Önce Ekmekler Bozuldu adlı ölümsüz eseriyle tanınan gazeteci – yazar Oktay Akbal, 28 Ağustos 2015 Cuma günü (bugün) hayatını kaybetti. Türk Edebiyatı’nda kendine özgü bir üslup geliştiren Oktay Akbal, 20 Nisan 1923 tarihinde doğdu. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk ve Edebiyat fakültelerine devam etti; yüksek öğrenimini yarıda bırakarak kendini yazarlığa verdi. Yazarın Suçumuz İnsan Olmak adlı eseri Erdoğan Tokatlı yönetiminde filme alındı, başrollerinde Kadir İnanır ve Pınar Avşar oynadı. Cenazesi 31 Ağustos 2015 Pazartesi günü Muğla Akyaka’da toprağa verilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Günlük arşivler: 28 Ağustos 2015
En Güzeli, Galasız Vizyonda
Başrollerinde Erkan Can ve Mehmet Özgür’ün oynadığı En Güzeli adlı sinema filmi 28 Ağustos Cuma günü gala ve özel gösterim yapmadan izleyiciyle buluştu. Yayla Sanat Medya tarafından yapılan açıklamada “Son dönemde artan terör olaylarında ülkemizin huzur ve güvenliği için gözlerini kırpmadan canlarını veren şehitlerimize ve Artvin’de yaşanan sel felâketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine, başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. Olaylarda yaşamlarını yitiren vatandaşlarımıza olan saygımız ve geride kalan kederli ailelerin üzüntülerine bir nebze de ortak olabilmek için şirketimiz filmimize gala ve özel gösterim yapmama kararı almıştır.” denildi.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Pera Kitap Yayınları
Pera Kitap Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
Benim Dünyam: Hatıralarla Bilinmeyen Yeşilçam.
Sessizliğin Bakışı
Joshua Oppenheimer’in yönettiği belgesel film Sessizliğin Bakışı (The Look of Silence), 11 Eylül 2015’de M3 Film dağıtımıyla Kurmaca Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ağabeyinin ölümünün detaylarını The Act of Killing filminin çekimleri sırasında öğrenen Adi, bugün hâlâ iktidarda olan katillerle yüzleşmeye karar veriyor. Kuşkusuz çok cesur bir karar bu. Bazı sorular nasıl sorulur ki? Adi’nin yüzleşmelerinde bir o kadar da sessiz bir onur var. Amacı suçlamak değil, olayları anlamak. Adi, söze gelmeyecek kadar korkunç bir travmaya bir bitiş cümlesi arayan, kolektif bir kabusun özrünün ve dolayısıyla şifasının peşine düşmüş bir savaşçı.