Ankara Film Festivali ile İlgili Açıklama

16. ve 17. Ankara Uluslararası Film Festivali Dünya Sineması Koordinatörü Bülent Çubukçu, festival hakkında açıklama yaptı. Açıklama şöyle: “16. ve 17. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin hazırlık aşamalarında bulunmuş, yaşanan aksaklık ve problemlere birinci elden şahit olmuş biri olarak, bu festivalin neden her sene zorluklarla yapılabildiğine, neden izleyiciden gereken ilgiyi görmediğine ve uluslararası bir festival olmasına rağmen ses getirememesine dair fikirlerimi paylaşmak istedim, en azından içimi dökmek adına. Kimbilir …”

  • Açıklamanın devamı için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Beni Ne Kadar Çok Seviyorsun?

    Bertrand Blier’in yönettiği ve Monica Bellucci, Bernard Campan, Gerard Depardieu ile Jean – Pierre Darroussin’in oynadığı Beni Ne Kadar Çok Seviyorsun (Combien Tu M’Aimes – How Much Do You Love Me?), 12 Mayıs 2006’da Umut Sanat dağıtımıyla Umut Sanat / Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Pigalle gece kulüplerinin profesyonel güzeli Monica’nın müşterisi bu kez sıradan ama aynı zamanda da farklıdır. Lotoda büyük ikramiyeyi kazanmış olan Bernard Campan doğrudan Kaç para? diye fiyatını sorar ve ayda 100.000 euro ödeyeceğini söyleyerek Monica’dan karısı olmasını ister.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Cine Majestic Koltuk Adedini Arttırıyor

    Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fırat Dilbaz’ın bildirdiğine göre Beyoğlu’nda faaliyet gösteren Cine Majestic salonlarının koltuk adedi arttırılıyor. Şu an salon başına 120 olan koltuk sayısı, Haziran ayının 15’inden sonra salon başına 170 adede çıkarılıyor. Cine Majestic iletişim bilgileri şöyle: Tel: 0212 2449707, Faks: 0212 2449708, e-mail: [email protected]

  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü logoya haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Cine Majestic Koltuk Adedini Arttırıyor yazısına devam et
  • Kayıp Maya Kentleri

    Osmanlı Bankası Müzesi Sineması’nda Arkeoloji / Tarihsel Miras teması altında, 04 Mayıs Perşembe günü, saat 19:00’da Kayıp Maya Kentleri adlı Meksika, Guetemala, Honduras yapımı belgesel gösterilecek. Yönetmenliğini Jean – Claude Lubtchansky’nin yaptığı belgeselin ardından, Prof. Dr. Engin Beksaç, Mayalar konulu bir söyleşi gerçekleştirecek.

  • Basın Bülteni
  • Veda Vakti

    François Ozon’un yönettiği ve Melvil Poupaud, Jeanne Moreau, Valeria Bruni Tedeschi ile Daniel Duval’ın oynadığı Veda Vakti (Le Temps Qui Reste – Time To Leave), 19 Mayıs 2006’da Bir Film dağıtımıyla Pi Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Yakışıklı ve başarılı moda fotoğrafçısı Romain, ölümcül bir tür kansere yakalandığını öğrenir. Kendi isteğiyle asgari tedavi gören Romain, hastalığını ailesinden saklar ve ilk başlarda onlara hakaret eder. Bir sonraki adımı ise, hastalığından habersiz olan erkek arkadaşını terk etmek olur.

    İçerideki Adam

    Spike Lee’nin yönettiği ve Denzel Washington, Clive Owen, Jodie Foster ile Doug Aguirre’in oynadığı İçerideki Adam (Inside Man), 28 Nisan 2006’da UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    İçerideki Adam‘da mükemmel plânlanmış bir banka soygununun gizemi temelinde, iktidar ve güç gibi olguların cazibesi, hırs ve ihtirasın çirkinliği keşfe çıkılır. Usta oyuncuların üstlendiği karakterler, çözümü yapılamayan bir bulmacanın belirli bir düzen içinde birbirine bağlanmış parçalarını temsil ederler. Ancak her parça aslında göründüğü gibi midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer basın bültenlerine ve jenerik müziğine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İçerideki Adam yazısına devam et
  • Yeni Bir Yurt Edinmek

    Kayaköy / Fethiye’de (Levissi / Makri) yaşayan Anadolu Rumları 1922’de yapılan nüfus mübadelesi nedeniyle göç etmek zorunda kaldılar. Kayaköylüler’in yeni yurtları Atina yakınlarındaki NeaMakri olacaktı. Yönetmen, Ayrılığın Yurdu Hüzün belgeseli ile bu öyküye göçün tanıkları ile Kayaköy’den bakmıştı. NeaMakrililer, öykülerinin tamamını belgesel ekibiyle paylaşmak istediler. Yeni Bir Yurt Edinmek belgeselinin yapım öyküsü böyle başladı. Belgesel, NeaMakri’de kurulan yeni hayata tanıklık ediyor. Ülkeleri Nazilerce işgal edildiğinde NeaMakrililer’in neden en kararlı özgürlük savaşçıları oldukları da bu sarsıcı serüvenlerinde saklı.

