Genç Sinemacıların Vefası: Av Mevsimi’nde Kazım Koyuncu, Çakallarla Dans’ta Barış Manço Anıldı

Av Mevsimi’nde Cem Yılmaz’ın sesiyle kullanılan “Hayde”den sonra Çakallarla Dans’ta kullanılan Barış Manço’nun “Kazma” ile “Cacık” şarkıları ve anonim “Karaçalı Türküsü” sinemaseverler kadar müzik severlerin de dikkatini çekti. Av Mevsimi ve Çakallarla Dans’ta Kazım Koyuncu ve Barış Manço şarkılarının kullanılması genç sinemacıların vefası olarak değerlendirildi. Çakallarla Dans’ta kullanılan Trakya’nın ünlü sanatçısı Burhan Öçal’ın Trakya All Stars albümündeki anonim “Karaçalı Türküsü”, yakında vizyona girecek olan Eyyvah Eyvah 2 filminde de Ata Demirer tarafından seslendiriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • İstanbul’un Sırları

    İstanbul’un Sırları belgeseli Beyoğlu Beyoğlu Sineması’nda gösterime girdi. Yönetmenliğini Enes Hakan Tokyay’ın yaptığı drama belgesel, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sinema Belgesel ve Animasyon Yönetmenliği projelerinden. Yetkin Dikinciler’in anlatımı ve oyunculuğu ile çekilen belgeselde, Ayasofya’nın, Yerebatan Sarayı’nın, Kız Kulesi’nin, Süleymaniye ve Sultanahmet Camilerinin hikâyeleri canlandırmalar eşliğinde gözler önüne seriliyor. Belgeselde, İstanbul’un kuruluşundan itibaren tarihi süreçte ilgi çekebilecek mekânlar ve konulara yer verildi.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor

    Büyükşehir alışkanlığı nedeniyle olsa gerek, görmediğim taşra şehirlerimizi küçük kasabalar şeklinde hayal ederdim. İlk Altın Koza Film Festivali ziyaretimde Adana’yı gördüğümde ilk şoku yaşadım. Adana’nın İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerimizden hiçbir farkı yoktu. Keza ikinci şoku 1. Malatya Uluslararası Film Festivali nedeniyle geçtiğimiz günlerde gittiğim Malatya’da yaşadım. Malatya’nın da büyükşehirlerimizden eksiği yok, aksine fazlası var. Artık dünya şehirleri haline geldiklerinden Büyükşehirlerin yerel tadları kalmadı. Taşra şehirlerimizde ise o kendilerine has özellikler sürüyor. Yemekleri olsun, kendilerine özgü hal, hareketler ve konuşmalar olsun çok güzel farklılıklar içeriyor. Malatya’da festival sırasında hanımla birlikte araya sıkıştırdığımız Elazığ ve Harput gezisine minibüsle giderken bir yolcunun yolun yarısında şoföre söylediği “Kocalar’da bir durak yapasın.” lâfını tebessümle hatırlıyorum. Malatya Yeşil Sinema işletmecilerine, İstanbul Duka Film işletme müdürü Sabahattin Bey’in selâmını götürdüğümde, gördüğüm ilgiye şahit olanlar, sinema ilgilileriyle mutlaka 40 yıllık dost olduğumu sanmışlardır. Sinema sektörü, sanatçısı, yapımcısı, işletmecisi, sinemacısıyla büyük bir aile aslında. Her an birbirleriyle iletişim halinde olduklarından Türkiye’nin neresine gidilirse gidilsin, herhangi bir sinemaya uğrayıp hal hatır sorulduğunda aynı ilgiyle karşılaşılıyor.

    Malatya’da şu anda sinema olarak Malatya Park AVM.de yaklaşık bir yıl önce açılan Avşar Sinemaları ile Yeşil Sinema faaliyet gösteriyor. Yeşil Sinema, Malatya’nın birkaç kuşaktır sinemacı olan Yeşil ailesi tarafından işletiliyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam civar il ve ilçelerde de Yeşil Sinema adıyla sinemalar işletmişlerdi. Şehrin merkezindeki Büyük Sinema da aynı işletmeciler tarafından yönetilerek yıllarca Malatya’lılara hizmet vermiş. Tek salon olduğundan krize dayanamayıp kapanmak zorunda kalınca yerine baharatçı ve market açılmış. Sinemanın gişelerinin ve girişinin olduğu yerde marketin yazar kasaları bulunuyor. Salona hiç dokunmamışlar, tavan ve yan duvar dekorları olduğu gibi duruyor. Sadece perdenin bulunduğu yer ve locaların bulunduğu balkona özel bir dekorasyon yapılmış. Salonun orta kısmına marketin çeşitli reyonları yerleştirilmiş. Kapanan bir çok sinemada olduğu gibi, son demlerinde Büyük Sinema’da da seks filmleri gösterildiği söyleniyor. Öyle olduğu halde, market işletmecisi bu durumdan rahatsız olmamış ve sinema görünümünü muhafaza ediyor. Bu durumu, benzeri düşünülemeyecek bir hoşgörü olarak, takdirle belirtiyorum. Koskoca İstanbul’da, yılların tarihi Emek Sineması göz göre göre, gümbür gümbür yıkılmaya doğru giderken Malatya Büyük Sinema’nın market olarak dahi olsa hâlâ yerinde duruyor olması beni çok mutlu etti.

