Moonrise Kingdom
Yönetmen: Wes Anderson
Senaryo: Roman Coppola-Wes Anderson
Müzik: Alexandre Desplat
Görüntü: Robert D. Yoemon
Oyuncular: Jared Gilman (Sam), Kara Hayward (Suzy), Bruce Willis (Sharp), Edward Norton (Ward), Bill Murray (Walt), Frances McDormand (Laura), Tilda Swinton (Sosyal Hizmetler), Harvey Keitel (Pierce), Bob balaban (Anlatıcı)
Yapım: Focus-Indian Paintbrush (2012)
Amerikalı ünlü yönetmen Wes Andreson’ın bu yılki Cannes Film Festivali’ni açan “Moonrise Kingdom” filmi, 1960’lara ve kültürüne bir saygı sunuşu. Hayatlarında ilk defa pikap ve plak görecek insanlar var bu filmde.
1965 yılının yaz sonları. Birkaç gün sonra Eylül başlarında kuvvetli fırtına bekleniyor. Burası New England’ın New Penzance Adası. Çocukların boyama resimlerinden düşmüş gibi görünen kırmızı boyalı evde baba, anne, üç küçük oğul ve büyüme sancıları çeken kızlarıyla Bishop ailesi yaşıyor. Bu adanın tek bir şerifi var, oda Yüzbaşı Sharp. Evin canı sıkkın kızı Suzy elinde dürbünle uzakları gözlüyor. Evin küçük oğlanları pikapta müzik dinliyorlar. Anne Laura, bu can sıkıntısı veren adada şerifle kaçamak yapıyor. Şerif Sharp, yalnız ve mutsuz. Elbette canı sıkkın. Evin babası Walt da sıkkın ve sonunda karısının ilişkisinden haberli oluyor. Bu kapalı ve kasvetli havada adanın başka bir yerinde 55 numaralı Ivanhoe İzci Kampı var. Burada haki izciler, doğayla iç içe, disiplinle hayatı ve paylaşmayı öğreniyorlar. Sabah bir sorun ortaya çıkıyor. Çünkü izci çocukların içinde pek göze batmayan Sam ortadan kaybolmuş. İzci lideri Ward telâşlanırken Sam, adanın bir yerinde Suzy’yle buluşuyor. Ama bir geriye de gitmek gerekiyor. Sam ve Suzy, okul müsameresinde karşılaşıyorlar, mektup arkadaşı oluyorlar ve sonunda beraber kaçıyorlar. Onların peşinde herkes var. Bu iki çocuk bu küçük adanın neresine saklanabilirler. Arada bir anlatıcı olarak filme dahil olan bir adam yardımcı oluyor. Gerçekten çocuklukta yaşanabilecek en heyecan verici macera da başlıyor. İlk öpücükler, ilk danslar ve ilk macera. Yeryüzünün en şanslı iki çocuğu onlar. Elbette bu heyecan verici macerada hüzünler de var. Sam, hem yetim hem öksüz. Onu evlâtlık aile ondan kurtuluyor. Araya Sosyal Hizmetler giriyor. Şerif Ward, görür görmez yalnız Sam’e kanı ısınıyor. Güzel bir mutlu son herkes için gelse de mutsuz Walt karısının aldatmasını unutabilecek miydi?
Müzikler ve görüntüler muhteşem…
Bu filmin estetiğine de dokunmak gerekecek. Filmin girişi, muhteşem kameranın hareketleri unutulmaz anlar yaşatıyor. Bishop ailesinin evinin içinde sağa-sola kayıp duran kamera, insana kısa film tadı yaşatıyor. Bu filmde pikap da göreceksiniz. Plâğı (phonograph record) alıyorsunuz, pikaba (fonografa) yerleştiriyorsunuz, pikabın iğnesini disk üzerinde dönen plâğın üzerine koyuyorsunuz ve o gelen muhteşem sesle şarkıları dinliyorsunuz. Tıpkı Françoise Hardy’nin “Le Temps de L’Amour” (Aşk Zamanı) şarkısı gibi. 1962’de kaydedilmiş bu şarkıyı çok seveceksiniz. Şarkının girişi şöyle diyor: “C’est le temps de l’amour (Bu aşk zamanı) / Le temps des copains et de l’aventure (Arkadaşlık ve macera zamanı) / Quand le temps va et vient (Zaman gelir ve gider) / On ne pense a rien (Hiçbir şey düşünme) / Malgré ses blessures (Yaralamasına rağmen) / Car le temps de l’amour (Aşk bir süre için) / C’est long et c’est court (Uzunu var, kısası var) / Ça dure toujours (Bu sonsuza kadar sürer) / On s’en souvient (Hatırlayacağız)…” Yönetmen bununla da kalmamış ve seyircilerine unutulmuş makaralı teyp de gösteriyor. Kaydı ve sesi çok iyidir bu makaralı teyplerin. Filmin müzikleri de gerçekten harika.
2012 yapımı “Moonrise Kingdom” filmi New England’da geçse de çekimler Rhode Island’da yapılmış. Buraları Amerika’nın kuzeydoğusu. Filmde New Penzance Island olarak anılıyor bu ada. Bu film, bu yılki 65. Cannes Film Festivali’ni de açmıştı. 1969 Teksas doğumlu Wes Anderson’ın 1998 yapımı “Rushmore-Çılgın Liseliler”, 2001 yapımı “The Royal Tenenbaums-Tenenbaum Ailesi”, 2004 yapımı “The Life Aquatic with Steve Zissou-Steve Zissou ile Suda Yaşam” ve 2007 yapımı “The Darjeeling Limited-Küskün Kardeşler” bizim sinemaseverlerle de buluşmuştu. 2008’deki İstanbul Film Festivali’nde gördüğümüz “Küs Kardeşler Limited Şirketi” filminin önünde 2007 yapımı “Hotel Chevalier” kısa filmi gösterilmişti. Paris’te geçen bu kısa filmin başrolünde de Natalie Portman vardı. Ünlü oyuncu Bill Murray de 2004 yılından bu yana Anderson’ın filmlerinin vazgeçilmezlerinden. Yönetmenle senaryoyu yazan Roman Coppola, büyük yönetmenlerden Francis Ford Coppola’nın 1965’te Paris’te doğmuş oğlu. Roman Coppola, ünlü oyuncu Nicolas Cage’in de kuzeni, yönetmen Sofia Coppola’nın da abisi. “Moonrise Kingdom”, sadece çocuklar için değil, içinde çocuk ruhu taşıyanlar için de.
(24 Mayıs 2012)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com