Hazreti Muhammed tarafından Allah’ın Kılıcı (Seyfullah) ünvanıyla onurlandırılan İslam tarihinin en büyük savaşçısı Halid bin Velid’in başarılarla dolu yaşam öyküsü yapımına kırk milyon Türk lirası harcanacak ve 2014 sonbaharında gösterilmeye başlanacak olan “Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid” adlı sinema filminde anlatılacak… Bilindiği gibi, Halid bin Velid’i Arapça ve İngilizce olmak üzere iki versiyonu olan “Çağrı: İslamiyetin Doğuşu”nun İngilizce çevriminde Michael Forest canlandırmıştı.
“Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid” için pek çok oyuncu ile deneme çekimleri yapıldı. Daha önce karar verilen başrol oyuncusu ile birkaç ay süren bir aktörlük eğitim süreci yaşandı ama olumsuz netice alındığı için ondan vazgeçildi.
“Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid” için görüşülen oyuncular arasında İbrahim Çelikkol, Emre Kızılırmak, Murat Yıldırım ve Murat Han’da var.
Al Pacino’nun Kabul Etmediği Rol
“Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid” de rol alması için görüşülen yabancı oyuncular arasında “S1m0ne” filminden 11 milyon dolar ücret alan, Oscar ödüllü Al Pacino’da bulunuyor.
Al Pacino’ya teklif edilen rol, Bizans ordusu generallerin Georgeus karakteriydi. Georgeus, Heraklius’un kardeşi ve Bizans orduları komutanı Valentinus’un komutasındaki tarihin ilk haçlı ordusunun generallerinden biriydi. Yermuk Savaşı’nda Halid bin Velid’den etkilendi ve savaşın ortasında Müslüman olup Cerece adını aldı, bir kaç saat sonra da hayatını kaybetti.
Halid bin Velid Filmlerde Canlandırılmasına İzin Verilen İslâm Önderlerinden Biri
Bilindiği gibi, İslâm alimleri, Hazreti Muhammed başta olmak üzere pek çok İslâm önderinin (kurucusunun) filmlerde canlandırılmasına izin vermiyor… Halid bin Velid, Hazreti Hamza’yla birlikte beyazperdede gösterilebilen / canlandırılmasına izin verilen az sayıdaki İslâm önderinden biri…
Müslüman olmadan önce, Uhud Savaşında, Kureyş ordusunun emrinde savaşan Halid bin Velid, komutanlık dehası sayesinde Kureyşlilere hiç beklenmeyen bir zafer kazandırmıştır. Uhud yenilgisi, İslam tarihinde Hazreti Muhammed’in ilk ve son yenilgisi olmuştur.
Halid bin Velid, Hicretin sekizinci yılında Allah’ın varlığına ve Hazreti Muhammed’in de insanları aydınlatmak için görevlendirilen son peygamber olduğuna inanarak Müslüman olmuş, kılıcını Peygamberimizin emrine sunmuştur.
Halid bin Velid, Hazreti Muhammed tarafından Allah’ın Kılıcı (Seyfullah) ünvanıyla onurlandırılmasıysa İslâm tarihinin en büyük savaşlarından Mute’de olmuştur. Aynı yıl Mekke’nin Fethine de katılan ve Mekke Fatihi ünvanını alan Halid bin Velid, yaşamı boyunca savaş kaybetmeyen, tarihteki en büyük komutanlardan biridir.
Halid bin Velid’in Yaşam Öyküsü:
Hazreti Peygamberin, hakkında “ne güzel kul” diye buyurduğu sahabîdir. Hazreti Peygamber (s.a.s.) Mute savaşındaki başarısından ötürü onu Allah’ın kılıcı diye övmüştür. Hazreti Hâlid (r.a.)’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mekke’nin şerefli ve itibarlı ailelerinden biri olan Mahzum oğullarındandır. Ordu komutanlığı Hazreti Hâlid’in ailesinin bir imtiyazıydı. Uhud savaşında ve Hudeybiye sulhu esnasında Hâlid bin Velid, Kureyş ordusunun komutanlarından birisiydi.
