Çınar

Mustafa Karadeniz’in yönettiği ve Yunus Emre Çelik, Sezgin Cengiz, Şilan Düzdaban ile Mert Aygün’ün oynadığı Çınar, 12 Nisan 2019′da CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Çınar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Mustafa, eşi Suna ve engelli oğlu Rıza ile birlikte Kars’ın Sarıkamış ilçesinde hayatını sürdürmektedir. Ailesini şoförlük yaparak geçindiren Mustafa’nın en büyük hayali, oğlu Rıza’nın diğer çocuklar gibi koşup oynadığını görebilmektir. Oğlunu ameliyat ettirebilmek için çalışan Mustafa, at üzerinde kasabaya işe giderken, eşi Suna da eğitim alması için elinden geleni yapmakta, oğlunu sırtında okula götürüp getirmektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Çınar yazısına devam et

Nezih Bir Film

Ayhan Özen’in yönettiği ve A. İlker Okumuş, Deniz Barut, Mehmet Ali Karakuş ile Mehmet Uslu’nun oynadığı Nezih Bir Film, 21 Eylül 2018’de MC Film dağıtımıyla Best Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Nezih, hayatı boyunca bir baltaya sap olamamış ezik bir karakterdir. Yıllarca yaptığı nalburluk işini batırdıktan sonra, Kasım’la beraber bir inşaat şirketi kurarlar ve uzun uğraşlardan sonra bir ihaleyi kazanırlar. Ancak sözleşme imzalayacakları son toplantıda Nezih’in işgüzarlığı ve patavatsızlığı her şeyi mahveder. Fakat Nezih hiçbir şey olmamış gibi 1975 model Volkswagen’inin açılıp kapanmayan camlarını elektrikliye dönüştürmek derdindedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

55. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde Yarışacak Filmler Belli Oldu

Bu yıl 55.si gerçekleştirilecek Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında yapılan Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’na katılacak filmler belli oldu. Dünya sinemasının en iyilerini ağırlayacak olan yarışma kategorisinde 8 uluslararası ve 2 ulusal film yer alıyor. 29 Eylül – 05 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek festivalin Sanat Direktörlüğünü Mike Downey yürütüyor. Yarışma seçkisinde Bir Aile İşi (Shoplifters), 12 Yıllık Gece (La Noche de 12 Anos), Soğuk Savaş (Cold War), Capenaum, Ayka, Kailash, Göç Mevsimi (Birds of Passage), Üç Yüz (Three Faces), Çınar (Planetree) ve Güven (Trust) adlı filmler yarışacak.

55. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde Yarışacak Filmler Belli Oldu yazısına devam et

Keşif

Volkan Kocatürk’ün yönettiği ve Burak Can, Sude Zulal Güler, İbrahim Yıldız ile Yurdaer Okur’un oynadığı Keşif, 19 Ekim 2018’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla TFT Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Farklı şehirlerde ve aile ortamlarında yaşayan Berk, Esma ve Hasan’ın ortak yanı aynı dijital oyunu takıntı haline getirmiş olmalarıdır. Gençler oyunun ilerleyen aşamalarında bir zaman tünelinin kapısını açıyor. Kendilerini Çanakkale Savaşı’nda bulan üç genç, neler olduğunu anlamaya çalışırken bugüne, yani 2018’e geri dönmenin tek yolunun oyunun kendilerine verdiği görevleri mutlaka yerine getirmekten geçtiğinin farkına varıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Keşif yazısına devam et

Ben Bir Dâhiyim -ama Henüz İlk Filmimi Çekmedim-

“Biz ne mükemmel dostlarız ki
kelimesiz ve yazısız
anlaşırız…”
Nâzım Hikmet

Daha adını görmeden beni anlattığını düşündüm Turgut Yasalar’ın, teşekkür etmeye hazırlanıyordum, ama önce okudum.

