Hakan Algül ve Necati Bilgiç, Klak Sinema Programı’nda

Klak Sinema Programı, bu hafta da dopdolu ve yine çok eğlenceli. Berlin Kaplanı ringde, ekibi Klak Stüdyosu’nda. Filmin yönetmeni Hakan Algül ve başrol oyuncularından Necati Bilgiç tatlı bir sohbette sizleri bekliyor. Mevsim Çiçek Açtı iddalı geliyor. Yönetmen Ali Levent Üngör, oyuncular Yavuz Bingöl, Deniz Oral, Mehmet Özgür ve Feriha Ecem Çalık ile çok özel röportajı. Oscar adayları açıklandı. Gizem Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu Klak Sinema Programı, 28 Ocak Cumartesi 13:20 ve 29 Ocak Pazar 15:20’de Bugün TV.de.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Hakan Algül ve Necati Bilgiç, Klak Sinema Programı’nda yazısına devam et
  • Avrupa’nın Dijital Arşiv Devleri Arşivist’e Konuk Oldu

    BSB – Belgesel Sinemacılar Birliği’nin, İSTKA – İstanbul Kalkınma Ajansı ve Kalkınma Bakanlığı’nın desteğiyle hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk dijital belgesel kütüphanesi Arşivist, bugün, Taxim Hill Hotel’de düzenlenen Dijital Belge – Bilgi Yönetimi ve Uygulamaları konulu bir panelle kamuoyuna tanıtıldı. Panele Almanya’daki bağımsız yapımcıların en büyük birliği olan 800 üyeli AG DOK’un ve Avrupa Belgesel Ağı EDN’in yönetim kurulu başkanı Cay Wesnigk, Avrupa’nın önde gelen online film deposu Framepool AG’nin CEO’su Stephan Bleek gibi uluslararası piyasanın önemli aktörleri konuşmacı olarak katıldı.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Avrupa’nın Dijital Arşiv Devleri Arşivist’e Konuk Oldu yazısına devam et
  • Ünsal Emre Son Yolculuğuna Uğurlandı

    Yeşilçam’ın sevilen oyuncularından Ünsal Emre (Altınay) son yolculuğuna arkadaşları tarafından uğurlandı. Hasköy Kırmızı Minare Camii’nden öğle namazını müteakip son yolculuğuna çıkan sanatçıyı sinemanın tanınmış isimleri yalnız bırakmadılar.
    Ünsal Emre’yi ebediyete uğurlayanlar arasında Yılmaz Köksal, Yılmaz Atadeniz, Yusuf Sezgin, Tuğrul Meteer, Teoman Arık, Aynur Aydan, Tanju Gürsu, Necdet Kökeş, Hasan Yıldız, Süleyman Karadayı, Abdurrahman Keskiner, ailesi ve kalabalık bir cemaat vardı. (Haber: Muharrem Erdemir.)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ünsal Emre Son Yolculuğuna Uğurlandı yazısına devam et
  • 23. Ankara Uluslararası Film Festivali, SİYAD Jürisi Belirlendi

    15 – 22 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenecek olan 23. Ankara Uluslararası Film Festivali, SİYAD – Sinema Yazarları Derneği jürisinde görev yapacak sinema yazarları belirlendi.
    Festival SİYAD – Sinema Yazarları Derneği jürisinde bu yıl Ali Ulvi Uyanık (Milliyet Sanat Dergisi, cinedergi.com, sadibey.com), Ceyda Aşar (Radikal Gazetesi, Milliyet Sanat Dergisi) ve Yeşim Burul Seven (Açık Radyo) görev yapacak. Jüri üyesi yazarlarımıza görevlerinde başarılar dileriz.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    23. Ankara Uluslararası Film Festivali, SİYAD Jürisi Belirlendi yazısına devam et
  • Hayal Perest Kitap Yayınları

    Hayal Perest Kitap Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yeni eklenenler:
    Brecht Estetiği ve Sinema,
    Yönetmenleri ve Filmleriyle Gülmenin Sineması,
    Politik Kamera: Sinemada Komünizm Meselesine Eleştirel Bakışlar,
    Sinema Neyi Anlatır,
    Kitle Kültürü Sineması ve B FİLMİ.