Hudeybiye anlaşmasından sonra Hazreti Peygamber umre için Mekke’ye gidince Hâlid’in daha önce Müslüman olan kardeşi Velid’e Hâlid’i sordu. Hz. Peygamber Hâlid gibi bir insanın müşriklerin (Müslüman olmayanlar) içinde kalmasının şaşılacak bir durum olduğunu belirtti. Velid kardeşi Hâlid’e Peygamber (s.a.s)’in bu iltifatını bildiren bir mektup gönderdi. Bunun üzerine Hâlid Müslüman olmak için Mekke’den yola çıkınca, yolda Amr b. el-Âs ile karşılaştı ve beraberce Mekke’den Medine’ye gelip Müslüman oldular.
Hazreti Hâlid hicrî sekizinci yılda yapılan Mute savaşına bir nefer olarak katıldı. Ordu komutanlarının sırayla şehîd olması üzerine Ashab istişâre ederek komutayı Hazreti Hâlid’e verdi. Hz. Peygamber Medine’de olup bitenleri haber verip komutanların şehid düşmesini anlattıktan sonra komutayı Allah’ın kılıçlarından birinin aldığını söylemiştir.
Bu olaydan sonra Hazreti Hâlid, Seyfullah (Allah’ın Kılıcı) diye anıldı. Halid (r.a.) komutasına aldığı orduyu kalabalık düşman karşısında bozguna uğratmadan Medine’ye getirmeyi başardı.
Hazreti Hâlid, Mekke fethinde süvarilerin komutanı idi. Ordunun sağ kanadını kontrol ediyordu. Mekke fethinde Müslümanlara karşı çıkan gruplarla Hz. Hâlid çarpışmıştır. Mekke fethinden sonra Hz. Peygamber Nahle’deki Uzza putunu kırmaya Hâlid bin Velid’i gönderdi. Hâlid Uzza putunu kırıp geri döndü.
Hazreti Ebû Bekir Hâlife olunca Hazreti Hâlid’i komutan olarak yalancı Peygamberlerin üzerine gönderdi. Yalancı Peygamber Tulayh b. Huvaylid’i Buzaha’da mağlup etti sonra Temimoğulları üzerine yöneldi ve Mâlik b. Nuveyra’nın komutasındakilerle karşılaştı. Mâlik’i silâh bırakmasına rağmen esir etti ve öldürdü. Hazreti Ömer, Hâlid’i bu olayda hatalı davrandığı gerekçesiyle kınamıştır. Daha sonra Museylemetu’l-Kezzâb’a karşı sefere çıktı ve onu Yemâme sınırında Akraba denilen yerde mağlûp etti ve öldürttü. Yalancı Peygamberlerle olan mücadelesinden sonra zekât vermeyen kabileler üzerine gönderildi. Onları da sindirdi. Daha sonra Hicrî oniki yılında Irak’a İranlılara karşı gönderildi. İki ay zarfında İran Sâsânî ordularını bozguna uğratarak Hire’yi ele geçirdi ve Fırat çevresini hâkimiyeti altına aldı.
Suriye sınırında Bizanslıların ordu hazırladıkları haberi gelince hilâfet merkezinden Hz. Hâlid’e Irak bölgesinin komutanlığını Müsenna’ya bırakarak Şam’a gitmesi emri verildi. Hicrî onüçüncü yılda Bizanslıları Acnadeyn’de mağlup ederek Şam’a doğru püskürttü. Hz. Hâlid şehri muhasara etti ve hicrî ondördüncü yılın Receb ayında Şam (Dımaşk/Damascus) şehrini fethetti. Daha sonra bu fethine Humus’u ekledi. Yermuk savaşında Bizanslıları bozguna uğrattı. Kudüs’ü kuşattı ve teslim aldı. Onun sayesinde bütün Suriye mıntıkası Müslümanların eline geçti.
(03 Ağustos 2013)
Hakan Sonok