Gezici Festival Düzeni Sorguluyor

Ankara Sinema Derneği tarafından T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenecek 18. Gezici Festival, 30 Kasım – 10 Aralık 2012 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Havai Fişekler (Fireworks), Makine Adam (Hombre Maquina), Öğün Çalış Güven (Work Hard Play Hard) ve Yarın (Zavtra) adlı iki uzun metraj ve iki kısa belgeselin gösterileceği Üretim Hatası bölümünde kurumsal iş hayatını, üretim sistemlerini, polisi, otoriteyi, genelde de Batı uygarlığının 21. yüzyılda geldiği nokta sorgulanacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gezici Festival Düzeni Sorguluyor yazısına devam et
  • İki İnsanın Birleşen Yolları

    Gözetleme Kulesi
    Yönetmen-Senaryo: Pelin Esmer
    Görüntü: Özgür Eken
    Oyuncular: Olgun Şimşek (Nihat), Nilay Erdönmez (Seher), Menderes Samancılar (Patron), Kadir Çermik (Otobüs Şoför), Laçin Ceylan (Anne), Rıza Akın (Baba), Mehmet Mola (Aşçı), Nurettin İpek (Kamyon Şoförü), İzzet Aytaç (Tuhafiyeci), Mehmet Bozdoğan (Şef), Serdar Orçin (Orman Bekçisi)
    Yapım: SineFilm (2012)

    Belgeselcilikten gelen Pelin Esmer, “Gözetleme Kulesi” filminde gerçekçi bir hikâyeyi yansıtıyor. 19. Uluslararası Adana Altın Koza’da beş ödül kazanan film, genç oyuncu Nilay Erdönmez’i de sinemamıza kazandırıyor.

    Kastamonu, Tosya… Nihat, orman bekçiliği yapmak için şehirlerarası otobüsle buraya geliyor. Otobüsün hostesi Seher’le de yolları bir yerlerde kesişiyor. Nihat, yalnız ve sessiz bir insan. İçinde onu yakan bir şeyler var. Bunu dingin anlatımlı hikâyenin derinliklerinde öğreniyorsunuz. Nihat’la üniversite öğrencisi Seher’in anları koşut bir anlatımla perdeye yansıyor. Seher’in de bir sıırı var ve o sır gecikmeden ortaya çıkıyor seyirci için. Her şey Karadeniz dağlarının puslarının ardında sanki. Nihat, ormanda gözetleme kulesi denilen binaya yerleşiyor. İletişimi telsizle hep. Arada bir şefi onu kontrole geliyor. İki katlı bina düzenli ve temiz. Nihat’ın eli de becerikli. Kendine el arabası yapıyor ve onunla eve çalı çırpı, kopmuş dallar toplayıp eski usül şöminesinde ısınıyor. Telsizdeki kod adı da “dipsizgöl” onun. Orada, Dipsizgöl adında mesire yeri de var. Erzak almak için de arada kasabaya iniyor Nihat. Otogarın lokantasında yemek de yiyor bazen. Hostes Seher’le küçük de olsa iletişim de kuruyor burada. Seher’in sırrı da karnında büyüyor. Ailesi onu okuması için annesinin dayısının evinde kalması için baskı yapsa da, Seher karnındaki bebeğin babasının annesinin dayısı olduğunu söylüyor annesine öfkeyle. Aylar geçtikten sonra tek başına bebeği doğuran Seher, nefret duyduğu bebeği dışarı da bir yerlere bırakıyor ve orayı terk ediyor. Olanları gören Nihat, Seher’i ikna edip ormandaki kendi mekânına götürüyor. Sonra da terk edilen bebeği alarak bebeğin yaşamasını sağlıyor. Geçmişte eşini ve çocuğunu kazada yitiren Nihat, belki de kendi vicdan azabından ve suçluluk duygusundan kurtulmaya çabalıyor. Hiçbir şey kolay değil. Bu iki insanın hayatına sessizce girip sessizce terk eden film, açık uçlu finaliyle sinemada önemli bir yerde duruyor.

