Çocuklar Sana Emanet

Toplum, insanı bir şekilde kendisine benzetir. Buna yönelik bir araştırma da vardı… Biri denek, üçü oyuncu dört kişiye çok basit soru soruluyor. Oyuncular bilinçli olarak yanlış yanıt veriyor. Denek, birkaç soru sonra onlara uyuyor… Çünkü dışlanmışlık duygusu kötüdür. Yanlışı bile bile yaptırır.

Çağan Irmak da aynı yanlışı yapıyor ve -filmde de geçtiği gibi- “üç harfliler”, “iyi saatte olsunlar” diyerek korku/gerilimden çok sıkıntı üretiyor.

Çocuklar Sana Emanet, gösterime aynı tarihlerde gireceği diğer -benzer konulu- film “Gerçek Kesit: Manyak” ile kesinlikle karşılaştırılamayacak denli sinema olsa da, mesaj anlamında itici kalıyor.

Taciz ve çocuk hakları

Çağan Irmak’ın filmi, her zamanki gibi 70’li yıllar müziğiyle de desteklenerek izleyiciyi içine çekiyor. Oyunculuklar da başarılı. Sürükleyici ve merak unsurunu dengeli götürüyor.

Günümüzün en önemli sorunlarından biri olan ve her geçen gün daha bir nefret toplayan çocuk tacizi ve uyuşturucu sorununu ele alan film, bu anlamıyla gündemi yakalıyor.

Çok başarılı bir iç mimar olan Kerem, talihsiz bir kaza sonrasında hem ezdiği çocuğu hem de eşini kaybediyor. O acıyla her şeyden elini eteğini çekiyor. Ancak “üç harfliler” (niyeyse) peşini bırakmıyor. Kuşkusuz, kolay değildir itiraf etmek, kuşkusuz dışlanabilirsiniz, hep saklamışsınızdır içinizde unutmamacasına ama şaman bir kadının istiareye yatmasından sonra nedenini öğreniyoruz. İlginç bir öykü… Tam sinema için… İzleyiciyi de çeker.

Dokunuş…

Maderşahi bir şey de var filmde… Yanıtı verilemeyecek sorular da oluşuyor kafalarda, soğukkanlı geçişe açık olsa da… “Yaralayan da iyileştiren de bir insanın dokunuşudur” savsözlü film hayallerin ne denli belirleyici ve önemli olduğunu vurguluyor. Zaten ilgimi çeken de o oldu. Madem insan ve dokunuşu… O zaman ne gerek var cinlere, perilere. Tabii ki, insanlar yaşadıklarından çok etkilenirler, çok üzülür ve/veya sevinirler, buna da bağlı olarak kendilerini yitirebilir, unutabilirler. Eskiden “deli” denirdi ya, artık hepsinin adı var ve hastalık olduğunu biliyoruz.

Korku filmlerinin dinsel içerikle donanmasını anlayamıyorum. Gerek gerilim gerekse korku filmlerinin -bizim ülkemizin sosyoekonomik ve eğitim düzeyini de gözeterek- toplumun önünde yürümesi gerektiğini düşünüyorum.

Çağan Irmak, gerilimin içine şaman gösterisiyle sinematik bir görsellik yakalamış. Irmak’ın vazgeçemediği oyunculardan Şerif Sezer çok başarılı, Engin Akyürek de… Mekânlar da öyle.

Çocuklar Sana Emanet, yönetmen Çağan Irmak, oyuncular Engin Akyürek, Şerif Sezer, Hilal Altınbilek, Birsen Dürülü, Ogün Kaptanoğlu, Osman Alkaş… 23 Mart’tan başlayarak gösterimde…

(22 Mart 2018)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com