Ölüdeniz ve Kayaköy’deki doğal ve arkeolojik sit alanlarına 6 adet jeotermal sondaj kuyusu açılması için izin ve ruhsat verilmesi üzerine Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği kampanya düzenledi. Açıklama şöyle: Bu coğrafyada yaşayan bizler, bu cennetin gelecek nesillere taşınmasını istiyoruz. ÇED aşamasında görüş bildirecek bütün kurumları ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nı bu yanlışa dur demeye, bizlere destek vermeye çağırıyoruz.
Datça’daki Alavara Koyu’nun sit derecesi düşürüldü. Karar, bölgedeki tüm doğal hayatı ortadan kaldıracak bir yapılaşmanın önünü açıyor. Muğla Çevre Platformu Datça Meclisi, bu kararın bir an önce iptal edilmesi için internet sitesi change.org’da kampanya başlattı. Dar, uzun bir coğrafi yapıya sahip olan yarımadanın hemen her noktası, yaban hayatının mekânsal sürekliliği açısından vazgeçilmez bir öneme sahip. Sen de imza ver, kampanyaya katıl.
Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı ve FEST Travel’ın işbirliği ile karbon ayak izlerini silmek adına önemli adımlardan biri daha hayata geçirildi; 2. Karbon Ayak İzi Ormanı’nın ilk fidanları 06 Mart’ta Kırklareli Babaeski’de dikildi. Kırklareli Orman Bölge İşletmesi ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından KBGV’ye tahsis edilen Babaeski Karahalil Köyü’ndeki orman alanında Mütevelli Heyeti Üyeleri, Vakıf Dostları ve FEST Travel Gezginleri’nden oluşan grupla birlikte açılış töreni yapıldı. Törenin ardından FEST Travel Yönetim Kurulu Başkanı ve KBGV Onursal Başkanı Faruk Pekin ile Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Necmi Aksoy’un katılımıyla Kastro Ormanı’na bir doğa gezisi düzenlendi.
Biga Yarımadası’nın oksijen deposu Kazdağı yeni bir tehditle karşı karşıya. Altın madencileri, bu kez de Akçin, Kısacık, Dağahmetçe, Güzelköy, Koşuburnu, Baharlar köylerini mekân tuttu. Kazdağı Köylüleri, Çanakkale ve Edremit’den gelen doğa savunucuları, bugün Kısacık Altın Madeni Projesi’nin ÇED Toplantısı için Kısacık Köyü’nde idi. Köylüler madenci firmaya ÇED toplantısını yaptırmadı. Eyleme Kazdağı köyleri kadınları damgasını vurdu.
Manavgat Değirmenözü Köyü ve Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın can damarı olan Köprüçayı Nehri, HES projesi ve inşaatı sebebiyle katliama uğruyor. Dinamit patlatmaları sonucu Değirmenözü Köyünün üstüne taş yağıyor. İmar planı ve mevcut ÇED raporunun dışında metrajlarda oynanarak köylülerce istenmeyen bu HES İnşaatı devam ediyor. Doğaya, köye ve köylümüze sahip çıkalım ve bu zararlı HES projesinin durdurulmasına yardımcı olalım.
Doğa Derneği’nin kurucuları arasında yer aldığı Doğa Okulu, yamaklık kurslarına 18 – 20 Eylül’de Zeybek Okulu’yla devam ediyor. Başlangıç günü, Doğa Okulu’nun araştırma binası gezilip kısa bir tanışma sohbeti yapılacak. Ardından kadim eğlence biçimlerimiz ve doğayla olan ilişkileri üzerinde sohbet edilecek. Doğa Okulu’nun usta çırak kursları sabit anlatımlar içeriyor. Kurslarda sohbete, birlikte üretmeye ve düşünmeye dayalı bir yol izlenecek. Katılımcılar her türlü temizlik, düzenleme, bulaşık yıkama vb. işlere gönüllü olarak el vermeleri, imece ve paylaşıma dâhil olmaları okulun düşünme ve çalışma biçiminin temel özelliklerinden biri.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Samsun’dan Hopa’ya Doğu Karadeniz’de doğal yaşamını tehdit eden Yeşil Yol projesiyle ilgili bir açıklama yaptı. Ataç, “TEMA Vakfı, Yeşil Yol olarak bilinen projeye hukuki itirazını ilk kez 2011 yılında yaptı. 2011’de 1/100.000 ölçekli Ordu – Trabzon – Rize – Giresun – Artvin – Gümüşhane Çevre Düzeni Planı’nın bölgenin doğal varlıkları açısından tehdit oluşturabilecek bölümlerinin iptali için dava açtık. Planda Yeşil Yol projesine ‘yayla turizminin geliştirilmesi için yaylalar arası entegrasyon’ olarak yer veriliyordu. İptalini talep ettiğimiz kararlardan biri de planın Yeşil Yol projesi ile ilgili olan bölümüydü. Rapor lehimize geldi, dava ise devam ediyor” dedi.
