Çakal’ın Renkli Galasına Yoğun İlgi

17 Aralık 2010′da vizyona girecek olan 2010’un iddialı filmlerinden Suç / Drama türündeki Çakal sinema filmi, AFM İstinye Park Sinemaları’nda düzenlenen renkli bir galayla ilk kez seyircisiyle buluştu. Filmaltı Yapım’ın ve yönetmen Erhan Kozan’ın ilk sinema filmi olan Çakal’ın galasında, sinema sektörünün önde gelen isimlerinden oluşan yaklaşık 2.000 kişi, ekibin heyecanını paylaşmak üzere hazır bulundular. Filmin ana mekânı olan Hayat Bilardo Salonu’nu çağrıştıracak detaylarla dekore edilmiş salonlarda konukları filmin ana karakteri Akın’ı ve temsil eden genç adamlar karşıladı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çakal’ın Renkli Galasına Yoğun İlgi yazısına devam et
  • Gezici Festival’in En İyisi: İllegal

    16. Gezici Festival’de kazanan filmler belli oldu. 14 ülkeden 9 filmin yarıştığı festivalde Olivier Masset – Depasse’ın yönettiği İllegal, Altın Boğa Ödülü’nü aldı. Chongqing’de Hüzün Gümüş Boğa Ödülü’nü alırken, Tayfun Pirselimoğlu’nun Saç filmi Özel Mansiyon aldı. SİYAD Ödülü Bibliyotek Pascal’a verildi. Belçika’nın 2011 Oscar adayı olan İllegal, Rusya’dan kaçıp geldiği Belçika’da 14 yaşındaki oğluyla yeni bir hayat kurmaya çalışan ve burada illegal yollarla yaşayan Tania’nın hikâyesi üzerinden seyirciyi mültecilerin yaşadıkları zulümle yüzleştiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gezici Festival’in En İyisi: İllegal yazısına devam et
  • Teslimiyet

    Emre Yalgın’ın yönettiği ve Kanbolat Görkem Arslan, Didem Soylu, Seyhan Arman ile Ayta Sözeri’nin oynadığı Teslimiyet, 17 Aralık 2010′da Özen Film dağıtımıyla Logos Film Making tarafından vizyona çıkarıldı.
    Sanem beraber yaşadığı üç travestiyle birlikte fahişelik yaparak hayatını kazanmaktadır. Ancak yaşadığı hayattan mutlu değildir. Mahalleye yeni taşınan Gökhan’ın ilgisini çekmeyi başarır. Oturduğu ev beklenmedik olaylarla sarsılırken Sanem, Gökhan’ın yanına sığınmak zorunda kalır. Ve Gökhan’ın Sanem’in kimliğini sorguladığı bir yolculuk başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Teslimiyet yazısına devam et
  • İstanbul Canlandırmaları İstanbul Animasyon Festivali’nde

    Canlandıranlar Yetenek Kampı’nın desteği ile üretilen İstanbul konulu kısa canlandırma filmler, bu yıl altıncısı düzenlenen İstanbul Animasyon Festivali’nde, toplu gösterim ile izleyicilere sunuluyor. Pera Müzesi’ndeki gösterimde İdil Ar’ın İstanbul, Nurbanu Asena’nın İstanbul’da Sıradan Bir Gün, M. Melis Bilgin’in Tetrist, Işık Dikmen’in Şekerleme ve Dilara Polat’ın İstanbul Martısı isimli kısa canlandırma filmlerinin yanı sıra yıl boyu süren Canlandıranlar Yetenek Kampı etkinliklerine dair kısa belgeseller gösterilecek.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • .jpg formatlı basın bültenine haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İstanbul Canlandırmaları İstanbul Animasyon Festivali’nde yazısına devam et
  • Nijat Özön’ü Kaybettik

    Sinemamızın duayen tarihçilerinden Nijat Özön, 15 Aralık 2010 akşamı hayata veda etti. Yazın tarihçisi Mustafa Nihat Özön’ün oğlu olan Nijat Özön’ün Türk Sineması Kronolojisi 1895 – 1966, Sinema Televizyon Video Bilgisayarlı Sinema Sözlüğü, Karagözden Sinemaya Türk Sineması ve Sorunları, Türk Sinema Tarihi, Sinema El Kitabı, Sinema Sanatı, 100 Soruda Sinema Sanatı adlı kitapları bulunuyor. Cenazesi 19 Aralık Pazar günü Erenköy Galip Paşa Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Üsküdar Nakkaştepe Mezarlığı’nda defnedilecek merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

  • Nijat Özön fotoğrafları için tıklayınız.
  • Çakal’ın Galasına Hollywood’dan Yapımcı Konuk

    Mayıs 2011′de tüm dünyada Sony Pictures imzasıyla vizyona girecek olan korku filmi Priest’in yapımcısı Mitchell Peck, Filmaltı Yapım ile görüşmekte oldukları projeleri değerlendirmek ve için Türkiye’de.
    Çakal sinema filminin yapımcıları Zeynep Korkmaz ve Kaan Korkmaz’la bir süredir sürdürmekte oldukları ortak çalışma olasılıklarını değerlendirme sürecinde eşzamanlı olarak Çakal’ın da hayata geçiş sürecine tanık olan Mitchell Peck, gala ve vizyon günlerinde de yapımcı dostlarını yalnız bırakmadı ve bir haftalığına Türkiye’ye geldi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çakal’ın Galasına Hollywood’dan Yapımcı Konuk yazısına devam et
  • Zaman Yolculuğuna Henüz Çıkmadınız mı?

