“Hayatın Tuzu”, Bitlis’te, yitik, gerçek ve gerçeküstü zamanlar iç içe devinirken, eğretilemeler aracılığıyla insan öyküleri anlatıyor: Aklının oyunlarıyla baş etmeye çalışan (ya da çalışmayan) ve umut eden ve hayattan kopmamaya çalışan ve de tırnaklarıyla kazan insanların öyküleri bunlar. Biçimsel olarak çok değil fakat içeriğiyle sağlam, önemlisi de hiçbir hesabı olmayan, dürüst bir çalışma. Reşit Gözdamla’nın müziği enfes.
“Evdeki Düşman”, iki çocuklu ‘çekirdek aile’nin içine, doğmadan ölen üçüncü çocuğun ikamesi şeklinde giren evlatlık ‘küçük’ (!) kızın babayı ele geçirme amacına ilerlerken estirdiği terörün hikâyesi. İzleyen üzerinde etki bırakan, tanıdık fakat sürprizli. Kar örtüsünün ortasındaki evde ışık kullanımı psikolojik ve fiziksel şiddetin çarpıcılığında önemli rol üstlenmiş. Oyuncular, özellikle anne Vera Farmiga ve yetim kız Isabelle Fuhrman, şaşırtıcı derecede iyi. Film, kuşkusuz, yönetmen damgası taşıyor. Yazgının yol açtığı tahribatın değiştirilmeye çalışılmasıyla, geriye döndürülmesi mümkün olmayan çok daha büyük felâketlere yol açılabileceği dersi de, kulağınıza küpe olsun!
(03 Eylül 2009)
Ali Ulvi Uyanık