2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin Kazananı: Sen Ben Lenin

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği ile düzenlenen 2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali sona erdi. Festivalde En İyi Film ödülüne Sen Ben Lenin layık görüldü. En İyi Yönetmene verilen Jüri Özel Ödülü’nü Tayfun Pirselimoğlu alırken En İyi Kadın Oyuncu Ödülü Gülçin Kültür’ün En İyi Erkek Oyuncu ödülü ise Halil Babür ve Murat Kılıç’ın oldu.

  • Basın Bülteni
  • Ödül töreni görüntüleri için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ulusal Yarışma Ödülleri:

En İyi Ses Tasarımı: Eli Haligua, Fatih Rağbet, Greg Dobrowski (Gölgeler İçinde)
En İyi Özgün Film Şarkısı: Ahmet Abi (Barış Diri / Sen Ben Lenin)

En İyi Özgün Beste: Nikos Kypourgos (Kerr)
En İyi Erkek Oyuncu: Halil Babür (Beni Sevenler Listesi)
En İyi Erkek Oyuncu: Murat Kılıç
(Kumbara)

En İyi Kadın Oyuncu: Gülçin Kültür (Kumbara)

Jüri Özel Ödülü: Tayfun Pirselimoğlu

En İyi Film: Sen Ben Lenin (Tufan Taştan)

Emek Ödülü: Atilla Dorsay

Emek Ödülü: Necip Sarıcı

Ebru Şeremetli – Güldiyar Tanrıdoğlı – İzzet Öz –
Selva Erdener – Vecdi Sayar – Biket İlhan – Erden Kıral

Erden Kıral – Tufan Taştan – Reis Çelik

Şenay Gürler

Şenay Gürler – Erden Kıral – Reis Çelik

Şenay Gürler – Tunç Soyer – Tony Gatlif

Tony Gatlif – Erden Kıral – Tunç Soyer –
Zbigniew Preisner – Necip Sarıcı – Atilla Dorsay

Tunç Soyer – Zbigniew Preisner

Vecdi Sayar

“2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin Kazananı: Sen Ben Lenin” üzerine 3 yorum

  1. İzmir’de doğal platolar var Sadi Çilingir abi. Her yer doğal dizi ve film platosu ama bir tane adam akıllı dizi ve film yapmıyor, yapılanlar kendi imkânları ile onları saymıyorum. Orada Oğuz Yalçın ve Bülent Pelit var. Bu yönetmenler zamanında festival filmi çektiler, şimdi yoklar. Çünkü sektör onlara Antep Fıstığı ya da Karımı Gördünüz mü gibi popüler filmler yaptırıyor. Nedeni hayat şartları. Halbuki bu yönetmenlerimiz Sessiz Fırtına ya da Martılar Açken gibi festival filmleri çekmişlerdi. Bu iki yönetmen İzmir’de ama sahip çıkılıyor mu? Kendi mücadeleleriyle film yapıyorlar. Maalesef İzmir her yönden sınıfta kalmış durumda. Kendi şehir takımlarına sahip çıkmıyor. Altay ve Göztepe küme düştü. Bir tane büyük bütçeli dizi ya da film çekiliyor mu? Destek veren yok, sponsor yok İzmir’de. Orada yaşayan yönetmenlere bir saygı duruşu olmalı. Onlar bu festivallere en azından davet edilmeli. Seversiniz, sevmezsiniz, ömrünü Yeşilçam’a vermiş bir Bülent Pelit var. Ömrünü Türk televizyonuna vermiş, binlerce bölüm diziler çekmiş, Kaygısızlar gibi bir dizi çekmiş, 80’lerden beri Yeşilçam filmleri ile günümüze kadar filmler yapmış bir Oğuz Yalçın var. Neden bu iki yönetmen davet almadı, yoksa aldı da ben mi bilmiyorum. Bu iki yönetmenimiz saçma sapan komedi yapmak zorunda kalıyorlar. Tek istedikleri iyi filmler yapmak. Destek verilmeli. Maalesef İzmir bu konularda sınıfta kaldı. Önce orada yaşayan yönetmenleri çağırın, İstanbul’dan onu, bunu çağıracağınıza. Umarım seneye bu durum düzelir.

  2. İzmir daha nice festivalleri hak ediyor. Ülkemizin incisi, Türkiye’nin 3. büyük şehri daha nice festivallere inşallah. Sen Ben Lenin filmi ile En İyi Film Ödülü’nü alan, kısa film yaptığı zamanından beri tanıdığım, takip ettiğim Tufan Taştan kardeşimi kutluyorum. Daha nice ödüllere inşallah. Ödül alan sanatçı arkadaşları kutluyorum.

Yorumlar kapalı.