Zeki Demirkubuz’un Son Filmi Bulantı Hakkında Açıklama

Zeki Demirkubuz’un 10. filmi Bulantı, 02 Ekim’de vizyona giriyor. Filmin adıyla ilgili olarak Demirkubuz bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Filmin konusu ya da temasının Jean-Paul Sartre’ın ünlü romanı Bulantı’yla bir ilgisi yoktur ama şöyle bir bağı vardır: Zeki Demirkubuz, 7 yıl önce Sartre’ın romanını çalışmaya karar vermiş, bilgisayarında Bulantı adında bir dosya açmış ama bir süre sonra bu fikirden vazgeçip, filmin şimdiki haline yönelmiştir. Önceleri acelesi olmadığından, sonra vakit daraldığında ise yeni bir isim bulamadığından, bulduğu diğer isimlerden de hoşlanmayıp Bulantı’ya alıştığından ve çok sevdiğinden filmin ismi bu şekilde kalmıştır.” denildi.

Yeni Film Fonu 2015 1. Dönem Sonuçları ve Yeni Başvuru Tarihi Açıklandı

Anadolu Kültür ile If İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali ortaklığıyla kurulan ve Açık Toplum Vakfı’nın ana destekçisi olduğu Yeni Film Fonu’nun birinci döneminde destekleyeceği filmler geçtiğimiz Haziran ayında belli olmuştu. 2015 jürisi Melis Behlil, Özgür Doğan, Sevil Demirci, Yeşim Ustaoğlu ve Yıldırım Türker’in yaptığı değerlendirme sonucunda 11 film destek aldı. Yeni Film Fonu, 2015 2. dönem başvuruları ise 03 Eylül’de başlayacak. Fona kısa kurmaca dışı filmler prodüksiyon ve post-prodüksiyon aşamasında; uzun/orta metraj kurmaca dışı ise geliştirme, prodüksiyon ve post-prodüksiyon aşamasında başvurabilecekler.

Yeni Film Fonu 2015 1. Dönem Sonuçları ve Yeni Başvuru Tarihi Açıklandı yazısına devam et

Kafes Sinema Filmi Vizyon İçin Gün Sayıyor

Başrollerinde İsmail Hacıoğlu, Şefik Onatoğlu Nilay Duru, Melda Arat, Fırat Şahin ve Erdal Bilingen’in oynadığı, 12 Eylül darbe döneminde cezaevlerine atılıp işkenceye maruz kalan gençlerin dramlarını konu alan Kafes filmi 02 Ekim’de vizyona girecek. O dönem gençlerin konulduğu Ulucanlar Cezaevi’nde yapılan çekimlerde canlandırılan idam ve işkence sahneleri izleyenleri gözyaşlarına boğacak. İsmail Hacıoğlu filmde sağ görüşlü bir genci beyazperdeye getiriyor.

Yalçın Güzelce’yi Kaybettik

Sinema ve dizi oyuncusu Yalçın Güzelce, 31 Ağustos 2015 Pazartesi günü (bugün) hayatını kaybetti. Eyvah Babam, Sır Dosyası, Paşa Baba Konağı, Cennet Mahallesi, Kalp Gözü, Emret Komutanım, Arka Sokaklar, Hayat Apartmanı, Kurtlar Vadisi Pusu, Hesaplaşma adlı TV dizileri ve Davacı, Değirmen, Sıcak Tatlı Yaz, Polizei, Vatan Yolu, Piano Piano Bacaksız, Fırtınalar, Kaçıklık Diploması, Takiye: Allah’ın Yolunda adlı sinema filmlerindeki oyunculuğuyla hatırlanan sanatçının cenazesi 02 Eylül 2015 Çarşamba günü Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip defnedilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Masallar ve Birdy, CerModern Açık Hava Sineması’nda

CerModern Açık Hava Sineması gösterimleri devam ediyor. Programa göre 01 Eylül 20:15’de Rahşan Bani Etemad’ın yönettiği Masallar (Tales); 06 Eylül 20:15’de ise Birdy Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Masallar, haklarını almak için mücadele etmek zorunda kalan kadınların ve erkeklerin hikâyesini anlatıyor. Hepsinin ortak noktası tutkulu ve aşık olmaları. Masallar, daha iyi bir yaşam için mücadele gücünü aşkta ve tutkuda bulan kadın ve erkeklere dair bir aşk hikâyesi.

Nerdesin Aşkım?

Merve Gezen’in yazıp yönettiği ve başrolünü, ödüllü oyuncu Seyhan Arman’ın canlandırdığı kısa film Nerdesin Aşkım?, Haziran ayında düzenlenen Durban İnternational Film Festivali’nin ilgi çeken yapımları arasında yer aldı. Danimarka ve Kanada’dan sinemacıların katıldığı festivalde, Nerdesin Aşkım? (Where are you my love?) isimli kısa film jüri başta olmak üzere tüm seyircileri gözyaşına boğdu. Tamamlandığından bu yana dünya festivallerini dolaşan Nerdesin Aşkım?, trans bir bireyi intihara sürükleyen sürecini anlatıyor. Seyhan Arman’ın çok başarılı bir performansla hayat verdiği Özge karakteri seyirciden de büyük ilgi gördü.

