeklinde konuştu.