    Malatya’da mutlu olduğum başka bir sinemasal olay daha var. Belki şaşıracaksınız ama Malatya’da Sinema Caddesi var. Festival ilgililerinin yerel yemeklerini tavsiye ettikleri Beşkonaklar Restaurant’ın yerini yöre esnafına sorduğumuzda “Sinema Caddesi’nde” diye tarif ettiler. İfadeyi duyduğumda yiyeceğim yemeklerden daha çok heyecanlandığımı itiraf ederim. Malatya’nın en eski caddelerinden olan Sinema Caddesi’nde çok sayıda eski yapı var, çoğunun restorasyonu tamamlanmış. Beşkonaklar Restaurant’ın adını aldığı binalar zamanında Malatya ekabirlerinin konaklarıymış, şimdi turizme kazandırılmış. Yemek sonrası, görevlilere cadde adının neden Sinema Caddesi olduğunu sorduğumda, cadde başında eskiden İstanbul Sineması adında, tamamen kesme taştan yapılmış bir sinema olduğunu, caddenin o sinemadan isim aldığını söylediler. Ve yakın zamanda cadde adının Beşkonaklar Caddesi olarak değiştirilmesinin düşünüldüğünü söylediler.

    İşte şimdi şuraya yazıp, tarih düşürüyorum, ilgililer eğer Sinema Caddesi’nin adını değiştirirlerse Türkiye’nin tüm sinemaseverlerinin sitemlerini şu anda yola çıkardım, haberleri olsun. Adında “sinema” geçen cadde adını sadece Edirne ve İstanbul Gaziosmanpaşa’da duymuştum. Ve yıllar önceki yazılarımın birinde de bahsetmiştim, bir kez daha hatırlamanın zamanıdır. Edirne’de şimdi kapanmış olan Ayvazoğlu Sineması’nın civarındaki birkaç cadde ve sokağın, Sinema Arkası Sokak, Sinema Caddesi, Sinema Çıkmazı gibi adları vardı. Eğer değiştirilmişlerse -kendimde Edirne’li olduğum halde- her iki cihanda, iki elim ilgililerin yakalarındadır. Duysunlar bu sitemimi.

    Koskoca İstanbul’da Şaşkınbakkal diye bir semt vardır; bilirsiniz, benzer konularda sık sık gündeme gelir. Malatya’da bir Sinema Caddesi, Edirne’de birkaç tane Sinema Sokağı olsa ne çıkar? Beyoğlu’nda sinemaların yoğun olduğu İstiklal Caddesi’nin bulunduğu mahallenin adı Kuloğlu Mahallesi’dir. Kuloğlu kimdir, tanımam bilmem, gücenmesin ama bu mahallenin adı bile Sinema Mahallesi olarak değiştirilebilir. İstanbul Taksim Meydanı civarında Yoğurtçu Faik Sokak var; Malatya Fuzuli Meydanı civarında da bir Sinema Caddesi oluversin.

    İstanbul Sineması’nın olduğu yerde şu anda çay bahçesi var, hemen yanında bulunan ve okul olarak kullanılan taş bina ise 1950’lerde sinemanın fuayesiymiş. İstanbul Sineması’nı da Yeşil ailesi işletmiş, bu bilgileri de onlardan aldım. Malatya Uluslararası Film Festivali ilgililerine de şimdiden teklif edeyim: Festivale start veren, büyük ilgi ve yakınlık gösteren Malatya Valisi ve Festival Onursal Başkanı Doç. Dr. Ulvi Saran nezdinde Sinema Caddesi’nin adının değiştirilmemesi konusunda girişimde bulunsunlar ve söz alsınlar. Hatta seneye düzenlenecek 2. festivalde birkaç gösterimin İstanbul Sineması’nın yerindeki çay bahçesinde Yazlık Bahçe Sineması konseptinde yapılarak sinemanın yad edilmesini sağlasınlar. Ne güzel olur.