    Kesişen yollar nereye?…

    Yönetmen Pelin Esmer, belgeselcilikten gelme deneyimlerini 2012 yapımı “Gözetleme Kulesi” ikinci uzun filminde de başarıyor. Mekânları ve kamerasıyla karakterleri arasında ruh oluşturmuş yönetmen. Dağın tepesindeki gözetleme kulesi, Nihat gibi yalnız ve soğuk başlarda. Oraya Seher geldiğinde bu mekân bambaşkalaşıyor ve yavaş yavaş sıcaklığını seyirciye gönderiyor. Nihat’la Seher’in iletişimi ve ilişkisi, gerçek hayattaki gibi zorlu. Zihninde sürekli çatışan Seher için her şey cehennem. Tecavüz sonunda hamile kalmış ve bu masum bebeği doğurmuş. Onu hemen kabullenmesi elbette zor. Nihat, geçmişindeki derin acıyı unutabilmek için bu anne ve bebeğini birbirine yakınlaştırmaya çabalıyor. Film bittiğinde neyin nasıl olacağını da bilemeyeceksiniz. Belki her şey güzel olacak veya büyük trajediler yaşanacak… Filmin görselliği de gerçek anlamda çarpıcı. Çoğu anda Nihat’ın ruhu gibi dingin kamera, Seher’in zihnindeki fırtınalarla öfkeli hale dönüşüyor. Filmi seyrederken, olumlu anlamda Mike Leigh ruhunu hissettik. Hikâyeyi anlatışı ve hikâyenin içinde dolaşmasıyla. Özellikle Seher’in göründüğü birçok an Leigh ruhunda. Filmde, Ken Loach ruhunu hissettiren bir an da var. Sarsıntılı bir öfkeli kamera uzun plân çekimle Seher ve Nihat’ı takip ediyor. Yönetmen Esmer, İngiliz sinemasının bu iki büyük yönetmeninin gerçeklik yansımalarının kıyılarında dolaşabilmiş. Seher’in doğurma sahnesi de sinema için özel. Yönetmenin kadın olmasına rağmen Seher’in dişiliğini erkek gözüyleymiş gibi yansıtabilmiş bir de. Seher’in terk ettiği bebeği aldığında, bu bir film olmasına rağmen rahatlama hissediyorsunuz bebeğin hayata tutunduğu için. Nihat’ın bebeğe banyo yaptırdığı an etkileyici. Karnı aç bebeğin annesinin memesini emişindeki mutluluğu da seyredilmeye değer bir an.

    Filmde, puslu dağlardan estetik fotoğraflar da yansıyor. Zümrüt ormanlarla kuşatılmış dağ ve gri gökyüzü muhteşem bir estetik yaratmış. Yönetmen filminde fon müziği kullanmamış. Duyulan şarkılarsa Seher’in cep telefonundan gelen günümüzün rock şarkıları. Doğal seslerin filme çok şey kattığını da belirtelim. Sosyoloji eğitimi alan yönetmen Esmer, 2005 yılında Mersin’de tiyatro yapan köylü kadınlar üzerine belgeseliyle adını duyurdu. Yönetmen 2009’da “11’e 10 Kala” yapıtıyla ilk konulu filmini yaptı. Bu eğitim yönetmene filmlerindeki karakterlerini gerçekçi yansıtma fırsatı da veriyor. Elbette mekânları da çok iyi kullanıyor bu yönetmen. “Gözetleme Kulesi”, 19. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde tam beş ödül kazandı. “Altın Koza”da Pelin Esmer “En İyi Yönetmen” oldu. Görüntü dalında da Özgür Eken “Altın Koza” aldı. Nilay Erdönmez “En İyi Kadın Oyuncu”, Laçin Ceylan “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, Menderes Samancılar “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini aldı. Nilay Erdönmez ve Olgun Şimşek’in oyunculuklarına da övgü. Görülmesi gereken bir film “Gözetleme Kulesi…”

