Köprüde Buluşmalar’da Ödüller Sahiplerini Buldu

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen, Türkiye’den ve komşu ülkelerden yapımcı, yönetmen ve senaristleri, uluslararası sinema profesyonelleriyle bir araya getiren Köprüde Buluşmalar, 14 – 17 Nisan tarihlerinde çevrimiçi platformlarda gerçekleştirildi. Sinemacıların projelerinin geliştirmelerine destek olan Köprüde Buluşmalar’da ödüller törenle sahiplerini buldu.

  • Basın Bülteni 
  • 15. yıl videosunu izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Festivale Doğru Cumartesi Sineması, Tolga Karaçelik ve Melikşah Altuntaş Söyleşisi

15. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali tarafından hazırlanan Festivale Doğru Cumartesi Sineması kapsamında 18 Nisan 2020 Cumartesi tarihindeki canlı yayının konuğu Yönetmen Tolga Karaçelik olacak. Sinema yazarı Melikşah Altuntaş ile Karaçelik, yönetmenin Sarmaşık adlı filmi, korona günlerinde film izlemek ve korona sonrasında sinema salonları üzerine söyleşecekler.

  • Söyleşiyi izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

İki Gözüm Ahmet Seyircisine Kavuşuyor

İki Gözüm Ahmet filminin iki buçuk ay önce, 07 Şubat Cuma günü vizyona girmesi beklenirken, Ahmet Kaya’nın varislerinin talebi üzerine “ihtiyati tedbir” kararı alınmıştı. Filmin yapımcılarının karara itirazları sonucu görülen davada hakim kararında bir değişiklik yapmayarak “ihtiyati tedbir” kararının devamına hükmetmiş, film vizyona girememiş, yargılama süreci, bir üst mahkemeye taşınmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan istinaf başvurusu yaklaşık iki buçuk ay sonra sonuçlandı ve Yüksek Mahkeme X Yapım’ın itirazını haklı bularak tedbir kararını kaldırdı. İki Gözüm Ahmet filminin vizyona girmesi için hiçbir engel kalmadı ve film özgürlüğüne kavuştu.

Arkadaşımın Aşkısın

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Web sitesinde dolaşıyorum, bağlantılar bölümünün başında AKSAV – Antalya Kültür Sanat Vakfı’nın http://www.aksav.org.tr adresine gireyim de nostaljik bir ziyaret yapayım dedim. Demez olaydım, adrese tıklayınca Alaaddin Keykubat Siber Akademi Vakfı’nın web sitesine bağlandı. Sinemaseverler bilir, ülkemizin en önemli film festivali olan Uluslararası Antalya Film Festivali’nin en parlak yıllarını bu vakıf organize etmiştir fakat ne acıdır ki siyasetin acımasız darbesiyle yok olup gitmiştir. Sanal alemde de suya yazılmış yazı gibi kaybolmuştur. Genelde Eylül aylarında yapılan Uluslararası Antalya Film Festivali’nden yerel yönetim değişikliği nedeniyle bu yıl henüz herhangi bir haber alınamıyor. Yıllarca festivale emek veren bu vakfın çalışanları halen Antalya’nın muhtelif kurumlarında görev yapmaktadırlar. Yeni yerel yönetimin, bu arkadaşların tecrübelerinden faydalanması dileğimizdir. (21 Haziran 2019)

