Bulutların Üstünde Filminin Yeni Vizyon Tarihi Belli Oldu

Başrollerinde Ruhi Sarı ve Cemal Hünal’ın, oyuncu kadrosunda Kerim Aydemir, Gamze Karababa ve Özge Aydın’ın yer aldığı Bulutların Üstünde adlı sinema filminin yeni vizyon tarihi belli oldu. Filmin Temmuz’daki vizyon tarihi 08 Eylül 2023 olarak güncellendi. Deniz Çınar’ın yönettiği film, bir gazete muhabiri çalışan Gökhan’ın ıssız bir yerde arabası ve telefonunun bozulmasının ardından lâkabı ‘Bulut Avcısı’ olan Barış’la karşılaşmasını ve yaşadıkları tuhaf olayları konu alıyor.

Korkut Akın Yazıyor: Müzik Dans ve Hikâye: Carmen

Carmen, en çok filme uyarlanan öykülerdendir; klasik olanı da vardır, modern olanı da… Aykırı olanı da görürsünüz, uyumlu olanını da… Bu kez Yönetmen Benjamin Millepied, bize, Meksika sınırındaki kaçak göçmenlerin arasından bir müzik, dans ve öteki öyküsü sunuyor. Evet, günümüzün en büyük sorunlarından, hatta en başta gelenlerinden biri olan göçmenlik çözüm bulunamayan ve hemen her ülkeyi ilgilendiren bir konu. Türkiye’ye … Devamı… »

Müzik Dans ve Hikâye: Carmen

Carmen, en çok filme uyarlanan öykülerdendir; klasik olanı da vardır, modern olanı da… Aykırı olanı da görürsünüz, uyumlu olanını da… Bu kez Yönetmen Benjamin Millepied, bize, Meksika sınırındaki kaçak göçmenlerin arasından bir müzik, dans ve öteki öyküsü sunuyor.

Evet, günümüzün en büyük sorunlarından, hatta en başta gelenlerinden biri olan göçmenlik çözüm bulunamayan ve hemen her ülkeyi ilgilendiren bir konu. Türkiye’ye Suriyeli, Afgan, Afrikalı geliyor; Türkler de Almanya, Amerika Birleşik Devletleri’ne gidiyor. Kimi siyasal, kimi ekonomik, kimi sosyal (ve tabii küresel kuraklık da unutulmamalı) nedenlerle göçmen olurken; Carmen’de olduğu gibi hayatını kurtarmak için her şeyini geride bırakıp da gidenler de var…

Annesi öldürülen Carmen (Melissa Barrera), çareyi kaçmakta bulur. Carmen sınırdan geçerken, gönüllü sınır muhafızı Aidan (Paul Mescal), arkadaşlarını öldürür, birlikte kaçarlar. İki genç arasında, başta yoksa da film ilerledikçe bir duygusal çekim söz konusu olur. Ancak belirleyici olan aşk değil, hayata tutunabilmektir. İki arkadaş, hem kaçaklıklarını gizlemek hem yakalanmamak hem de içlerindeki duyguyu dizginlemek ihtiyacı hissederler.

Hikâyenin taşıdıkları…

Masallar artık “bir varmış, bir yokmuş” diye başlıyor mu bilemiyorum, ama Carmen filmini izlerken masallardaki kahramanlar, artık peri padişahının kızını alabilmek için Kaf Dağı’nın ardına ulaşmak ya da dağı delip geçmek zorunda değil. Modern zamanlar denilen günümüzde, ıskalanmış yaşam sürdürenlerin, hayatta kalma mücadelesiyle sınırları aşmaları, sadece sinemanın değil tüm sanatların en sürükleyici efsanesi.

Yönetmen Millepied, belirgin bir mekânı vurgulamıyor. Tabii ki, orası Meksika olabileceği gibi gözünüzü bir an için, bir saniyeliğine kapayın, Suriye – Türkiye, Türkiye – Yunanistan, Kanada – ABD, Ukrayna – Avrupa ülkeleri de olabilir. Öyküler farklı olabilir belki, ama kesinlikle aynı duygu yükünü omuzlamıştır.

Carmen, bağımsız, kendi başına buyruk yaşayan, ama gelenekleriyle de bağını koparmamış bir kadın. Dansın duygusu içine işliyor insanın izlerken. O denli iyi kurgulanmış ki, Sadi Çilingir, haklı olarak, “Filme müzik yapılırdı, ama Carmen’de müziğe film yapılmış.” diyor. Tabii ki, müziğe yapılan film akla hemen video klipleri getiriyorsa da hem doz, hem hız, hem de uyum tam sağlanmış.

Carmen’in yolculuğu Meksika sınırını aşmakla başlıyor, yanındaki ile birlikte, kendi sınırlarını da zorladığı bir arayışı izliyoruz.

Film, olay örgüsünden çok bir ruh hali aktarımı; buna da bağlı olarak özgürlük ve aidiyet, tutku ve trajedi, müzik ve dans, yaşam ve ölüm iç içe… Film, olabildiğince gerçek bir öyküyü böylesine şiirsel bir dille aktarıyor izleyiciye… Anlatılan öykü ve anlatılış biçimi değişse de özündeki insan hiç değişmiyor. İnsanla birlikte ayrılmaz ikilininse aşk ve isyan olduğunu unutamamak gerekir.

