Sinemanın henüz yaygınlaşmadığı, televizyonun ise hayal olduğu 1940’lı yıllarda, her yaştan insanın en büyük eğlencesi canbazhaneler, efsaneleşmiş kahramanlarıysa ip canbazlarıydı. Değişen eğlence anlayışıyla birlikte ip canbazlarının sayısı giderek azalmaya, canbazhaneler de birer birer kapanmaya başladı. İp üstünde yürüyen, dans eden, kurban kesen ip canbazlarının öyküsü, yönetmenliğini Serdar Güven’in üstlendiği, Canıyla Oynayanlar isimli belgesele konu oldu. Film, değişen eğlence anlayışı içinde, yok olmaya yüz tutan geleneksel ip canbazlığı seyirliğinin dününü ve bugününü anlatıyor.