1998 yılında hizmete giren İzmit Outlet Umut Sanat Eurimages Sinemaları, 15 Temmuz 2010 tarihi itibarıyla faaliyetlerine son veriyor. Sinemaların dolgu zemininde giderilmesi teknik olarak çok uzun zaman alacak çökmeler oluştuğu ve bu çökmelerin seyircilerin can güvenliğini tehlikeye atacağı düşünüldüğünden sinemaların faaliyetlerine son verildiği açıklandı. Umut Sanat, İzmit’teki sinema hizmetinin bundan böyle digital teknoloji ile takviye edilerek yenilenecek olan NCity Umut Sanat Eurimages Sinemaları’nda sürdürüleceğini açıkladı.
Aylık arşivler: Temmuz 2010
Istanbul
Ferenc Török’ün yönettiği ve Johanna ter Steege, Yavuz Bingöl, Lukats Andor ile Varga Norbert’in oynadığı Istanbul (Isztambul), 21 Ekim 2011′de Tiglon Film dağıtımıyla Kuzey Film – Filmfabrik tarafından vizyona çıkarıldı.
Janos, 28 yaşındaki genç öğrencisi için 55 yaşındaki 30 yıllık eşi Katalin’i terk eder. Eşinin terk ettiği Katalin’in sürüklendiği bu öngörülemeyen bunalım ailesi ve arkadaşları tarafından önemsenmez ve pek umursanmaz. Verdiği ani bir kararla hastaneden kaçan Katalin otostop çekerek bindiği araçla yola çıkar. Ailesi Katalin’in İstanbul’a gittiğini öğrenir. İstanbul’da Katalin’in kaderi kendisi gibi bir yalnız olan Halil ile kesişir.
Umut Sanat Sinemaları
İzmit NCity Eurimages, Bolu Kardelen Eurimages, 16 – 22 Temmuz 2010 seansları için tıklayınız.
Umut Sanat Filmcilik
Umut Sanat Filmcilik, 09 – 11 Temmuz 2010 Haftasonu Box Office listesi için tıklayınız.
Van CineVAN Sinemaları
Van CineVAN Sinemaları, 16 – 22 Temmuz 2010 seansları için tıklayınız.
A Takımı
Joe Carnahan’ın yönettiği ve Liam Neeson, Bradley Cooper, Jessica Biel, Patrick Wilson, Sharlto Copley ile Quinton ‘Rampage’ Jackson’ın oynadığı A Takımı (The A Team), 20 Ağustos 2010′da Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Senaryosu Brian Bloom ile Michael Brandt tarafından yazılan, 1980’li yılların ünlü televizyon dizisi A Takımı’nın sinema versiyonunun konusu şöyle:
İşlemedikleri bir suçla yargılanan bir grup Özel Kuvvetler üyesi, isimlerini bu olaydan sildirmek için bir araya gelip, her birinin kendine özel yeteneklerini kullanarak asıl suçluyu bulmaya soyunurlar.
A Takımı yazısına devam et
Hüzün Yüklü Bir Polisiye
2008’de 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen polisiye-suç filmi “İkinci Nefes”, şimdi DVD’de. Arşivlerde yer alması gereken film, kaybeden bir gangsterin hikâyesini anlatıyor. Bu filmin ilk çevrimini Jean-Pierre Melville usta siyah-beyaz yapmıştı.
Fransız sinemasının önemli yönetmenlerinden Alain Corneau’nun “Le Deuxième Souffle – İkinci Nefes” polisiyesi gerçekten nefesleri kesiyor. “İkinci Nefes” filmini önce 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde yönetmen Corneau’nun katılımıyla görmüştük. “İkinci Nefes”, 1966 yılında siyah-beyaz olarak büyük usta Jean-Pierre Melville tarafından sinemaya uyarlandı. Roman da ünlü yazar-yönetmen José Giovanni’ye aitti. Giovanni, “İkinci Nefes” romanını 1958 yılında yayımlamıştı. Sinemaseverler Giovanni’yi büyük oyuncu Alain Delon’la beraber yaptıkları filmlerden anımsayabilirler. Delon-Giovanni işbirliğinden 1973’te “Deux Hommes dans la Ville – Şehirde İki Adam”, 1975’te “Le Gitan – Çingene”, 1976’da “Comme un Boomerang – Geri Tepen Silah” filmleri ortaya çıkmıştı. 22 Haziran 1923’te Paris’te doğan Giovanni, 24 Nisan 2004’te Lozan’da öldü. Alain Corneau, işte bu filmin yeni çevriminde hem renkleri öne çıkarmış hem de sinemaskop (geniş perde) tarzda çalışmış. Gerçekten bu birinci sınıf ve estetik değeri yüksek polisiye “İkinci Nefes”i sinema perdesinde görmek gerekiyor. İşte insanın içine yudum yudum çektiği ve tadını usul usul aldığı bu polisiye film, sinemanın başyapıtlarından biri artık. Sinemaseverler, 1943 doğumlu yönetmen Corneau’yu daha çok 1991 yapımı “Tous les Matins du Monde – Dünyanın Tüm Sabahları”yla, 1995 yapımı “Le Nouveau Monde – Yeni Dünya”yla anımsıyorlar. Corneau, ilk dönemlerinde yoğun olarak polisiye türünde filmler yaptı. 1976 yapımı muhteşem polisiyesi “Police Python 357 – Polis Piton”u ve 1979 yapımı “Serie Noire – Kara Seri”si hemen akla geliyor. Corneau, şarkıcı-aktör muhteşem Yves Montand’la iyi bir ikili de oluşturdu filmlerinde. Corneau’nun “İkinci Nefes” filmi, eski usül polisiye sinemanın tadını veren bir kara film başyapıtı.
