Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri 2012 Programı Açıklandı

Documentarist – 5. İstanbul Belgesel Günleri’nin açıklanan programına göre, yurtdışından 30’dan fazla konuğun katılacağı etkinlikte, 90’a yakın film sunulacak. Hafta boyunca atölyeler, gösteri, panel, söyleşi ve multimedia gösterisi gibi yan etkinlik düzenlenecek. Documentarist – 5. İstanbul Belgesel Günleri’nin etkinlikleri, Akbank Sanat, Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit Etkinlik Mekânı, Salt Beyoğlu, Salt Galata ve Romen Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Documentarist – İstanbul Belgesel Günleri 2012 Programı Açıklandı yazısına devam et

Evim Sensin’in Teaser Afişi Hazırlandı

Özcan Deniz’in yönettiği, senaryosunu yazdığı ve başrolünde oynadığı Evim Sensin’in teaser afişi hazırlandı. 02 Kasım 2012 tarihinde UIP Filmcilik dağıtımıyla sinemalarda gösterime girecek olan film, Avşar Film – DNZ Film ortak yapımı olarak gerçekleştirildi. Evim Sensin’de Özcan Deniz’e, Fahriye Evcen, Sait Genay, Özay Fecht, Levent Öktem, Güneş Hayat, Teoman Kumbaracıbaşı, Kayhan Yıldızoğlu, Barış Yalçın, Volga Sorgu, Pelin Dinçer, Rafi Emeksiz, Gizem Denizci, Ayşe Melike Çerçi, Zeynep Ender İge, Efe Deprem gibi sinemamızın deneyimli ve gelecek vaad eden oyuncuları eşlik ediyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Etik Yayınları

    Etik Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

    Yeni eklenenler:

    Sinemanın İlkleri: Amerikan Sineması,
    Sinemanın İlkleri: Avrupa Sineması,
    Sinemanın İlkleri: Belgesel ve Deneysel Sinema,
    Sinemanın İlkleri: Erotik Sinema,
    Sinemanın İlkleri: Korku Sineması.

    Etik Yayınları yazısına devam et

    Cinedergi 49 Yayında

    Cinedergi 49. sayısıyla yayında. İşte bu ayın öne çıkan başlıkları: Deniz Uğur, Hatice Aslan, Mustafa Nuri, Selen Uçer ve Serdar Orçin bu sayıda röportaj yapılan isimlerden bazıları. James Bondlar ve ilk aşk filmleri bu ayın dosyasına yansıyanlar; Edward Norton ve Sigourney Weaver bu sayının portre konukları. Sinemanın özünü yakalayan Filmin Özü, Türk sinemasının nabzını tutan Sindrella, kısa filme eğilen Uzun Filmin Kısası, eleştiri, vizyondakiler, pek yakında, kitaplar, festivaller, DVD köşesi, hepsi ücretsiz sinema dergisi Cinedergi’nin yeni sayısında.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Cinedergi 49 Yayında yazısına devam et
  • Varşova Türk Filmleri Haftası ve Marketi

    Ulusal ve uluslararası boyutta, kültürel ve sanatsal etkinlikler gerçekleştirmek amacıyla kurulan Büyülü Fener Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği Varşova Türk Filmleri Haftası ve Marketi, 24 – 30 Mayıs 2012 tarihleri arasında Varşova’da yapılacak. Yeni Türk Sineması’nın önemli örneklerinin gösterileceği etkinlik kapsamında ayrıca, Türkiyeli yapımcılarla Polonya sinema sektörünün ileri gelenlerinin biraraya geleceği bir market düzenlenecek. Varşova’nın en önemli sinemalarından Kino Muranow’da gerçekleştirilecek film haftasının açılış filmi, Reis Çelik’in yönettiği Lal Gece olacak.

