19. Türkiye / Almanya Film Festivali Kısa Film Jürisi Belirlendi

19. Türkiye / Almanya Film Festivali Kısa Film Yarışması’nın Jüri Başkanlığını bu yıl karikatürist, çocuk kitapları ve tiyatro yazarı ve belgesel film yönetmeni olan Behiç Ak üstleniyor. 1982 yılından bu yana karikatür çizen Behiç Ak’ın karikatürleri Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanıyor. 1994 yılında gerçekleştirdiği Türk Sinemasında Sansürün Tarihi – Siyahperde adlı belgesel filmi Ankara Film Festivali’nde En İyi Belgesel Film Ödülüna kazandı. Behiç Ak’la birlikte, oyuncu Bennu Yıldırımlar, VeDRA e.V. yönetim kurulu üyesi Norbert Maass ve gazeteci,  film yapımcısı Robert H. Schumann jüri üyeliği yapacak.

19. Türkiye / Almanya Film Festivali Kısa Film Jürisi Belirlendi yazısına devam et

Sergei Parajanov Filmleri Bilgi Sinema Kulübü’nde

Bilgi Sinema Kulübü’nde, Ocak ayının son haftasında, Gürcü asıllı Ermeni yönetmen Sergei Parajanov’un iki önemli filmi, Shadows of Forgotten Ancestors ve The Color of Pomegranates gösterilecek. 1912 tarihli eski bir aşk, halk hikâyesinin uyarlaması olan Shadows of Forgetten Ancestors, babasının katilinin kızına aşık olan bir adamın trajik hikâyesi anlatıyor. Epizodik yapıdaki anlatımı ile dikkat çeken bu başyapıt, doğada canlanışa dair bir karpat ağıtı olarak biliniyor.

Sergei Parajanov Filmleri Bilgi Sinema Kulübü’nde yazısına devam et

Savaş Devam Ediyor

Geçtiğimiz dönemin en heyecan verici sinemasal kitabı Douglas Kellner’in “Sinema Savaşları” (Metis) idi kanımca. Öncelikle, “Jack Ryan / Gölge Ajan”ı seyrettikten sonra Kellner’ın tespitlerinin ne kadar yerinde olduğunu söyleyebilirim. Takip edebildiğim kadarıyla Jake Gyllenhaal’lı “Yaşam Şifresi”nden başlayarak, ‘derdi o değilmiş gibi yapan’ kimi filmler, ABD’nin yakın dönem politikalarını aklama işlevini üstlenmiş gibiler. Müslüman coğrafya ve Koreliler yetmemiş olacak ki, -son “Zor Ölüm”den de hatırlanabilir- Rusya’ya rağbet başladı. Tek kutuplu dünyada yaşamanın verdiği sıkıntının farkında olan Hollywood yapımcıları, bu düşman kıtlığında eski defterleri açmaya pek meraklı görünüyorlar.

Süper kahramanlar ve sonra da Bond’un yaşadığı ‘içe çekiliş’in tamamlandığına işaret eden yeni görüntüler, farklı bir bellek oluşturma çabasını da işaret ediyor olabilir. Demek ki hafızasından yana dertli olan tek toplum biz değilmişiz bu dünyada!

*****

Kellner; Bush ve Chenney dönemini merkezine aldığı incelemesinde Hollywood’u bir mücadele alanı olarak nitelendiriyor. Michael Ryan ile birlikte, bizde daha önce yayımlanan klâsik eserinde (“Politik Kamera”, Ayrıntı) temellerini attığı tezlere dönüş yapan yazar; terörizm, savaş ve militarizm eksenli film okumaları gerçekleştiriyor. Animasyonlardan belgesel ve kurmacaya bir dizi önemli filmin yer aldığı inceleme, ele alınan süreçte verilen sınavın hiç de başarısız geçmediğini ve Bush’un teşhirinin yeterince sağlandığını iddia ediyor.

Yazarı derhal yeni bir kitaba yöneltmesi gereken günümüz popüler sinemasına bakıldığında ise olgulara iyimser bir bakış atmanın olanaksızlığı dikkat çekici hale geliyor. Paranoyayı tetikleyen onlarca yapım, geçtiğimiz yıl gösterime giren rekor sayıda distopik film yetmezmiş gibi, şimdi de terörizm ve “dış mihrak” söylemi yeniden köpürtülmeye çalışılıyor.

Sıradan görünümlü beyaz kurtarıcının Hollywood tarihiyle yaşıt maceralarına yenisini eklediği bu filmlerde dikkat çeken ayrıntı, ana karakterlerin bir savaş gazisi olması. Irak ya da Afganistan’da dünyanın bağımsızlığına katkı koyan ‘esas oğlanlar’ (!), ülkeleri için yeterince kan ve gözyaşı dökmemiş gibi, sonraki yıllarda da terörle mücadele etmeye çalışıyorlar.

*****

Beyaz Saray’ın bir gün düşeceği veya uzak coğrafyalarda cirit atan teröristlerin (ya da uzaylıların!) işgale yelteneceği korkusunu gündemden düşürmek bilmeyen bu filmlerin, onca kıyamete rağmen ikna edici olamadıkları ise altı çizilmesi gereken en önemli mesele. 80’lerdeki Rocky, Rambo filmlerini hatırlayın lütfen. Olanca karton boyutuna karşın Ivan Drago’yu gözünüzün önüne getirin. “Düşmanın” sahiciliğinden ve hayatın içinde elle tutulur, gözle görülür olmasından olsa gerek, şimdiki düşman imgelerini cebinden çıkarırdı!

