Bu Durakta Korku Bitmez

Son Durak 5 (Final Destination 5)
Yönetmen: Steven Quale
Karakterler: Jeffrey Reddick
Senaryo: Eric Heisserer
Müzik: Brian Tyler
Görüntü: Brian Pearson
Oyuncular: Nicholas D’Agosto (Sam), Emma Bell (Molly), Miles Fisher (Peter), Ellen Wroe (Candice), Jacqueline MacInnes Wood (Olivia), PJ Byrne (Isaac), Courtney B. Vance (Ajan Block), Arlen Escarpeta (Nathan), Tony Todd (Bludworth)
Yapım: New Line Cinema (2011)

Üç boyutlu korku-gerilim serisinin son filmi “Son Durak 5”, önceki filmlerden geri kalmayan bir korku ve kan gölü. İlk uzun filmini çeken yönetmen Steven Quale seyircinin nefesini kesiyor.

Bu korku seli 2000 yılında James Wong’un yönetiminde başladı ilk. 2002’de David R. Ellis ikinci filmi çekti. 2006’da James Wong bir daha kameranın arkasına geçti. Mesafeli yaklaşılan dördüncü macerayı 2009’da ikinci filmi çeken David R. Ellis yönetmiş. Son macerayı da Steven Quale yönetsin demişler. Çünkü Quale, ünlü yönetmen James Cameron’ın yardımcı yönetmenliğini yapmış bir sanatçı. 2011 yapımı “Final Destination 5 – Son Durak 5”, Quale’in ilk uzun filmi. Yönetmen Quale’in bu filmini seyredince, mükemmelliyetçi ustası James Cameron’dan bir şeyler öğrendiğini de anlıyorsunuz. Üç boyutlu “Son Durak 5”, şiddet tarafıyla önceki dört filmden geride kalmıyor. Quale’in serinin bu son filmindeki estetiği gerçekten çarpıcı. Bazı sahneler sinema tarihine kalabilir. Öncelikle köprüde geçen tüm sahneler. Cimnastik salonunda geçen sahnelerde Hitchcock tadı aldık. Filmin girişi, tipik bir gençlik korku-gerilim filmi gibi. Filmin derinliğinde, o korku ve dayanılmaz şiddeti hiç yaşamayacakmış gibi. Kırık kalpler, kıskançlıklar ve hayaller. Gençlik dönemleri. Ama, öğrenciler otobüse bindiklerinde her şey birden değişiyor ve perdede zaman zaman seyredilmesi zor bir şiddet patlaması başlıyor.

Sam’in hayali…

Sam Lawton, Paris’e gidip aşçılık kariyerini sağlamlaştırmayı hayal ederken sevgilisi Molly’nin kalbi kırık ve ondan ayrılmak istiyor. Sam’in en iyi arkadaşı Peter da cimnastikçi Candice’le çıkıyor. Isaac, tam bir telefon çapkını ve kibirli. Nathan, fabrikada çalışıyor. Kibirli Olivia’nın gözleri bozuk. İşte bu gençler, belleği güçlü ölümün takibinde. Sam, otobüsle onarımı yapılan köprüden geçerlerken birdenbire bir hayal görüyor ve köprü çökerken birçok insan ölüyor. Sam bile. Birden kendine gelen Sam, sevgilisi Molly’yi ikna ederek otobüsten indiriyor ve Sam’in dehşet yüklü kâbusu gerçekleşiyor hemen. Köprüde ölenlere düzenlenen cenaze töreninde, sorgu yargıcı da denilen, kuşkulu ölüm olaylarını kovuşturan gizemli koroner William Bludworth, üniversiteli gençleri doğaüstü kelimelerle bir an korkutuyor. Ama, bu gizemli kelimeleri vahşi ölümlerle anlamlaşıyor daha sonra. Ölümün belleği çok güçlü. Sam’in hayalindeki gibi gençlerin ölümünü sıraya koyuyor bu doğaüstü güç. Bir de olayları anlamaya çalışan ajan Jim Block var. Ajan Block, olayları ilk önce terör saldırısı olarak değerlendiriyor. Ölümler, ne cinayete ne de teröre benziyor. Doğaüstü güç, sanki zekâsıyla her şeyi plânlıyor ve kusursuz ölümler gerçekleştiriyor. Hikâye herkes için trajik. Ondan kaçmak zor. Ölümlerin hepsi gerçekten sarsıcı ve neredeyse koltuğunuzda titriyorsunuz. Film üç boyutlu olduğu için atmosferin içinde hissediyorsunuz kendinizi. Son jenerik öncesi, dört “Son Durak” filminden de şiddet görüntüleri yansıyor perdeye. Filmin müzikleri de görüntüleri kadar ürpertici.

(Bu yazı 09 Eylül 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

(09 Eylül 2011)

Ali Erden

[email protected]