Nerdesin Aşkım? yazısına devam et

52. Uluslararası Antalya Film Festivali

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 52. Uluslararası Antalya Film Festivali, dopdolu bir program ve seçkin konuklarla merhaba demeye hazırlanıyor. 29 Kasım – 06 Aralık 2015 arasında coşkulu bir heyecana sahne olacak festival, sinemanın tüm renklerini kuşatan bir programla selamlıyor. AKM Aspendos, Migros AVM ve Markantalya salonlarında festivali takip edecek olan izleyiciler, gösterimlerin ardından düzenlenecek söyleşilere katılıp sorularını yöneltme fırsatı da bulacak. 52. Uluslararası Antalya Film Festivali, 29 Kasım akşamı sinemamızın sultanı Türkan Şoray’ın yönettiği Uzaklarda Arama filmi ile açılacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Tanıtım Filmi

52. Uluslararası Antalya Film Festivali yazısına devam et

Aamir Khan’dan Türk Öğrenciye Davet

Bollywood’un dünyaca ünlü aktörü Aamir Khan yeni sinema filmi Dangal’ın çekimlerine 01 Eylül’de başlayacak. Ön hazırlıkları süren filmin çekimleri Yeni Delhi, Kalküta ve Mumbai’de gerçekleşecek. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü öğrencilerinden Gizem İbak, çekimlere başlanmadan önce Mumbai Başkonsolosluğu’na Aamir Khan’a iletilmek üzere bir mektup gönderdi. Mektupta set pratiklerini merak ettiği için yeni sinema filmi Dangal’ın setinde bulunmak istediğinden bahsediyordu. Mektubun ulaştığı Aamir Khan, 18 Ekim’den itibaren sete gelebildiği takdirde öğrenciyle tanışacağını söyledi.

Ahmet Kural, Düğün Dernek 2 Sonrası İmaj Yeniledi

“Düğün Dernek 2: Sünnet” filminin çekimlerini tamamlayan Ahmet Kural, soluğu Adem Terzi’nin Etiler’deki kuaföründe aldı. Ünlü isimlerin berberi ve imaj makeri olan Adem Terzi’nin müşterileri arasında yer alan Ahmet Kural, yoğun set çalışmasından sonra yeni imajı için saçlarını kazıtıp, bıyıklarını kısalttı. Bu yeni haliyle instagram’da büyük beğeni toplayan Ahmet Kural, imaj makeri Adem Terzi’nin adını taşıyan kolonyası ile de selfie çekimi yaptı. Kısa bir süre önce Eyüp Sabri Tuncer ve Adem Terzi’nin piyasaya sürdükleri tıraş kolonyaları Estangerine, Mintemeral, Beruli ve Oud Türk erkeklerini daha çekici kılmayı hedefliyor.

Ümit Ünal ile Sinema ve Yönetmenlik Atölyesi Başlıyor

Akademi Jurnal, sinema sanatına ilgi duyanlar ve film yönetmeni olmak, bu alanda çalışmak isteyenler için usta yönetmen ve senaryo yazarı Ümit Ünal’ın eğitim vereceği sinema ve yönetmenlik atölyesi açıyor. Artistik bakış açısının yanı sıra, senaryonun görsel olarak yorumlanmasını, bir film çekmenin teknik kısmı, kurgu, kamera hareketleri, ışık, montaj, oyuncu yönetimi, sinema dili ve senaryo konularının öğretileceği atölye Eylül ayında başlayacak. Geniş bilgi için tel: 0535 617 5071.

Kanlı Postal Filminin Yönetmeni Muhammet A. B. Arslan Röportajı

Neden böyle bir film çekiyorsunuz sorusunu duymuşsunuzdur pek çok kez ama gerçekten bu kadar zor bir konuya neden ve nasıl değindiniz? Çok eleştirenler olmuştur bu işi yapmayın başınıza iş alırsınız şeklinde? Bunlar için ne diyeceksiniz? Kimler destek oldu kimler köstek oldu?

Galiba zoru seviyorum. Devrimci gelenekten geldiğim içindir belki ayrıca bu konuyu çekmemin en büyük sebebi de o dönemi yaşamam ve o dönemde orada hayatını kaybeden arkadaşlarımın anısına sahip çıkma isteğim. Korku duvarını aşalı çok oldu

Sizce ne yanlış ne doğru yapıldı o dönem? Siz filmi kimin gözüyle anlatmaya çalıştınız?

Yanlış olan emperyalizmin desteğiyle bu ülkede en acımasız faşist uygulamaların ve meydan okumaların tarihte görülmemiş biçimde baskı ve zulmün kendisidir. Doğru olan da direnerek efsaneler yaratanlardır. Ben de filmi efsaneler yaratanların gözünden anlatmaya çalıştım.

