Tuzak (Wrecked)
Yönetmen: Michael Greenspan
Senaryo: Christopher Dodd
Müzik: Michael Brook
Kurgu: Wiebke von Carolsfeld
Görüntü: James Liston
Oyuncular: Adrien Brody (Adam), Caroline Dhavernas (Kadın), Ryan Robins (George), Adrian Holmes (Ormandaki Adam), Jacob Blair (Orman Bekçisi)
Yapım: IFC-Independent Edge-Canada Telefilm (2010)
Kanadalı yönetmen Michael Greenspan’ın ilk filmi “Tuzak”, minimalist anlatımı ve tek kişilik gösterisiyle sinema tarihinde özel bir yere sahip olabilir.
Kanada’nın İngiliz Kolombiyası’ndaki ormanda, uçurumdan aşağı uçmuş, hurdaya dönmüş arabanın içinde, yüzü gözü yara içinde şaşkınlıkla ve acılar içinde bir adam gözlerini açıyor. Ne olduğunu bilmiyor. Belleğinden birçok şey silinmiş. Orijinal anlamı “Mahvolmuş” olan 2010 yapımı “Wrecked – Tuzak”, Türkçe adıyla anlamlanamayan bir film. Kanada’nın Quebec bölgesinin en önemli şehri Montreal’de doğan yönetmen Michael Greenspan, bu ilk uzun filmiyle çaresizlik üzerine çarpıcı bir gerilim çıkarmış. Ormanda enkaza dönmüş arabanın içinde, ön tarafta acıyla uyanan adam, nerede ve kim olduğunu bilemiyor. Arabanın arka koltuğunda ölü bir adam da var. Kimliğinden, tanımadığı adamın George Weaver olduğunu öğreniyor. Arabada çıkmaya çabalasa da kırılmış ayağı ön tarafta sıkışmış. Susuzluk, açlık ve acıyla gerçekçi halüsinasyonlar da görüyor. Bir kadın, sürekli bu sıkıntılı anlarında görünüp kayboluyor. Kadını, kendisine su ve yiyecek verirken hayal ediyor adam. Bundan sonra zihninin karanlık noktalarına yavaş yavaş ışık çakmaya başlıyor. Kesik kesik anlar ışık gibi parlayıp sönüyor. Arabanın radyosundan bir soygun haberi olduğunu da dinliyor adam. Arabanın markası, rengi ve arabanın içindeki soyguncuların isimleri spikerin anlattıklarıyla uyuşuyor. Acaba, kendisi de bu banka soygununa katılmış mıdır? Arabanın içinde birkaç gün geçiren adam, arabanın torpido gözünde bir tabanca buluyor. Sonra, arabadan çıkmayı başarıyor. Ama, ayağı kırık olduğu için her şey yavaş ilerliyor. Bu arada ormanda bir köpekle de yoldaşlık yapıyor adam. Kanada’nın son vahşi doğası bu ormanda puma da var. Puma, arabayı süren soyguncunun cesedini yemeye çabalıyor. Adam, acılar içinde ormanda tepeye tırmandıkça belleğine başka görüntüler de düşüyor ve gerçekliğe ulaşıyor orman bekçisi (Jacob Blair) kendisini bulduğunda. Bu bir gerilim filmi olduğu için seyircinin kendisi keşfetmeli karanlıkta olan yerleri.
Yavaş ve tedirgin…
Yönetmen Greenspan, neredeyse tek kişilik bu gerilim filminde, her şeyi karakterinin gözleri ve algısıyla yansıtmış. Minimalist bu hikâyede, adamın belleğine flaş ışık gibi düşen anlar, film derinleştikçe parçaları bir araya getiriyor ve finalde her şey anlamlaşıyor. Filmde her şey bu yüzden yavaş, ama tedirgin edici gelişiyor. Kameraman James Liston’ın sinemaskop görüntüleri vahşi doğa kadar çarpıcı. Son jenerikte, besteci Michael Brook’un tınıları da hayli etkleyiciydi. Perküsyonlar üstte duyulurken, alttan da usulca yaylılar kuşatıyordu perdeyi. Annesi Macar, babası Polonya Yahudisi olan ve 1973’te New York’ta doğan muhteşem oyuncu Adrien Brody, bu filmdeki performansıyla her övgüyü hak ediyor. Bütün anlarda olmak, o karakterin, özellikle bu filmdeki kötürüm durumdaki bir karakterin o ruh halini yaşatabilmesi onu önemli oyuncular tarafına götürüyor. Yönetmen bu filminde, İngiliz Kolombiyası’nın muhteşem vahşi doğasının da hakkını vermiş. Kanada, Kuzey Amerika’da vahşi doğasını koruyabilmiş bir ülke. Bu filmin çekildiği bölgede, Jean-Jacques Annaud’nun 1988 yapımı “L’Ours – Ayı” filminin de hikâyesi geçiyordu. Annaud, “Ayı” filmini İtalyan Alpleri’ndeki Dolomoti’de çekmişti.
(Bu yazı 10 Haziran 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)
(10 Haziran 2011)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com