Altın Portakal Alkışlarla Başladı

56. Antalya Altın Portakal Film Festivali, dün gece kapalı spor salonunda yapılan açılış töreni ile başladı. Selma Güneri, Ahmet Mekin ve Can Kolukısa’ya ödüllerinin verildiği gecenin unutulmaz anlarından biri de, festivalin bu yılki afişini süsleyen Türkan Şoray’ın sahneye çıktığı an oldu. Ulusal yarışmaların geri dönüşünün kutlandığı geceye, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek’in yanı sıra Zeki Demirkubuz, Mert Fırat, Şebnem Bozoklu, Oktay Kaynarca, Onur Ünlü, Ceyda Düvenci, Cengiz Bozkurt, Olgun Şimşek, Füsun Demirel, Gülsen Tuncer, Tayfun Pirselimoğlu, Defne Yalnız, Serdar Orçin gibi sinema ve televizyon dünyasından bir çok isim katıldı.

Altın Portakal Alkışlarla Başladı yazısına devam et

Kendi Çözümünü Kendisi Bulan… Onun Adı Petrunya

Bu kez Kuzey Makedonya’dan, yine hepimizi etkileyen, ama daha da önemlisi ilgilendiren bir konu… “Onun Adı Petrunya”, yönetmen Teona Strugar Mitevska’nın evrensel bir konuyu, alabildiğine yalın ve bir o kadar da görsel anlatımı.

Gelişmekte olan ülkelerde çok daha fazla, ama bütün dünyanın insana, insan yaşamına ve toplumsal yaşama bakışını din belirliyor; muhakkak ki, hep erkek egemen çerçevede. Bütün dinler için geçerli olan erkek yapar, erkek yapmalı düşüncesi, bu kez bir işsizlikle buluşuyor ve belirleyici bir noktayı öne çıkarıyor.

Tek başına…

Bütün ayrıntılardan sıyrılıp tek kadına odaklanan film başarısı bu yoğunlaşmaya bağlı olarak elde ediyor. Perdede, üniversite mezunu olsa da iş bulamamış, dolayısıyla da erkek arkadaş edinememiş yani evlenememiş Petrunya’yı izliyoruz. Muhakkak ki iş bulmak istiyor, erkek arkadaşıyla mutluluk yaşamak istiyor. Anne baba baskısı da cabası.

Noel öncesi, Teofanya Bayramı sırasında, ırmağa atılan haçı çıkaranın her dileği gerçekleşecek düşüncesiyle, başarısız hatta küçük düşüren bir iş görüşmesi sonrasında Petrunya, ırmağın soğuk sularına atlıyor ve haçı çıkarıyor. Zaten olanlar da ondan sonra oluyor.

Erkek egemen din

Bütün coğrafyalarda olduğu gibi küçük kasabada da din insanların en önemli gücü elindeki. Bütün dinlerde olduğu gibi orada da yetkililer de dahil dini, erkek egemen kurallar çerçevesinde benimsiyor.

Bir kadının, bırakın bir haçı sudan çıkarmasını, o bayrama katılması bile yasakken Petrunya yeni bir pencere açıyor.

İki temelli film

Bizim ülkemizde de (resmi rakamlarla yüzde 27’yi aşan) işsizlik herkesin sorunu. İş arayan bir kadınsa, doğal olarak cinselliği öne çıkarılıyor. Buna da bağlı olarak taciz söz konusu. Yani Kuzey Makedonya’da yaşananla bizim ülkemizde yaşanan tam da bu anlamda birbirinin tıpatıp aynısı. Çözüm ise kolay değil. Petrunya’nın çözümü yeterli mi, filmi izleyince görebileceksiniz. Tabii, bir nokta daha var: Din ve dinin yaşama bakıştaki belirleyiciliği. Bu da mahalle baskısını getiriyor beraberinde… Tanıyan tanımayan, ilgili ilgisiz, hak ve hukuka dayalı olup olmamasına bakmaksızın başkasının dediğinden dışarı çıkmıyor. Haçı suya atan papaz en büyük örneği…

Güldünya, Özgecan Aslan, Emine Bulut ve daha onlarca kadın cinayetinin altında yatan fundamental düşünceden ne farkı var Kuzey Makedonya’da yaşananın?

Onun Adı Petrunya
Yönetmen Teona Strugar Mitevska,
Oyuncular Zorica Nusheva, Labina Mitevska, Stefan Vujisic
08 Kasım’dan başlayarak gösterimde…

(03 Kasım 2019)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Festivalde Bugün (27 Ekim 2019) Öne Çıkanlar

Festival, 03 Ağustos’ta geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden gazeteci ve sinema eleştirmeni Cüneyt Cebenoyan’ı özel bir etkinlikle hatırlıyor. Anca Damian’in animasyon başyapıtı Bir Köpeğin Fantastik Hikâyesi’nin gösterimi ardından, Psikolog Ayşegül Cebenoyan Çocuk Gelişiminde Sinema ve Sanatın Rolü başlıklı bir sohbet gerçekleştiriyor. Film, saat 18:15’de Cinemaximum (Migros) Salon 7′de izleyiciye sunulacak. Gün içinde ayrıca, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yarışacak olan Orçun Berham yönettiği Bina ve yönetmenliğini Faysal Soysal’ın yaptığı Ceviz Ağacı adlı filmler jüri önüne çıkacak.

Festivalde Bugün (27 Ekim 2019) Öne Çıkanlar yazısına devam et