Nâzım Hikmet, sinemayla da uğraşmış, önemli bir şair. Ne demişse doğru demiştir, dizelerinde… Yazısız ve kelimesiz anlaşanlardır sinemacılar. Kitapta anlatılan sinemacıların dışında kalanlar için de geçerli bu…

Dayanışma…

Diğer sanat dallarından ayrıldığı belirleyici nokta, bir endüstri oluşu nedeniyle ekip çalışması olduğudur, sinemanın. Parmağınızla kuma bir resim çizebilirsiniz -kalıcı olmayabilir, ama kimse resim olmadığını iddia edemez. Bir avuç toprakla heykel de yapabilirsiniz… Bir kâğıt bir kalemle roman veya şiir yazmanıza da bir engel yoktur. Kuşkusuz, birikimi göz ardı etmiyorum. Duygu ve düş gücünü de… O her yerde ve her zaman gerekli. Ancak sinema için oluşturduğunuz öykünün senaryolaştırılması, filme çekilebilmesi için mekân ve oyuncu bulunması, negatif ve pozitif film almanız, tabii, bunlarla birlikte kamera, ışık, ses ve set ekipmanları gerekir. Bununla da bitmez… Karanlık odalarda, tanrının bile bilmediği bir sürü işlemden geçen film şeridinin üzerinde şekiller belirir (tamam, eskidendi, artık bu aşama yok, itiraz etmiyorum), sonra o şeritleri düşleriniz doğrultusunda kesmeniz, yani montajlamanız gerekir. Hemen buraya bir parantez açıp kurgu ile montajı ayırmak gerektiğini belirtmeliyim. Kurgu senaryoda oluşturulan, montaj ise pelikülün ve/veya videobantın, dijital görüntünün birbiri ardına getirilmesidir.

Sette yaşananlar…

Turgut Yasalar, gerek kendi yaşadıklarını gerekse aynı kuşaktan birçok yönetmenin yaşadıklarını akıcı bir dille (ne de olsa metin yazarı) aktarıyor. Bu zorluklar kimsenin gözünü yıldırmamalı… Zaten film güç veriyor, kararlılık sağlıyor, eğer bir film çekme (aslına bakarsanız, hayatın her anında her alanında ne yapmak istiyorsanız) amacındaysanız.

Robert Rodrigez…

Daha yirmi üç yaşındayken çektiği bir filmle Hollywood’da da üst üste film çekmeyi başaran Rodrigez’in, kendisine nasıl yol gösterdiğini, nasıl da güç verdiğini anlatarak başlıyor Yasalar kitabına… Tabii, filminin de savsözü olan “Leoparın kuyruğunu asla tutma, tutarsan da asla bırakma” demeyi atlamadan.

Serdar Akar, Kudret Sabancı, Mustafa Altıoklar, Handan İpekçi, Reis Çelik, Derviş Zaim, Ümit Ünal, Ahmet Uluçay, Uğur Yücel, Yüksel Aksu, Hüseyin Karabey, Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan, Atalay Taşdiken, A. Haluk Ünal’ın hangi şartlarda, ne gibi sorunların üstesinden gelerek “leoparın kuyruğunu tuttuklarını ve/veya asla bırakmadıklarını” öğreniyoruz.

Hepsi bizim için rehber…

“İnancı olun kuş yeraltında da uçarmış”, benim Rıza Baloğlu ile birlikte çektiğimiz ilk kısa filmin savsözüydü. Yeter ki isteyin, yeter ki kararlı olun… Eninde sonunda başarıyı yakalarsınız. Sonrası size kalmış, ya kaybolursunuz o cangılın içinde ya da sürdürürsünüz film çekmeyi.

Kitapta yaşadıklarını anlatan her bir yönetmenin başından geçen aslında birer film öyküsü… tıpkı “benim hayatım bir roman” der gibi… Onlar yılmadıysa, onlar yapabildiyse siz niye yap(a)mayasınız ki! Hele de her geçen gün, gelişen teknolojinin de desteğinde, daha da kolaylaşan bu alanda. Elinizdeki cep telefonu iyi bir kamera aynı zamanda (biliyor musunuz, uzaydan en net görüntüleri gönderen Hubble teleskopu 1 megabayt gücünde, sizin telefonunuzun kamerasıysa 6 ile 12 megabayt arasında değişiyor). Evdeki bilgisayarınızla en zorlu montajı bile yapabilirsiniz. Demek ki karar vermeniz ilk adım için yeterli. Nazım Hikmet’in dizelerindeki o “mükemmeliyet” daha önce bu yoldan geçmiş olanlardan gelecektir, hiç yüksünmeden, sakınmadan…

Ben Bir Dâhiyim Ama Henüz İlk Filmimi Çekmedim, Turgut Yasalar, Söyleşiler, Karakarga Yayınları, Ağustos 2018, 235 s.

