Garip Özdem’i Kaybettik

Sinema sektörüne Ses Kayıt Teknisyeni olarak emek veren Garip Özdem, 21 Haziran 2019 Cuma günü hayatını kaybetti. Özden için 27 Haziran 2019 Perşembe günü Berlin Cemevi’nde anma töreni yapılacak. Janjan, Ben Gördüm (Min Dit), Toprağa Uzanan Eller ve Mavi Dalga adlı yerli filmlerde ses kayıt görevi yapan Garip Özdem’in çalıştığı yabancı belgesel, kısa ve sinema filmleri arasında ise Agnes la Chute, Die Letzte Garbe, A Damn Killer, No Chairs, Urban Explorer Crashkurs, Global Home, Hasan’s Letzter Tango, For Snoen Faller, Land of Light adlı filmler var. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Usta Oyuncunun Bu Sahneleri Çok Konuşulacak

Sevilen oyuncu Suzan Aksoy rol aldığı Geçmiş Olsun adlı filmde canlandırdığı Gülsün Abla karakteriyle seyirciyi çok şaşırtacak. İnsanlığın sonunu getiren bir virüsün tüm dünyayı sarmasıyla küçük bir mahallelinin yaşadığı büyük değişimi konu alan filmde, Aksoy mahallenin sevilen ablası Gülsün’e hayat veriyor. Dünya nüfusunu tehdit eden ve yokluklara neden olan virüsün yayılmasıyla Gülsün abla’nın geçirdiği değişim filmde seyirciyi kahkahaya boğacak.

Sen de Hatırlamıyorsan…

Dünya bir anda karanlığa gömülse… Her şey dursa o anda. Hatta belki dünya bile dönmese… Neler olur acaba?

Çok şey olur kuşkusuz… Herkes kendince bir öykü kurar, herkes kendince bir yaşam oluşturur. İşte, onlardan biri… Jack, bir anda dünya çapında şarkıcı olur hem de Beatles şarkılarıyla…

Meraktan ölmek…

Biri ya yalan söylüyor ya da gerçekten bir şeyler olmuş, fark etmesek de… Sıradan bir rock şarkıcısı olan Jack Malik, çocukluk arkadaşı ve kendisini aslı yalnız bırakmayan Ellie ile ünlü olmanın, şarkılarının dinlenebilir olmasının hayaliyle çaba harcıyorlar. Peki, ne oluyor veya ne olacak?

Bir yanıyla meraklı bir yanıyla komik bir yanıyla da duygusal bir öykü çıkmış ortaya. Sahi, siz birden çok ünlü bir şarkının sahibi olsanız… neler geçer aklınızdan?

Beatles’in birbirinden duygusal birbirinden güzel birbirinden ilginç şarkılarının yeni bir yorumu ile karşı karşıyasınız. Beatles’i dinlemişseniz, arada da olsa yeniden duymak istiyorsanız tam size göre bir film.

Aşkın doruğu…

Müziği, benim kuşağımın büyük çoğunluğu, yoğun anılarla anımsıyor. Neredeyse kapasam gözlerimi de o duyguyu kendi dünyamda yeniden yaşasam diyecek kadar hem de… Yönetmen Danny Boyle, Jack Barth’ın ana fikrinden yepyeni bir öykü yazan senarist Richard Curtis’in olağanüstü görüntülediği film olmasa doğrudur, gözler kapanır hemen. Ama film o denli güçlü ve sürükleyici ki, değil gözlerinizi kapamak kırpmaya bile fırsat bulamıyorsunuz.

Karşılıksız, ama bir o kadar da özverili bir aşk yaşanıyor, tek taraflı. Şöhret basamaklarını hızla tırmanan Jack, Ellie’yi görmeyecek mi acaba? Ah, haydi gör, hisset demekten, olup olmayacağı merakından ağzım kurudu, tırnaklarımı koltuğun kenarına geçirdim. Olsun, Jack bu muazzam ve önyargısız aşkı görsün, Ellie’nin gözlerindeki buğu silinsin.

Haklısınız, aşk karşılıksızsa kara sevda olurmuş ve ancak o zaman daha bir güçlü olurmuş.

Ellie’nin aşkı çok güçlü, çok büyük, göğsüne taş basacak denli hem de… Jack’ın ise gözleri açılacak… açılsın mı?

(28 Haziran 2019)

Korkut Akın

[email protected]