Turkuaz AVM Salonları, 15 – 21 Haziran 2012 seansları için tıklayınız.
Reha Erdem’in Ödüllü Filmi Kosmos, İngiltere’de Gösterime Giriyor
Reha Erdem’in ödüllü filmi Kosmos, 15 Haziran’da İngiltere’de gösterime giriyor. Filmin gösterimleri, Londra’da ICA (Institute of Contemporary Art) salonunda başlayarak, İngiltere’nin önde gelen bağımsız sinema salonları Picture House sinemalarında ülke çapında devam edecek. Gösterim vesilesiyle sinema sektörünün önemli dergilerinden Sight & Sound’ın bir sonraki sayısında Kosmos ayın filmi olarak konu edilecek. Kosmos aynı dönemlerde, Avrupa’nın önde gelen ve bilinen festivallerinden Karlovy Vary Film Festivali’nde Reha Erdem’in tüm filmleri ile birlikte gösterilecek.
Altın Portakal’ın Onur Ödülleri Açıklandı
Türkiye’nin en uzun soluklu kültür sanat etkinliği Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında bu yıl verilecek Yaşam Boyu Onur Ödülü sahipleri belli oldu. Bu yıl Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne Türk sinemasına katkılardan dolayı usta oyuncular Salih Güney, Meral Zeren, Güler Ökten; yapımcı Necip Sarıcı ve yönetmen Duygu Sağıroğlu değer görüldü. İlyas Salman ise, bu yılki festivalin “Mizah, Muhalefet ve Demokrasi” şeklindeki ana temasını sanatçı kişiliğiyle yansıtıyor olması dikkate alınarak özel ödülle onurlandırılacak.
Altın Portakal’ın Onur Ödülleri Açıklandı yazısına devam et
Ruh Eşim
Jean Marc Vallee’nin yönettiği ve Vanessa Paradis, Kevin Parent, Helene Florent ile Evelyne Brochu’nun oynadığı Ruh Eşim (Cafe de Flore), 22 Haziran 2012’de Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ruh Eşim, biri 1960’ta, diğeri günümüzde geçen ama birbirine paralel ilerleyen iki farklı olay örgüsünü izliyor.
Birinci öyküde 1960’ların Paris’inde bekâr bir anne olan Jacqueline, Down Sendromlu oğlu için her şeyi feda etmeyi göze alırken diğer öyküde ise Montreal’de eşinden olaylı ve tatsız bir şekilde boşanan ünlü bir DJ’yi konu alınıyor.
Ruh Eşim yazısına devam et
Sinema Destekleme Yasası’nda Yapılacak Son Değişiklikler İçin Bugün Kadir Has Üniversitesi’nde Çalıştay Yapılıyor
Sinema Meslek Birlikleri ile Sinema Genel Müdürlüğü arasında “5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun”da yapılacaklar değişiklikler için bir süredir gerçekleştirilen çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bugün saat 14:00’de Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirilecek olan çalıştay, kanun taslağına son halini verme amacını taşıyor.
Sinema Destekleme Yasası’nda Yapılacak Son Değişiklikler İçin Bugün Kadir Has Üniversitesi’nde Çalıştay Yapılıyor yazısına devam et
Dünya Sinemalar Günü’nde, Sinema Derneği’nden Eskişehirlilere 3 Büyük Müjde
Genel merkezi Eskişehir’de bulunan Sinema Derneği Genel Başkanı Sibel Erenoğlu, yaptığı basın açıklamasında Eskişehirlilere 3 müjde verdi. Sinema Derneği tarafından plânlama süreci devam eden Eskişehir Uluslararası Frigya Film Festivali, 2013 yılı Eylül ayında gerçekleştirilecek. Yapılacak festivalin, kültür turizmi açısından Frigya Vadisi illerinin tanıtımında büyük fayda sağlayacağı öngörülüyor. İkinci müjde Türk Sinemasının 98. yılında Eskişehirde 2. Türk Sineması Buluşmaları düzenlenecek olması. Sinema Derneği’nin üçüncü müjdesi ise Türk Sinemasının duayen senaristi Safa Önal ile yapılacak Senaryo Atölyesi çalışması.