Başrollerini Gerard Depardieu, Sandrine Kiberlain, Adriana Ugarte ve Daniel Auteuil’in oynadığı “Amoureux De Ma Femme” adlı Fransız filmi 26 Temmuz’da “Arkadaşımın Aşkı” Türkçe adıyla gösterime giriyor. 70’ine merdiven dayamış bizim kuşak “Arkadaşımın Aşkı” denildiğinde tereddütsüz, Hindistan’ın efsane oyuncusu Raj Kapor’un ülkemizde bu Türkçe isimle gösterilmiş “Sangam” orijinal isimli filmini hatırlar. Yeni filmde her ne kadar Fransız sinemasının usta ve sevilen isimleri Depardieu ve Auteuil oynasa da bundan sonra da “Arkadaşımın Aşkı” denildiğinde bizim kuşak yine Raj Kapor’u hatırlayacak. 2009 yılında da “My Best Friend’s Girl” adlı yabancı filme de ithalatçılarımız aynı Türkçe adı koymuşlardı. Yerli filmlerimiz arasında da bir adet isim benzeri film vardır ki, “Arkadaşımın Aşkısın” adlı filmin başrollerinde İzzet Günay, Filiz Akın ve Ekrem Bora oynamıştır. Büyük ihtimalle yanlış bir kanaattir ama bahsi geçen yerli filmin “Sangam”la aynı zaman aralığında sinemalarda gösterime sunulmasını hep “Sangam”ın rüzgârından faydalanma olarak algılamışımdır, çünkü o yıllarda Raj Kapor’un unutulmaz “Avare”si hâlâ hatırlanmaktaydı. (24 Haziran 2019)

Sanıyorum son zamanlarda yeni bir hastalık icat ettim ve hemen duçar oldum; adını da “Yanlış Anlama Hastalığı” koydum. Haberleri izlerken şöyle anlıyorum: Amerika Başkanı Donald Trump, Japonya’da yapılacak Gey İrmi (G20) Konferansı’na katılacakmış; İngiltere hâlâ Brad Pitt (Brexit) krizinden kurtulamamış. (26 Haziran 2019)

Görüntü deyip geçme ve görüntülerin efendisi sinemayı küçümseme; dokunma olmadığı zaman her şey görüntüden ibarettir. Hepimiz görüntüyüz. (27 Haziran 2019)

Orhan abimiz de olsan bazen saçmalayabiliyorsun. “Dünyaya doymadan geçip gideceğim.” diye üzüntülere gark olduktan hemen sonra “Bıktım artık yaşamaktan.” diye kederleniyor. Dünyaya doymadıysan yaşamaktan niye bıkıyorsun birader? (04 Temmuz 2019)

Hayatın binbir çeşit cilvesi var. Kimisi sosyetik oluyor, arş-ı âlâya yükseldiğini sanıyor; kimisi sos olarak kalıyor, kederlere gark oluyor. İkisini de olmamalı, ortaları seçmeli. Engin gönüllü, hoşgörülü, sevecen, kalender, cömert, veren olmalı; hem kendini, hem başkalarını mutlu etmeli. (18 Temmuz 2019)

Çok küçük bir zaman aralığındayız, telâşlanmayın. Daha nice güzel insanlar gelip geçecek bu dünyadan. Sebep? Onların yüzü suyu sebebiyle dönüyor ya bu dünya. Sebep o. (19 Temmuz 2019)

Bu hafta vizyona giren Kod Adı: Hummingbird” vesilesiyle hatırlarsak, 21 Aralık 2012’den beri “Kod Adı: Şunlar”ı izlemişiz: Kod Adı: Angel”, “Kod Adı: JCVD”, “Kod Adı: K.O.Z.”, “Kod Adı: Londra”, “Kod Adı: Olympus”, “Kod Adı: Sosisli”, “Kod Adı: U.N.C.L.E.”, “Kod Adı: Venüs”. Bu duruma göre hemen her yıl bir adet “Kod Adı: Falanca” filmimiz var. (Bu değerli bilgiden bir fayda sağlanacağını sanmıyorum ama olsun bilgi bilgidir.) (27 Temmuz 2019)

Üst düzey devlet yetkililerinin verdikleri beyanatlarda “Kusura bakmayın / bakmasınlar” ifadesini kullanmalarına sinir oluyorum. Bu ifadeyi kullanarak kendini kusurlu bir iş yapıyormuş gibi göstermene ne gerek var kardeşim? Muhatap aldığın kişi veya kuruluşları niye kendinden üstünmüş gibi mânâlandırıyorsun. Yapma. (28 Temmuz 2019)

