İzmir’in kıyı kasabası Seferihisar’da başlıyor her şey. Güneşin altında sıcacık insan ilişkilerini özlemle anlatan 2017 yapımı “Olanlar Oldu”, yer yer insanı güldüren iyi bir film. Film, fonda oyun havaları duyulurken, Adalı Pansiyon’a giriş yapıyor. Oğlu Zafer’in tıpatıp benzeri Döndü kadın, sabah sabah sokağa pansiyonun önüne çıkınca eğlence de başlıyor. Oğlu Zafer, motoru hep bozuk gezi teknesiyle uğraşırken, Kaptan İbrahim’in fettan kızı … Devamı… »
Yılın En Duygusal Komedi Filmi Geliyor
Mandıra Filozofu filmleri ile milyonlarca seyirciye ulaşan Müfit Can Saçıntı, senaryosunu yazdığı ve aynı zamanda yönetmenliğini üstlendiği Yaşamak Güzel Şey filmi ile sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Hüznü ve komediyi harmanlayan film, hikâyesiyle olduğu kadar Zihni Göktay ve Ayşegül Atik gibi usta isimler ve dev kadrosuyla da bir hayli iddialı. Müfit Can Saçıntı’nın “Terapi gibi bir film” olarak tanımladığı Yaşamak Güzel Şey, 14 Nisan’da gösterime girecek.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kötü Çocuk, Salı Günü Özel Gösterimle Bursa Kent Meydanı AVM’de
Bursa Kent Meydanı AVM, 24 Ocak Salı günü merakla beklenen TAFF Pictures filmi Kötü Çocuk’un özel gösterimine ev sahipliği yapacak. Film vizyona girmesinin hemen ardından Bursalı izleyici ile Avşar Sinemaları’nda buluşacak. Yönetmenliğini Yağız Alp Akaydın’ın üstlendiği film, Büşra Küçük’ün yazdığı ve internet üzerinden 100 milyondan fazla okunan seri Kötü Çocuk’un beyazperde uyarlaması. 14:30’daki seansa yönetmen Yağız Alp Akaydın’ın yanı sıra filmin başrol oyuncuları Tolga Sarıtaş, Afra Saraçoğlu ile Sarp Akkaya katılacak.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Maşa ile Koca Ayı
Georgii Orlav ile Vladislav Bayramgulov’un yönettiği ve Boris Kutnevich, İdil Küner, Mark Kutnevich ile Mark Kutnevich’in seslendirdiği animasyon film Maşa ile Koca Ayı (Masha i Medved), 21 Nisan 2017’de Mars Dağıtım dağıtımıyla Majestic Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Maşa adında küçük bir Rus kızı ile sirkten emekli Mişka adında bir ayı arasındaki maceralar. Çocuklar için özel yapılan ve ilk kez İnteraktif sinema deneyimi yaşatacak olan filmde Doğukan Manço ve Aydilge de yer aldılar ve filmde seyirciye birçok güzel sürpriz hazırladılar. Bu arada Doğukan Manço babası Barış Manço’nun çok sevilen Ayı adlı şarkısını yeniden aranje etti.
Ayberk Atilla’yı Kaybettik
Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu Ayberk Atilla, 21 Ocak 2017 Cumartesi günü (bugün) hayatını kaybetti. Sanat hayatına 1967 yılında Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda başlayan sanatçı son yıllarında, BKM Oyuncuları kadrosuna katılmıştı. Atilla’nın rol aldığı sinema filmleri arasında Üçüzler, Organize İşler, Kabadayı, Kiralık Oda, Neşeli Hayat, Hükümet Kadın, Yapışık Kardeşler gibi filmler var. Cenazesi, 22 Ocak 2017 Salı günü Üsküdar Şakirin Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Cesur Kahraman: Ejderha Büyüsü
Viktor Andrenko ile Manuk Depoyan’ın yönettiği ve Fatih Özkul, Ali Hekimoğlu, Işıl Kılıç ile Mazlum Kiper’in seslendirdiği Cesur Kahraman: Ejderha Büyüsü (The Dragon Spell), 27 Ocak 2017’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Maceraperest bir çocuk olan Nicky, kahraman bir ejderha avcısı olmanın hayalini kurmaktadır. Ancak ülkelerine musallat olan son ejderha yıllar önce avlanmıştır. Küçük Nicky, bir gün yarasa arkadaşı Eddie ile birlikte yanlışlıkla sihirli bir dünyaya geçer ve geri dönemez. Artık Nicky ve Eddie için cesaretlerini kanıtlayarak evlerine dönmenin zamanıdır. Hem de umduklarından daha fazla macera ve eğlenceyle beraber.
Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın Ödül Töreni 26 Ocak’ta Yapılıyor
Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın ödül töreni 26 Ocak 2017 Perşembe günü Sabancı Center Konferans Salonu’nda yapılıyor. Bu yılki teması “Mülteci Kadınlar” olan yarışmada dereceye giren ilk üç filmin sahiplerine ödülleri takdim edilecek. Ödül töreni, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde, jüri üyeleri Emin Alper, Tuba Büyüküstün, Ebru Ceylan, Stefan Arsenijevic ve Guy Seligmann’ın katılımlarıyla gerçekleştirilecek. Vakıf kuruluşundan bu yana toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak ve sorunlara çözüm üretmek amacıyla çeşitli projelere destek veriyor; sorunların sanatın gücünden yararlanarak dile getirilebileceğine inanıyor.
- Basın Bülteni
- Yarışma hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kayıp Kral
Peter Brosens ile Jessica Woodworth’un yönettiği ve Peter Van den Begin, Lucie Debay, Titus de Voogdt ile Bruno Georis’in oynadığı Kayıp Kral (King of the Belgians), 27 Ocak 2017’de Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Belçika Kralı 3. Nicolas İstanbul gezisindeyken Belçika’nın Valon Bölgesi bağımsızlığını ilan eder. Şimdi kral, krallığını korumak için evine geri dönmek zorundadır. Ama şiddetli fırtına tüm uçak seferlerini ve iletişim araçlarını felce uğratır. Yanlarında İstanbul İngiliz belgeselciler ve Bulgar folklor ekibinin yardımı ile kral ve ekibi kılık değiştirerek Bulgaristan sınırından geçer, yola koyulur.
13 – 19 Ocak 2017, Haftalık Gişe Verileri
13 – 19 Ocak 2017, Haftalık (Weekly) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Star Wars: Son Jedi
Rian Johnson’un yönettiği ve Mark Hamill, Carrie Fisher, Adam Driver, Daisy Ridley, John Boyega, Oscar Isaac, Andy Serkis, Anthony Daniels, Kelly Marie Tran, Laura Dern ile Benicio Del Toro ’in oynadığı Star Wars: Son Jedi (Star Wars: The Last Jedi), 13 Aralık 2017’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Star Wars: Son Jedi (Star Wars: The Last Jedi) filminde, Star Wars: Güç Uyanıyor (Star Wars: The Force Awakens) filminin kahramanları galaktik efsanelere katılıp Güç’ün asırlık sırlarını ve geçmişin şaşırtıcı keşiflerini çözen bir maceraya atılıyor ve destansı Skywalker efsanesi devam ediyor.
Sweeney Tood: Fleet Sokağının Şeytan Berberi
Sadi Bey’in Facebook Günlükleri:
Malûm, bugünlerde Şeytan gündemde. O sebeple son 10 yılda sinemalarımızda gösterilen Şeytan’lı filmlere bir göz attım. 2006 yılı Ocak ayından 2016 yılı Aralık ayı sonuna kadar* sinemalarımızda 33 adet Şeytan’lı film gösterilmiş. Bunların 15 tanesinde “Şeytanın”, 13 tanesinde “Şeytan”, 3 tanesinde “Şeytanı”, 1’er tanesinde de “Şeytani” ve “Şeytanlar” kelimesi geçiyor.
15 ve 13’ten örnek vereyim: “Şeytanın Pabucu Oteli İkizi İni Yüzü Ormanı Günü Kapısında Gözleri Gecesi Çocukları Oyuncakları Oğlu”, “Şeytan Tohumu Geçidi Tepesi Tüyü Papuçta – Marka Giyer – Duymadan Önce”.