Misafir görüşü

Filmi birlikte izlediğimiz, misafirimiz Koreli Yousu Kim, filmi şu cümlelerle yorumladı: “Türkçeyi sınırlı anladığım için filmin görsel unsurlarına odaklandım. Özellikle Carmen’in eli, üzerimde önemli bir etki bıraktı. Farklı sahnelerdeki yer alış biçimi güçlü ve unutulmazdı. Aidan’in illüzyonlarının, travmatize olmuş askerlerin zorluklarını yansıttığı şekilde sanatsal olarak sunulmuş olması da etkileyiciydi. Filmdeki müzik ve dans performansları çok iyiydi, benim için büyük bir zevk ve gözlerim için bir şölendi sanki.

Carmen’in bakışları, güçle doluydu ve dirençli bir kadın imajı çiziyordu, bu da aşkın ve veda etmenin hayatımızın belirleyici zorlukları olduğunu yansıttı. Onun cesaretini görmek ilham vericiydi ve bana hayatın sürekli bir hoş geldin ve hoşça kal döngüsü olduğunu hatırlattı.”

18 Ağustos’ta gösterimde…

(12 Ağustos 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Aileleri Sinemaya Yeniden Çekecek Film: Aile Çıkmazı

Büyük küçük herkesin sinemada keyifle izleyeceği, komedi ve macerayı harmanlayan Aile Çıkmazı filminin çekimleri sürerken sette basın toplantısı düzenlendi. Emre Bahadır Çırakoğlu’nun yönettiği, Mısır ve Türkiye’de geçen filmin başrollerini Ferit Aktuğ, Bihter Dinçel, Muharrem Türkseven ve Ruhi Sarı paylaşıyor. Film, Kahire’de arkeolojik bir kazı sırasında bulunan paha biçilmez bir heykelle ilgili komik olayları anlatıyor.

Korkunun En Büyük Ustası Stephen King’den Drakula: Son Yolculuk’a Övgü

Bram Stoker’ın tüyler ürpetici romanı Dracula’nın Kaptanın Seyir Defteri adlı bölümünden beyazperdeye uyarlanan Drakula: Son Yolculuk (The Last Voyage Of The Demeter) ülkemizde seyirci ile buluşmaya hazırlanırken, korku ustası yazar Stephen King’ten gelen övgüler heyecan yarattı. Drakula: Son Yolculuk için tweet atan King, “Filmle ilgili başta şüphelerim vardı. Ancak çok iyi vakit geçirdim ve film kanlar içinde nefesimi kesti. Bana 60’lı ve 70’li yıllara ait Hammer filmlerinin en iyilerini hatırlattı.” diye yazdı. Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro ise tweetinde filmden çok keyif aldığını ifade ederken, “Muhteşem, içi dopdolu ve vahşi.” yorumunda bulundu.

Korkunun En Büyük Ustası Stephen King’den Drakula: Son Yolculuk’a Övgü yazısına devam et

Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin Ses Efekti ve Tasarımı Yarışma Jürisi Belli Oldu

26 – 29 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 2. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali kapsamında Ses Efekti ve Tasarımı Yarışması düzenleniyor. Festival Kurucusu ve İdari Direktörü Filiz Dağ’ın yönetiminde gerçekleşecek olan Ses Efekti ve Tasarımı Yarışması’nın jüri koltuğunda Hakan Kurşun, Orçun Onat Demiröz, Kaan Düzarat, Burak Dirgen yer alıyor. Yarışmanın jüri başkanlığını ise mimar ve müzisyen Nejat Yavaşoğulları yapacak.

Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin Ses Efekti ve Tasarımı Yarışma Jürisi Belli Oldu yazısına devam et

Cemil Ağacıkoğlu’nun Son Hasat’ı Dünya Prömiyerini 48. Toronto Film Festivali’nde Yapacak

Toronto Film Festivali bu yıl 07 – 17 Eylül 2023 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Tüm dünyadan 500 bini aşkın izleyicinin katıldığı festivalin özel seçkileri arasında bu yıl, Cemil Ağacıkoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı, Sezgi Üstün San ile Özlem Özçelik’in ise yapımcılığını üstlendiği, 2023 yılı yapımı Son Hasat filmi dünya prömiyerini festivalin Centrepilece bölümünde yapacak.

Umuda Giden Yoldaki Hayal Kırıklıklarıyla Suna 18 Ağustos’ta Vizyonda

Yönetmen Çiğdem Sezgin’in senaryosunu yazarak yönetmenliğini de üstlendiği, başrollerini Nurcan Eren, Tarık Papuççuoğlu ve Fırat Tanış’ın paylaştığı Suna filmi 18 Ağustos 2023 Cuma günü Başka Sinema dağıtımı ile sinemalarda vizyona giriyor. Suna, Türk, İspanyol, Bulgaristan ortak yapımı olarak Türkiye’de çekildi. Filmin çekimleri, kış aylarında Karadeniz’in kıyısındaki sakin bir köyde gerçekleştirildi. Post prodüksiyonu İspanya’da yapılan Suna’nın görsel süpervizörü Bulgar görüntü yönetmeni Christo Bakalov. Film müziği olarak ise, İsviçre’de yaşayan keman virtüözü Prof. Dr. Kemal Afşin’in Chant du Berger du Mont Ararat adlı eseri kullanıldı.