Hollywood Stüdyo Sistemi’nin kıdemli gözdelerindendir Robert Zemeckis. Şimdilerde altmışlı yaşlarını süren yönetmen, 80’li yıllarda gerçek ve animasyon karakterleri beceriyle buluşturduğu ‘Masum Sanık Roger Rabbit / Who Framed Roger Rabbit’ ve özellikle ‘Geleceğe Dönüş / Back To The Future’ serisi ile genç izleyiciyi avucunun içine almış, 90’lı yıllarda Tom Hanks ile bereketli işbirliğinin ürünlerinden Amerikan güzellemesi ‘Forrest Gump’ ve ‘Yeni Hayat / Cast Away’, Jodie Foster’lı ‘Mesaj / Contact’ gibi popüler yapımlarla geniş izleyici kitlesine ulaşan isimlerden biri olmuştur. 2000’li yılları eski gişe başarılarını yakalayamamış animasyon ağırlıklı filmlerle geçiren Zemeckis’in ilk kez New York Film Festivali kapanışında gösterilen yeni filmi ‘Uçuş / Flight’ ile ABD’de küçümsenmeyecek bir ilgi gördü ve şimdiden hatırı sayılır bir gişe hasılatına ulaştı.
İsminden, yürütülen reklâm kampanyasından, internette yayınlanan, sinemalarda gösterilen fragmanlarından yola çıkıldığında öncelikle yeni bir felâket filmi izlenimi yaratıyor ‘Uçuş’. 30 dakikalık yürek hoplatan giriş bölümü aslında bu beklentiyi karşılar nitelikte. Önce şiddetli bir türbülans, sonrasında mekanik bir arızayı takibeden hızla kontrolsüz yere iniş. Hakkını teslim edelim, özel efekt üstadı Zemeckis -uçak korkusu olanlara hiç tavsiye edilemeyecek- bu bölümü iyi kotarmış, öyle ki önemli gösterim kanallarından biri olan havayolları seferleri pazarının kaybı daha baştan göze alınmış.
‘Uçuş’ 9,000 metrede dağılan uçağı mucizevi bir ustalıkla tek parça halinde yere indiren pilot Whip Whitaker’ın kahramanlık hikâyesini bekleyen izleyiciyi kaza sonrası ikinci kez ters köşeye yatırıyor. Farklı sulara dalmaya niyetli filmimiz, kaptan pilot’un alkolizm sorunu üzerinden ilerleyen bir soruşturma öyküsüne dönüşmekte gecikmiyor. Yoğun alkol alınmış bir zevk gecesinin sabahı kokain takviyesiyle kafayı toplayan Whip kontrolünü kaybetmiş arızalı uçaktan -ikisi mürettebat 6 kayba rağmen- 96 yolcunun hayatını kurtarmış, ancak kan testinde tespit edilmiş alkol ve uyuşturucu nedeniyle soruşturmaya tabi tutulmuştur. İşbilir hukukçu ve havacı dostların lehte ifadeleriyle paçayı kurtarabilecektir belki ama alkol bağımlılığı ile savaşımında tek başınadır.
Zemeckis’in filmi ağırlıklı olarak alkolizm sorunu üzerine. Eroin bağımlısı ‘loser’ genç kadının öyküye dahil olmasıyla romans unsuru, finale yaklaşırken popüler Amerikan sinemasının pek sevdiği mahkeme draması da ihmal edilmemiş. Yan rollerde Melisa Leo, John Goodman, Bruce Greenwood, Don Cheadle gibi sağlam oyuncuların desteği söz konusu. Amerikan kırsalında dini inançların, bilimsel soruşturmaları etkileyebilecek denli baskınlığının vurgulanması, ya da sivil savunma sektöründe dönen dolapların sergilenmesi gibi detaylar da ilginç. Uzun zamandır gösterişli bir kompozisyon kapamamış Denzel Washinton ise rolüne Meryl Streepvari bir biçimde tüm bedeniyle asılmış. Akademi üyelerinin pek seveceği alkol bağımlısı kompozisyonuyla deneyimli oyuncunun önümüzdeki ay yeni bir Oscar adaylığı kapacağı konusunda kahin olmaya gerek yok.
(06 Aralık 2012)
Ferhan Baran
[email protected]