Dünya Sinemalar Günü’nde, Sinema Derneği’nden Eskişehirlilere 3 Büyük Müjde yazısına devam et
Sevin Okyay, Skyturk 360 Seans Programı’nda
Skyturk 360 TV.nin sevilen sinema programı En Heyecanlı Yeri’nin tatile girmesi nedeniyle aynı ekip Seans adlı yeni programla kültür ve sanat olaylarını ekrana taşımaya devam ediyor. Programın ilk konusu sinema ve müzik yazarı, çevirmen Sevin Okyay. Programda edebiyattan müziğe, fotoğraftan graffitiye, sinemadan dizi sektörüne, tasarlayanlardan yönetenlere, sosyal medyadan video kliplere, radyodan çeviriye her konu takip edilecek. Alternatif kültür sanat programı Seans, Ceylan Özgün Özçelik’in sunumuyla, hafta içi her gün 15:35’teki ilk yayınıyla ve 19:15’teki tekrarıyla, iki kez Skyturk 360 TV.de yayınlanacak.
Sevin Okyay, Skyturk 360 Seans Programı’nda yazısına devam et
Arka Pencere Dergisi, Büyücüye Gidiyor
Arka Pencere Dergisi, 137. sayısında, kapağına, Billur Köşk’ü yerleştiriyor. Tunca Arslan, Necip Sarıcı’ya Emek Sineması’yla ilgili tasarrufu konusunda bir açık mektup yazıyor. Eleştiriler arasında Sezar Ölmeli, Mahşer Günü, Liseli Polisler, Soluksuz Gece, Hayatının Seçimi, Madagaskar 3: Avrupa’nın En Çok Arananları, Lanetli Kız ve Anahtar yer alıyor. Dergi Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Kapri Yıldızı, Ingrid Bergman için yapılmıştı, öykünün bir kadın için yazıldığını düşünmüştüm. Ama daha sakin bir kafayla düşünmüş olsaydım, asla kostümlü bir film çekmeye çalışmazdım.”
Arka Pencere Dergisi, Büyücüye Gidiyor yazısına devam et
Majid Majidi, SineMardin’de Basının Sorularını Yanıtladı
7. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali kapsamında düzenlenen basın toplantısında Majid Majidi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Majidi basın toplantısında gelen sorular üzerine son filmi Muhammed’i anlattı. Ayrıca Majidi bu basın toplantısının filme ilgili ilk basın toplantısı olduğunu da belirtti. Majidi, İran hükümetinin filmine maddi olarak destek olmadığını ama manevi desteğin olduğunu söyledi. Ünlü oyuncuları oynatmayı tercih etmeyen Majidi, uzun araştırmalar sonucu bulduğu tiyatro ve sinema oyuncularını oynatmayı tercih etmiş. Majidi’ye göre islam dünyası görüntüye çok önem vermiyor.
Majid Majidi, SineMardin’de Basının Sorularını Yanıtladı yazısına devam et
Sert Rüzgarlar
Jalil Lespert’in yönettiği ve Benoit Magimel, Audrey Tautou, Antoine Dulery ile Ramzy Bedia’nın oynadığı Sert Rüzgârlar (Des Vents Contraires – Headwinds), 22 Haziran 2012′de Duka Film dağıtımıyla Duka Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Eşi Sarah’nın arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolmasından sonra, Paul iki küçük çocuğuyla beraber yalnız yaşamaya başlamıştır.
Aradan bir yıl geçmiş, Paul yeni bir başlangıç yapabilmek için büyüdüğü kasabaya taşınmıştır. Paul, kendi korkularıyla ve önüne çıkan engellerle mücadele eden hassas bir babadır.