En kısa isimlisi “Şeytan” (Devil), en uzun isimlisi ise “Sweeney Tood: Fleet Sokağının Şeytan Berberi” (Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street).
Bu filmlerin sinemalara dağıtımları ise şöyle olmuş: Bir Film ve Tiglon Film 5, M3 Film ve Pinema Film 4, Duka Film ve Warner Bros. 3, Medyavizyon Film, MC Film ve UIP Filmcilik 2, 35 mm Filmcilik, Mars Dağıtım ve Özen Film 1 Şeytan’lı film gösterime çıkarmış.
Bu bilgilerin sektöre hayırlı olmasını dilerim.
*2017 yılında Şeytan henüz sinemalarımıza uğramadı. (26 Ocak 2017)
TRT TV Filmleri projesi kapsamında gerçekleştirilen, Bedir Afşin’in yönettiği “Son Kuşlar” filmi, geçen yıl yapılan 35. İstanbul Film Festivali kapsamında ilk defa düzenlenen Seyfi Teoman En İyi İlk Film Yarışması’nda gösterilmişti. Bu film 26 Ocak Perşembe akşamı TRT 1.de gösterildiğine göre muhtemelen sinemalarda göremeyeceğiz. TRT.nin basın bülteninde bu filmler hakkında şöyle bilgi veriliyor: Türk Sineması’nın 100. yılı ve TRT’nin 50. yılını taçlandırmak için 2014 yılında başlatılan TRT TV Filmleri projesi, Türk Sineması’na ve televizyon sektörüne yeni hikâye ve eserler kazandırmayı, genç sinemacıların özgün ve yenilikçi projelerine imkan sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında çekilen 33 film, her Perşembe gecesi, saat 20:00’de, TRT 1 ekranlarında yayınlanacak. (26 Ocak 2017)
“Zaman insanları değiştirir” derler, bir Recep’i değiştiremedi, O hep İvedik. “Recep İvedik 5”i Şubat ayında izleyeceğiz ve muhtemelen yine yaptıklarının aynısını yapacak. Sonraki film “Recep İvemedik” olsun, belki başka şeyler anlatır. (27 Ocak 2017)
Yerli filmlerimizin yurt dışında dünya prömiyeri yaptığı haberinin yabancı dilde afiş ile servis edilmesinde tarih tekerrür ediyor. Yazdığım bu cümleyi kendim de pek anlayamadığım için izah edeyim. Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi “Tereddüt”ün dünya galasını geçtiğimiz Eylül ayında Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapacağının haberi “Clair Obscur” adlı yabancı dilde hazırlanan afişi ile servis edilmişti. Benzer haber servisini bir-iki gün önce Ceylan Özgün Özçelik’in “Kaygı” adlı filminde de yaşadık ve Türkçe hazırlanmış afişi gönderilmediği için haberi “Inflame” adlı yabancı dilde hazırlanan afiş ile vermek zorunda kaldık. Bu durum, bir Alman internet sitesinin, Dünya prömiyerini Türkiye’de yapan Alman filminin haberini Türkçe afiş ile yayınlaması gibi oluyor. Bir web sitesi editörü olarak “Zoruma gidiyor” desem yeridir. Netekim dedim. (27 Ocak 2017)
(27 Ocak 2017)
Sadi Çilingir
Haftalık Seans Bilgileri, 20 – 26 Ocak 2017
Gösterimdeki filmlerin 20 – 26 Ocak 2017 seansları için tıklayınız. (Eksiksiz liste değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Oscarlı Yönetmen Farhadi’nin Oscar Aday Adayı Yeni Filmi: Satıcı, 27 Ocak’ta Vizyona Giriyor
İranlı yönetmen Ashgar Farhadi’nin Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar aday adayı olan filmi Satıcı Türkiye’de 27 Ocak’ta vizyona girmeye hazırlanıyor. Başrollerini Shahab Hosseini ve Taraneh Alidoosti’nin paylaştığı filmde Tahran’da yaşayan genç çift Emad ve Rana, oturdukları apartman dairesi hasar görünce yeni bir daireye taşınmak zorunda kalır. Dairenin önceki kiracısıyla ilişkili bir olay, çiftin hayatını bir anda değiştirir. Kendine has özellikleriyle, sıradan bir çift olan ve tiyatroyla uğraşan Emad ve Rana; bir anda kendilerini, kişiliklerinin umulmadık yönlerini ortaya çıkaran bir durumun içinde bulurlar.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Satıcının Tragedyasında Kadının Trajedisi