“Gu” hapisten kaçar…
1960’lı yıllar. Paris ve Marsilya arasında gidip gelen bir hikâye. On yıl hapiste yatan ve sıfırı tüketen namlı ve gururlu gangster Gustave “Gu” Minda’nın hapisten kaçışıyla başlıyor film. Paris’te de gangsterler arasında hesaplaşma başlar bu sırada. Karşı çeteden gangsterler, “Gu”nün sevgilisi Simona “Manouche”un (Çigan) işlettiği gece kulübünü basar ve “Noter” Jacques’ı öldürürler. Bu olayların tam üstüne de ünlü müfettiş Blot düşer. Sonra da her şey nefes kesici bir gerilime dönüşüyor Corneau’nun bu filminde. “Gu”, eski dostu Venture Ricci’nin kardeşi Jo’dan intikamını almadan önce, Venture’ün plândığı altın soygununa katılıyor. Başarılı soygunun ardından Paris polisinin büyük komiserlerinden Blot da eski polisiyelerdeki gibi olayların içine dalıyor. Aslında Blot her şeyi biliyor. Bir oyunla “Gu”yü tuzağa düşüren Blot, “Gu”yü Paris polisinin pislik komiseri Fardiano’nun ellerine bırakıyor. Komiser Fardiano, işkenceci biri. Fransız polisinin ustası olduğu hortumla su içirme işkencesini Venture Ricci üzerinde uyguluyor. “Gu”, gururlu ve hüzünlü bir gangster. “Gu”nün bu hüznünü ve yalnızlığını, filmin her anında hissettiriyor yönetmen. Filmdeki renk tonları gerçekten çarpıcı ve estetik. Kırmızılar, yeşiller ve diğer renkler göze batıcı bir biçimde sinemaskop perdedeki görselliği destekliyor. Vitrin ışıklarının ıslak sokaklara düşüşü, şiirsel gerçeklik tadı vermiş bu kara filme. Corneau’nun filmine tam anlamıyla kanlı bir polisiye de diyebiliriz. Sorgulamadaki sahneler de gerçekten irkiltici. Ayrıca, fonda duyulan hüzünlü melodilere de kulak vermek gerekiyor. Özellikle filmin girişindeki tınılar insanın içine işliyor. Yönetmen, yer yer eski polisiye filmlerindeki gibi caz tınıları da kullanmış. Ama, çoğunlukla viyolensel tınıları duyuluyor fonda. Bir zamanların ünlü futbolcusu Eric Cantona, bu filmde Alban karakterini canlandırıyor. Sarışın “Manouche” rolüyle Monica Bellucci de iyi. Filmdeki tüm perpormanslar gösterişli ve etkileyici. Daniel Auteuil, “Gu”nün kederini yüzünde yaşatabiliyor. Gerçekten etkiliyeci bir performans bu. Filmin kameramanı da büyük biri. Yves Angelo’nun yönettiği 1994 yapımı “Le Colonel Chabert – Albay Chabert” filmini anımsayabilirsiniz belki. Corneau’nun “İkinci Nefes” filminin kanlı finali de akılda kalıyor. Sinemada az görülür bir final bu. Tıpkı filmin giriş bölümü gibi.
İkinci Nefes (Le Deuxième Souffle)
Yönetmen-Senaryo: Alain Corneau
Roman: Jose Giovanni
Müzik: Bruno Coulais
Görüntü: Yves Angelo
Oyuncular: Daniel Auteuil (Gu), Monica Bellucci (Manouche), Michel Blanc (Blot), Eric Cantona (Alban), Gilbert Melki (Jo), Daniel Duval (Venture), Philippe Nahon (Fardiano)
Yapım: Fransa (2007)
(18 Temmuz 2010)
Ali Erden
Mar
Caner Erzincan’ın yönettiği ve Volga Sorgu, Begüm Kütük, Güray Kip ile Mahmut Gökgöz’ün oynadığı Mar, 20 Nisan 2012′de Özen Film dağıtımıyla Yeniden Film – Logos Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Mar, taşrada yaşayan, çocuk, ergen, yaşlı, üç erkeğin, fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Üç erkek de yalnız ve bu ıssızlıklarını kapatacak bir sevgi – kadın arayışı içinde. Üçü de bu eksikliği tamamlamak için çırpınıp duruyor. Ama buralarda hırçın olan yalnız doğa değildir. Küçük bir yerde, küçük düşler görmeye çalışan bu insanlar için de hayat her an hırçınlaşabilecektir.
