Yusuf Kurçenli’nin Gurbet Kuşları

Halit Refiğ’in 1964 yapımı Gurbet Kuşları Turgut Özakman’ın Ocak isimli oyunundan hareketle, Refiğ’in Orhan Kemal (ağırlıklı olarak Orhan Kemal) ile yazdığı senaryodan çekilir. Sinemamızın önemli filmlerinden olduğu gibi ticari bakımdan başarılı olmuştur.

Romanların, öykülerin, oyunların Yeşilçam günlerinde sinemaya, bu günlerde ise -dizi olarak televizyona uyarlanmasına kimsenin bir şey deneme hakkı yoktur; tamamen farklı (görsel) bir anlatımın, -her iki uyarlama biçimi içinde– edebi metinlerden yararlanması biçimsel değişimle beraber, kaçınılmazdır. Özakman’ın hayli değiştirilen / geliştirilen ve de görselleşmeye hazırlanan oyunu Orhan Kemal eliyle Halit Refiğ’e verilince Gurbet Kuşları beyazperdeye yansıyacaktır. Aradan geçen 44 yıldan sonra, sinemamızın bu klâsiğinin beyaz cama taşınmasına da bir şey demeyeceğim. Bu çalışma –hele de dizi haline getiriliyorsa (kaç bölüm, henüz öğrenebilmiş değilim, Yaprak Dökümü gibi ileriki yıllara yayılacak mı?)- yeni bir senaryo gerektirecek. Bu yeni gelişmeleri de içerebilir. (Bu kaçınılmazdır galiba…)

Dizinin ilk bölümünün başına Orhan Kemal ve Halit Refiğ adları yazılarak saygı sunulmaktadır. Jeneriğin devamında ise “Eser: Orhan Kemal” ibaresi yer alıyor. Evet Orhan Kemal’in Gurbet Kuşları (1962) diye bir romanı var ama, Halit Refiğ’in Gurbet Kuşları filmi bu romandan uyarlanmış değil. Refiğ’in filmi yukarıda da belirttiğimiz gibi Özakman’ın Ocak isimli oyunundan hareketle yapılan -nerede ise- bağlantısız bir senaryodan yapılmış bir film. Orhan Kemal’in romanı Gurbet Kuşları ise, Bereketli Topraklar Üzerinde romanının kahramanlarından Yusuf’un oğlu İflahsızın Mehmet’in (ve arkadaşlarının) İstanbul’daki özellikle yapı sektöründe geçen serüvenleri. Bereketli Topraklar Üzerinde’nin Yusuf’u da katılacaktır, bu gruba. Yani boy boy gazete ilânlarında yer aldığı gibi Gurbet Kuşları dizisinin Orhan Kemal’in aynı adlı romanı ile uzaktan yakından ilgisi yok.

Dizi yeni başladı, Özakman’ın Ocak oyundan yapılan, Refiğ’in Gurbet Kuşları filminden hareketle yapılmış bir Kurçenli dizi-filmi görünümünde. (Hayli geliştirilmiş) Dizinin ilk bölümünün verdiği ipuçlarına göre film ile de hayli farklılıklar gösteriyor -ve ilerledikçe daha da gösterecek. Bire bir olmasını beklemek zaten olanaksız da, öykü aynı olsa da geliştirmek / biraz (!) değiştirmek veya yalnızca hareket noktası almak, hepsi kabûl edilebilir; 44 yıl önce yapılan filmdi, şimdi karşımıza çıkan ise bir televizyon dizisi. 80’li yılların başı ile Yeşilçam’ın sona ermesinden sonra, bu anlayışın günümüzde televizyon dizilerinde sürdüğüne dair yargıyı bir çok yerde tekrar ettim. Ama bu dizi’nin beni ulaştırdığı yeni bir düşünce, bu dizilerin biçim ve veriliş şekli bakımından daha çok eski gazete tefrikalarına (bölüm bölüm yayınlanan yazılara –romanlara–) benzemesi.

Diziyi –hele sadece bir bölümü yayınlanmış iken– filmle karşılaştırmak istemiyorum, hem filmden çok uzağım, hem dizi daha yeni başladı ama en önemlisi, yukarıda da değinildiği gibi biri Halit Refiğ’in filmi, diğeri Yusuf Kurçenli’nin dizisi.

(17 Eylül 2008)

Orhan Ünser