Nesli tehlike altındaki göçmen kuşlardan biri olan küçük akbaba, Balkanlar ve Anadolu’da kuluçkaya yatıyor ve her yıl Afrika’ya ülkemiz üzerinden göç ederek gidiyor. Doğa Derneği’nin her sene göç rotasındaki en önemli dar boğazlardan birinde düzenlediği yırtıcı sayımı, küçük akbaba ve diğer yırtıcı türleri için koruma stratejilerinin geliştirilmesinde kritik bir rol oynuyor. Yırtıcı sayımları Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen gönüllülerle gerçekleştiriliyor. Doğa Derneği, 2 ay boyunca yırtıcıları saymak ve nesillerinin korunmasına destek vermek için, farklı kültürlerden tüm gönüllü kuş gözlemcileri 2015 sayımına katılmaya davet ediyor.
Mobilya sanayisinin ham maddesi olan ormanların, doğa ve insan yaşamı için önemini bilen ve hayata geçirdiği projeleriyle dünyaya, insana ve sektöre karşı sorumluluklarını yerine getiren Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği, İstanbul’da MOSDER Ormanı kuruyor. MOSDER’in Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan, çevreye duydukları saygının önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Mobilya sanayisi her geçen gün büyümeye, gelişmeye devam ediyor. Bu büyüme ve gelişmenin karşılığını orman kurarak vermeye karar verdik. Bu nedenle orman varlığını artırmak ve doğaya duyduğumuz minneti göstermek için İstanbul’da MOSDER Ormanı projesini hayata geçiriyoruz.” dedi.
Ressam Nazan Pamuk’un, doğadan aldığı ilhamı sürrealizm ile buluşturduğu 17. resim sergisi Nefes,19 Mayıs’ta açıldı. Fulya Sanat Merkezi’nde TEMA Vakfı yararına düzenlenen sergi açılışına Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve sanatseverler katıldı. Eserlerinde, ağırlıklı olarak figür üzerinde çalışan ressam Nazan Pamuk, Nefes sergisinde yer alan resimlerine, doğa katliamlarından duyduğu üzüntüyü yansıttığını vurguladı.
Ressam Nazan Pamuk, doğadan aldığı ilhamı sürrealizmle sunduğu, 17. resim sergisi Nefes’i TEMA Vakfı yararına düzenliyor. 19 – 24 Mayıs 2015 tarihleri arasında Fulya Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek Nefes Sergisi’nin kapıları sanatla nefes almak isteyen herkese açık olacak. Yurt içinde ve yurt dışında birçok kişisel ve karma sergiye katılan Ressam Nazan Pamuk, sosyal sorumluluğun önemini sanatıyla vurguluyor. Sürrealist tarzıyla öne çıkan eserlerinde ağırlıklı olarak figür üzerinde çalışan Ressam Pamuk, eserlerinde zaman zaman kendisini etkileyen toplumsal olayları ve etkisinde kaldığı görüntüleri kendi kadrajında hayal edip tuvale döküyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Sarıyer’in Kısırkaya köyünde inşa ettiği dev hayvan barınağına tepkiler sürüyor. 31 Ocak’ta Kısırkaya’da inşası devam eden bu tesisin önünde protesto düzenleyen hayvan hakları savunucuları, 28 Şubat’ta Saraçhane’deki İBB Başkanlık binası önünde tekrar bir araya gelecek. Mevzuata da aykırı olarak yapılan dev hayvan barınağına uluslararası tepkiler de çığ gibi büyüyor. İsviçre, Almanya, Yunanistan, Rusya’da destek eylemleri ve açıklamaları yapıldı. Söz konusu tesisin, çok kısa bir süre içerisinde hayvan tecrit merkezine dönüşeceğini ifade eden hayvan hakları savunucuları tesisin kapatılmasını istiyor.
Doğa Derneği’nin son üç yılının değerlendirildiği genel kurul, çeşitli illerden üyelerin katılımı ile 12 Ekim 2014 tarihinde Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Genel kurulda, geçtiğimiz dönem faaliyetleri aktarıldı ve gelecek dönem için planlamalar sunuldu. Son üç yılın faaliyetlerinin ve bütçesinin aklanmasının ardından derneğin yeni yönetim kurulu asıl ve yedek üyeleri ile denetleme kurulu asıl ve yedek üyeleri oy birliği ile seçildi.
Son 3 yıldır olduğu gibi bu sene de nehirleri yok eden yatırımlara tepki göstermek, nehirlerle tekrar bir araya gelmek ve nehirlerin yeniden özgür akmasına destek olmak için 13 Temmuz 2014 Pazar günü saat 16:00’da Doğa Derneği’nin öncülüğünde dünyanın dört bir tarafından binlerce insan aynı saatte nehirlere, onların beslediği göllere ve denizlere atlayacak. Big Jump yani Büyük Atlama etkinliği kapsamında, binlerce insan özgür nehirler için, 2005 yılından bu yana Avrupa’nın birçok ülkesinde her Temmuz ayının ikinci Pazar günü aynı saatte nehirlere atlıyor. Amaç, nehirlerin, göllerin ve denizlerin ne kadar değerli olduklarını bizzat sularına dokunarak hatırlamak.
Doğa Derneği ve İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu’nun düzenlediği 16. Türkiye Kuş Konferansı,09 – 11 Mayıs 2014 tarihlerinde İstanbul’da “Göç Yolları ve Tehditler” temasıyla toplandı. Konferansta sunulan bilimsel çalışmalar, 3. Havalimanı, 3. Köprü, Kanal İstanbul gibi çılgın projelerin milyonlarca kuşun yok olması anlamına geldiğini ortaya koyuyor. Konferansın sonunda üyeler bedenlerine kuş figürü çizerek bu yok oluşa dikkat çekti.