Çin Seddi

Bütün büyük yapılar öyküsünden çok, üzerindeki efsanelerle anılır. Öyle hale gelir ki gerçek öyküler unutulur. Şimdi aklıma Mimar Sinan’ın, Edirne’de inşa ettiği Selimiye’deki ‘ters lale’si geliyor. Rehberlerin anlattığı sadece efsaneler, çünkü onlar çok daha heyecanlandırıcı ve merak uyandırıcı. Bu, kuşkusuz Çin Seddi için de geçerli.

Bize göre Türk istilalarından korunmak için yapımı yüzyıllar süren bu devasa duvar için halkın -efsane olsa bile- kabul ettiği öykünün altında bir de mesaj yatıyor. Zaten o mesaj belirliyor bu efsanelerin kalıcılığını…

Güven…

Bir arada yaşayan insanların hayatın dayattığı zorlukları aşabilmesinin temelinde güven yatar. Birbirinize güvenirseniz ortak bir iş çıkarabilirsiniz. O güveni sağlamak için çok çalışmak muhakkak ki zorunlu, yine de güven yoksa aranızda, ne kadar çalışırsanız çalışın başaramıyorsunuz.

25 yılını Çin Seddinin Kale Şehri de denilen ileri karakolunda mahkûm olarak geçiren, ilk fırsatta kaçma planları yapan ve bunun hazırlıklarını yapan Ballard’ın, (Willem Dafoe) “güven” vermediği için kaçamadığını görüyoruz.

İsimsiz Düzen adlı gizli orduya esir düşen paralı askerlerle Çin Seddinin ve askerlerin çalışmalarını izliyoruz. Müthiş bir disiplin, inanılmaz bir özgüven ve “düşman”a karşı ölümüne mücadele inancı.

Zeki yaratıklar…

Sahi, insanlar için dikilmemiş yazı yabanın ortasına bu set. 60 yılda bir ortaya çıkan, karınlarını doyurmak, daha da önemlisi kraliçelerini besleyerek üreyen canavarlar için inşa edilmiş, yıllar sürmüş, binlerce insan çalışmış ve ölmüş. Çok zeki olan ve hedefe ulaşmak için ölmekten çekinmeyen (kolayca da ölmüyorlar, sadece gözlerinden, o da bulursanız, vurmanız gerekiyor) canavarlarla mücadele amacıyla yapılmış…

Tao Tie: Canavar

Tao tie için çok araştırma yapmış ekip, çalışmaya başlamadan. Zaten fikir çok beğenilmiş, çünkü bu güne kadar böylesi bir canavar filmi çekilmemiş… Tao tie’ler insanın açgözlülüğü yüzünden doğmuş. Çin kültüründe kavramsal bir yeri bulunan Tao tie’ler, insanın en kötü düşmanları, insanlığın açgözlülüğünden kaynaklanıyor.

Tesadüfün iğne deliği…

Sinemanın en dikkat çekici yanlarından biri de tesadüflere dayalı öykü kurgusudur. İki paralı asker Matt Damon ile Pedro Pascal kaleden bir an önce kaçmayı, kaçarken de peşine düştükleri barutu götürmeyi amaçlıyorlar. İlk tesadüf canavarlarla karşılaşmaları ki, onun da temelinde aynı taş (!) yatıyor, ikincisi ise o taşın canavarları sakinleştirmesi…

Filmdeki tüm silahlar ayrı ayrı ve özellikle Tao tie’ler için tasarlanmış. Tabii, savaşçıların giysileri de. Kraliçe Tao tie’yi korumak için kalkana dönüşen yelpaze kulaklar da. Suyun kullanımı da heyecan verici, mancınıklar ve okçuların uçması da… Hele duvarların arkasındaki gizli donanım… müthiş.

Aşk olmazsa olmaz

Savaşçı kadınlarla Batılı paralı askerler arasında duygusal bir şeyler olma ihtimali de bir başka heyecan noktası.

Güven orada gösteriyor kendisini. Hem zaten kadın savaşçı, güvenin dışında hiçbir şeyi gözetmiyor bile.

Çin Seddi, yönetmen Pablo Larraín, oyuncular Matt Damon, Pedro Pascal, Willem Dafoe, Andy Lau, Jing Tian, Hanyu Zhang… 30 Aralık’tan itibaren gösterimde…

(29 Aralık 2016)

Korkut Akın