Savaşın Aksiyonu ve Başka Bir Şey

Dünyanın bugüne dek gördüğü en gaddar savaş ve katliam İkinci Dünya Savaşı… Milyonlar ölmüş, öldürülmüş… Asker, sivil ayrımı yapmadan, kadın erkek ve/veya yaşlarını umursamadan hem de. O büyük acıyı, aradan geçen bunca yıl sonra da içinde duyuyor insan.

Overlord Operasyonu, iki bölümlük bir film… Girişte, inanılmaz bir tanımlamayla yüz yüze geliyoruz. Savaşa giden acemilerle artık hayattan bir şey beklemeyecek kadar ölüm görmüş, yakınlarını kaybetmiş uzmanlar…

İkinci Dünya Savaşının, cephede geçen en başarılı öykülerinden biri Overlord’un ilk yarısı… Birbirlerini tanımayan, tanısalar bile o gerginlikle kimin neyi, nasıl ve niye istediğini/yaptığını bilemeyecek kadar yoğun askerler… Bir görev almışlar: Nazi işgali altındaki kilisenin çatısına sığınmış (bu önemli bir trük, çünkü bütün milletlerde, tam da bizde olduğu gibi en kutsal yerdir dini binalar; kimse dokunmaz, dokunmaktan kaçınır) radyo vericisini yok edeceklerdir.

Yakın planların cazibesi

Normandiya çıkartması öncesinde görev alan küçük bir takımın yaşadıklarını aktarıyor film. Askerlerin korkuları, heyecanları, endişeleri, beklentileri bir tarafta, daha önce cephe görmüş olanların (deyim yerindeyse ‘kaşarlanmış’ların) karşı karşıya gelmeleri… Zaman kısıtlı, bir görevleri vardır ve başaramazlarsa savaş farklı bitecektir.

İnanılmaz güçlü bir kamera, olağanüstü oyunculuk (filmin ikinci yarısında da devam ediyor bu olağanüstülük) ve mizahla yoğurulmuş alabildiğine heyecan…

Köylü güzeli…

Barışçıl, hoşgörülü, sakin ve kararlı bir askerle okumuş, savaş karşıtı olduğu için (ve yaşananları da öğrenince hak vereceğimiz) askerlere diş bileyen, genç köylü kız… Aralarında adı konmamış ilginç bir çekim var, âşık olmuşlar mıdır acaba birbirlerine? Ama savaşın azgın yüzü onları da kendine benzetiyor, acımasız hatta iğrenç bir intikam duyabiliyorlar. Birbirlerini tanıma fırsatı bulamasalar da askerlerle köylü kız güvenmek zorundalar. Kimse o güvene ihanet etmiyor…

Üstün ırk hedefi…

Alman Nazilerinin en büyük hedefi, hepimizin bildiği gibi üstün ırk yaratmak… Milliyetçiliğin doruğu zaten bu üstün olma anlayışı… Oysa onlar da etten kemikten yapılma alelade insanlar, hepimiz gibi… Ya çalışmaları? Laboratuvarlarda, canlı denekler üzerinde yapılan tüm deneyler bu yönlü…

Üstün ve ölümsüz bir ırk nelere gebe! Savaşın aksiyonuna korku filminin canavarları karışıyor. Savaştan çok korku/gerilim filmine dönüşüyor film ikinci yarısında… İnsan duyarlılığı yine üst düzeyde. Önce çocuklar ve kadınlar denir ya…

Overlord Operasyonu, yönetmen Julius Avery. Oyuncular Jovan Adepo, Wyatt Russell, Pilou Asbæk, Mathilde Ollivier, John Magaro, ve Iain de Caestecker… 9 Kasım’dan başlayarak gösterimde…

(08 Kasım 2018)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com