(17 Eylül 2018)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Uluslararası Adana Film Festivali Tarihine Yolculuk Fırsatı

25. Uluslararası Adana Film Festivali, 22 – 30 Eylül 2018 tarihleri arasında yapılacak. Festival Komitesi, bu yılki festivalin daha etkili olması için çalışmalarını sürdürürken, etkinlik kapsamına, önceki 24 festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda en iyi film ödülü alan eserlerinin gösteriminin yapılacağı özel bir bölüm daha eklendi. Festival programına alınan Altın Koza’nın Yolcuları isimli fotoğraf sergisi, 25.si yapılan festivalin geçmişine yol almak isteyenler için bulunmaz bir fırsat sunacak. Bu sergide şu ana kadar yapılan 24 festivalden enstantaneler yer alacak. Alican Sekmeç’in Altın Koza’nın Yolcuları isimli kitabı da sanatseverlerle buluşacak.

Uluslararası Adana Film Festivali Tarihine Yolculuk Fırsatı yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Baba Nerdesin Kayboldum

Birbiri ardına gelir içinizde bir şey yıkılmaya başladığında bütün sorunlar. Birine çözüm ararken bir diğeri, ona yönelmişken bir başkası… derken yıkılır kalırsınız altında. Dik durmak mıdır çözüm? Pek değil galiba… Yalan, en başta da kendinize yalan söylememeniz gerekir. Yönetmen Ahmet Karaman, ilk filminde önemli bir konuyu almış ele… Kendisine bile yalan söyleyen birinin durumunu, kuşak çatışması temelinde anlatıyor. … Devamı… »

Bir Yanlıştan Bir Yanlışa Savrulmanın Adresi: Antalya Film Festivali

Bu yıl ellibeşincisi düzenlenen Antalya Uluslararası Film Festivali’nin basın açıklamasında Belediye ve Festival başkanı Menderes Türel’in 2019’a dair bir müjdesi nedense sinemanın yazın tarafıyla ilgilenenlerin pek dikkatini çekmedi.

Ne diyordu Menderes Türel? Endüstri Ödüllerini gelecek yıl Antalya Film Festivali’nin vereceğini müjdeliyordu! Endüstri yani “Akademi” ödülleri dağıtan Antalya Uluslararası Film Festivali? Doğrusu dünya sinema kamuoyunu kendimize güldürmek için daha zırva ne bulunabilir? Geçen yıl gastronomi ile sinemayı bir araya getirmişlerdi. Bu bölümdeki filmleri seyreden izleyiciler filmden sonra dünya aşçılarının hazırladıkları yemeklerden tadacaklardı. Festival böyle ilginç (!) programlarla uluslararası festivaller arasında yer edinecek, cazibe merkezi olacaktı! Şimdi de uluslararası alanda film yarışması düzenlerken yerli alanda da akademi ödülleri dağıtacağını söyleyerek “alaturka – alla turca” kelimesinin o küçümseyici, alaycı anlamını yeniden su yüzüne çıkarıyorlar. Hani şu “Türk kafası”, “Türkler için yeterlidir.” ifadesini. Doğrusu bu zamanda bu hatadan ve ayıptan ne kadar erken dönerlerse o kadar iyi olur.

Nedir “Endüstri Ödülleri” ya da şu her önüne gelen heveslinin kullandığı biçimiyle “Türkiye’nin Oscar’ları”? Bir kere ne film festivallerinin ne de belediyelerin organize edeceği, vereceği bir ödül değildir. Dünyada endüstri ödülleri veren bir tek festival ya da belediye yoktur. Bunu öneren, olabileceğini söyleyen herkes kesinkes bir ülke sinemasının sırtından kendine post çıkarmak isteyen kurnazlardır. Belli ki bu Sayın Türel’e fısıldanmış, önerilmiş fırsatçı bir reçetedir.