Satıcı (Forushande)
Yönetmen-Senaryo: Asghar Farhadi
Müzik: Sattar Oraki
Görüntü: Hossein Jafarian
Oyuncular: Taraneh Alidoosti (Rana), Shahab Hosseini (Emad), Babak Karimi (Babak), Farid Sajadhosseini (Yaşlı Satıcı), Mina Sadati (Sanam), Maral Bani Adam (Kati), Mehdi Koushki (Siavash), Emad Emami (Ali), Shirin Aghakashi (Esmat), Pirzadeh Majid (Macit), Sahra asadollahi (Müjgan), Ehteram Boroumand (Bayan Şahnazari), Sam Valipour (Sadra)
Yapım: Memento (2016)
İran sinemasından çıkan önemli yönetmenlerden Asghar Farhadi’nin, Arthur Miller’ın trajik oyunuyla koşutluk kuran “Satıcı” filmi, sinemayla tiyatroyu uzlaştıran değerli bir yapıt.
Tiyatrocu genç çift olan Emad ve Rana, Amerikalı Arthur Miller’ın “Satıcının Ölümü” oyununu Tahran’da küçük bir sahnede sahneye koyuyorlar. Film, sabahın telâşı üzerine açılıyor. Buldozer yandaki arazide yeni bina için temel kazarken, Emad ve Rana’nın kaldıkları apartman göçme tehlikesi atlatıyor. Tehlike biraz olsun atlatılınca apartman sakinleri kurtarabildikleri eşyalarıyla buradan taşınıyorlar. Emad ve Rana da, oyuncuları Babak’ın yardımıyla bir daireye taşınıyorlar çok geçmeden. Bu taşınma Emad ve Rana’nın hayatında derin izler de bırakacaktı.
1972’de İsfahan’da doğan İranlı yönetmen Asghar Fahradi’nin Oscar ve “Altın Ayı” kazanan 2011’deki “Jodaeiye Nader az Simin-Bir Ayrılık” ve 2013’teki “Le Passé-Geçmiş” filmleri ülkemizde gösterilmişti. 2016 yapımı “Forushande-Satıcı” filmi, Cannes’da Asghar Farhadi’ye “En İyi Senaryo”, Shahab Hosseini’ye de “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini getirdi. Fahradi filmiyle Miller’ın oyunu arasında trajik koşutluk kurmuş. Oyun sahnede sahnelenirken, gerçeklikte de bir satıcının tragedyasıyla bir genç kadının trajedisi yaşanıyor. Bu trajedide kadın ölmüyor. Ya satıcı?
Miller’ın 1949’da yazdığı “Satıcının Ölümü” oyunu, aynı yıl büyük yönetmen Elia Kazan tarafından Broadway’de sahnelenmişti, belirtelim. Oyunda, satıcı Willy Loman’ın 2. Dünya Savaşı sonrasındaki trajik hayatı anlatılmıştı. Küçük de olsa Asghari’nin “Satıcı” filmiyle Miller’ın “Satıcının Ölümü” ruhen bir noktada buluşuyor. İkisi de tragedyaydı. Antik Yunan tragedyasının modern sahnelenmesi gibiydiler.
Birdenbire gelen…
Emad, “Satıcının Ölümü”nü hem yönetiyor hem de başroldeki Willy’yi oynuyor. Emad, lisede de sanat dersleri veriyor bunları yaparken. Akşam eve dönerken Rana cepten onu arıyor alışveriş yapması için. Kısa bir an sonra dış kapının zili çalıyor. Rana, otomatik kapıyı açarken, dairenin kapısını da açık bırakıyor. İşte beklenmedik ve birdenbire meçhul bir adam tarafından saldırıya uğruyor Rana. Yönetmen, saldırıyı doğrudan göstermemiş. Saldırı öncesi kamera bir an dairenin açık kapısından holü gösteriyor. Sonrasındaysa büyük bir travma yaşanıyor. Rana komşular tarafından hastaneye götürülmüş. Merdivenlerde kan izleri de fark ediliyor. Saldırgan ayağından mı yaralanmıştı? Saldırgan kaçarken geride pikap kamyonetini de bırakmış. Bu pikapla saldırgana ulaşılabilir miydi?