    • Basın Bülteni
    • Fotoğraflar
    • Web Sitesi
    • Fragman

    Yeni Bir Yurt Edinmek yazısına devam et

    Bizim her şeyimiz vardı…

    EVİMİZ, arabamız, mutfaklarımız, mutfaklarda buzdolaplarımız…
    Onların yoktu.
    Ortopedik engelli çocukların yatılı okulunda, akşam yemekler yenildikten sonra, hüzün ve yalnızlık, her zaman yatılacak bir kara çarşaf gibidir.
    Son olarak camdan dostlarına bakıp uyurdu çocuklar.
    Yandaki parkta köpekler vardı ve çocuklar o köpeklerle dostluk kurmuşlardı.
    Uyumadan önce camlara doluşur, köpekleri bir kez daha görür, kendilerine göre el sallayıp sonra yataklarına giderlerdi.
    Nöbetçi öğretmenler, çocukların yardımıyla artan yemekleri toplayıp köpeklere götürürlerdi.
    Müdür muavininin ve ona yardıma gelen eşinin ilgilerini çeken bir şey vardı:
    Çocuklara altışar köfte veriliyordu. Ama onlar üç tanesini yiyip, üçer tanesini tabaklarında bırakıyorlardı. Nöbetçi Müdür Muavini ve eşi, çocuklara ısrar edince anladılar bırakılan üçer köftenin sırrını:
    Köpeklere gitsin diye…
    *
    İznini almadan bu mesajını yazdığım yüce insan Gülay Yoleri notlarında, “Oysa orası bir yatılı okuldu. Akşam 18.00’den sonra yemek olmazdı. Bizler evlerimizde o saatten sonra neler yeriz. Bizim her şeyimiz vardı. Çocuklarımız buzdolaplarının kapısını kaç kez açıp kapatırlardı kim bilir?” diyor.
    *
    Evet, bizim her şeyimiz vardı.
    Evlerimiz, ışıklı salonlarımız, televizyonlarımız, mutfaklarımız ve o mutfaklarda buzdolaplarımız…
    Orada saat 18.00’den sonra hiçbiri yoktu.
    Ama bizler hiçbir zaman tabaklarındaki altı köfteden üçünü parktaki köpeklere ayıran çocuklar kadar zengin olamadık.
    Değil altı köftemizden üçünü, bu koca dünyada bir çöplükte kazdığı çukura yavrularını doğuran anneye orayı bile vermeyecek kadar yoksuluz bizler.
    Ne balkonumuzdaki demiri tünemeleri için kuşlara, ne bahçemizdeki kutuların arkasını yavru kedilere verdik.
    Sokağın karanlığını bile esirgedik bizler.
    Her gece vicdan yoksulu insanların silah sesleri ve canlıların çığlıkları sürüp giderken, yarı aç uyuyan yatılı okul bebeklerinin… Köftelerini parktakı köpeklerle paylaşan o ortopedik engelli çocukların ne kadar varlıklı, duygularının ne kadar sağlıklı ve ne kadar zengin olduklarını hesaplayamam.
    Burnumu çeke çeke bu yazıyı yazarken bir cümle başıma vurup duruyor:
    “Bizim her şeyimiz vardı…”

    Dondurmam Gaymak

    Yüksel Aksu’nun yönettiği ve Turan Özdemir, Gülnihal Demir, Ulaş Sarıbaş ile Njat Altınsoy’un oynadığı Dondurmam Gaymak, 24 Kasım 2006‘da Özen Film dağıtımıyla Makara Film / Hermes Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Muğla’da dondurmacı olan Ali Usta gittikçe insanların tercihi olmaya başlayan büyük dondurma markalarına karşı var olma mücadelesi vermektedir. Bunun için de bir yandan dondurmasının reklâmını yapmaya çalışırken bir yandan da yeni aldığı dondurma motoruyla köy köy dolaşmaktadır. Kasabanın haylaz çocukları ise Ali Usta’nın sarı motoruna ve tabii ki içindeki dondurmalarına göz dikmişlerdir.

    Dondurmam Gaymak yazısına devam et

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu