Bu Troll Avı Başka Bir Av

Troll Avı (Trolljegeren)
Yönetmen-Senaryo: Andre Ovredal
Kurgu: Per-Erik Eriksen
Görüntü: Hallvard Braein
Oyuncular: Otto Jespersen (Hans), Glenn Erland Tosterud (Thomas), Thomas Alf Larsen (Kalle), Johanna Merck (Johanna), Urmila Berg-Domaas (Melike)
Yapım: Norveç Filmkameratene (2010)

Üç sinema okulu öğrencisinin çektiği belgesel olduğunu iddia eden “Troll Avı” filmi, kurmaca belgeselin de gerçekten iyi bir örneği.

Film, Filmkameratene Film şirketinin açıklamasıyla başlıyor. Ham görüntülerini seyredeceğiniz bu belgeselin gerçek olduğunu inandık diyen film şirketi, bu görüntülerin kendilerine ulaştırıldığını da iddia ediyor. Sinema okulu öğrencileri Thomas, Johanna ve Kalle, kaçak ayı avcısı sandıkları Hans’ın peşine takılıyorlar kameralarıyla. Thomas anlatıcılık yaparken, Kalle kameramanlığı, Johanna’ysa sesçiliği üstlenmiş bu belgeselde. Bu takip etmeler sonucu, Hans’ın özel bir avcı olduğunu anlıyor ekip. Hans, Norveç mitolejilerinde de yer alan dev trollerin avcılığını yapıyor. Bu işte pek sosyal güvencesi olmayan Hans, sesini duyurabilmek için öğrencilere yaptığı işi kamerayla kaydetmelerine izin veriyor. Troller birer dev. Bin yıldan fazla yaşıyorlar. Yaşlı trollerin üç başı oluyor. Tüylü trollerin yaşadıkları yerlere göre de biçimleri farklı. Ormanda yaşayanlar, kayalık mekânları mesken tutanlar vs. Işık ve Hans, onların en büyük düşmanları. Trollerin ortak özellikleri, ormanları yerle bir etmeleri ve koyunları yemeleri. Bir de çok öfkeliler. Hükümet, her yerde olabileceği gibi trolleri halktan gizliyormuş. Hem de 1970’lerden beri. Yıkılan ağaçlar ve viraneye dönmüş mekânları kasırgaların üzerine atıyor hükümet. Bir de iklim değişikliğini söyleyenler var. Tüm bu doğa felâketlerinin küresel ısınmadan dolayı olduğunu belirtiyorlar. Kameramanlık yapan Kalle, mağarada yaşayan trollerin öfkesiyle bu dünyadan göçüyor filmin bir yerinde. Çünkü troller, Hıristiyan inancından olanları hemen yok ediyorlarmış. Ama, başka dinden olanlara kolayca öfkelenmiyorlarmış. Kalle’den sonra, Afrika’da aslanları bile çekmiş Müslüman Melike katılıyor ekibe. Sonlarıysa elbette meçhûl ekibimizin.

Kurmaca belgesel böyle olur…

Sinema tarihinde kurgusal belgeseller var elbette. Buna, “mockumentary” deniliyor, yani “sahte belgesel…” Bunun ünlü örneği, ülkemizde de gösterime girmiş 1999 yapımı “The Blair Witch Project – Blair Cadısı” filmi. Yönetmenliğini Daniel Myrick ve Eduardo Sanchez’in beraber yaptığı “Blair Cadısı”, belgeselle kurmaca arasında gidip gelen gizemli bir “korku” filmiydi. Yine başrolde sinema okuyan öğrenciler vardı. Ülkemizde bilinmeyen 1992 Belçika yapımı siyah – beyaz “C’est Arrive Pres de Chez Vous – Sizin Yakınınızda Oldu” kurmaca belgeselini Remy Belvaux, Andre Bonzel ve Benoît Poelvoorde ortak yönetmişlerdi. Yine işin içinde sinema okuyan öğrenciler vardı ve bir kiralık katilin belgeselini çekiyorlardı. Norveçli yönetmen Andre Ovredal’ın senaryosunu da yazdığı 2010 yapımı “Trolljegeren – Troll Avı” kurgusal belgeselinde de sinema okulu öğrencileri var. Ovredal’ın filmi bir noktadan sonra “Blaire Cadısı”na dönüşüyor. Hatta aynı estetikle buluşuyor. Per-Erik Eriksen’in kurgusu ve kameraman Hallvard Braein’in görüntüleri de çarpıcı. Filmde, Batı Norveç’in muhteşem doğası da görülmeye değer.

(27 Mayıs 2011)

Ali Erden

[email protected]