İKSV Galaları Sibel ile 2018’e Veda Ediyor

İKSV Galaları 2018’in son günlerinde, Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti’nin yönettiği, birçok ödül kazanan üçüncü filmleri Sibel’i sinemaseverlere sunuluyor. Sibel, 27 Aralık Perşembe akşamı 21:30’da Cinemaximum Nişantaşı City’s Sineması’nda gösterilecek. Başrollerini Damla Sönmez ve Erkan Kolçak Köstendil’in paylaştığı Sibel’in senaryosunu Çağla Zencirci, Ramata Sy ve Giullaume Giovanetti birlikte yazdı. Bol ödüllü filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Emin Gürsoy, Elit İşcan ve Meral Çetinkaya yer alıyor. Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti’nin önceki filmleri Nur (Noor) ve Ningen, İstanbul Film Festivali’nde de gösterilmişti.

İKSV Galaları Sibel ile 2018’e Veda Ediyor yazısına devam et

Süper Ayı

Wang Qi’nin yönettiği ve Jeff Dunham, Marcus Shor, Morena Cleese ile Marcus Bastida’nın seslendirdiği animasyon film Süper Ayı (Super Bear), 04 Ocak 2019’da TME Films dağıtımıyla Siyah Beyaz Film Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Birbirlerine sımsıkı bağlı Dash ve Zack kendilerini bir anda avcıların ağından kaçarken bulurlar. Oğlu Zack’i kaçıran hayvan tüccarlarını bulmak için yanına ajan köpek Hamilton’ı da alan Dash oğlunu kurtarabilmenin yollarını ararken, göründüğünden çok daha akıllı Zack’in de diğer hayvanlarla birlikte bir kaçış planı vardır. Baba-oğul tekrar biraraya geldiğinde, aralarındaki bağ daha güçlü ve sevgi dolu olacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Börü

Can Emre ile Cem Özüduru’nun yönettiği ve Serkan Çayoğlu, Murat Arkın, Emir Benderlioğlu ile Can Nergis’in oynadığı Börü, 28 Aralık 2018’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Çağlar Arts – Insignia Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, 15 Temmuz gecesi yuvaları olan Özel Harekât Daire Başkanlığı bombalandıktan sonra, kendileri için kâbus gibi bir gece boyunca mücadele etmeyi seçen; imkansızlıklara rağmen görevlerini yapan, devletine bağlı Türk askerleri ve sivilleri ile omuz omuza hainleri alt eden Ankara’daki Polis Özel Harekât Taarruz Timi Börü’nün öyküsü. Devlet en karanlık anlarından birinde onlar korkmadılar, savaştılar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Börü yazısına devam et

İçinizdeki Erkeği Öldürün!

“Dünle beraber geçti cancağızım ne varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” diyen Mevlana’yı aradan geçen 800 yıl sonrasında bir avukat duyar ve sadece müvekkilinin (bağlı olarak kendisinin) değil, bütün kadınların toplumsal cinsiyet eşitliğini kazanabilmesi için ilk adımı atar.

Ruth Bader Ginsburg, tutucu ve bir o kadar da gerici Amerikan mahkemelerinde bir “devrim” sayılabilecek ilk adımları atan bir avukat. Eşinin hastalığında onun yerine de eğitime katılan, çocuğunu büyütmenin yanı sıra onun yetişmesini hatta hayata tutunabilmesini sağlayan, erkek egemen bir okul ve dünyada ayakta durmayı başaran bir avukat. Büyük mücadelelerle geçen bir yaşam…

Ne kadar da bize benziyor…

Kendisi haksızlıklara karşı mücadele ederken, toplumsal cinsiyet eşitliği kavgasını kora kor verirken, Vietnam Savaşına karşı yükselen toplumsal muhalefetin bir üyesi olma yolundaki kızını alıkoymaya çalışıyor. Bizde de öyle olmuyor mu? 12 Eylül öncesi hayatı değiştirmek için çaba harcayanların hemen hiçbirinin çocuğu yok artık toplumsal mücadelenin içinde… Aynı şeyi Ginsburg ya kızına yapmaya çalışıyor. Şairce söylersek: “Erken öten horozun başını keserlermiş/Bitmez tükenmez ki başın kesile kesile”… kızı da yanında yer alıyor, hatta o da güçlü bir avukat oluyor. Bir diğer açıdan bakarsak da en ilerici, en geniş görüşlü, en devrimci insanların bile tutucu yanları olabiliyor. Ama filmde kızı değil annenin başının (!) kesilmesi söz konusu… Direniyor, yılmıyor, sonunda başarıyor.

Başarılı ama ikinci sınıf

Kadınlar, hele de farklı bir dine mensupsa ne kadar başarılı olursa olsun hep aşağılanıyor. Ginsburg’un 1950’li yıllarda başlayan mücadelesi 1970’lerde ancak meyvesini verebiliyor. Harcanan, koca bir ömür, ama kazanılan erkeklerin de yararına olan vergi yasasındaki değişiklik.

Kadınlar tarih boyunca eşitlik mücadelesi vermiş… Amerikan yasalarında tam 132 maddenin erkek egemen oluşu belirleyici bir örnek. Muhakkak ki, etkileri hâlâ sürüyor ve hayata tam anlamıyla geçmemiş… Yani daha kırk fırın ekmek yememiz gerekiyor, deyim yerindeyse…

Filme gelince…

Sinema tarih kitabı değildir, ama tarihin derinliklerinde kalanları kolay, hızlı ve anlaşılır bir şekilde anlatabilir bizlere.

Ruth Bader Ginsburg’ün, haklı mücadelesinde kadınlarla birlikte erkeklerin de kazandığını, çalışma alanlarında da görülen ayrımın, cinsiyet eşitliği çerçevesinde hepimize örnek oluşturduğunu izlemek gerekir. Ginsburg rolünde Felicity Jones, eşi rolünde Armie Hammer gerçekten başarılı… Ev hayatıyla iş hayatındaki farklılıkları, birbirlerine karşı tutum ve davranışları hiç göze batmıyor. Ginsburg’e destek olan ve yardım eden hukukçu arkadaşlarını da unutmamalı…

On the basis of sex, Eşitlik savaşçısı, Yönetmen Yönetmen Mimi Leder, oyuncular Felicity Jones, Armie Hammer, Justin Theroux, Jack Reynor, Cailee Spaeny, Stephen Root, Sam Waterston, Kathy Bates… 28 Aralık’tan başlayarak gösterimde…

(25 Aralık 2018)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com