Günümüz düşmanları herşeyden önce varlıklarını kanıtlamaları gereken zor bir dönemden geçiyorlar. “Medenî dünyaya” ve ABD’ye husumetlerinde ideolojik / politik tutum devre dışı kalınca, “Jack Ryan”daki gibi kişisel meseleler devreye giriyor; oğlunun / kızının intikamını almak gibi klişelerden medet umuluyor. Yazık!

Söz Rocky’den açılmışken; serinin 3. filminde Clubber Lang (Mr. T), gününü gün eden ve şöhretin tadını çıkaran kahramanımıza “uğrunda dövüşeceği hiçbir şeyin kalmadığını” söylüyor ve sadece bu nedenle de olsa onu yeneceğini haykırıyordu. Cesaretinin altında bir zavallı yatan Lang, Stallone’yi dahi aşan biçimde bütün mücadelenin sınıfsal duruşla alakalı olduğunu haykırıyordu. Böyle düşmana can feda!

*****

Yeni (eski) düşmanlar ve kurtarıcılar cephesinde savaş, hız kesmeden sürüyor sizin anlayacağınız!

(05 Şubat 2014)

Tuncer Çetinkaya

Sağ Salim 2: Sil Baştan, Türkiye ve Dünya Gündeminde

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Ersoy Güler’in üstlendiği ve başrollerini Burçin Bildik, Ezgi Asaroğlu, Murat Akkoyunlu, Nazlı Tosunoğlu ve Hüseyin Avni Danyal’ın oynadığı Sağ Salim 2: Sil Baştan 27 Ocak saat 19:00 itibariyle twitter’da önce Türkiye Gündemi sonra da Dünya Gündemi’nde ilk sıraya yükseldi. #Sağ_Salim hashtag’iyle gündemi sarsan film, izleyicilerden aldığı övgülerle twitter’da tweet yağmuruna tutuldu. Film vizyona girdiği ilk üç günde gişe galibi oldu.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Robocop

    Jose Padilha’nın yönettiği ve Joel Kinnaman, Gary Oldman, Michael Keaton ile Samuel L. Jackson’un oynadığı Robocop, 14 Şubat 2014’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
    Yıl 2028’dir ve robot teknolojisinde dünya lideri OmniCorp, şirkete milyarlar akıtmak için altın bir fırsat görür. Detroit’teki suç dalgasının önüne geçmeye çalışan polis Alex Murphy ağır yaralanınca, OmniCorp kısmen insan, kısmen robot bir polis memuru yaratma şansını yakalar. OmniCorp her şehirde bir RoboCop hayal etmektedir ve programın başarılı olması için engel tanımayacaktır. Fakat o makinenin içinde hâlâ adalet için savaşan bir insan vardır.

    • Basın Bülteni
    • Fotoğraflar
    • Web Sitesi
    • Fragman
    • IMDb
    • Ali Erden Yazıyor

    İstanbul Film Festivali’nin Afiş Görseli Belli Oldu

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı gerçekleştirilecek olan İstanbul Film Festivali’nin bu yılki afişi belli oldu. 05 – 20 Nisan 2014 tarihlerinde düzenlenecek 33. İstanbul Film Festivali’nin afiş görseli İnci Eviner’den. İKSV, farklı sanat dallarının önemli isimlerinin yapıtları, desenleri veya el yazılarından İstanbul Festivalleri’nin tanıtım afişlerini oluşturmaya bu yıl da devam ediyor. Resimlerinden oluşturulan kolaj ve el yazıları, İKSV Kurumsal Kimlik Danışmanı Bülent Erkmen’in tasarımıyla 42. İstanbul Müzik Festivali’nin afişine dönüştürülen Güher ve Süher Pekinel ikilisinin ardından İnci Eviner de İstanbul Festivalleri afişlerinde imzası olan sanatçılar arasına katıldı.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Efsane İsim Ennio Morricone Geliyor

    Zorlu Center PSM, Şubat ayında dünya müziğinin ustalarını sahnesinde ağırlamaya devam ediyor. 22 Şubat’ta 450’den fazla unutulmaz filmin hafızalardan çıkmayacak müziklerine imza atan kompozitör Ennio Morricone sahne alacak. Besteleri kırktan fazla ödüllü filmde yer alan Morricone altmış yılı aşkın kariyerinde, sinema tarihinin en bilinen film müziklerinin çoğuna imzasını attı. Duayen sanatçı Ennio Morricone, İstanbul’a ilk kez gelmiş olacak.

    Efsane İsim Ennio Morricone Geliyor yazısına devam et

    Fil’m Hafızası’ndan Eğlence Dolu Tematik Gece: Teenage Blues Etkinliği ile Ergenliğe Dönüş

    Sinemaseverlere farklı ve alternatif bir sinema içeriği sunmak üzere faaliyet gösteren sosyal sinema platformu Fil’m Hafızası, yeni bir Tematik Gece etkinliği düzenliyor. Genç ve yetenekli yönetmenler İlkyaz Kocatepe ve Aksel Bonfil’in ev sahipliği yapacağı Teenage Blues by Fil’m Hafızası etkinliği 31 Ocak Cuma akşamı 21:30’da Salon İKSV’de gerçekleşecek. Hak ettiği değeri görmemiş bağımsız yapıtlara hayat vermeyi amaçlayan Fil’m Hafızası’nın teması bu kez gençlik filmleri. 2F Magazine ve Beyogluin.com etkinliğin medya sponsorluğunu üstlenirken dünyanın önde gelen dijital medya okullarından SAE de geceye proje desteği sağlıyor.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • Fil’m Hafızası’ndan Eğlence Dolu Tematik Gece: Teenage Blues Etkinliği ile Ergenliğe Dönüş yazısına devam et