Levent Demirci’nin yönettiği ve Merve Yıldız, Tuğçe Köse, Murat Cem Yılmaz ile Burhan Narınç’ın oynadığı Sonbahara Doğru, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Sinebaz Sanat tarafından vizyona çıkarılıyor.
Önemli bir konuda biraz daha bağımsız bir bakış açısıyla ve teknik olanaklarla çekilmiş bir film olan Sonbahar Doğru’da genç bir kadın olan Yaprak, bir köye öğretmen olarak tayin edilir. Yeni hayatına alışmaya çalışan Yaprak, bir öğrencisinin annesi olan Semra ile sağlam bir dostluk kurar. Birbirlerinden güç alan iki kadın birlikte ve elbirliğiyle erkeklerin egemen olduğu dünyada karşılarına çıkan tüm zorlukların üstesinden gelmeye çalışırlar.
Aykut Enişte 2
Onur Bilgetay’ın yönettiği ve Cem Gelinoğlu, Melis Babadağ, Hakan Yılmaz ile Müfit Kayacan’ın oynadığı Aykut Enişte 2, 03 Aralık 2021′de CJ ENM dağıtımıyla BKM Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Atabeyoğlu Ailesi’ne damat olacağı için mutlulu olan Aykut, işler yolunda giderse bu kez Gülşah’ı elinden kaçırmamaya kararlıdır. Ancak beklenmedik bir gelişme planlarını alt üst eder. Ailenin hayırsız damadı, önceki eski enişte Talat ortaya çıkar ve Aykut ile Gülşah’ın düğününe sayılı günler kala işleri karıştırır. Aykut saflığı yüzünden başına açılan belalardan kurtulabilecek midir? Bir ailede iki enişte olursa neler olabilir?
Köprüde Buluşmalar Çevrimiçi Sinema Konuşması: 12 Punto TRT Senaryo Günleri ve TRT Ortak Yapım
İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen, Türkiye’den ve komşu ülkelerden yapımcı, yönetmen ve senaristleri, uluslararası sinema profesyonelleriyle bir araya getiren Köprüde Buluşmalar, Covid-19 salgınının ardından gerekli tedbirleri alarak atölye ve sinema konuşmalarını çevrimiçi olarak gerçekleştiriyor. Köprüde Buluşmalar kapsamında Nisan ayında ilk kez düzenlenen Film Geliştirme Atölyesi tarafından sunulan 50.000 TL.lık TRT Özel Ödülü, Gözde Yetişkin ve Emre Sert’in yönettiği Rahmet’e verildi.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
09 – 11 Ekim 2020, Hafta Sonu Gişe Verileri
09 – 11 Ekim 2020, Hafta Sonu (Weekend) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
8. Engelsiz Filmler Festivali Heyecanı Bugün Başlıyor
Covid-19 salgını nedeniyle 8. yılında Türkiye’deki tüm sinemaseverleri 12 – 18 Ekim 2020 tarihleri arasında çevrim içinde buluşturacak Engelsiz Filmler Festivali heyecanı, bugün yapılacak film gösterimleriyle başlıyor. Türkiye ve dünya sinemasının festivallerde öne çıkan, çok konuşulan ve beğeniyle karşılanan filmlerini Türkiye’deki tüm sinemaseverlerle buluşturacak olan festival, programında yer verdiği tüm filmleri her yıl olduğu gibi göremeyenler için sesli betimleme, duyamayanlar için ayrıntılı altyazı seçenekleri ile erişilebilir ve ücretsiz olarak izleyiciye sunacak. Festivalin film gösterimleri http://eff2020.muvi.com adresi üzerinden gerçekleştirilecek.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
8. Engelsiz Filmler Festivali Heyecanı Bugün Başlıyor yazısına devam et
Dürüst Hırsız
Mark Williams’ın yönettiği ve Liam Neeson, Kate Walsh, Robert Patrick ile Jeffrey Donovan’ın oynadığı Dürüst Hırsız (Honest Thief), 06 Kasım 2020’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Tanweer Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ünlü hırsız Tom, Annie’ye âşık olmuştur. Yeni aşkı ona geçmişteki hatalarını düzeltmesi ve suç hayatını geride bırakması için cesaret verir. Tom, Annie ile ilişkisini yalanlar üzerine inşa etmek istemez ve FBI’a teslim olmaya karar verir. FBI’ın iki genç ajanı, Tom’daki kayıt dışı paranın daha iyi bir hayat için çıkış bileti olarak görürler. Böylece iyiyle kötünün karıştığı, sonunda sevginin kazanacağı oyun başlar.