Mar yazısına devam et
Arka Pencere Dergisi, Korku Sinemasının En Etkileyici Çığlığına Kulak Veriyor
Arka Pencere Dergisi, 37. sayısında Alfred Hitchcock’un Sapık filmini kapağına taşıyor. Tunca Arslan, Yeni Sinema Hareketi’nin “Silâhlar Sussun, İnsanlar Konuşun” başlıklı açık mektubundan hareketle Emir Kustarica’nın kulaklarını çınlatıyor! Vizyon filmleri Gece ve Gündüz ile Büyük Hata’nın eleştirildiği derginin 37. sayısı, yine bir Alfred Hitchcock alıntısıyla sonlanıyor: “Sapık’ı izlerken insanların nutkunun tutulacağı söyleniyor. Neyse ki adamlarımdan bazıları eşlerini zaten bazı gösterimlere götürmüştü. Kadınlar titreyerek çıkmışlar ama yine de filmden coşkuyla bahsediyorlarmış.”
Arka Pencere Dergisi, Korku Sinemasının En Etkileyici Çığlığına Kulak Veriyor yazısına devam et
Kara Köpekler Havlarken, Kenya’da
Yılın genç ve dinamik filmi Kara Köpekler Havlarken, yurt dışı serüvenine Afrika’da devam ediyor. Kenya’nın başkenti Nairobi’de düzenlenen Lola Screen Film Festival’inde Dünya Panoraması Bölümü’nde Ağustos’un ilk haftasında gösterilecek olan film, katıldığı bir çok etkinlikten de ödülle dönmeyi başardı. Türünün önemli örneklerinden olan film Türkiye’de 09 Temmuz 2010′da ikinci kez vizyona çıktı. Yönetmenliğini Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach’ın yaptığı Kara Köpekler Havlarken’in başrollerinde Erkan Can, Volga Sorgu ve Cemal Toktaş oynuyor.
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler,
02 – 08 Temmuz 2010 Haftalık (Weekly),
01 Ocak – 08 Temmuz 2010 Yıllık (Annual),
01 Ocak – 08 Temmuz 2010 Eski Yıllar Yıllık (Ex Years Releases Annual),
Box Office listeleri için tıklayınız.
Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Umut Sanat Filmcilik
Umut Sanat Filmcilik, 02 – 08 Temmuz 2010 Haftalık Box Office listesi için tıklayınız.
2. Kırşehir Belediyesi Sinema Günleri
Kırşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıl birincisi düzenlenen ve büyük bir beğeni toplayan yazlık açık hava sinema günlerinin ikincisi 18 – 24 Temmuz 2010 tarihleri arasında Mahallenizde Sinema Var adı altında 7 mahallede düzenlenecek.
Halkın sinemaya olan ilgisini artırmak, açık hava sinema geleneğini yaşatmak için kültürel etkinlikler kapsamında düzenlenecek olan etkinlik 18 Temmuz 2010 Pazar günü saat 20:30’da Kervansaray Mahallesi Muharrem Sayan İlköğretim Okulu bahçesinde senarist ve yönetmenliğini Mahsun Kırmızıgül’ün yaptığı Güneşi Gördüm filminin gösterimi ile başlıyor.
2. Kırşehir Belediyesi Sinema Günleri yazısına devam et
Vavien, 16. Uluslararası Saraybosna Film Festivali’nde Türkiye’yi Temsil Edecek
Imaj Entertainment adına Yağmur ve Durul Taylan’ın yönettiği Vavien, 23 – 31 Temmuz 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Saraybosna Film Festivali’nde yarışıyor. Tokat’ın Erbaa ilçesi ve İstanbul’da çekimleri gerçekleştirilen, Engin Günaydın, Binnur Kaya, Settar Tanrıöğen ve Serra Yılmaz’ın rol aldığı Vavien, festivalde yarışmaya lâyık bulunan 9 filmden biri oldu. 28 Temmuz’da Saraybosna Film Festivali kapsamında yapılacak olan filmin gösterimine oyuncuların yanı sıra yönetmenler ve yapımcı da katılacak. Yarışmanın sonucu, festivalin son günü olan 31 Temmuz’da düzenlenecek tören ile açıklanacak.
Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi, Gezici Festival Yetkililerine Hitaben Açık Mektup Yayınladı
Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi, yapımcısı olduğu Kars Öyküleri adlı film ile Kudüs Film Festivali’ne katılan Gezici Festival yetkililerine hitaben bir açık mektup yayınladı. Mektup şöyle: “Sayın Gezici Festival Yetkilileri. Yapımını üstlendiğiniz Kars Öyküleri adlı filmin, bu hafta düzenlenen ve İsrail devletinin parasal desteğiyle gerçekleşen Kudüs Film Festivali’ne katıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Filistinli sivil toplum örgütlerinin ortak girişimi olan İsrail’e Akademik ve Kültürel Boykot İçin Filistin Kampanyası, herkesi İsrail devleti tarafından finanse edilen her tür kültürel ve akademik etkinliği boykot etmeye …”