    (15 Kasım 2012)

    Ali Erden

    ailerden@hotmail.com

    Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede Vizyona Girmeden 3 Milyonu Geçti

    Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede filminin, internette yayınlanan 2 tanıtım videosunun paylaşımı 3 milyona ulaştı. Filmin tanıtımının yapıldığı ilk video 2 milyonun üstünde tıklanma alırken sadece 1 hafta önce yayınlanan 1 dakikalık teaser ise şimdiden 1 milyonu geçti. 07 Aralık 2012 Cuma günü vizyona girecek filmin Türkiye’de 225, Avrupa’da ise 50 kopya ile gösterime çıkacağı tahmin ediliyor. Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede, 06 Aralık’ta Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre, Danimarka ve Avusturya olmak üzere Avrupa’nın 7 ülkesinde vizyona girecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yeni Sinema Hareketi’nin Her Cuma Yeni Sinema Etkinliğinde Aşk ve Devrim Gösteriliyor

    Türkiye’nin genç sinemacıları için bir platform olarak 2010 yılında kurulan Yeni Sinema Hareketi, Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle Her Cuma Yeni Sinema etkinliği düzenliyor. Etkinlik boyunca her hafta bir film Cuma gecesi izleyiciyle buluşacak ve filmin gösterimi hafta boyunca devam edecek. Gösterim sonrası söyleşileri, sinema izleyicilerinin, film ekipleriyle bir araya gelmesini sağlayacak olan etkinlik Serkan Acar’ın Aşk ve Devrim filmiyle başlayacak. Haziran 2013 tarihine kadar 30’u aşkın sinema filmini izleyiciye sunacak olan etkinlik Katadrom Kültür Sanat Derneği tarafından gerçekleştiriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yeni Sinema Hareketi’nin Her Cuma Yeni Sinema Etkinliğinde Aşk ve Devrim Gösteriliyor yazısına devam et
  • Niamey Türk Filmleri Haftası

    Nijer’in başkenti Niamey’de Türk Filmleri Haftası düzenlendi. T. C. Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü katkıları, T. C. Niamey Büyükelçiliği ve Nijer Milli Sinema Merkezi işbirliğiyle TESİYAP – Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Meslek Birliği’nin organize ettiği etkinlik 30 Ekim – 04 Kasım 2012 tarihleri arasında Niamey Kongre Sarayı’nda gerçekleştirildi.
    Türk Filmleri Haftası, Nijer tarihindeki ilk film haftası olmasıyla dikkat çekti. 15 yıldan bu yana film çekilmeyen ülkede Türk Filmleri Haftası’na Nijer Kültür Bakanlığı ve Milli Sinema Merkezi yetkilileri tarafından da özel ilgi gösterildi.

  • Basın Bülteni
  • Gösterilen filmler hakkında geniş bilgiler ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Niamey Türk Filmleri Haftası yazısına devam et
  • 3. Malatya Uluslararası Film Festivali Konuklarını Bekliyor

    3. Malatya Uluslararası Film Festivali için geri sayım başladı. Festivalin ilk konukları 08 Kasım Perşembe günü Malatya’ya gelecek ilk konuklar Türkan Şoray ile Hababam Sınıfı öğrencilerinden Halit Akçatepe, Dilaver Gür, Ercan Gezmiş, Teoman Ayık, Ahmet Arıman, Ergun Sözen, Cafer Dere, Tuncay Akça, Tayfun Akalın, Dinçay Çetindamar, Mehmet Çatay, Kazanfer Şener, Ümit Doğru ve Faruk Şavlı olacak. 09 Kasım Cuma günü saat 19:00’da Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan açılış töreninde İlhan Şeşen sevilen şarkılarını sinemaseverler için seslendirecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    3. Malatya Uluslararası Film Festivali Konuklarını Bekliyor yazısına devam et