Bursa İnsanat Sinema Derneği, Sinemasal Gerçekçilik – 2010 başlıklı bir manifesto yayınladı. Manifesto önsözü şöyle başlıyor: “1895’te Auguste ve Louis Lumiere Kardeşlerin Cinematographe’ı icat edip, Georges Méliès’nin ilk konulu filmi Aya Yolculuk’un çekildiği günden bu yana sinema çok farklı bir noktaya geldi. Neden kolay, film çekmek bugün? Çok değil bundan 10 yıl öncesine kadar sinema yapabilmek büyük ve ulaşılmaz bir olayken, günümüzde teknolojik gelişmelerin getirdiği kolaylıklar, film üretim maliyetlerini aşılabilir düzeye taşıdı. Fakat sinema yapmak hâlâ çok zor: Çünkü, konu bulmak, çarpıcı senaryo yazmak …
“Manifesto: Sinemasal Gerçekçilik – 2010” üzerine bir yorum
Yorumlar kapalı.
Bursa İnSanat Sinema Derneği bir manifesto yayınlamış, fakat kendileri 1920’lerin yapısalcılığında kaybolup gitmişler. Aradan neredeyse 100 yıl geçti, uyanıp kendinize gelin. Narrasyon ne hale geldi, nasıl form değiştirdi, new media nedir, millet nelerle uğraşıyor, protagonist çoktan tarih oldu, author öleli çeyrek asır geçmiş, postmodernizmin etkileri bile küllenmiş, bunlar kalkıp 2010 yılında oraya “Verilmek istenen açık bir mesaj, anlatılacak tutarlı bir tema bulunmalıdır” yazabiliyor. Bravo vallahi.