Rana’nın gizemleri…
Saldırının hem fiziksel hem de ruhsal travmasını yaşayan Rana, bu olayı polislik olmasını istemiyor. Rana’nın zihnindeki dehlizde kasvet dolu gizemler savrulmuş sanki. Evin içinde korkular yaşarken bir şeylerin açığa çıkmasını da istemiyor. Saldırganı görmüş müydü? Rana, apartmanın otoparkında sorun çıkartan pikabı caddeye park edince olayların gidişi de değişiyor birden. Pikap ortadan kayboluyor. Emad arabasıyla giderken pikabı bir fırının önünde görüyor. Sonra da pikabı takip ediyor. Önce Macit’ten şüpheleniyor Emad. Onu eşyalarını taşımasına zorluyor. Sonra da yıkılmakta olan apartmanda Macit’i bekliyor.
Satıcıyla tragedya sahnesi…
Macit, müstakbel kayınpederini göndermiş apartmana. Macit, yaşlı satıcının kızı Müjgan’la evlenmeye hazırlanıyor. Küçük konuşmalardan sonra Emad, yaşlı satıcının ayakkabısını çıkartmasını, sonra da çoraplarını. Bundan sonra ne olacaktı? Bu anlarda, tiyatro sahnesiyle sinema perdesinin kolay kolay bir araya gelemeyeceği iş birliği doğuyor ve tragedya trajedi sınırlarında dolaşmaya başlıyor. Bu anlara sinema perdesinde tanıklık etmek sanat açısından heyecan veriyor. Gerilim ve merak da küçük bir armağandı filmden. Ahu’yu da öğreniyorsunuz bu tragedya sahnesinde. Hiç görünmeyen, ama görünen her şeyden daha fazla etki bırakan Ahu, bu tragedyaya sahne olduğunu hiç bilmeyecekti belki de. Bu filmde, Sinemayla tiyatronun bu sevişmesine tanıklık ediliyor. Sinema tarihinde birkaç örnek var sinemayla tiyatronun uzlaşmasında. Aklımıza hemen gelenlerse, Joseph L. Mankiewicz’in 1950 yapımı siyah-beyaz “All About Eve-Perde Açılıyor”, François Truffaut’nun 1980 yapımı “Le Dernier Metro-Son Métro”, Arthur Hiller’ın 1982 yapımı “Author! Author!-Yazar Yazar” filmleri.
Filmde görsel anlamda unutulmaz anlar da var. Öncelikle Miller’ın oyununun sahneden bölüm bölüm yansıması heyecan vericiydi. Elbette tiyatro kulisi de gerçekçi yansıyor. Emad’ın sınıfı da eğlenceliydi. Gençler bulunduğu her yere enerjilerini de taşıyor. Yoğunlukla iç mekânda geçen bu filmde, arada Tahran da kendini gösteriyor. İnsan ve araba kalabalığı bir cangıl gibiydi. Elbette müziklere de kulak vermek gerek. Bu film, 89. Akademi Ödülleri’nde “En İyi Yabancı Film” dalında Oscar’a da aday.
(26 Ocak 2017)
Ali Erden
Parayı Bulduk Filmin Çekimlerine Start Verildi
Kaçış 1950 ve Temel ile Dursun İstanbul’da isimli filmleri hayata geçiren Taş Film yine farklı bir projeye imza atıyor. Ersin Korkut, Alay Cihan ve Gülsüm Alkan gibi oyuncuların yer aldığı Parayı Bulduk adlı filmin yönetmenliğini İhsan Taş üstleniyor. Filmin konusu şöyle: Kumarhane müdürü Nermin çok zeki bir kadındır. Türkiye’de kumar oynatmanın yasak olduğunu bildiği için polis baskınlarına karşı önlem olarak kumarhaneye film seti havası verir ve yaşanan olaylar tam bir komediye dönüşür.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.