    Lâf caddeden, sokaktan açılmışken, 8 – 10 yıl kadar önce tesbit edebildiğim kadarıyla, sinemayla ilgili ve sinema sanatçılarının adlarının verildiği cadde ve sokak isimlerini yazayım, eğer değiştirilmişlerse yukarıdaki sitem ve lânetlerim aşağıdaki mahalli idare yöneticileri için de geçerlidir: Adile Naşit Sokağı, Kadıköy; Altan Erbulak Sokağı, Mecidiyeköy; Avni Dilligil Sokak, Mecidiyeköy; Ayhan Işık Sokağı, Galatasaray; Behzat Butak Sokak, Kağıthane; Hazım Körmükçü Sokak, Bakırköy; Mahmut Moralı Sokak, Bakırköy; İ. Galip Arcan Sokak, Bağlarbaşı; İsmail Dümbüllü Sokak, Beyoğlu; Sadık Şendil Sokağı, Feriköy; Salih Tozan Sokağı, Mecidiyeköy; Sadri Alışık Sokağı, Galatasaray; Selahattin Pınar Sokak, Mecidiyeköy; Sinema Arkası Sokak, Edirne; Sinema Arkası Sokak, Yenidoğan, Gaziosmanpaşa; Sinema Caddesi, Edirne; Sinema Caddesi, Yenidoğan, Gaziosmanpaşa; Sinema Çıkmazı, Edirne; Sinemacılar Sokak, Küçükbakkalköy, Kadıköy; Sinema Sokak, Cennet Mah, Küçükçekmece; Sinema Sokak, Muratpaşa, Bayrampaşa; Türkan Şoray İlkokulu, Rumelihisarı, Sarıyer; Türkan Şoray Okulaltı Sokak, Rumelihisarı, Sarıyer; Yaşar Nezihi Özsoy Sokak, Üsküdar.

    Her gün yolumun geçtiği İstanbul Harbiye Cumhuriyet Caddesi’nde, Radyoevi civarında, Dolapdere istikametine ayrılan Üftade Sokak adlı bir sokak var. Tabelâya gözümün takıldığı her seferinde sinema sanatçımız Üftade Kimi’yi hatırlıyorum, acaba adını ondan mı alıyor?

    (04 Ocak 2011)

    Sadi Çilingir

    Çakal, Beyazperdeden Sonra Çizgi Roman Kahramanı Oluyor

    Çakal sinema filmi, storyboard’u ile de farklı bir yolculuk hazırlığında. 17 Aralık 2010′da vizyon yolculuğuna başlayan filmin storyboard çizimleri, illustratör Korkut Akaçık tarafından yapılmıştı. Yönetmen Erhan Kozan, bir sinema filmi için alışılmadık formatta olan bu çizimlerin, filmin görselliğine de katkıda bulunduğunu ve gerçekleştirdikleri bu çalışmanın bir ilk niteliğinde olduğunu vurguladı. Korkut Akaçık ise, “Çakal’ın daha pek çok macerası olabilir. Beyazperdeye aktarılabilir ya da aktarılmayabilir ama ben öncelikle bu filmin storyboard çizimlerini çizgi romana dönüştürme çalışmalarıma başladım.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Çakal, Beyazperdeden Sonra Çizgi Roman Kahramanı Oluyor yazısına devam et
  • Onlar da Artık Film Arası’nda

    Ocak ayında yeni yayın dönemine girecek olan Film Arası Dergisi, yeni yazarlar ve dopdolu bir içerikle yolculuğuna devam edecek. Yönetmen Murat Saraçoğlu ve Gökhan Yorgancıgil ile ünlü oyuncu Tuğrul Tülek, her ay Film Arası Dergisi’nde sinemaseverler için yazacak. Yayımladığı röportajlar ve tartışmaya açtığı konularla gündeme damgasını vuran aylık Film Arası Dergisi Ocak ayında yayımlanacak 6. sayısı ile baştan aşağı yenileniyor.
    Yeni yılda genel dağıtıma geçecek olan dergi, artık Türkiye genelinde tüm kitapevleri ve seçkin kitap mağazalarında sinemaseverlerin ilgisine sunulacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Onlar da Artık Film Arası’nda yazısına devam et
  • Kristal Klaket’te Finale Kalanlar Belli Oldu

    Türkiye’nin en iddialı kısa film yarışmalarından biri olan Kristal Klaket Kısa Film Yarışması için artık sona gelindi. Yarışmaya katılan 268 film ön jüri tarafından titizlikle değerlendirildi ve finale kalan filmler açıklandı. Yarışmaya katılan filmler arasından seçilen kurmaca dalında 20, belgesel dalında 10, animasyon dalında 7 olmak üzere toplam 37 finalistin isimleri tertip heyeti tarafından açıklandı. Finale kalan filmlerin belirlenmesinde, Yenilik ve Sanatsallık gibi niteliklerle birlikte Teknik özellikler de belirleyici oldu. Kazananlar 17 Şubat’ta Maslak TİM Show Center’da düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak.

  • Basın Bülteni
  • Yarışma hakkında geniş bilgi için tıklayınız.