Perşembe Sineması Evde Programında, Yeraltı Esansı Gösteriliyor
Perşembe Sineması Evde Programı gösterimleri, 24 Eylül – 29 Kasım 2020 tarihlerinde saltonline.org’da çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor. 15 – 18 Ekim tarihlerinde Yeraltı Esansı (Underground Fragrance) filmi gösteriliyor. Kalabalık başkentin kaosunda hayaller ve zorlukların bir araya getirdiği hayatları anlatan Peng Fei Song’un yönettiği belgesel, film, aynı yıl Venedik Günleri’nde Fedeora En İyi Film Ödülü’ne layık görüldü.
Perşembe Sineması Evde Programında, Yeraltı Esansı Gösteriliyor yazısına devam et
Sinema Atölyeleri’nde Bu Hafta
Türk Sinema Vakfı’nın Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde düzenlediği Sinema Atölyeleri etkinliği Senaryo Yazımı ve İlk Yönetmenlik başlıkları altında devam ediyor. Bu hafta Senaryo Yazarları Meslek Birliği Başkanı Ayhan Sonyürek, Bir Fikirden Yola Çıkmak başlığı altında senaryo yazımı deneyimlerini aktaracak. Kısa Film Yönetmeni Alkım Özmen de yönetmenliğe hazırlanan gençlere “Yardımcı Yönetmenlik ve Yönetmen – Asistan ilişkisi” üzerine edindiği bilgilerini paylaşacak.
8. Boğaziçi Film Festivali Açılışını Majid Majidi’nin Sun Children Filmi ile Yapacak
Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 23 – 30 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 8. Boğaziçi Film Festivali’nin açılış filmi belli oldu. Sinemaseverleri #HerŞeyeRağmen sloganıyla sinema salonlarına davet eden festival açılışını Majid Majidi’nin dünya prömiyerini 77. Venedik Film Festivali’nin Ana Yarışma bölümünde yapan ve oyuncusu Rouhollah Zamani’ye Marcello Mastroianni En İyi Genç Oyuncu Ödülü’nü kazandıran Sun Children adlı filmiyle yapacak.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Hz. Süleyman’ın Sırrı: Kitab-ı Cin
Hakan Aydın’ın yönettiği ve Rasul Kuliev, Derya Acar, Sarkhan Shkhiyevv ile Elif Şahin’in oynadığı Hz. Süleyman’ın Sırrı: Kitab-ı Cin, 01 Ekim 2021′de TME Films dağıtımıyla Mollywood Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kitab-ı Cin, bir cin ordusunun uyanmasına neden olan bir keşif yapan üniversite öğrencilerinin hikâyesini konu ediyor. Üniversite öğrencisi dört genç, tesadüfen yıllarca gizli kalmış olan Hz. Süleyman’ın sırlarla dolu kitabını bulur. Ancak onların kitabı bulmaları, bir cin ordusunun uyanmasına neden olur. Gençler, cin ordusunu uyandırınca kendileri de korkunç durumlar içine düşer.
- Basın Bülteni
- Fotoğraflar
- Fragman: 1 / 2
- IMDb
39. İstanbul Film Festivali Uluslararası Yarışma Seçkisi’nden İzlenimler
Salgın hayatımızda çok şeyi değiştirdi. İstanbul Film Festivali geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleştirilemedi. Ancak sevgili festivalimiz 2020’yi atlamak istemedi. Ulusal Yarışma. Temmuz ayı içinde yapıldı. Uluslararası Yarışma ise Filmekimi tarihine denk düşen bugünlerde programa alındı.
Bu yıl 12 filmden oluşan uluslararası seçki çevrimiçi bir düzenle gerçekleştirildi. Film yapımının hayli kısıtlandığı bir dönemde ilgiye değer bir toplamı izledik ve değerlendirdik siz okurlar için. Seçkinin ilk gün gösterilen filmi ‘Atlantis’ bir Ukrayna yapımıydı. ‘Kabile / Plemya’nın görüntü yönetmenliğinden tanıdığımız Valentyn Vasyanovich’in geçtiğimiz yıl Venedik’te ödüllendirilmiş son filmi, yakın gelecekte savaş sona erdiğinde ülkesinin travmatik ruh hali üzerine. Kayıp ülke Atlantis metaforu bu yüzden anlamlı. Kasvetli bir diyarda umudun peşine düşmüş bir kadın ve erkeğin arayışları üzerinden ilerleyen film, daha çok sinematografik yetkinliği ve Romen Yeni Dalgası’nı andıran uzun plan sekanslarıyla göz dolduruyordu.