  • Basın Bülteni
  • Gösterilecek filmler hakkında geniş bilgilere ve yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Varşova Türk Filmleri Haftası ve Marketi yazısına devam et
  • Sessiz

    L. Rezan Yeşilbaş’ın yönettiği, senaryosunu yazdığı ve yapımını üstlendiği Sessiz’de Belçim Bilgin ve Cem Bender oynuyor. Türksoy Gölebeyi’nin görüntü yönetmenliğini yaptığı filmin konusu şöyle: Diyarbakır’da üç çocuğu ile yaşayan Zeynep, hapisteki kocasını ziyaret etmek ister.
    Anadili olan Kürtçe’den başka bir dil konuşamayan Zeynep, sadece Türkçe konuşmaya izin verilen cezaevinde tek kelime edemez. Bir yandan da kocasına bir çift yeni ayakkabı götürmek ister ancak mahkûmlara dışarıdan herhangi bir eşya getirmek de yasaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Burak Babayiğit Yazıyor
  • Diğer haberlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sessiz yazısına devam et
  • Kırık Midyeler, 22 Haziran’da Sinemalarda

    Seyfettin Tokmak’ın yönettiği Kırık Midyeler, 22 Haziran’da sinemalarda gösterime giriyor. Başrollerini Engin Benli, Selma Alispagiç, Uğur Mehmetoğlu ile Seydo Çelik’in paylaştığı filmin konusu şöyle: Hakim ve Faysal, Almanya’daki akrabalarının yanına gidebilmek umuduyla İstanbul’a çalışmaya gelen Mardinli iki çocuktur. Para biriktirebilmek için Faysal, bir lokantada bulaşıkçılık yaparken Hakim, midyecilik yaparak para kazanma yolları arar. Kumkapı’da göçmenlerin kaldığı virane bir pansiyonda yaşayan çocuklara, Afrikalı Babatunde de yardım edecektir.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Bir Wes Anderson Filmi

    Bazı yönetmenler herkese hitap etmeseler de, zaten böyle bir niyetleri olmasa da, tutkun hayranlarına daima güvenebilirler. Wes Anderson da onlardan biri. Yedinci filmini çeken ve sıradışı olma çabası harcamadan sıradışı olan yönetmen, “Moonrise Kingdom”la bir adım daha ileri gitmiş. Gerçi böyle bir şey yapmaya da niyeti olmadığını sanmıyorum ama, sonuçta ortaya Anderson hayranı olmayanların da bağrına basabileceği bir film çıkmış.

    Yönetmen “Moonrise Kingdom” için, “Olmamış bir şeyin otobiyografisi,” diyor, “Bir hayalin anısı.” On iki yaşındayken sınıfta beğendiği bir kız varmış. Onunla yakınlaşamayınca, o yaşta birlikte olmak için kaçan cesur iki çocuğun macerasını hayal etmiş. Çocuk Anderson’ın hayali karakterleri, yönetmen Anderson’ın filminin iki uyumsuz kahramanı: İzci giysili Sam (Jared Gillman) ile dürbünlü kız Suzy (Kara Hayward),anlamsız hayatlarına önceden anlaşıp birlikte kaçarak anlam katıyorlar. Biri zaten öksüz-yetim, öteki ise anlaşmamayı hayat tarzı haline getirmiş avukat karı-kocanın, Laura ve Walt Bishop’un (Frances Dormand, Bill Murray) en büyük çocuğu. İkisi de hayatlarında anlam bulamıyor, arkadaşları da yok. Kilisenin bir temsilinde ilk kez karşılaşıyorlar. Sam, izci formasıyla, Suzy kuzgun kılığında (öğretmene cevap verdiği için cezalandırılmış). Kaçma kararı alıyorlar. Sam, kızın evinin bulunduğu küçük Penzance adasındaki izci kampına yazılıyor.

    Yıl 1965, yer New England. Penzance’ın kendisi, hele hele Bishoplar’ın evi, küçük yaşta ve hayata iyimser gözlerle bakan bir Edward Hopper’ın elinden çıkmışa benziyor biraz. Zaten karakterler de onun resimlerindeki insanlar kadar yalnız, umarsız. Genç âşıklar ile Bishop ailesi dışında, Haki İzci Kampı’nın oymak beyi Ward (Edward Norton) var, örneğin. İşini çok ciddiye alıyor, idealize ediyor, akşamları günlük tutuyor. Yufka yürekli Komiser Sharp ise (Bruce Willis) Laura Bishop ile platonik denebilecek bir ilişki içinde. Esas izci başı Komutan Pierce’de Harvey Keitel’ı, Kuzen Ben’de “Rushmore”un başrol oyuncularından Jason Schwarztman’ı da izliyoruz. Anlatıcıda Bob Balaban, her zamanki sade ve ölçülü oyununa rağmen, en çok rol çalan kişi. Ailesi olmayan Sam’i teslim almaya gelen ve adı da Sosyal Hizmetler olan asker kılıklı hanımı, eşsiz Tilda Swinton oynuyor.