Bugün de 12 Eylül 1980 darbesinin etkileri görülüyor ülkemizde. Hâlâ o dönemin anayasasının tartışmaları sürüyor. Kaldı ki bugün ciddi bir çatışma ortamındayız 7 Haziran seçimleri sonrası? Dünü ve bugüne nasıl bağdaştırıyorsunuz sizce hâlâ o dönemin sancıları mı bunlar? Bugünlerde Güneydoğu’da yaşanan acılarla ve ölümlere nasıl bakıyorsunuz? Nasıl çıkacağız ülkece bu olaylardan dışarı?

Tabii ki hâlâ o darbenin anayasası ve hukuku uygulanmaktadır ki bu uygulama halkın bu anayasayı istemediğini belirtmemesine rağmen maalesef bu anayasaya ve hukuk sistemi hâlâ varlığını sürdürüyor. Bu anayasayla darbenin failleri uluslararası mahkemelerde yargılanacak suçlar işlemelerine rağmen kendi anayasa ve hukuklarıyla göstermelik olarak yargılandılar. Bu eli kanlı katiller yine maalesef diyorum suçlarının cezasını çekmeden ölüp gittiler. Baki kalan o yiğitçe direnenlerin efsaneleri ve mücadelesidir. Demin anlattığım gibi anayasa ve hukuk sistemi değişmediğinden hiç bir şey değişmedi. Zaten partiler yasası bunun örneklerinden biri değil mi? Belki de politikacıların işine öyle geliyordur. Artık bugün halklarımız özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu biliyor. Bunun için artık barış ve kardeşliği getirecek tüm insan hak ve hürriyetlerinin yiğit savunucuları olarak güzel yarınları yaratacaklarına inanıyorum.

Filmin çekim süreci hakkında bilgi verir misiniz, kaç yıllık bir çalışmanın ürünü bu yapım?

Zaten çok uzun ve zorlu bir süreçti. 2010 yılında senaryo çalışmalarına başladık. Dönemin canlı tanıklarıyla görüştük. Bu anlamda çok desteklerini aldık. Onların bizden tek istediği gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatmamızdı. İki yıl sonra da çekimsürecine başladık. Çok zor ve bıçak sırtı bir konu olduğu için bu hassas durumun sinema diliyle anlatmak da çok zor oldu. Özellikle de işkenceleri. Birçoğunu da yansıtmaya içimiz el vermedi. Hiç kimseden destek almadan kendi zor, sıkıntılı olanaklarımızla birçok kişinin de sadece manevi desteğini alarak bu sinema filminin çekimlerini bir kaç ay önce tamamlayabildik.

Sette kazalar oldu mu? Sanırım pek çok işkence ve yanma sahnesi var filmin?

Evet, işkence sahnelerinde özellikle kadın oyuncuların psikolojik ve fiziki olarak acı çekmeleri gibi sıkıntılı olaylar zühûr etti. Ancak en büyük kazayı dört mahkûmun kendilerini yaktıkları sahnede yaşadık, onu da küçük sıyrıklarla atlattık.

Günümüzde daha popüler içerikli filmler çekiliyor. Siz oldukça farklı ve zor bir konu üzerine film çektiniz. Nasıl bir gişe bekliyorsunuz filmden? Sizce seyirciyi yakalayabilecek misiniz?

Bu filme kendine insanım diyen herkes sahip çıkacaktır. Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da bu tarz filmlere duyarlı halklarımız sahip çıkacaktır. Özellikle ezilen halklarımızın özgürlük uğruna çektikleri acılar neticesinde çocuklarının hikâyesine sahip çıkacağına inanıyorum.

Yeni çalışmalar var mı, yeni projeleriniz? kısaca bahseder misiniz?

Tabi ki bu proje maddi manevi beni ve ailemi çok sarstı. Halkıma borcumun bitmediğini düşünüyorum, hatta iki proje belki üç proje daha çekmeyi planlıyorum. Bunlardan biri Halepçe katliamı diğeri Selahattin Eyyubi bir diğeri de Kenan Evren’i anlatmayı düşündüğüm “Büyük Diktatör (12 Eylül Kenan)”.

(06 Eylül 2015)

Taşıyıcı: Son Hız

Camille Delamarre’ın yönettiği ve Ed Skrein, Loan Chabanol, Ray Stevenson ile Gabriella Wright’ın oynadığı Taşıyıcı: Son Hız (The Transporter: Refueled), 04 Eylül 2015’de The Moments Entertainment dağıtımıyla The Momements Entertainment tarafından vizyona çıkarıldı.
Frank Martin, Fransa’nın güneyinde yaşamakta ve sadece bazı çok gizli teslimatlarla ilgilenmektedir. Ancak yaptığı son teslimat başına büyük iş açacaktır. 3 güzel kadına şoförlük yaptıktan sonra, onu ziyarete gelmiş babasının Rus mafyası tarafından kaçırıldığını öğrenir. Babasını kurtarabilmek için Anna önderliğindeki kadınlarla tehlikeli bir işbirliğine girişir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Taşıyıcı: Son Hız yazısına devam et