    Hayal Perest Kitap Yayınları yazısına devam et

    Hepsi Bir Günde Oldu

    Güzel Günler Göreceğiz
    Yönetmen: Hasan Tolga Pulat
    Senaryo: Emre Kavuk
    Müzik: Toydar Işıklı
    Kurgu: Kalander Hasan
    Görüntü: Önder Şengül
    Oyuncular: Buğra Gülsoy (Cumali), Feride Çetin (Mediha/Figen), Uğur Polat (İzzet), Barış Atay (Ali), Nesrin Cevadzade (Anna), Luran Ahmeti (Zoran)
    Yapım: Onaltıdokuz Film (2011)

    Kısa filmlerle sinemaya giriş yapan Hasan Tolga Pulat, ilk filmi “Güzel Günler Göreceğiz” filmiyle 48. Altın Portakal’da “En İyi Film” dahil dört ödül kazandı. Pulat, bu ilk filminin kurgusuyla sinema adına heyecan veriyor sinemaseverlere.

    Sinemamızda evrensel sinema anlatımlarının kıyılarında dolaşan filmler yapılması insana umut veriyor. Ama herkesten bir Tarantino olmasını beklemek haksızlık olur. Yönetmen Hasan Tolga Pulat, “Güzel Günler Göreceğiz” filminde Tarantino ruhunu sinemamıza taşımış. Başlarda biraz tökezliyor gibi olsa da bu filmin kurgusunu beğendik. Film genel olarak sağlam bir yapıda ilerliyor ve dağınık parçaları zihinlerde toparlayabiliyor. Hikâyedeki karakterler, bir şekilde kesişiyor veya kesişenle buluşuyor. Karakterler, ister birbirini tanısın ister tanımasın. Başlarda kaotik olan durum, özellikle ikinci yarıda bazı şeyler yerine oturunca seyircilerin zihinlerinde de anlamlaşmaya başlıyor birçok şey. Filmin girişinin müthiş olduğunu belirtmeliyiz. Yerde yaralı yatan, adının sonradan Mediha olduğu öğrenilen genç kadın, aslında hikâyenin tam ortasında. Her şey bir anlamda ona değiyor veya yanından geçiyor. Cumali, namus cinayeti işlemiş. İyi halden tahliye olduğunda hikâyeye birçok karakter giriyor. Rus seks işçisi Anna. Figen olarak bildiği Mediha’ya sırılsıklam aşık olmuş eski boksör Ali’nin hayali Mediha’yla beraber Rusya taraflarına gitmek. Kara filmlerden düşmüş başkomiser İzzet, iki çocuklu ve evli mutsuz biri. Kokain çekiyor, haraç alıyor. İzzet’i görünce “asayiş berkemal” diyorsunuz. O da Figen olarak bildiği Mediha’ya tutku ötesi tutkulu. Hem de öldüresiye. Mediha da Cumali’ye vurgun. Filmin kurgusu gerçekten sinemamız adına heyecan verici. İlk bölümde zihinsel karışıklık yaşayabiliyor seyirci. Yönetmen bir olayın ortasını gösteriyor önce. Bir zaman sonra o olayın başını gösteriyor. Bunu yaparken aynı anı iki karakterin gözünden yansıtmış oluyor. Ama filmi perdede seyrederken, ortaya yakın bazı şeyler anlamlaşmaya başlayınca işin içinde çıkıyorsunuz zihinsel anlamda. Bu film, 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde seyirci tarafından coşkuyla alkışlanmıştı, belirtelim.