‘Luxor’, filme adını vermiş antik mısır kentinde geçmiş ile bağ kurmaya çalışan iki arkeolog, kentin hiyeroglifler ve anıt mezarlarla dolu tarihi yapısında bir mutluluk arayışının izini sürüyordu. 1940’ların Mısırlı tanınmış şarkıcısı Asmahan’ın (yoksa Esmahan mı demeli) büyülü yorumundan dinlediğimiz ‘Ya Habibi Taala Elhaani / Geri Dön Sevdiğim’ bu güzel filmin hoş sürprizlerinden biriydi.
‘Mickey ile Ayı / Mickey and the Bear’ seçkinin Amerikan bağımsız ayağını temsil ediyordu. 1993 doğumlu Annabelle Attanasio’nun ilk uzun metrajlı çalışması, Irak savaşından dönüşünün ardından eşini erken yaşta yitirmiş hayata tutunamamış baba ile kendini var etmeye çalışan genç kızı ilişkisi üzerinden ilerliyor ve başroldeki genç yetenek Camila Morrone ile tanışmamıza vesile oluyordu. Bir diğer büyüme hikâyesi Almanya kaynaklıydı. ‘Koza / Kokon’, Berlin’in Kreuzberg kentinde yaşayan üç genç kızın sıcak 2018 yazında, değişen çağın gerekleri, sosyal medya ve dört bir yandan dayatılan standard incelik ve güzellik baskısının ortasında kendi kozalarından çıkmaya çalışmalarının hikâyesiydi.
Seçkinin ağır topları üçüncü günden başlayarak karşımıza çıkmaya başladı. Brezilyalı yaman sinemacı Felipe Bragança’nın son filmi ‘Sarı Hayvan / Um Animal Amarelo’, sadece seçkinin değil son dönemin en yaratıcı çalışmalarından biri olarak beğenimizi kazandı. Kendi varoluşunu ve sinema yapma amacını yeniden tanımlamak isteyen 30’lu yaşlardaki yönetmen Fernando, kimliğini kaybetmiş ülkesinin acı dolu geçmişinde bir gezintiye çıkarken, sömürgeci mazinin hayaleti peşini bırakmıyordu.
Festival sayesinde filmografisini yakından takip etme şansı bulduğumuz Polonyalı tanınmış sinemacı Malgorzata Szumowska’nın İrlanda kırsalında çektiği ilk İngilizce filmi ‘Öteki Kuzu / The Other Lamb’, ataerkil bir düzende kadınların başkaldırışı üzerine çok başarılı bir filmdi. Müthiş sinematografisi ile dikkati çeken yapım, katı Hristiyan dogmalarını ve İsa peygamber motifini ters yüz ederek cesur bir denemeye girişmişti.
Uruguay’lı gencecik bir sinemacının ilk uzun metrajı, seçkinin öne çıkan filmlerinden bir diğeriydi. ‘Denizaltısı da Olsun İsteyen Cam Silici / Chico Ventana También Quisiera Tener Un Submarino’ upuzun isimli bu fantastik yapım, Alex Piperno imzasını taşıyordu. Patoganya açıklarında seyreden lüks yolcu gemisinde çalışan denizci çocuk, bir portal aracılığıyla Montevideo’da bir apartman dairesine geçiş yaparak genç bir kadınla tanışıyor; benzer bir portal ile gemi Filipinlerin ücra dağ köyünde aniden beliriveren gizemli bir beton kulübeye bağlanıyordu. Kendi dünyalarında kaybolmuş bireyler hakkında bu ilginç deneme, fantastik arayışlar üzerine kafan yoranlar için biçilmiş kaftan niteliği taşıyordu.
Mahnaz Mohammadi’nin ‘Oğul-Ana / Pesar-Medar’ında günümüz İran’ında geleneklerin boyunduruğunda neredeyse bir tragedya kahramanı gibi imkânsız seçimler yapmaya zorlanan karakterlerle karşılaştık. Anayı oğuldan ayıran koşullar çok sevdiğimiz Alexandr Zvyagintsev filminde olduğu gibi sevgisizlikten değil bu kez toplumsal baskıların zorlamasıyla ortaya çıkıyordu. Çocuk oyuncu Mahan Nasiri’nin çok dokunaklı performansıyla yürekleri dağlayan bir filmdi bu.