3. En Birinci Uluslararası Geleneksel Çanakkale Troia Şeffaf Beygir Film Şenliği
3. En Birinci Uluslararası Geleneksel Çanakkale Troia Şeffaf Beygir Film Şenliği, 11 Haziran’da başlıyor. Şenliğin temasını Emek Sineması oluştururken En İyi Yönetmen ve En İyi Film ödülü 12 Haziran’da Yalı Han’da Mahsun Kırmızgül’e takdim edilecek. Çanakkale’nin ilk ve tek film şenliği Şeffaf Beygir, 7 Mahallede 7 gösterim noktasında halkla buluşacak. Şenlikte 11 film gösterimi yapılacağını bildiren Şeffaf Beygir Film Şenliği Başkanı Başol Özyayla, ”Halkımıza zevkli bir şenlik yaşatacağız” dedi. Düzenleme komitesi üyesi Saim Yavuz da Çanakkalelileri film şenliğine beklediklerini ifade etti.
3. En Birinci Uluslararası Geleneksel Çanakkale Troia Şeffaf Beygir Film Şenliği yazısına devam et
Kayıp (Yönetmen: Heitor Dhalia)
Heitor Dhalia’nın yönettiği ve Amanda Seyfried, Daniel Sunjata, Jennifer Carpenter ile Sebastian Stan’ın oynadığı Kayıp (Gone), 27 Temmuz 2012’de UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Jill Parrish, gece vardiyasındaki işini bitirip eve döndüğünde kızkardeşi Molly’nin kaçırılmış olduğunu görür. Kendisi de bir yıl önce kaçırılmış ama canını kurtarmış olan Jill aynı seri katilin, bu kez kardeşi Molly’yi kaçırdığından hiç şüphe duymamaktadır. Polisler ise Jill’in aklını kaçırdığını düşünmekte ve ona yardımcı olmamaktadır. Jill kardeşini kurtarmak için harekete geçer.
Serdar Akbıyık ve Alper Turgut, Klak Sinema Programı’nda
Bugün TV Klak Sinema Programı bu hafta, memleketin en sivri dilli ve en esprili sinema yazarları Serdar Akbıyık ve Alper Turgut’u konuk ediyor. Sosyal medya ortamında yayınladıkları 2 Arada 1 Derede adlı çizgi dışı film eleştirileriyle de dikkat çeken ikili 2012’nin ilk yarısında vizyona giren Türk filmlerini değerlendiriyor. Prometheus’un setinden özel görüntüler, yönetmen Ridley Scoot ve oyuncuları Klak Arkası’nda. Gizem Ertürk’ün hazırladığı Klak Programı, 09 Haziran Cumartesi günü saat 13:20’de Kanaltürk’ün haber kanalı Bugün TV.de.
Serdar Akbıyık ve Alper Turgut, Klak Sinema Programı’nda yazısına devam et
Tüm Şirketler
Tüm Şirketler, 01 – 07 Haziran 2012 Haftalık (Weekly) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.
Karanlıklar İçinden Gelen Vampir
Karanlık Gölgeler (Dark Shadows)
Yönetmen: Tim Burton
Senaryo: Seth Grahame-Smith
Müzik: Danny Elfman
Görüntü: Bruno Delbonnel
Oyuncular: Johnny Depp (Barnabas), Michelle Pfeiffer (Elizabeth), Helana Bonham Carter (Julia), Eva Green (Angelique), Chleo Grace Moretz (Carolyn), Bella Heathcote (Josette/Victoria), Christopher Lee (Clarney), Jackie Earle Haley (Willie), Gulliver McGrath (David), Ivan Kaye (Joshua), Susanna Cappellaro (Naomi)
Yapım: Warner Bros (2012)
Tim Burton sinemasının önemli filmlerinden “Karanlık Gölgeler”, vampir efsanesine mizah da katarak seyircilerini korkutuyor. Bilgisayardan epeyce yararlanmış bu filmde gotik ruh ve mizah da sağlam.
