Adam Sandler… Seveni de çok, nefret edeni de… Tıpkı bizim Şahan Gökbakar gibi… Ben sevenlerdenim. Adam Sandler’i tabiî ki. Komedi ile bayağılık arasındaki o incecik çizgiyi her seferinde ustaca ve zekice koruduğu için bile saygı duyduğum bir aktör… Ayrıca çok da duygusal… Onun filmlerinde hep iyilik, aşk ve aile kazanır. Bir de vazgeçemediği 80’ler ve gençliği var tabiî ki… Kendisiyle ve kuşağıyla nasıl dalga geçiyorsa, yeni nesille de bir o kadar güzel kafa buluyor.
Kabul ediyorum, son yıllarda kendisinden beklenmeyecek kadar kötü işlerle seyirci karşısına çıktı. Belki de her yıl bir film çekme telâşına düşmese, kendisini biraz özletse, eminim çok daha iyi ve önemli filmlere de imza atacaktı. Özellikle arka arkaya gelen Jack and Jill ve That’s My Boy her halde son yıllarda izlediğim hem en kötü komediler hem de Adam Sandler’e yakışmayacak kadar ucuz işlerdi.
Neyseki Sandler yine aklını kullandı ve yeni bir risk almadan, hali hazırda gişe rekorları kırmış (260 milyon dolardan fazla) Grown Ups – Büyükler filminin devamını getirmeye karar verdi.
Büyükler 2, her devam filminde olduğu gibi ilkinin gölgesinde kalma hezimetinden kurtulamasa da, kendisini izletiyor. Üstelik bol bol kahkaha da atıyor, daha ne olsun. Sandler ve çetesi yine bildiğimiz gibi ama filmin sürprizi Twilight’in yakışıklı kurdu Taylor Lautner. Filme renk ve eğlence kattığını düşünüyorum. Özellikle The Twilight Saga: Breaking Dawn Part 2 – Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 2’yi ti’ye alan karşılaşma sahnesi oldukça eğlenceliydi. Toparlamak gerekirse, eğer Adam Sandler’in mizah anlayışını, 80’leri ve Büyükler felsefesini sevdiyseniz, iyi vakit geçirmek için Büyükler 2 iyi fikir. Lakin hem Sandler’dan hem de onun espri anlayışından haz etmiyorsanız alternartif arasanız iyi olur ancak bu haftanın diğer filmleri de öyle pek de parlak değiller. Uçaklar 2, Şeytan Tohumu, Bu Aşk Fazla Sürmez ve Geçmişin Sırları da farklı türlerde olsalar da hemen hemen aynı seviyede. O yüzden haftanın filmlerinden bir sıralama yapmam gerekse yine en başa Büyükler 2’yi en sona da Bu Aşk Fazla Sürmez’i koyardım. Aradaki boşlukları siz doldurun. İyi Seyirler…
(26 Ağustos 2013)
Gizem Ertürk