    Wes Anderson bize masal dünyaları çiziyor. Küçük dünyalar, ama bu dünyalarda yaşayan karakterler büyük meselelerle uğraşıyorlar: hayat, ölüm, aşk gibi. Sam de, Suzy de yaşlarının ötesinde bir ciddiyetle hareket ediyor. Birinin makyajlı gözleri, ötekinin uyduruk piposuyla bir an önce büyümeye çalışıyor gibiler. Oysa çevrelerindeki büyükler o kadar yalnız ve mutsuz ki, insan niye büyümeye çalıştıklarını düşünmekten kendini alamıyor. Zaten büyükler de onların sorunlu çocuklar olduğunu düşünüyor. İki çocuk plânlarını kurup, maceralarını birlikte yaşamak için yola koyulunca da paniğe kapılıyorlar. Oysa onlar hayatlarından memnun, “Moonrise Kingdom” adını verdikleri küçük koyda, Haki İzciler’in kampında kendisine öğretilen her şeyi hazmetmiş Sam’in kampçılıktaki ustalığı sayesinde, mutlu bir ortak hayata başlamışlar bile. Öfkesini kontrol edemeyen babanın öfkeli kızı (ama zavallıcığın üç küçük erkek kardeşi de var) Suzy, Sam’in yanında kendini güvende ve sakin hissediyor.

    Wes Anderson, 1996 yapımı “Bottle Rocket”tan beri bizimle birlikte. Hayranları olarak, bu beraberlikten hoşnut olduğumuzu söyleyelim. Bu son filmi, bize mutlu bir şekilde bir öncekini, ”Fantastic Mr. Fox”u hatırlattı. İkisinde de hoş bir masal havası var. Film başlayıp da Bishoplar’ın New England’daki iğne işine benzeyen bebek evini görür görmez bu masal havası bize sarıyor. Anderson, evi bir yandan bir yana kamerayla tarayarak bir koreograf gibi, karakterlerinin hareketleriyle bize onların nasıl insanlar olduğunu anlatıyor, ailenin bir portresini çiziyor. Oğlanların dinlediği, Benjamin Britten’ın “Orkestra İçin Gençlere Rehber” plâğı bile yeterli aslında.

    Anderson hayranlarına söyleyecek tek şey var: Bu bir Wes Anderson filmi. Diğerlerine ise, yönetmenden çekiniyorsalar, dünyasına girmekte şimdiye kadar zorlanmışsalar eğer, çekinmemelerini söyleyelim. “Moonrise Kingdom” canayakın, sade, eğlenceli, dokunaklı bir aşk filmi. Oyuncuları da mükemmel. Yönetmen, küçük aktörler dahil, tuhaf karakterlerini daha da tuhaflaştırma kolaylığına kaçmadan, çok ölçülü oynayan ustalar seçmiş. Şahsen bir filmi izlemem için, başta Bill Murray olmak üzere, bir tanesinin bile varlığı yeterli olurdu. Küçükler de onlardan geri kalmıyor. Bu arada, senaryo yazımında yönetmen ile Francis Coppola’nın oğlu (Schwartman’ın da kuzeni) Roman Coppola’nın işbirliğinin parlak sonuçlar doğurduğunu belirtelim. Genç ikilinin aşkları ve kaçışları, Fransız Yeni Dalgası’na da selâm yolluyor sanki. 1960’lı yıllarda geçmesinin de payı olsa gerek. Anderson’ın kendisi ise Ken Loach’un “Kes”inin etkisinden söz ediyor. Bizim için fark etmez.

