Batıya Doğru Akan Nehir: Bir Küresel Uygarlık Hikâyesi’nin Basın Tanıtımı Yapıldı

Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) tarafından hayata geçirilecek olan Batıya Doğru Akan Nehir: Bir Küresel Uygarlık Hikayesi adlı belgesel dizisinin basın toplantısı Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapıldı. Basın toplantısında Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Deniz Ülke Arıboğan, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, yabancı konuklar ve belgesel metnini kaleme alacak olan MEDAM Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa açıklamalarda bulundu. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, belgesellere destek verdikleri gibi 2012 yılında ünlü düşünür Ferideddin Attar’ın eserlerinden bir sinema filmi yapılacağını açıkladı.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Batıya Doğru Akan Nehir: Bir Küresel Uygarlık Hikâyesi’nin Basın Tanıtımı Yapıldı yazısına devam et
  • Türk Sinemasının Büyük Başarısı: “Bal”, Altın Ayı Ödülü’nü Kazandı

    Bu yıl 60.’sı yapılan Uluslararası Berlin Film Festivali’nde yarışan 20 film arasından büyük ödül Altın Ayı’yı Türk yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun Bal adlı filmi kazandı. Böylece Türkiye, Metin Erksan’ın 1964 yılında Susuz Yaz ile kazandığı Altın Ayı ödülünü 46 yıl aradan sonra yeniden kazanmış oldu. Bal, aynı zamanda Bağımsız Jüri Birincilik Ödülü’nü de aldı. Yönetmen Semih Kaplanoğlu, teşekkür konuşmasında filmi çektikleri Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde elektrik santrallerinin yapılmasının plânlandığını belirterek, ödülün bu plânların engellenmesine katkı sağlayacağını ümit ettiğini söyledi. (Haber: Serpil Boydak.)

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Türk Sinemasının Büyük Başarısı: “Bal”, Altın Ayı Ödülü’nü Kazandı yazısına devam et
  • Gizemli Yolculuk

    Sadi Bey’in Twitter Günlükleri 3

    Sinema seyircisi şöyle yazmış: Bulunduğum yerdeki sinema bir biletle 50-60 kişiye film izletiyor, ben bu sinemayı nereye şikayet edebilirim?

    Sinema sektörü çok başıboş bir şekilde yürüyor. Film 20 Kasım’da vizyona girecek, 17 Kasım’da basına bülten gitmemiş, ön gösterim yapılmamış.

    Tanıtım elemanları da haklı. Film iş yaparsa ünlü yönetmen ve oyuncular yüzünden iş yaptı olur, iş yapmazsa, “filmi iyi tanıtamadınız” derler.

    Zaman zaman bazı Avrupa filmlerinin aniden vizyona girdiğini görürüz. Bunun sebebi Eurimages yardımını kaçırmamaktır.

    Eurimages, Avrupa filmlerinin sinemalarda gösterilebilmesi için parasal destek sağlar, vizyonu zorlamak için belirli bir süre koyar.

    İthalâtçı filme sinema bulamazsa para uçacağından aniden vizyona sokar. Sinema sanatmış, filme seyirci gelmiş, gelmemiş umurunda değildir.

    Bazı filmler için basın gösterimi, gala felan yapılmaz. Sebebi filme güvenilmemesi, olumsuz eleştirilerin önlenmesidir.

    Basın tanıtım masrafı yapılmaması için akıl vereyim: Uyduruk bir isimle filmi metheden bir eleştiri yazısı yazdırın, gazetelerde yayınlayın.

    Tabi yayınlanan eleştirinin köşesine minicik, tabiri caizse pire “hook”u kadar “Bu bir ilândır” yazdırın, işi bitirin. “Hook” bir film adıdır.

    Verilen bir yemekte Kırgız oyuncu Aibek Zhumabekov (fotoğrafta kameraya bakan beyaz montlu oyuncu) rap dansı yapınca “Bu ne biçim müzik” diyerek Selda Alkor ve Nuri Alço salonu terketti.

    Aibek, festivalde gösterilen filmi “Tengri: Mavi Cennet” filminde bir ara rap dansı yaptığı için orkestra Kırgız oyuncuya jestte bulundu.

    Öyle anlaşılıyor ki Selda Alkor ve Nuri Alço filmi görmedikleri için tuhaf bir protesto yapmış oldular. Hafızalara böyle işlendi, yazık.

    Selda Alkor’un “Çok güzel hareketler bunlar”ına alışmıştık. Antalya’da herkes etkinliklere servislerle giderken özel Limuzin istemesi gibi..

    Salon girişinde bir müddet bekleyip, farkedildikten sonra elleri havada öpücükler, gülücükler, dağıtarak alâyı valâ ile yerine oturması…

    Gelgelelim, protestosunu gencecik Kırgız oyuncunun üzerinden yapıp, salonu sinemamızın ünlü gazozcusu ile terk etmesi bence tuhaf karşılandı.

    Yüce dağ başında bir top kar idim; yağmur yağdı, güneş vurdu eridim. (Türkü)

    Türkçe film afişlerinin üzerine afişi yapan şahıs veya firma adı neden yazılmaz anlamıyorum. Eserinizden utanıyor musunuz? Yazın kardeşim.

    Papaz pipo içer mi? İçer. Evi Kurtuluş’ta, işyeri Beyoğlu’nda olan bir papazımız içiyor.

    Peki, Papaz pipo içer mi? İçmez. Çünkü dünyevi zevklerden vaz geçmiş bir ben-i adem olarak işin ruhuna aykırı hareket etmiş oluyor.

    Ayrıca sararmış bıyıklar ruhani bir yüze yakışmıyor. Bu dediğim bilcümle dini liderler için geçerlidir. Neticede olay bir avuç dumandır.

    (07 Aralık 2009)

    Sadi Çilingir

    sadicilingir@sadibey.com

    Soraya’yı Taşlamak

    Cyrus Nowrasteh’in yönettiği ve Jim Caviezel, Shohreh Aghdashloo, Mozhan Marno ile Navid Negahban’ın oynadığı Soraya’yı Taşlamak (The Stoning Of Soraya M.), 14 Mayıs 2010′da Medyavizyon Film dağıtımıyla İrfan Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Gazeteci Freidoune’nun arabası bozulur, durduğu küçük köyde onun gazeteci olduğunu anlayan Zahra, konuşmak için peşine takılır. Yeğeni Soraya, köylüler tarafından vahşice katledilmiştir. Ölmeden önce yeğenine söz veren Zahra, vahşetin köyün sırlarının arasında kalmaması için elinden geleni yapmaya kararlıdır.

  • Basın Bülteni: Yazılı / Resimli
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi: Türkçe / İngilizce
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Ulvi Uyanık Yazıyor
  • Diğer haber ve basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Soraya’yı Taşlamak yazısına devam et
  • Tüm Şirketler

    Tüm Şirketler,
    12 – 18 Şubat 2010 Haftalık (Weekly),
    01 Ocak – 18 Şubat 2010 Yıllık (Annual),
    01 Ocak – 18 Şubat 2010 Eski Yıllar Yıllık (Ex Years Releases Annual),
    Box Office listeleri için tıklayınız.
    Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.