Cannes Film Festivali ile birlikte bizler de yaşlanıyoruz. Dünyanın en önemli sinema etkinliği olan festival ile tanışmam Sinemetek’e üye olduğum ilk gençlik yıllarıma dayanır. Yerli basının şenliğin yalnızca yıldız adaycıklarının üstsüz plaj skandallarına yer verdiği 70’li yıllarda bulabildiğimiz ciddi yabancı sinema dergilerinden imrenerek takip ederdik olan biteni. Aradan geçen yıllarda festivalin zorlu ancak çok keyifli koşturmacasına ‘sinema yazarı’ kimliğimle bizzat tanıklık etme şansım da oldu. Günümüz ekonomik şartlarında dünya gözüyle bir kez daha festivali yerinde izleyebilir miyim bilemem. Ancak günümüzün çağ atlamış iletişim kanalları yolu ile gelişmeleri günü gününe takip edebiliyor, yarışma filmlerinin keyfine varmak içinse Filmekimi günlerini iple çekiyoruz.
16 – 27 Mayıs tarihleri arasında 76. yaşını kutlamaya hazırlanan festivalin bu yılki ana afişini Fransız sinemasının yaşayan ikonlarından Catherine Deneuve’ün yönetmenliğini Alain Cavalier’nin yaptığı, bizde ‘Aşk Esiri’ adıyla gösterilmiş 1968 yapımı filmi ‘La Chamade’dan alınmış portresi süslüyor. Altın Palmiye ödüllü ana yarışmanın jüri başkanlığını geçtiğimiz yıl ‘Hüzün Üçgeni / Triangle of Sadness’ ile ikinci palmiyesini almış olan İsveçli yönetmen Ruben Östlund üstleniyor. Büyük jürinin diğer üyeleri ‘Titane’ ile Altın Palmiye kazanmış Fransız yönetmen Julia Ducourno; bizde Cannes’da ana seçkide yer almış olduğu skeçlerden oluşan ‘Asabiyim Ben / Relatos Salvages’ ile bilinen Arjantinli yönetmen Damián Szifron; Afganistan asıllı yazar yönetmen Atiq Rahimi; Amerikalı tanınmış oyuncular Paul Dano ve Oscarlı Brie Larson; Zambiyalı yazar yönetmen Rungona Nyoni; François Ozon’un Fassbinder uyarlaması ‘Peter von Kant’da efsanevi Alman sinemacıyı canlandırmış olan Fransız aktör Denis Ménochet ile geçtiğimiz yıl Filmekimi programında yer almış, Cannes’ın ‘Belirli Bir Bakış / Un Certain Regard’ seçkisinin FIPRESCİ ödüllü filmi ‘Mavi Kaftan / Le Bleu du Caftan’ın Fas asıllı yönetmeni Maryam Touzani’den oluşuyor.
Festival 16 Mayıs Salı akşamı yarışma dışı gösterilecek olan Fransız sinemacı Maïwenn imzalı ‘Jeanne du Barry’ ile açılıyor. Film, 18. yüzyıl ortalarında gayrimeşru bir çocuk olarak dünyaya gelen, yeteneği ve cazibesiyle XV. Louis’nin resmi metresliğine yükselen kontes Jeanne Bécu’nün gerçek öyküsü üzerinden Fransız Devrimi’nin sıcak iklimine tanıklık ediyor. Maïween’in bizzat kontesi canlandırdığı yapımda Fransa kralı rolünde ünlü Amerikalı aktör Johnny Depp’i izleyeceğiz. Yarışma dışı gösterilecek Martin Scorsese imzalı ‘Killers of the Flower Moon’ Leonardo DiCaprio ile Robert De Niro ikilisini yıllar sonra yeniden bir araya getiriyor. 206 dakika uzunluğundaki film, David Grann’ın 1920’li yılların Oklahoma’sında bölgeyi bir terör yuvasına çevirmiş seri cinayetler üzerinden ilerleyen romanından yola çıkmış.
Yine yarışma dışı özel gösterimler seçkisinde gösterimi yapılacak kimi yapımlar sinemaseverler için yarışma filmleri denli heyecan oluşturacak nitelikte. Bunlardan, ‘Arı Kovanının Ruhu / El Espíritu de la Colmena’ ve ‘Güney / El Sur’ ile 80’li yılların ilk ‘İstanbul Sinema Günleri’nde gönüllerimizi fethetmiş, bugün 80’li yaşlarını süren İspanyol sinemacı Victor Erice’nin 30 yılın ardından çektiği ilk uzun metrajı ‘Cerrar los Ojos’; ‘Hayal Ülkesi / Jauga’nın yönetmeni Arjantinli auteur sinemacı Lisandro Alonso’nun bir kez daha Viggo Mortensen ve Chiara Mastroianni ile çalıştığı son filmi ‘Eureka’; Takeshi Kitano’nun 16. yüzyıl feodal Japonya’sında geçen tarihi epiği ‘Kubi’; yıllar önce İKSV festivalinde vurulduğumuz 2005 yapımı ‘Kan / Sangre’nin Meksikalı yönetmeni Amat Escalante imzasını taşıyan küçük bir madenci kasabasında kayıplara karışmış aktivist annesinin peşine düşmüş Emiliano’nun öyküsünü anlatan ‘Perdidos en la Noche’; Steve McQueen’in Nazi işgali altındaki Amsterdam ile kentin bugününü birbirine bağlayan 4.5 saatlik belgeseli ‘Occupied City’; ‘Aquarius’ ve ‘Bacurau’ gibi nefes kesici filmlerin Brezilyalı auteur yönetmeni Kleber Mendonça Milho’nun yaşadığı kent Recife’nin yok olmuş heybetli sinema salonları ve yitirilmiş tarihi hafızası üzerine bir ağıt niteliğindeki ‘Fantasmas’; Pedro Almodóvar’ın Tilda Swinton’lu 30 dakikalık ‘İnsan Sesi’nin ardından çektiği, Ethan Hawke ile Pedro Pascal’ın 25 yıl sonra bir araya gelen iki kovboyun saklı tutkusunu anlatan kısa kuir westerni ‘Ekstraña Forma Da Vida / Strange Way Of Life’ merakla bekleniyor.
Altın Palmiye ödülüne aday yarışma filmlerine gelince. Ana seçkide 21 film yer alıyor ve auteur yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan, 2003 yılında ‘Uzak’ ile başladığı ve ‘Kış Uykusu’ ile Altın Palmiye dahil onca prestijli ödülü ülkemize getirdikten sonra bu yıl son filmi ‘Kuru Otlar Üstüne’ ile dünyanın en büyük sinema buluşmasında 7. kez gönülleri fethetmeye hazırlanıyor. Bir ikinci yazıda ele almayı düşündüğüm diğer Altın Palmiye filmlerinin gösterimleri 17 Mayıs Çarşamba günü başlıyor. Nuri Bilge’nin 197 dakika uzunluğundaki son filmi 19 Mayıs Cuma günü dünya prömiyerini yapıyor.
(14 Mayıs 2023)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com