    (27 Mayıs 2012)

    Sevin Okyay

    Erdal Beşikçioğlu ve Murathan Mungan, SineMardin’e Konuk Oluyor

    Bu seneki teması “Sokak” olan Türkiyeʼnin senaryo kimliği taşıyan tek film festivali SineMardin, 08 – 15 Haziran 2012 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Festival yerli ve yabancı birçok ismi Mardin’de ağırlayacak, atölye ve söyleşilerle festivale renk katacak. Behzat Ç: Bir Ankara Polisiyesi dizisiyle alışılagelmiş kalıpları zorlayan bir anti-kahraman olan Behzat Ç. ve ekibi Mardin’li sinemaseverlerle buluşacak. Dizinin senaristi Emrah Serbes festival kapsamında bir senaryo atölyesi düzenleyecek. Festivalin bu seneki onursal konuğu ise yazar – şair Murathan Mungan olacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Erdal Beşikçioğlu ve Murathan Mungan, SineMardin’e Konuk Oluyor yazısına devam et
  • Van’da Palto Sıcaklığı

    Anadolu Üniversitesi Sinema Kulübü tarafından geçen yıl 5.si düzenlenen Palto Film Günleri, sınırlarını Eskişehir’in dışına taşırıyor. Palto Film Günleri, 22 – 26 Mayıs 2012 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.
    Anadolu Üniversitesi başta olmak üzere Eskişehir’deki ve İstanbul’daki pek çok kurumun desteğini alan etkinlik, çalışkan ekibinin sayesinde her yıl artan bir ivmeye ve beğeniye sahip.
    Van’daki etkinlik ise iki üniversitenin öğrencileri tarafından kurulacak bağların ve ileriki yıllarda ortaya çıkabilecek yeni projelerin habercisi gibi.

  • Basın Bülteni
  • Palto Film Günleri hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Gösterilecek filmler hakkında geniş bilgilere ve afişe haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Van’da Palto Sıcaklığı yazısına devam et
  • Ya Aşk Olmasaydı?

    Vicente Villanueva’nın yönettiği ve Hugo Silva, Adriana Ugarte, Alex Barahona ile Ruben Sanz’ın oynadığı Ya Aşk Olmasaydı? (The Opposite Of Love), 29 Haziran 2012’de Tiglon Film dağıtımıyla Majestik Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Merce, karmaşık bir kızdır, sevgilisi yoktur ve sevgili istememektedir, çünkü sevgilisi olduğunda diğer yüzü ortaya çıkar, kontrol cadısına dönüşür. Masördür, özel bir yeteneğe sahiptir, dokunduğu müşterileri duygusal bir çözülmeye düşerler. Asansörde mahsur kalır ve üç itfaiyeci tarafından kurtarılır. İtfaiyeciler, Merce’yi kim yatağa atacak diye iddiaya girer.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
  • IMDb
  • Skyfall 007’nin Fragmanı Tüm Dünyada 21 Mayıs Pazartesi Günü Yayınlanıyor

    Bir bölümü ülkemizde çekilen James Bond’un son macerası Skyfall 007′nin ilk fragmanı tüm dünyada 21 Mayıs 2012 Pazartesi günü 12:00, 15:00 ve 18:00 saatlerinde internetten yayınlanıyor. Daniel Craig, dünyanın gelmiş geçmiş en uzun soluklu film serisinin 23. macerası olan Skyfall 007′yle, 007 James Bond olarak bir kez daha karşımıza geliyor. Filmde, James Bond’un M’e karşı sadakati sınanacak, çünkü M geçmişiyle yüzleşmeye başlamıştır. MI6 saldırıya uğrayınca, 007’nin tehdidi bulup yok etmesi gerekmektedir. Filmde Craig’e, Javier Bardem ve Ralph Fiennes eşlik ediyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Arka Pencere Dergisi, Gününüzü Gösteriyor

    Arka Pencere Dergisi, 134. sayısında, kapağına, sıra dışı süper kahraman filmi Göster Gününü’yü yerleştiriyor. Tunca Arslan, İslami Sinema’nın Çıkmazı başlıklı dizisinde beşinci kısmı yazıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Diktatör, Güzel ve Çirkin, Yakıcı Bir Yaz, Dikkat Bebek Var, Sağ Salim ve Öz Hakiki Karakol: Asayiş Berkemal Aga yer alıyor. Derginin 134. sayısı bir Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Senaristle, konuyla ya da herhangi bir başka şeyle ilgili kendinizi ne zaman kuşku ve belirsizlik dolu bir alana girmiş hissederseniz, hemen bu açığı kapatmaya çalışmalısınız.”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi, Gününüzü Gösteriyor yazısına devam et