Film, 1760 yılında Liverpool limanında açılıyor. Göçmenler, yeni hayat için Kuzey Amerika’ya gemilerle gidiyorlar. Angelique Bouchard, kendi gibi küçük olan Barnabas Collins’le konuşmak istiyor, ama annesi sınıf farkını hatırlatıyor. Collinsler zengin sayılıyor tabii. Küçük Barnabas, babası Joshua ve annesi Naomi, öte tarafta küçük Josette ve ailesi gemiyle kuzeydoğudaki Maine eyaletine geliyorlar. Burası, altı eyaleti içine alan New England bölgesi. Joshua, burada balıkçı kasabası Collinsport’u kuruyor. Joshua, kurduğu bu kasabada zenginleşiyor. Oğlu Barnabas’a, “ailenin en büyük servet olduğunu” söyleyen Joshua, Collinwood Malikânesi de yaptırıyor. Bu malikâne, tıpkı Avrupa’daki gotik şatoları andırıyor. Joshua, bu malikâneyi tutkulu aşık olduğu karısı Naomi için yaptırıyor. 1772 yılı. Genç Barnabas, kendisine ilgi duyan Angelique’e başta ilgi gösterse de kalbi birden Josette’e doğru kayıyor. Bu andan sonra her şey herkes için değişiyor. Angelique birden cadıya dönüşüyor ve felâketler getiriyor. Josette’i büyüleyen Angeliqeu, onu uyurgezer olarak “Dullar Tepesi”ne gönderiyor ve Josette kendini ürkütücü kayalıklaradan uçuruma bırakıyor kendini. Barnabas, bu trajediyi önleyemiyor, ama Josette’in peşinden o da kendini aşağı bırakıyor. Ama bir şey oluyor ve Barnabas ölmüyor. O artık bir vampir. Angelique, Barnabas’ı çivili tabutla gömdürüyor toprağa.
1970’lerin ruhu…
Film, tam 200 yıl sonraya, 1972 yılına gidiyor. 1972 yılında, ön jenerikte kendine Victoria adını veren Maggie’nin tren yolculuğu boyunca İngiliz rock grubu The Moody Blues grubunun “Nights in White Satin” şarkısı duyuluyor. Grubun, 1967 yılında yayımlanmış bu “single”ı “progressive rock” olarak değerlendiriliyor. Victoria/Maggie de gizem dolu. Anlattığı hikâyeler doğru muydu, yoksa yönetmen, Barnabas gibi seyircinin zihnini mi karıştırıyordu? Victoria/Maggie, Josette’e benziyor. Victoria’nın, kendi deyimiyle Vicky’nin zihninde kötü geçen çocukluğu var hep. 1960’lardaki ailesi onu çocukluğunda deli diye akıl hastanesine yatırmış. Collinwood’a gelmeden hemen önce hastaneden firar etmiş. Vicky, malikânede, mirasyedi gibi davranan aristokrat görünümlü Roger Collins’in oğlu David’e mürebbiyelik için başvurmuş. Collins ailesi, Angelique’in oyunlarıyla iflâs etmiş ve giderek yoksullaşmış. Aileyi, ergenlik çağının sancılarını yaşayan Carolyn’in annesi Elizbeth Collins Stoddard yönetiyor. Aile doktorları da yaşlanmaktan dolayı hep mutsuz Julia Hoffman. Julia, Barnabas’a hipnoz yaptığında onun bir vampir olduğunu fark ediyor. Julia, Barnabas’ın kanını değiştirirken, Barnabas’ın kanını kendi damarlarına almayı deniyor sonsuz güzellik ve gençlik için. Barnabas
bunu fark edince Julia’yı okyanusun derinliğine atıyor ısırarak. Barnabas, malikânede Will ve David’le anlaşıyor. Her şey mutlulukla geçip giderken Angelique yine gösteriyor. Güzelliğiyle Barnabas’ı baştan çıkaramayan Angelique, öfkeyle 200 yıl önce yaptığı gibi Victoria/Josette’i büyüsü altına alıp yine “Dullar Tepesi”ne yolluyor. Kendisi de Barnabas’la ölümcül bir dövüşe girerken trajediler de gecikmiyor. Finalde, bu film burada bitmez diyeceksiniz belki. Bir de filmdeki kadınlar çok güzel. Michelle Pfeiffer, o çok özel. Ama, Bella Heathcote sanki bir melek gibi. Angelique olan Eva Green’e sadece bir Barnabas karşı koyabiliyor. Ama, bu güzelliğin karşısında yenilgiye uğradığı anlar da var.