    Yaşınız kaç olursa olsun, Türk Sinema Tarihi ve bu tarihin içinde yaşam bulmuş ‘popüler ikonlar’ın, renkli olayların, festivallerin içinde bir yolculuğa çıkmanız pek kolay değildir. Fakat sinema yazarı arkadaşım, SİYAD üyeleri içinde de tarih bilimi anlamında belleğine en güvendiğim isim olan Coşkun Çokyiğit, sabır gerektiren ve aylar süren bir çalışma gerçekleştirmiş. Coşkun, sizi elinizden tutup önce tam 50 yıl öncesine götürüyor; sonra da 1960 yılından 1980’e, tam 20 yıl, bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Eğer 26 Ocak 2011’e kadar Profilo AVM’ye giderseniz, Türkiye’de bir ilk olan sergiyi gezebilirsiniz. Kendinizi tamamen kaptıracağınız bu yolculukta gazete sayfaları arasında Türk Sinema Tarihi’ne bir yolculuk yapacak; belki de iyice kaybolacaksınız. Ben yaşım itibariyle, dış dünyadan iyice sıyrılarak dolaştım.

    (22 Aralık 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]

    24 Aralık 2010 Haftası

    “Zor Baba 3”, hikâyesini, aile olmanın yükümlülükleri ve sıkıntılarıyla ilgili geliştirirken, ana ekseni, yine, emekli CIA ajanı kayınpeder ile bir türlü güvenemediği ‘erkek hemşire’ damadının çatışması üzerine kuruyor… Yanlış anlamalar, ters hareketler ve sözcüklerin – isimlerin anlamları üzerinden komedinin temel ögelerini içeren ‘unutulmaz anlar’ yaratıyor; içten kahkahalar atmanızı sağlayıp, bir araya gelmeleri gerçek bir sinema keyfi olan muhteşem kadroyla çok eğlendiriyor.
    Uzun eleştiri için tıklayınız.

    “Karmakarışık”, Grimm Kardeşlerin yazdığı, bir kuleye hapsedilmiş çok uzun saçları olan prenses Rapunzel’in öyküsünü, Flynn adlı yakışıklı hırsızın onun kalbini çalıp ‘dış dünya’ ile tanıştırması, kızın da bu genç adamı olumlu yönde değiştirmesi şeklinde, modern bir ritim duygusu ve klâsik stilde -coşkun Disney şarkılarına yer vererek anlatıyor… Tutsak ettiği prensesin saçlarındaki sihri kullanarak hep genç kalan Gothel Ana ise, bana göre gerçek bir ‘tragedya yıldızı’ ve herkesten rol çalan bir karmaşık karakter. Tabii onun seslendirdiği şarkıları Donna Murphy gibi Tony ödülü kazanmış bir müzikâl yıldızından dinlemek için DVD sürümlerini beklemek zorundasınız. Çünkü film vizyona silme Türkçe çıkıyor. Animasyonların Türkiye sinemalarında orijinal gösterilmesi, talep olmadığı için artık pek mümkün değil.

    “Hırsızlar Şehri”, “Gone Baby Gone” ile yönetmenlikte etkili bir çıkış yapan Ben Affleck için duraklama olmuş. ‘Değerli’ banka soyguncuları yetiştiren Charlestown ‘okul’undan çıkmış dört genç adamın imza attıkları vurucu sahneler olsun, içlerinden birinin, rehine alıp bıraktıkları müdire ile yaşadığı aşkın dramatikliği ve FBI ajanının soluğunu enselerinde hissettiklerinde, ‘en deli’ olanın bu ilişkiye karşı çıkıp çifti göz hapsine almasıyla yükselen gerilim olsun, bir şey eksik… Hem de çok önemli bir şey! Her malzemesi tamam fakat lezzetsiz bir yemek gibi… Eksik olan inandırıcılık! Perdedekilere inanmıyor, duygudaşlık kuramıyorsunuz. Çünkü bu Boston (İrlandalılar) hikâyesinin karakterleri ‘tüm bir çevre’leriyle birlikte yaşamıyorlar: Hepsi boşlukta gibi.

    Gösterim sonrası “acaba ben mi farklı hissettim” diye, bir filmi izledikten sonra nadiren kendimden kuşku duyduğum sırada sinema yazarı arkadaşım Burak Göral’la konuştum. Burak’la da hemfikir olduk ve o daha da ileriye gidip çok ciddi senaryo zaaflarından bahsetti…

    Kendi adıma, Affleck’ten, en az, ilk uzun metrajlı filmi denli sert bir tokat bekliyordum. Nitekim Altın Küre’de de -çok doğru bir kararla- ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’da Jeremy Renner aday gösterildi sadece.

    (22 Aralık 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]