Kosovalı yönetmen Visar Morina’nın Almanya’da çektiği ‘Yabancı / Exil’, yabancı eşiyle yaşadığı Alman kentinde saygın bir firmada kimya mühendisi olarak çalışan Cafer’in yabancı kimliğinden ötürü maruz kaldığı dışlanmışlık ve zorbalıklar zinciri, gerçek ile hayal arasında paranoid bir kimlik krizini inşa ediyordu. Almanya’daki yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa dair gelişmeler üzerine odaklanan yapım, tekrara düştükçe ilginçliğini yitirmeye başlıyordu.
Yönetmen Rúnar Rúnarsson’ın ‘Yankılar / Bergmál’i, Noel döneminde 56 tablodan oluşan modern bir İzlanda portresi çiziyordu. Aklınıza hemen Roy Andersson geldi değil mi. Ancak Rúnarsson o denli derinlikli bir sinematografi ve mizah anlayışına sahip değil. Yine de renkli ve göz alıcı bir filmdi bu. Son gün izlediğimiz ‘Kuş Dili / Mowa Ptakóv’da efsanevi Polonyalı sinemacı Andrzej Zulawski’nin ölümü nedeniyle yarım kalan projesini oğlu Xawery hayata geçirmiş. Filmin delişmen kurgusu ve kadrajlarıyla Zulawski sinemasına bir güzelleme olduğu da söylenebilir. Benim için en büyük sürprizi ise, Andrzej Wajda’nın efsanevi oyuncusu Daniel Olbrychski uzun yıllar sonra bir filmde karşılaşmak oldu. Seçkinin son filmi ‘Sanctorum’, Meksika’daki uyuşturucu kartellerinin acımasızlığını ele alan bir yapımdı. Ancak bunu yaparken, bilinen klişelerin tersine büyülü gerçekçilik akımından besleniyor ve kendine özgü fantastik dünyasını kurma yoluna gidiyordu.
(18 Ekim 2020)
Ferhan Baran
Dipnot Yayınları
Dipnot Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
Devletsiz Bir Ulusun Sineması.
Dipnot Yayınları yazısına devam et
Y. Köyü: Ye’cüc Me’cüc
Batuhan Gündüz’ün yönettiği ve Batuhan Gündüz, Onur Ertuş, Arif Kılıç ile Burak Bican’ın oynadığı Y. Köyü: Ye’cüc Me’cüc, 30 Ekim 2020’de Bir Film dağıtımıyla Ekol Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Doğaüstü olayların yaşandığı bir köye giden 3 arkadaş, yaşananları kaydeder. Ancak birtakım varlıklardan korktukları için, kayıtları kimseye göstermemeye karar verirler. İçlerinden Arif adındaki genç, yaşananların ardından konuşamamaya başlar. Geçen 2 yıl boyunca Arif’in konuşamamasının nedeni anlaşılmaz ve herhangi bir çözüm bulunamaz. Batuhan, yardım amacıyla bazı kayıtları bir forum sitesinde paylaşır ve olaylar iyice esrarengiz bir hal alır.
3. Uluslararası Siirt Kısa Film Festivali Sonuçları Açıklandı
3. Uluslararası Siirt Kısa Film Festivali sona erdi ve kazananlar açıklandı. 05 – 09 Ekim 2020 tarihleri arasında yapılan festivalde 24 kısa film seçildi, 8 finalist eser sahibi ağırlandı ve 16 özel gösterim yapıldı. Festivalde, oyuncu, senarist, yönetmen ve yapımcı Siirtlilerle bir araya gelerek tecrübe ve deneyimlerini aktardı. Türkiye’den ve dünyadan filmlerin kurmaca, belgesel, animasyon ve deneysel kategorilerinde yarıştığı festivalde sinema üzerine söyleşi ve paneller de gerçekleşti. Festivalde birincilik ödülü Ağır Yük (Barê Giran), ikincilik ödülü Son (The Last), üçüncülük ödülü Büyülü Fener Bekçileri, jüri özel ödülü ise Yaşlılar (Salmanda) adlı filme verildi.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
3. Uluslararası Siirt Kısa Film Festivali Sonuçları Açıklandı yazısına devam et