Korkutan ve güldüren…
Bu filmdeki mizah da gerçekten sağlam. Bazı anlarda kahkahalarla güldürüyor espriler. Uykusundan uyanan Barnabas, inşaatta çalışan işçilerin kanını emdikten sonra değişen kasabaya şaşkınlıkla bakarken gözü devasa McDonald’s reklâmına takılıyor ve “Mefistofeles” diyor ve kahkahayı atıyorsunuz. Metal müziğin öncüsü ünlü rock şarkıcısı Alice Cooper, Collinwood malikânesindeki baloda “No More Mr Nice Guy” ve “Dwight Fry Ballad Of” şarkılarını söylerken, Barnabas “Ne çirkin kadın” diye espriyi patlatıyor onun için. Alice Cooper, kadınlar gibi makyaj yapan bir şarkıcı. 1960’lardan bu yana kariyerini sürdürüyor. Filmin girişinde, Danny Elfman’ın “Dark Shadows-Prologue” müziği, insanın zihninde sarsıcı bir tedirginlik veriyor ve filmde duyulacak tüm müzikler için de umutlandırıyor. Iggy Pop’un “I’m Sick of You” şarkısı da duyuluyor fonda. Filmin görselliğine de dokunmak gerek. Mekânların yansıyışı ve ışık düzenlemeleri, özellikle malikânede insana tedirginlik yaşatıyor. Mekânlarla Elfman müzikleri bu filme derin bir gotik ruh katmış. Bazı anlarda geçmişin korku filmlerinin içindeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Geçmişte şatolarda geçen gotik korku filmleri sinemada gözdeydi. Zaman zaman Tim Burton’ın filminde bu duyguyu yaşıyorsunuz. Elbette bu filmde de bilgisayar marifetleri var. Çoğu yerde anlamıyorsunuz bile.
Daima Johnny Depp…
Burton’ın 2012 yapımı “Dark Shadows-Karanlık Gölgeler” filmi, 1966 – 1971 yılları arasında yayımlanmış bir televizyon dizisine dayanıyor. Bu dizi, “doğaüstü gotik soap opera” diye adlandırılmış. Bu dizi, ilk üç yıl siyah-beyaz, son dört yılsa renkli çekilmiş. Bu dizinin yapımcılarından Dan Curtis (1927 – 2006), yıllar sonra 1991’de başrolü Ben Cross’a verdiği 12 bölümlük bir televizyon dizisi daha çekti. Curtis, son olarak 2005 yılında bu diziden bir saatlik televizyon filmi de yapmıştı. Bu televizyon filmini, PJ Hogan yönetmişti. Başrollerin birinde Jessica Chastain vardı. Chleo Grace Moretz’in oynadığı Carolyn Stoddard’ı televizyonda Chastain canlandırmıştı. Kaliforniya’da 1958’de doğmuş İngiliz kökenli Amerikalı yönetmen Tim Burton, 1990 yapımı “Edward Scissorhands-Makas Eller” filminden bu yana Johnny Depp’le birçok film yaptı. Sinemada ilişkileri, Martin Scorsese – Robert de Niro ilişkisi gibi. Bazı yönetmenler bazı oyunculardan hiçbir zaman vazgeçemiyor. Bu işbirliğinin en muhteşem filmlerinden biri, 1994 yapımı siyah-beyaz “Ed Wood” filmiydi. 1999 yapımı “Sleepy Hollow-Hayalet Süvari”, 2005 yapımı “Charlie and the Chocolate Factory-Charlie’nin Çikolata Fabrikası”, 2007 yapımı “Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street-Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi”, 2010 yapımı “Alice in Wonderland-Alis Harikalar Diyarında” ve son olarak 2012 yapımı “Dark Shadows-Karanlık Gölgeler…” İngiliz Helena Bonham Carter, yönetmen Burton’ın diğer gözde oyuncusu. Burton, pek sinemaskop çalışmayan bir yönetmen.
(15 Haziran 2012)
Ali Erden