    Kesişen bir dolu yol…

    Film, Nazım Hikmet’in “Mutluluğun Resmi” şiiriyle açılıyor. Filmde Konstantinos Kavafis’in “Şehir” şiiri de duyuluyor. Hani şu, “Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın. / Bu şehir arkandan gelecektir” dizelerinin olduğu şiiri. Cumali, hapisten çıktığı gün, Rus seks işçisi Anna’yı görüyor soksakta. Polis Anna’yı tutuklamış. Yönetmen, hikâyesine dahil olacak karakterleri ilk bölümde seyircilerine gösteriyor. Cumali gittiği mekânda genç bir çocuğun kendisi gibi namus cinayeti trajedisine sürükleneceğini hissediyor. Sonra, Anna’nın trajik hayatı yansıyor perdeye. Ardından komiser İzzet geliyor. Evliliğinde mutsuz. Kirli işlere bulaşmış. Haraç almaya gittiği organize işler çeviren adama haracının zamlandığını söylüyor İzzet. Adam tekneyle, sığınmacıları ve göçmenleri yasadışı yollarla Rusya taraflarına kaçırıyor. İzzet, Meliha’ya sırılsıklam tutkun bir de. Meliha’nın sığındığı, kendine İzzet gibi tutkulu boksör Ali de kaçak yollarla Meliha’yı da yanına alıp Rusya’ya gitme hayalleri var. Anna da, daha da kirli işler yapan pezevengi Zoran’ın kendisine bıraktığı bir çocukla baş başa kalıyor. Sonunda, belirttiğimiz gibi karakterlerin hikâyeleri birbirleriyle kesişiyor. Derin trajediler ve hayal kırıklılıkları yaşanıyor. Gerçekten yönetmen yaratıcı kurgusuyla hiçbir şeyi boşlukta bırakmamış ve geniş final bölümüyle boşlukları dolduruyor. Yönetmen Pulat, İzmir DEÜGSF Sinema-TV Bölümü’nden mezun oldu. Daha ilk filmiyle heyecan veriyor. Pulat’ın bu filmine, genel olarak eleştirmenlerin mesafeli durmalarını çözemedik. 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film” dalında “Altın Portakal” ödülünü hak etti “Güzel Günler Göreceğiz” filmi. Pulat’ın bu filminin kurgusu Tarantino’nun 1997 yapımı “Jackie Brown” filminin tadını veriyor. Sekans anlamıyla da biraz olsun 1994 yapımı “Pulp Fiction-Ucuz Roman” tadı var “Güzel Günler Göreceğiz” filminde. Bu kurgu, Kalender Hasan’a da “En İyi Kurgu” ödülünü getirdi. Filmin en önemli unsuru elbette senaryo. Ustalık isteyen senaryo çalışmasıyla “En İyi Senaryo” dalında “Altın Portakal”ı da Emre Kavuk aldı. Pulat’ın filminde kamera kullanımı ve ışık düzenlemeleri de çarpıcı. Öncelikle gece dış çekimleri ve iç mekânlarda. 1982 yılında Bakü’de doğmuş Azeri oyuncu Nesrin Cavadzede, “Zenne” filminde Tilbe Saran’la “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü paylaştı. Cavadzede, Ben Hopkins’in yönettiği 2007 yapımı “Pazar: Bir Ticaret Masalı” filmiyle oyunculuğa başlamış. Ardından Hüseyin Karabey’in 2008 yapımı “Gitmek: Benim Marlon ve Brandom” ve Cemal Şan’ın 2009 yapımı “Acı” filmleri geldi. Elbette televizyon dizileri de var. Makedon oyuncu Luran Ahmeti, Üsküp’te doğmuş. Türkiye’de televizyon dizileriyle ünlenmiş.

    (Bu yazı 03 Şubat 2012 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

    (03 Şubat 2012)

    Ali Erden

    Altın Portakal’ın Yıldızı Güzel Günler Göreceğiz 03 Şubat’ta Seyircinin Gönlünü Fethedecek

    48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festival’inde En İyi Film başta olmak üzere En İyi Senaryo, En İyi Kurgu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini alarak bir anda tüm dikkatleri üzerine çeken Güzel Günler Göreceğiz, 03 Şubat 2012’de izleyicisiyle buluşuyor.
    Başrollerini Buğra Gülsoy, Uğur Polat, Feride Çetin, Nesrin Cavadzade ve Barış Atay gibi tanınmış oyuncuların paylaştığı ve büyük merakla beklenen Güzel Günler Göreceğiz bir gün içerisinde İstanbul’da geçiyor; beş farklı karakterin günlük hayatta kesişen yolları ve birbirlerinin hayatına müdahalelerini anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.