Berke Üzrek’in yönettiği ve Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Meltem Beydilli, Erkan Petekkaya, Itır Esen, Zeynep Sarlıgil, Yurdaer Okur, Engin Benli, Ümit Çırak, Elif Bilgetekin ile Ali Düşen Kalkar’ın oynadığı Hain, 13 Aralık 2024’de A90 Pictures dağıtımıyla Fix360 tarafından vizyona çıkarılıyor.
Satranç oyununu andıran ilginç senaryosuyla Hain, Türkiye’de ve dünyada kendini ‘seçilmiş’ sayan iktidar sahiplerinin entrikalarla dolu dünyasını ele alıyor. Gücü elinde tutan bu grubun sarsılmaz sanılan düzeni, kadın kahramanlar tarafından yerle bir edilirken intikam dolu hikâye sinemanın büyüsüyle beyazperdeye taşınıyor.
Günlük arşivler: 27 Ekim 2024
Can Kızıltuğ’dan Günümüz İlişkilerine Eleştiri
Son dönemin parlayan yıldızlarından Can Kızıltuğ, başrolünde yer aldığı 0000 Kilometre filminin basın toplantısında samimi ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kızıltuğ, filmde hayat verdiği Kuzey’in güçlü duruşunu vurguladı: “Kuzey, hepimizin hayatında görmek isteyeceği güzel bir karakter. Günümüzde her şeyin sağa sola kaydırarak tüketildiği bir dönemde, çabanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir rol. Hikâyeye 5 – 0 yenik başlamasına rağmen, sevdiğine sıkı sıkıya tutunması gerçekten takdire şayan bir özellik. Kuzey’le en çok özdeşleştiğim nokta da bu, o çaba.”
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Can Kızıltuğ’dan Günümüz İlişkilerine Eleştiri yazısına devam et
Gerçek Bir Hikâye, Gerçeküstü Bir Mücadele
İyi ki yapılmış dediğiniz filmler vardır. ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ işte böyle yapımlardan. İş Bankası’nın desteği ve BKM ekibinin yaratıcı katkıları ile kotarılan, Yağız Alp Akaydın’ın yönetmenlik koltuğuna oturduğu film, ilk Türk Operası ‘Özsoy’un 26 günde yaratılış ve sahnelenme sürecini anlatıyor.
Genç Cumhuriyet türlü imkansızlıklarla mücadele ederek kısa bir zaman dilimi içerisinde büyük inkılâpları gerçekleştirmiş, kültür devrimi sürecinde önemli adımlar atılmıştır. Tutkunu olduğu Tosca operasını ilk kez Belgrad’da izlemiş olan Gazi Mustafa Kemal, İran Şahı Rıza Pehlevi’nin 1934 Haziran’ında Ankara’yı ziyareti şerefine bir opera bestelenmesini buyurmuştur. Eserin Firdevsi’nin ‘Şehname’sinden alınan, yüzyıllar boyunca Türkiye ile İran’ın kardeş olduğunu vurgulayan metnini bizzat kendisi, librettoyu ise gözde danışmanı Münir Hayri (Egeli) hazırlar.
Sıra operayı besteleyecek müzik adamına geldiğinde, özel yetenek bursu ile Paris’te öğrenim görmüş Ahmet Adnan (Saygun) bu görev için seçilir. Genç müzisyen böylesine zorlu bir talep karşısında şaşkındır. Uykusuz gecelerde eserin ortaya çıkmasının yanı sıra, önemli rolleri seslendirecek solistler bulunması, yoktan bir koro oluşturulması, gerekli dekor ve kostümlerin sağlanması gerekmektedir. Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası’nın başındaki Ekrem Zeki (Üngör) beyin Salierivari engellemeleri ise işin cabasıdır. Ancak büyük işler küçük kaprislere terk edilmeyecek, Gazi Paşa’nın dediği gibi meşakkat olmadan başarı
gelmeyecektir. Olmayan en önemli şey ‘zaman’dır belki, lakin insanlar gerçekten inanınca engellerin yıkılabileceğinin mucizevi bir temsilidir ‘Özsoy’ operasının ortaya çıkışı. ‘Yokları sayanlar hiçbir mücadeleden çıkamaz’ diyen Gazi Mustafa Kemal ilk yerli operanın sahnelenişini bir devrim hareketi olarak tanımlayacak, Halkevi’nde ilk kez temsil edilen eseri, Balkan topraklarında tanıyıp aşık olduğu, ancak ‘bizim savaşımız bitmez’ hüznü ile cepheye döndüğünde ardında bıraktığı güzel Miti’nin hatırasına dalarak alkışlayacaktır.
‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ şimdilerde çok da ihtiyacını duyduğumuz bir özveri destanının, imkânsızlıklar içerisinden bir cumhuriyet çıkartan yüce bir neslin bugün ders alınması gereken öyküsüdür. İçinde yaşadığımız karanlık günlerde böylesine içten, hamasi olmayan, özenli dekoru, kostümü ile su gibi akan bir anlatıya
ne kadar ihtiyacımız olduğunu hissettim ve yoğun duygular yaşadım filmi izlerken. 54 yaşındaki Gazi Mustafa Kemal’de Ertan Saban, Ahmet Adnan’da Salih Bademci başta olmak üzere tüm oyuncu kadrosu Cumhuriyet’i kurup yüceltenlerin engel tanımayan yılmaz özverisini yorumlayışlarında son derece etkileyicilerdi.
İlk opera sanatçılarımızdan Nimet Vahid’in (Birce Akalay), Nurullah Şevket’in (Burak Bilgili), Ziraat Mektebi Kütüphanesi’nden davudi sesi nedeniyle kadroya dahil edilen Süleyman bey’in (Mehmet Özgür) onurlu hatırası önünde saygı ile eğilirken, Gazi Mustafa Kemal’in makyajını üstlenen Suzan Kardeş’in, final jeneriğinde ‘Kırmızı Gülün Adı Var’ türküsünü seslendiren Dilek Türkan’ın adlarını ayrıca anmak ve emekleri için teşekkür etmek isterim.
(03 Kasım 2024)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com