Sadi Bey’in Twitter Günlükleri 11
“Herkes mi Aldatır?” adlı filmin basına servis edilen teaser afişinde yönetmen Kamil Aydın’ın adı yok. Bu bir tarafa, filmin 02 Nisan’da …
… vizyona gireceği ilân edildi, basına sadece filmin künyesi servis edildi. Klâsik bilgiler, konu, film hakkında, yönetmen görüşü vs. …
… ortada yok. Keza web sitesinde afiş ve küçük fotoğraflardan başka birşey yok. Niyedir, anlayan beri gelsin.
En sinirlendiğim sözlerden birisi de, benim gibi emekli milletinin zaman zaman “Biz bu devlete 25 yıl hizmet ettik” diye övünmesidir.
Tamam da kardeşim -veya Sadi Bey-, hizmet ettin de bedava mı ettin? Devlet de sana takır takır maaş verdi. İşine gelmiyorduysa etmeyeydin.
Bir başka sinirlendiğim söz de “Biz bu saçları deeer-mende aaart-madık” sözüdür. İşini doğru yaptıktan sonra saçını ha değirmende …
… ağartmışsın, ha Topkapı Sarayında, ne farkeder?
Noam Murro’nun yönettiği “Smart People” adlı yabancı film “Aşkın Yaşı Yok” adıyla 25 Temmuz 2008’de vizyona girmişti.
O filmin gösteriminin üzerinden 2 yıl bile geçmeden 09 Nisan 2010’da bu sefer Bart Freundlich’in yönettiği “The Rebound” adlı yabancı …
… film yine “Aşkın Yaşı Yok” adıyla gösterime giriyor. Yabancı filmlere Türkçe isim konulurken birebir çeviri yapılmaz. Ticari cazibe …
… açısından filmin konusuna yakın çekici bir isim konulmaya çalışılır. Bunu biliyoruz, fakat birbirine yakın tarihlerde vizyona …
… giren filmlerin aynı Türkçe isimle gösterilmesi de tuhaf. Benzer isimli ve birbirine yakın tarihlerde gösterilen birkaç örnek daha …
… vermek gerekirse: “Dönüş – Vozvrashcheniye” (Yön: Andrey Zvyagintsev, 04 Şubat 2005); “Dönüş – Volver” (Yön: Pedro Almodovar, 03 …
… Kasım 2006); “İlk Aşk – Dandelion” (Yön: Mark Milgard, 27 Ocak 2006); “İlk Aşk” (Yön: Nihat Durak, 17 Kasım 2006); “Kapan – Fermat’s …
… Room” (Yön: Luis Piedrahita, 11 Nisan 2008); “Kapan – Hush” (Yön: Mark Tonderai, 10 Temmuz 2009). Geçen hafta Ankara Film …
… Festivali’ndeyken bir ara Murat Erşahin, en uzun yerli filmin hangi olduğunu araştırıyordu. Düşündük, düşündük, sonunda bulduk.
Murat yazısında belirteceği için onun buluşuna sahip çıkmamak adına buraya yazmayayım. Ben bir başka en uzun yerli filmi yazayım. Benim …
… bildiğim en uzun yerli film adı, Mehmet Aslan’ın yönettiği “Akbulut, Malkoçoğlu ve Karaoğlan’a Karşı”ya aittir. Biraz daha zorlasam …
… diğer en uzun isimli yerli film olarak, Yavuz Figenli’nin “Yüzme Bilmiyorsan İşin Ne Ağaçta” filmini belirtebilirim. Çok bilmişlik …
… yapıyorum ya, şimdi siz, “En uzun Türkçe isimli yabancı film hangisi?” diye sorarsınız. Ben cevabı yetiştireyim derken, oradan birisi …
… “Borat: Şanlı Kazakistan Milletinin Çıkarlarını Arttırmak İçin Amerikan Kültürünün İncelenmesi” der haklı olarak. Doğrudur …
O halde bende ikincisini yazayım. Woody Allen’in meşhur filmi 1994 Nisan’ında ülkemizde aynen “Seks Hakkında Bilmek İstediğiniz Ama …
… Sormaya Asla Cesaret Edemediğiniz Her Şey” adıyla gösterilmişti. Utana, sıkıla Beyoğlu Sineması’nda izlediğimi hatırlıyorum.
Lâf lâfı açıyor, yukarıda Karaoğlan’dan bahsedince aklıma avdet eden küçük bir bilgiyi de kayda geçmekte yarar var. Suat Yalaz, serinin …
… ilk filmi “Karaoğlan, Altaydan Gelen Yiğit” filmi ile ortalığı kasıp kavurduktan sonra birkaç tane Karaoğlan filmi daha yazdı ve yönetti.
Serinin ilk filminde ilk defa kamera önüne geçen Kartal Tibet herhalde fazla para istedi ki serinin son filminde Camoka rolündeki Danyal …
… Topatan’ı (fotoğrafta sağda) başrolde oynattı. Filmin adı “Camoka’nın İntikamı”ydı ve bazı yerlerine eski Karaoğlan filmlerinden görüntüler serpiştirilmiş …
… ve seyirciye Karaoğlan filmi olarak servis edilmişti. Bu da yetmedi bir iki sezon sonra sinemamız Suat Yusuf adında yeni bir yönetmen …
… kazandı ve o da sinemamıza “Karaoğlan’ın Kardeşi Sargan” adında bir film hediye etti. Günahı vebali hatırlayanların -ki bendeniz …
… oluyorum- boynuna Suat Yusuf’un Suat Yalaz’ın takma adı olduğu sanılır. Araştırdım, baktım filmin senaryosu da Suat Yalaz tarafından …
… yazılmış, başrolünde de Tarık Tibet adında bir oyuncu oynuyor. Ne tesadüf, Kartal Tibet’in kardeşi midir, nedir?
Sinemamızda daha ne ilginçlikler vardır kimbilir?
“Kara Köpekler Havlarken” ve “Köprüdekiler”in Ankara’dan ödüllerle dönmesi iyi oldu. Her iki filmde 19 Mart Cuma günü gösterime girmişti.
Ödüllerin filmlere ilâve seyirci getirmesini dileyelim. Bu iki film ve Aydın Bulut’un “Başka Semtin Çocukları” filmleri bana birbirini …
… tamamlayan filmler gibi geliyor. Üç ayrı yönetmen tarafından yapılan bir üçleme. İsmail Güneş de “Gülün Bittiği Yer”den sonra “Sözün …
… Bittiği Yer”i çekmişti. Son projesi “Ateşin Düştüğü Yer”i tamamladığında sinemamız yeni bir üçlemeye daha kavuşmuş olacak.
(20 Mart 2010)
Sadi Çilingir
sadicilingir@sadibey.com