Endüstri (Akademi) Ödüllerinin en belirgin özelliği, o ülkenin sinema profesyonellerinin kurduğu ortak bir kurumsal / fikri yapı olan bir “görsel sanatlar akademisinin” yine sadece üyesi olan sinema profesyonellerinin –yanı sıra akademinin izin verdiklerinin- oylarıyla yapılan yıllık değerlendirme sonuçlarıdır. Sinemanın bütün iş dallarında ödül verildiği için endüstri ödülü olarak nitelendirilir. ABD için adı “Oscar”dır, Fransa için “Ceasar” ya da İspanya için “Goya” ödülleri. Yani sadece sinemacılar, sinemacıları oylar ve bir yıl önce onlarca branşta en başarılı iş çıkarmış olan meslektaşlarını ödüllendirirler.

Binlerce sinema çalışanın oylamaya katılması için de makul bir süre olan yeni yılın üç-dört ayı çerisinde bir törenle ödüller dağıtılır. Festival takvimiyle Eylül Ekim ayında ödül dağıtılmaz.

Geçmişte TÜRSAK Vakfı sinemacıların tepkisini çeken tarzda yani endüstri ödülleri kıvamında ve adı “Yeşilçam Ödülleri” olan bir ödüllendirme düzenlemişti. Yapanlar dışında kimseyi tatmin etmeyen, itibarsız bir ödüllendirme olarak anılarda yer aldı. Beyoğlu Belediyesi’ni de yanlarına alarak yapılan festivalde oy toplamak için belediyede yetkili sendikanın temsilcilerine bile oylama zarfı dağıtmışlardı! Anlaşılan aynı “bilinç” Antalya’ya transfer edilmek isteniyor.

Hem de neden? Geçen yıl ulusal festivalin “Altın Portakal” yarışmalarının enerji ve dikkatlerini böldüğünden, Antalya için bir faydası kalmadığından bahisle “Ben artık uluslararası festivaller alanında ilerleyeceğim.” diyen bir belediyenin Türk sinemasının endüstri ödüllerini dağıtmaya heveslenmesi neden? Ne oldu geçen seneki gerekçelere?

Durum giderek klasik komedi trüklerine benzemeye başladı. Hani filmin komiği market rafından konserve alırken birkaçını düşürür. Onları rafa koyayım derken başkalarını düşürür, derken raf olduğu gibi aşağı iner ya.

En iyisi Sayın Türel’in işleri daha da karıştıracak ömürsüz, vadesiz palyatif projelerden kaçınmasıdır.

Benim önerim Sayın Türel’in “Altın Portakal”ı attığı çöplükten çıkarması, ulusal festivalin yine Antalya’da ama bu defa belediyenin, belediye vakıflarının değil sinemacıların organizasyonunda yapılmasını sağlaması ve böylece kendi ülkesinin sinemacıları ile barışık olarak uluslararası festivalin başarısı için uğraşmaya devam etmesidir.

(14 Eylül 2018)

Aydın Sayman

aydinsayman@gmail.com

Predator: Avcı Güçlendi

Shane Black’in yönettiği ve Olivia Munn, Boyd Holbrook, Jacob Tremblay ile Quinn McKenna’nın oynadığı Predator: Avcı Güçlendi (The Predator), 14 Eylül 2018’de TME Films dağıtımıyla TME Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Eski bir Özel Kuvvetler askeri olan Quinn, Meksika’daki görevinde, daha sonra bir Predator olduğunu öğrendiği gizemli bir uzaylı ile karşılaşır. Bir şekilde ele geçirdiği yaratıkların teknolojisinin bir kısmını ABD’ye gönderir; orada oğlu Rory, onları kontrol eden dili çözer. Bu da O’nu, Predatorlardan gelen tehdide maruz bırakır. Quinn, bir grup eski askerle oğlunu kurtarmak için amansız bir mücadeleye girişir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Predator: Avcı Güçlendi yazısına devam et