Damadın Bakan olduğu memlekette Belediyelerdeki akraba atamalarına yapılan giydirmeler züğürt tesellisi gibi bir şey. Çok yüksek makam sahiplerini giydirmek pek pahalı olduğundan olsa gerek muktedir yandaşları daha aşağıdaki muhalif makamları dillerine doluyor. (30 Temmuz 2019)

Memleketin hemen her şeyinde binbir çeşit lezzet var. Halk ozanlarımızda da öyle. Her biri farklı telden çalıyor, söylüyor; birisi “Gözlerime bir baktın, yaktın ah beni yaktın.” derken, ötekisi “Şemsiyemin ucu baston, söyle canım kimdir dostun.” diyor. (Her iki türküyü de çok severim.) (01 Ağustos 2019)

Kimsenin bilmediği bir bilgiyi ifşa ediyorum: Japon yemeği olarak bilinen Suşi, dünyaya Sivas’ın Suşehri’nden yayılmıştır. (İnanmayın, salladım. Hayata dönüşümün ilk esprisidir.) (12 Ekim 2019)

Bir çöpçüye nasıl hayran olunur: Bugünkü yürüyüşümün sonuna doğru otobüs durağında banka oturdum dinleniyorum. Yanıbaşımdaki yaşıtdaşım eve kadar dayanamamış herhalde, çiğ kestane yiyor, kabuklarını da oturduğumuz bankın altına ittirmeye çalışıyor. Tam o sırada yan taraftan süpürgesiyle bir çöpçü peyda oldu; “Bırak abi bırak, ben alırım.” diyerek kestane kabuklarını süpürmeye başladı. Yanımdaki yaşıtdaşım, kızarıp, bozararak “Yahu arkadaş hiç yapmam ama yapmış bulundum kusura bakma.” deyince engin gönüllü çöpçü ne dese beğenirsiniz? Aynen: “Sorun yok abi, sorun yok. Siz çöp atmasanız biz işsiz kalırız.” dedi ve diğer ufak tefek çöpleri süpüre süpüre yürüdü gitti. (Olay mahalli Şişli Ergenekon Caddesi ile Bilezikçi Sokağın kesiştiği yerdir.) (13 Ekim 2019)

İkametgâhımızın bulunduğu semtte 2 adet taksi durağı var. İnan olsun ne zaman arasak cevaben hep “Maalesef abi.” diye cevap veriyorlar. O nedenle komşulara durakların adını Maalesef Durağı olarak değiştirdiğimi şuradan duyurmuş olayım. Bundan böyle telefon açtığınızda “Maalesef var mı?” diye sorun. %’de % ihtimalle “Var abi/abla.” diyeceklerdir. (16 Ekim 2019)

Uçaktan indik, valizleri alıp dışarı çıkınca telefonu açtım, “Pil gücü düşük” yazıyor. Dalaman Havalimanı’nda “Pil Gücü” bulan olursa havalimanı danışmaya bıraksın lütfen; dönüşte alırım. (16 Ekim 2019)

(25 Nisan 2020)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com

Ankara Uluslararası Film Festivali, 30 Yılın Öyküsü Belgeseli Yayında

31. Ankara Uluslararası Film Festivali tanıtım toplantısında gösterilmesi plânlanan, festivalin 30 yılını anlatan 30 Yılın Öyküsü belgeselinin gösterimi, tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını nedeniyle festivalin de ertelenmesiyle yapılamadı. Festival yönetimi, salgının geçmesini evlerimizde zorunlu kalarak geçirdiğimiz bu günlerde izleyicileri için belgeseli erişime açtı. Festivalin 30 yılına tanıklık etmiş, anılarını paylaşan festival dostlarının yer aldığı belgesele Youtube üzerinden, festival web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor.

  • Basın Bülteni
  • Belgeseli izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.