Uzun Kâbus

Sylvain White’in yönettiği ve Joey King, Julia Goldani, Annalise Basso ile Alex Fitzalan’ın oynadığı Uzun Kâbus (Slender Man), 12 Ekim 2018’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir grup sinemacı, 2017 yazında, kuzeybatı Boston’ın kasabalarında sessiz sedasız mekân arayışına başladılar. Amaçları hepsinin hakkında bir şey bildiğini düşündüğü gizemli bir varlık hakkında bir film için hazırlık yapmaktı. İçinde evler, hastane, lise, mezarlık, kasabayı çevreleyen bir koruluk bulunan gerçekçi küçük bir kasaba inşa ettiler; mükemmel bir genç oyuncu kadrosu oluşturdular ve Slender Man’in korku verici alemine adım attılar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Uzun Kâbus yazısına devam et

Bir Yıldız Doğuyor

Bradley Cooper’ın yönettiği ve Bradley Cooper, Lady Gaga, Andrew Dice Clay ile Dave Chappelle’in oynadığı Bir Yıldız Doğuyor (A Star is Born), 19 Ekim 2018’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Ünlü trajik aşk hikâyesinin bu yeni versiyonunda Cooper, ünlü müzisyen Jackson Maine rolünde Ally (Gaga) adlı yetenekli müzisyeni keşfediyor ve ona aşık oluyor. Ally, büyük bir şarkıcı olma hayallerinden tam vazgeçmek üzereyken, Jakson Maine O’nu tekrar spot ışıklarının altına çıkartıyor. Ama, Ally’nin yıldızı yükselirken, Jack’in içindeki şeytanlarla bitmeyen mücadelesi yüzünden ilişkileri zarar görüyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Bir Yıldız Doğuyor yazısına devam et

Anons’a Venedik’ten İlk Ödül Geldi: En İyi Akdeniz Filmi

Yönetmenliğini Mahmut Fazıl Coşkun’un yaptığı Anons filmi, 75. Venedik Film Festivali kapsamında Venedik Güzel Sanatlar Akademisi ve İtalyan Ulusal Gazeteciler Birliğinden ilk ödülünü aldı. Akademinin ödül gerekçesinde “Yenilikçi sinematografisi, şaşırtıcı derecede iyi ayarlanmış anlatımıyla yeni bir Akdeniz komedisi yaratıyor” şeklinde değerlendirdiği Anons, En İyi Akdeniz Filmi ödülüne layık görüldü. Mahmut Fazıl Coşkun’un hem yönetmen koltuğunda oturduğu hem de senaryosunu Ercan Kesal ile birlikte yazdığı film, dünya prömiyeri, 01 Eylül 2018 Cumartesi günü 75. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleştirilmişti.

Kapan Filminden İlk Fotoğraflar Basınla Paylaşıldı

Ünlü oyuncu Erkan Petekkaya’nın, Öykü Çelik ve Kemal Uçar ile başrolünü paylaştığı Kapan filminin setinden çok özel fotoğraflar basınla paylaşıldı. Kudret Sabancı’nın yönettiği, aksiyon – dram türündeki filmin senaryosu Muharrem Gürer ve Mehtap Şahin Altıntaş tarafından kaleme alındı. Kapan’ın oyuncu kadrosunda ayrıca Ruhi Sarı ve Neslihan Acar gibi ünlü isimler de bulunuyor. Büyük bir merakla beklenen filmin Kasım ayında vizyona girmesi bekleniyor.

Ali Gevgilili’yi Kaybettik

Bir dönemin önde gelen sinema yazarlarından Ali Gevgilili, 11 Eylül 2018 Salı günü (bugün) hayatını kaybetti. 1938 yılında İzmir’de doğan Ali Gevgilili, Yeni İstanbul ve Vatan gazetelerinden sonra 1963’de Milliyet Gazetesi’ne girdi. Abdi İpekçi’den sonra başyazarlık yaptı. Günlük başlıklı köşe yazılarını yıllarca sürdürdü. İletişim Fakültesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 1965’lerde Tuncan Okan ve Turhan Gürkan gibi isimlerle birlikte sinema yazınımızın öncülerinden olan Ali Gevgilili, Yedinci Sanat, Yeni Dergi, Milliyet Sanat Dergisi başta olmak üzere birçok farklı dergide film eleştirileri ve sinema yazıları yazdı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.